Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/448 E. 2021/897 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/448 Esas
KARAR NO : 2021/897 Karar

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 25/02/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı takip alacaklısı … tarafından dava dışı takip borçlusu … (TC: …) hakkında … 31.İcra Müdürlüğü’nün …E. (dosya takipsizlik nedeniyle kapatılmış olup daha sonra yenilenerek … E. Numarasını almıştır. Yenilenmeden önceki numarası …E.dır.) sayılı dosyasıyla icra takibi başlatmıştır. Bu dosyadan davacı müvekkillere 29.147,00 TL alacak için İcra İflas Kanunun 89. Maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderilmiş ve yine davalı … Mücevherat şirketine maaş haczi yazısı gönderilmiştir.cra dosyasının incelenmesinde; dosya alacaklısı vekilinin davacı müvekkiller … ve … Dış Tic. A.Ş.’nin dosya borçlusu olarak kaydedilip adlarına kayıtlı vasıtalar üzerine haciz konulması talebi, icra müdür yardımcısı …’ın 02 Ağustos 2013 tarihli kararı ile ” ihbarnamelere genel süresi içinde itiraz edildiğinden talebin reddine karar verildi” denilerek alacaklı vekilinin talebinin reddedildiğini, müvekkilleri tarafından 89/1,2,3. Haciz ihbarnamelerine itiraz edildiğinin anılan kararla sabit olduğunu, bu nedenlerle müvekkillerin dosya alacaklısına ve dava dışı takip borçlusu …’e borcu olmadığının tespitine karar verilmesini, davacı müvekkiller yönünden 89/1,2,3.haciz ihbarnamelerinin ve takibin iptaline karar verilmesini, davalının haksız ve kötüniyetli müvekkilleri borçlandırmış olması ve davacı müvekkillerin tüm malvarlıkları üzerine haciz koydurtmuş olması nedeniyle dava değerinin % 20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …in borcunu tahsil etmek ve mağduriyetini gidermek amacıyla 30.01.2012 tarihinde davaya taraf olmayan dosya asıl borçlusu … hakkında … 31. İcra Müdürlüğü… E. sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını ve 03.02.2012 tarihinde takibin kesinleştiğini, söz konusu icra dosyasının 01.08.2018 tarihinde yenilenerek …numarasını aldığını, davacılar … ve …Dış Tic. A.Ş., kendilerine gönderilen İ.İ.K gereği 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinden, 89/1 ve 89/2 ihbarnamelerine yasal süresinde itirazda bulunmadıklarını ,davayı süresinde derdest etmediklerinden davanın reddi gerekmekte olduğunu, hiç kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağını, davacılar … ve Karanfil Mücevherata sırası ile birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 07.05.2012de davacı şirkete, 03.05.2012 tarihinde davacı şahısa tebliğ olduğunu ve tarafların süresinde herhangi bir itirazda bulunmadıklarını, akabinde ikinci haciz ihbarnamesi de her iki tarafa da 24.08.2012 tarihinde tebliğ olduğunu ve yine herhangi bir itirazda bulunulmadığını, borcu yedlerinde kabul eden davacılara ödeme yapmaları yahut borçlu olmadıklarının ispatı için dava açmaları adına üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmişse de Menfi tespit davasının da derdest edilip kesinleştirildiğini, bu nedenlerle icra ve iflas kanununun 89uncu maddesi gereğince huzurdaki davanın üçüncü haciz ihbarnamesinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açması gerekirken, yaklaşık 6 yıl sonra derdest edildiğinden zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesine, iik m.89/3de ki açık düzenleme gereği, huzurdaki davanın niteliği gereği müvekkile husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmaması sebebiyle, davanın husumet eksikliği nedeniyle reddedilmesine, bu beyan kabul edilmez ise, işbu davanın icra dosya borçlusu halil ibrahim fili davaya dahil etmesi için, davacılara kesin mehil verilmesine, kesin mehil içerisinde gereği yerine getirilmezse davanın usulden reddedilmesine, mahkeme davanın esasına girerse; davanın niteliği gereği ispat külfeti üzerinde olan davacı tarafın iddialarını yani icra dosya borçlusuna borçlu olmadığını ispata yarar hiçbir delili dava dilekçesinde gösterememiş olması ve dolayısıyla iddiasını ispat edememiş olması sebeplerinden davanın reddine, davacılara gönderilen haciz ihbarnameleri usule uygun tebliğ edildiğinden ve yine davacıların icra takip dosyasında borçlu oldukları kesinleştiğinden davacılar vekilinin 89/1,2,3 ihbarnamelerinin ve takibin iptal edilmesine dair talebinin reddedilmesine, birinci maddede bahsedilen sebeplerden ötürü davacılar vekilinin tarafımız için talep ettiği dava değerinin %20sinden az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına mahkum edilmemiz isteminin reddine ve iik 89/3 maddesindeki “iddiasını ispat edemeyen davacı taraf % 20 tazminata mahkûm edilir” yönündeki amir yasa hükmü gereğince, davacı yanın dava değerinin % 20si oranında tazminata mahkûm edilmesine, davanın mahkemece kabulü halinde, yargılama giderlerinin, 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyerek işbu davanın açılmasına kendi kusuru ile sebebiyet veren davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilerek tüm yargılama giderleri ve ücreti vekâletin dava değeri üzerinden nispi hesaplama esasına göre davacı tarafa tahmiline karar verilmesini mahkememizden arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 2004 sayılı İİK m.89’a konu haciz ihbarnamesinden kaynaklanan borçtan sorumlu olmadığının tespiti davasıdır.
Davacı vekili davalı Burak Şit’in alacaklı …’in ise borçlu olduğu, … 31. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası üzerinden davacı müvekkillerine 2004 sayılı İİK m.89 kapsamında haciz ihbarnamesi gönderildiğini ancak davacıların haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmemeleri nedeniyle m.89/3 gereği borcun zimmetlerinde sayıldığı ancak davacı müvekkillerine takip dosyası borçlusu …’e herhangi bir borçları olmadığını bu nedenle borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
2004 sayılı İİK m.89/5-c.2 “Her halde üçüncü şahıs borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir.” şeklindeki hüküm gereği kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği için ödemek zorunda kaldığı borçtan dolayı menfi tespit davası açma hak ve imkanı tanınmıştır. Bu davada görevli mahkeme davanın açıldığı tarihte iadesi istenen para ve malın değerine göre saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda açılacak olan tespit davası haksız fiile dayandığından, zaman aşımı süresinin de 6098 sayılı TBK m.72’ye göre belirlenmesi gerekmektedir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Özkay, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanı Orkun Koçak, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanı Orkun Koçak, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi tetkik hakimi Doç. Dr. Adnan Değnekli ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tetkik hakimi Ayhan Doğan, İİK Şerhi, Madde 68-99, 2.cilt, Ankara Turhan Kitapevi, 2007, sayfa 2601)
Mahkememiz 6102 sayılı TTK m.4’te öngörülmüş olan ticari davalara bakmakla görevlidir. Mutlak ticari davalar, m. 4/1-a kapsamında TTK’da münhasıran düzenlenmiş işler ile m.4/1-b-f arasında tek tek sayılmak suretiyle öngörülmüş davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan kaynaklanan davalardır. Nispi davalar bakımından tarafların dava konusu edilen ilişkinin her iki tarafın TTK m.11’de öngörülen (esnaf işletmesi için öngörülen sınır aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan, faaliyetlerin devamlı ve bağımsız bir şekilde yürüdüğü) özellikleri haiz ticari işletmesi ile ilgili olduğunu ispat etmeleri gerekir.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında davacılar ile davalı arasında gelişip işbu davaya konu edilen ilişkinin 2004 sayılı İİK m.89 kapsamında davalı tarafından davacılara gönderilen haciz ihbarnamesinin süresinde itiraz edilmemiş olması nedeniyle kesinleşmiş olan haciz ihbarnamesine konu borçtan sorumlu olmadıklarının tespiti davası olduğundan ilişkinin haksız fiil niteliğinde olması bir yana dosya kapsamıyla davada taraf kişilerin bir ticari işletmesi olduğu ve ilişkinin de bu ticari işletme ile ilgili olduğu ispat edilmemiş olduğundan davanın mahkememiz tarafından bakılması gereken nispi ticari dava olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle de iş bu dava bakımından 6100 sayılı HMK m.2 kapsamında Görev – dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, Bu karar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulması halinde … 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 22/04/2021 tarih …Esas ve …Karar sayılı kararı ile mahkememize kararı arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne Gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Görev – dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
Bu karar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulması halinde … 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 22/04/2021 tarih …Esas ve …Karar sayılı kararı ile mahkememize kararı arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
HMK m.331/2 uyarınca harç, masraf ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır