Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/479 E. 2021/537 K. 03.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/479 Esas
KARAR NO : 2021/537

DAVA :İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Terkin Talebi (İİK 142))
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 03/09/2021

Mahkememizde görülmekte olanİflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Terkin Talebi (İİK 142)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı …, müflis …’nin yarı hissesine sahip ve müşterek imzaya sahip ortağı ve yetkilisi olarak faaliyet gösterdiğini, 2017 yılında müflis şirketi kendi lehine borçlandırmaya başlamış ve şirket hakkında iflas kararı çıkana kadar da gerek kayyumlar aracılığı ile gerekse de %51 hisse ile atadığı yönetim kurulu üyeleri aracılığı ile kendi lehine borçlandırmaya devam ettiğini, davalı tarafından başlatılan ilamsız takiplerin muvazaalı takipler olduğunu ve gerçek alacağa dayanmadığını, davalı yetkilisi ve ortağı olduğu müflis şirket hakkında … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile iflas yoluyla adi takibe başladığını ve sözde 100.000,00-TL alacağının ödenmediği gerekçesi ile yetkilisi ve ortağı olduğu müflis … şirketin … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile iflasını istediğini, her nedense müflis şirketin yetkilileri iflas yolu ile takibe itiraz etmeksizin takibin kesinleştiğini, iflas kararına kadar müflis şirketin içi yine davalı … tarafından … 3.İcra Müdürlüğü’nün … E. ve … 3.İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyaları ile hayali alacaklar ile ortağı ve yetkilisi olduğu şirketi borçlandırdığını ve usulsüz tebligatlar ile takibi kesinleştirerek müflis şirketin tüm makine ve teçhizatını haczederek satışa çıkardığını ve tüm makine ve teçhizat yine müvekkil yokluğunda satın alınarak tek başına ortağı ve yetkilisi olduğu … Şti adı altında müflis şirket ile aynı adreste, aynı çalışanlar ve aynı müşteriler ile faaliyetine devam ettiğini, bu durumun muvazaalı olduğunu ve … adı altındaki fabrikanın aslında müflis şirket olduğu hususu iflas müdürlüğü tarafından tespit edildiğini, ayrıca davalının cari hesap alacağı adı altında milyonlarca TL bedelli icra takipleri yapmaya devam ederek müflis şirketi kendi lehine borçlandırmaya devam ettiğini, davalı tarafından alacak kaydı talebinde bulunduğu icra dosyaları incelendiğinde hiç bir icra dosya alacağının gerçeği yansıtmadığını, cari hesap adı altında uydurulmuş alacaklar ve icra takipleri olduğu hususunun sabit olduğunu, öncelikli olarak şirketin içini boşaltan ve sonrasında iflasını talep ve en son olarak işbirliği içerisindeki kayyum ve yönetim kurulu üyeleri aracılığı ile icra dosyalarına gerek itiraz ettirmeyerek gerekse de itirazdan feragat ettirerek kesinleştirdiği … ilamsız takiplere dayanarak masaya 10.000.000,00-TL civarında alacak kaydı talebinde bulunması neticesinde iflas müdürlüğü tarafından kabul edilerek sıra cetveline 2.669.839,14-TL olarak kaydedilen alacağın iflas masasından ve sıra cetvelinden terkin edilmesi gerektiğini, müvekkilinin müflis şirketin yarı hissesine sahip ortağı ve 5 numaralı alacak kaydı bulunan ve … 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile kayıt kabulü davası açan alacaklısı olduğunu, hem ortağı hem de alacaklı olarak huzurdaki iş bu kayıt terkin davasında hukuki yararının bulunduğunu, bu nedenlerle, davalının alacağının iflas masasından terkinine, …E. sayıllı iflas dosyasından düzenlenen 24/06/2021 tarihli sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine ve davalı tarafından alacak kaydı talep edilen icra dosyalarınında davalı tarafından açılması muhtemel kayıt kabul davası neticesinde terkinine karar verilmesine ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, davalı alacağının iflas masasından terkini istemine ilişkindir.
İİK’nın 142/1. maddesinde “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Hem sıraya hem de alacağın içerik ve miktarına itirazın birlikte yapılması halinde davanın genel mahkemede görülmesi gerekmektedir. HMK.’nın 114. Maddesinde “görev” dava şartı olarak düzenlenmiş olup, aynı yasanın 115. Maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözönüne alınması gerekmektedir. 6335 sayılı TTK. ve TTK.’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 2/3 maddesinde Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki iş bölümü ilişkisi görev olarak düzenlendiğinden bu tarihten itibaren her iki mahkeme arasındaki görev ilişkisinin resen dikkate alınması gerekmektedir. Eldeki dosyaya konu olan davada davalının iflas masasına kaydedilen alacağının sıra cetvelinden terkininin talep edildiği, davanın TTK.’nın 4. Maddesindeki koşulları taşıyan ticari bir dava niteliğinde olmadığı, davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği kanaatine varıldığından, açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/5383 E , 2020/1248 K sayılı emsal ilamı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2020/1019 Esas, 2020/2061 sayılı emsal kararında belirtildiği üzere davanın görev-usul yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 114/1-c, 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan mahkememizin görevsizliği ile davanın USULDEN REDDİNE,
2- HMK.nın 20. Maddesi uyarınca taraflardan birinin bu kararın; süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talep etmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 20 maddesine göre kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Yargılama gideri konusunda HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli Mahkemece karar verilmesine,
5-Harç ve masrafların yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/09/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …