Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/5 Esas
KARAR NO : 2022/233 Karar

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 17/07/2020 tarihinde Kati Satış Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme uyarınca davacı tarafından sözleşmenin 1. maddesinde belirtilen cihazların davalıya satıldığını, davalının da sözleşme ile öngörülmüş olan bedeli sözleşmenin 3. maddesinde belirtilen vade tarihinde ödeme borcu altına girdiğini ve ancak davalının borcunu ödemediğini, bu nedenle … 4. Noterliği’nin … tarih – … yevmiye numaralı evrakı üzerinden keşide edilen ihtarname ile satış bedeli olan 44.460,00 EURO’nun ödenmesi aksi halde sözleşmeden dönmüş olduğu, sözleşmeden dönülmesi halinde de sözleşmenin 5. maddesinden kaynaklanan 10.250,00 EURO cezai şartın 3 gün içinde davacı şirkete ait … IBAN numaralı hesaba gönderilmesinin davalı tarafa ihtar edildiğini, davalı tarafın keşide ettiği … 10. Noterliği’nin … tarih – … yevmiye numaralı evrakı üzerinden keşide edilen cevabi ihtarname ile taraflar arasında herhangi bir sözleşmenin kurulmadığını, bu nedenle ihtar edilen hususları kabul etmediklerini, oysa sözleşme inkar edilse bile sunulan sözleşme örneğinde açıkça imzası bulunan davalının sözleşmeyi kabul ettiği, bu sözleşmenin davalının babası …’a ait … numaralı telefon üzerinden 17/07/2020 tarihinde kendilerine gönderildiğini, sözleşmenin 5. maddesi ile cezai şartın öngörüldüğünü, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 EURO’nun fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren EURO cinsinden paraya devlet bankalarınca uygulanan en yüksek yıllık faiz uygulanmak suretiyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında herhangi bir sözleşme kurulmadığını, taraflar Whatsapp üzerinde bir kısım yazışmalarda bulunmuşlar ise de bundan taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin kurulduğu sonucunun çıkarılamayacağını, davacı şirket tarafından … e-posta adresi üzerinden 06/08/2020 tarihinde davalı …’un babası noter …’a,… e-posta adresi üzerinden gönderilen e-mail içeriğinden de anlaşılacağı üzere taraflar arasında sözleşme görüşmelerinin yapıldığı ve ancak herhangi bir sözleşme akdedilmemiş olduğu, tüm bu nedenlerden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, davacı tarafından feshedilmiş olan sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili davasıdır.
İhtilaf, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulup kurulmadığı, sözleşme ilişkisinin kurulduğu kabul edildiğinde sözleşmede öngörülün cezai şart alacağının 6098 Sayılı TBK m.27 kapsamında kesin hükümsüzlük yaptırımı ile malul olup olmadığı, hükümsüz olmadığı takdirde sözleşmenin aynen uygulanmasının davalının ekonomik mahvına neden olup olmayacağı noktalarında toplanmaktadır. Ancak ihtilafın çözümü bakımından taraf defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğinden ve bu husus hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren hal olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi mümkündür.
Bu kapsamda … Üniversitesi Muhasebe Finans Anabilim Dalı Öğr. Üyesi … ile sözleşme uzmanı …’dan alınan 14/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; dosya kapsamıyla davalı tarafından her ne kadar sözleşme ilişkisinin kurulmadığı yönünde iddiada bulunulmuş ise de taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ve ancak sözleşmenin değiştirilmesi için görüşmeler yapıldığı, 17/07/2020 tarihli Kati Satış Sözleşmesi’nin 3/2 maddesi kapsamında 44.460,00 EURO satış bedelinin 24/07/2020 tarihine kadar ödenmesi gerektiği ve ancak dosya kapsamıyla ödemeye ilişkin herhangi bir belgeye rastlanmadığı, talep edilen cezai şartın aynen tahsili halinde davalının ekonomik mahvına neden olup olmayacağı yönünde yapılan araştırmada davalı şirketin 2020 yılı dönem net zararının -195.320,26 TL olduğu, bu haliyle cezai şartın aynen tahsili halinde davalının ekonomik mahvına neden olacağı, ayrıca Hukuk Genel Kurulu’nun 30/03/2016 tarih 2014/19-743 Esas ve 2016/437 Karar sayılı kararı ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış içtihatları kapsamında sözleşmede öngörülmüş cezai şartın ahlaka ve adaba aykırı olması halinde mahkemece kesin hükümsüz kabul edilebileceği tespit edilmiştir.
Dava konusu cezai şart alacağı, taraflar arasında 17/07/2020 tarihinde akdedildiği iddia olunan “Kati Satış Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin 5. maddesinde “1. Maddeye konu olan ürünlerin teslim süresi iş bu sözleşmenin imzalanmasına müteakip en geç 60 gündür. Bu süre içinde ve yasal mücbir sebepler dışında satıcı teslimatı alıcı istemesine rağmen yapmaz ise bu süre en fazla 30 (otuz) gün daha uzatılabilir. Bu ek süre içinde satıcı, alıcıya 1. Maddede sıralanan ürünlerin tamamını veya bir kısmını teslim edemez ise alıcının iş bu sözleşmeyi feshetme ve teslim edilemeyen ürün ve adetler için ekteki proformo faturada belirtilen birim fiyatlar ve adetler üzerinden hesap ederek ödemiş olduğu peşin mal bedeline karşılık gelen tutarı ödeme tarihindeki proformo faturaya konu döviz bedeli olan EURO cinsi ve bedel üzerinden satıcıdan iade isteme hakkı saklıdır.. Bu durumda satıcı, alıcıya tahsil etmiş olduğu tutarın ek2’deki proformo faturaya göre hesap edilecek bulunacak kısmını en geç iki (2) gün içinde tahsil ettiği şekilde döviz olarak geri ödeyecektir. Bunun dışında alıcı ve satıcı karşılıklı yazılı onayları olmadan bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedemezler. Aksi durumda taraflar karşılıklı ticari kayıplarını karşılamak için sözleşme tutarının %25’inden az olmamak üzere ceza ödeyecektir. ” şeklinde düzenlenmiştir.
… 4. Noterliği’nin… tarih – … yevmiye numaralı üzerinden keşide edilen ihtarnamenin incelenmesinde davacı tarafın 17/07/2020 tarihli Kati Satış Sözleşmesi’nden davalının sözleşme ile öngörülmüş olan satış bedelini 24/07/2020 tarihinde ödememiş olması nedeniyle satış bedeli olan 44.460,00 EURO’nun (KDV dahil) ödenmesi aksi halde “sözleşmeden tek taraflı olarak dönmemiz sebebiyle” sözleşmenin 5. Maddesi ile öngörülmüş olan 10.250,00 EURO cezai şartın 3 gün içinde ödenmesi hususunun ihtar edildiği, davalı tarafın … 10. Noterliği’nin… tarih – … yevmiye numaralı evrakı üzerinden keşide edilen cevabi ihtarname ile taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulmadığı ve bu nedenle herhangi bir borçlarının olmadığının bildirildiği görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve sözleşmeden dönüldüğüne ilişkin ihtarname ile cevabi ihtarname birlikte değerlendirildiğinde mahkememizce de taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğu kanaatine varılmakla birlikte sözleşmenin yukarıya alınan 5. Maddesi ile öngörülmüş olan cezai şartın “Aksi durumda taraflar karşılıklı ticari kayıplarını karşılamak için sözleşme tutarının %25’inden az olmamak üzere ceza ödeyecektir.” şeklinde öngörülmüş olduğu, bu haliyle cezai şart miktarının sözleşme bedeli olan 41.000,00 EURO’nun %25’inden az olmamak kaydıyla sözleşme bedelinin tamamı olabilecek kadar öngörülmüş olduğu, 6102 Sayılı TTK m.22 kapsamında tacirler arasındaki sözleşmeler ile öngörülmüş olan cezai şart miktarının fahiş olduğu nedeniyle indirilemeyeceği öngörülmüş ise de Hukuk Genel Kurulu’nun 20/03/1974 tarih, 1970/1053 Esas ve 1974/222 Karar sayılı kararı ile kabul edildiği üzere 6102 Sayılı TTK m.22 hükmünün 6098 Sayılı TBK m.27’de öngörülen hükmün uygulanmasına engel olmayacağı, mahkemelerin TBK m.27 kapsamında tacirler arasında akdedilmiş olan sözleşmelere konu cezai şart bakımından da denetim yapabileceği, bu kapsamda tacirler arasındaki sözleşmelerle öngörülmüş olan cezai şart alacağının ahlaka ve adaba aykırı olması halinde hükümsüz olarak kabul edilebileceği ve bu uygulamanın Yargıtay tarafından istikrarlı bir şekilde uygulaması karşısında somut olaya bakıldığında taraflar arasındaki sözleşme ile öngörülmüş olan cezai şartın sözleşme bedelinin %25’inden az olmamak kaydıyla 10.250,00 EURO – 30.075,00 EURO arasında olduğu, bu haliyle neredeyse sözleşme bedeli kadar cezai şart öngörüldüğü, bu durumunda satıcının sözleşmeden kaynaklanan edim borcunu ifa etmektense karşı tarafın herhangi bir hata yapmasını bekleyerek cezai şartı tahsil etmesine yönelteceği daha doğrusu cezai şartın tahsil edilmesinin davacı bakımından daha karlı bir durum oluşturacağı nedeniyle ahlaka ve adaba uygun olduğu değerlendirilemeyeceğinden sözleşmenin cezai şarta ilişkin hükmünün hükümsüz olduğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 154,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 74,20 TL harcın kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/03/2022

Katip …

Hakim …

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 154,90 TL
Karar Harcı : 80,70 TL
Bakiye Harç : 74,20 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.250,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.000,00 TL
Posta Giderleri : 54,00 TL