Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/498 E. 2022/148 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/498
KARAR NO : 2022/148

DAVA : İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline İtiraz
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul … İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında alacaklarının imtiyazlı olarak sıra cetveline kaydı yapılması gerektiği halde bunun yapılmadığını, iflas idaresinin 05/11/2020 tarihli kararı ile 1.164,594,97 TL’yi mevduat dışı alacak gösterdiğini, bu kararın hatalı olduğunu, yapılmış olan sıra cetvelinin iptaline, alacaklarının imtiyazlı olarak yapılması gerektiğine karar verilmesini, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili bankanın harçtan muaf olduğunu, İcra ve İflas Kanununun 235.maddesine göre, sıra cetveline itiraz edenler cetvelin ilanından itibaren on beş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur olduklarını, davacı tarafın işbu davayı hak düşürücü süre içerisinde açmamış ise davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın alacak kayıt talebinin sıra cetvelindeki sıraya yönelik bir itiraz olduğu dava dilekçesinden de görüldüğünü, buna rağmen, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasından davacının açmış olduğu sıra cetvelindeki sıraya itiraz davasını görevsizlik ile reddetmesinin yanlış bir karar olduğunu, bu kapsamda mahkemece öncelikle görev yönünden inceleme yapılmasını talep ettiklerini, davacı …’in müflis bankadan alacaklı olduğu gerekçesiyle İstanbul … İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasına 5515 kayıt numarasıyla alacak kayıt talebinde bulunulduğunu, davacı …’in dava konusu ettiği ve bahse konu ilgili temliknameden dolayı 340.459,34 USD alacağı kaldığını, alacak başvurusunun değerlendirildiği tarihte… A.Ş.’nin mevduat hesaplarında bu ödemeye yetecek miktarda bakiye olduğundan, alacak başvurusu 22.07.2016 tarihinde merkez bankası döviz alış kuru (3,0573 TL) üzerinden (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun 10.05.2018 Tarih ve 2018/260 sayılı Fon Kurulu kararına göre, Yabancı Para cinsinden mevduat alacaklarına Müflis Bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihi itibarıyla T.C Merkez Bankasınca ilan edilen döviz alış kurları kullanılarak TL ye çevrileceğinin öngörüldüğünü, bahse konu Fon Kurulu kararı gereği Türk Lirası’na çevrilerek 1.040.886,34 TL olarak kabul edilmiş, üzerine 123.708,63 TL de faiz hesaplanarak toplamda 1.164.594,97 TL olarak sıra cetveline kayıt ve kabulü yapıldığını, bahse konu bu alacağın 4. sıra alacak olarak kabul edilmesinin sebebi bahse konu tutarın davacının mevduat hesabında bulunmuyor olması olduğunu, halen …SANAYİCİLERİ DIŞ TİCARET A.Ş.’nin hesaplarında olan 340.459,34 USD alacağı ise alacak temliki statüsünde olduğundan davacı açısından kendi mevduatında olmadığından bu alacağın TMSF Fon Kurulu kararı da dikkate alınarak TL’ye çevrilmiş olan bakiye üzerinden İflas İdaresince 4. sıraya kaydedilmiş olmasında usul ve yasalara aykırı bir işlem bulunmadığını, davacı tarafından açılan iş bu davanın esas yönünden de reddi gerektiğini belirterek davanın görevli mahkemede açılmamış olması sebebi ile ve İİK 235.maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinde açılmamış ise davanın öncelikle davanın usulden reddine, dava süresi içerisinde açılmış ise izah edilen nedenlerle davanın esastan reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde,
Şikayet; İİK 142. maddesi gereğince ikame edilen sıra cetveline itiraza ilişkin olup uyuşmazlık; davacının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilen alacağın hangi sırada yer alması gerektiği, alacağın imtiyazlı alacak olup olmadığı hususlarından ibarettir.
Davacı tarafından iflas idaresine yapılan alacak başvurusunun kabul edildiği ve alacağın 4.sıraya kaydedildiği, dava dilekçesinde yalnız alacağın 4.sıra yerine, mevduat alacağı olduğundan bahisle, 3. sıraya kaydedilmesi talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Yasada, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava açmak suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebileceği, sıra cetveline itirazın sadece sıraya yönelik olması halinde bu itirazın icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği belirtilmiştir. Şikayet süresi hak düşürücü bir süre olup, şikayetin süresinde olup olmadığının re’sen gözetilmesi gerekir. Bu sürenin geçirilmesi halinde şikayet sona erer ve kural olarak yapılan işlem taraflar açısından kesinleşir. Süresinde ileri sürülmeyen şikayet başkaca araştırma yapılmaksızın esasa girilmeden reddedilir. Belirtildiği üzere, sıra cetveline şikayet kural olarak süreye tabi olup şikayet bu süre içinde ileri sürülmelidir. Ancak bir hakkın yerine getirilmemesi veya gereksiz sürüncemede bırakılması nedeniyle ileri sürülecek şikayet belirli bir süreye tabi tutulmamıştır (İİK 16/2. m). Yasada açık hüküm bulunmamakla birlikte, kamu düzenine aykırı olan işlemler hakkındaki şikayetin de süreye bağlı olmadığı kabul edilmektedir. Genel olarak kamu düzenine aykırılık, takibin tarafları veya üçüncü kişiler lehine bir kamu yararı amacıyla konulmuş emredici hükümlerin açıkça ve ağır biçimde ihlalidir. Ancak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığını her olayın özelliğine göre araştırılarak değerlendirilmesi gerekir. (Emsal İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17.HUKUK DAİRESİ’NİN 2021/1702 E 2022/301 K SAYILI KARARI)
Dava, yalnız sıra cetvelindeki sıraya ilişkin olup davaya bakmakla görevli mahkemenin İcra Hukuk mahkemesi olduğu ,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla davanın görev yönünden reddine, daha önce İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş olduğundan kararın istinaf yargı yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde dosyanın yargı yerinin belirlenmesi için İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, Kararın yargı yoluna başvurularak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize müracaatı üzerine, YETKİLİ VE GÖREVLİ OLARAK BELİRTİLEN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın (görev) usul yönünden REDDİNE,
2-Daha önce İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş olduğundan kararın istinaf yargı yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde dosyanın yargı yerinin belirlenmesi için İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın yargı yoluna başvurularak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize müracaatı üzerine, YETKİLİ VE GÖREVLİ OLARAK BELİRTİLEN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereğince, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin yetkili Mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’nün yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/02/2022

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …