Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/441 E. 2022/988 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/441 Esas
KARAR NO : 2022/988

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili idare tarafından yapılan ihalelerin yüklenicisi olduklarını, ihale ile iş alan şirketler işyeri devri hükümlerine göre önceki şirket işçilerini devralarak çalıştırmaya devam ettiklerini, davalı şirketlerin alt yüklenici ve asıl yüklenici olarak iş aldığı dönemlerde işe alarak çalıştırmış bulundukları işçi …’in alacaklarının tahsili için müvekkili idare aleyhine açmış olduğu davada … 17. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası ile alacaklarının müvekkili idareden tahsiline karar verildiğini, alacaklı vekili tarafından … 36. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyasına 03/12/2018 tarihinde 62.163,03 TL ödeme yapıldığını, davacı müvekkili ile davalılar arasında akdedilen ihale şartnameleri ve sözleşmelerinde yer alan hükümler ve ilgili kanun hükümleri çerçevesinde taraflar arasındaki ikili ilişki gereği davaya konu bedelin sorumlusu çalıştırdıkları süre bazında ayrı miktarlarda davalılar olduğunu, davalılar ve alt yüklenicilerin müvekkili idareden iş aldıkları dönemlerde çalıştırdıkları işçilerden dolayı doğan ve idaremizce ödenmek zorunda kalınan her türlü hak ve alacaktan ihale sözleşmeleri ve borçlar kanununun hükümleri doğrultusunda aslen sorumlu olduklarını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 62.163,03 TL bedelin ödeme tarihi veya tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti: davalı …Ticaret A.Ş.’nin şirket müdürü tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; ücret dışındaki işçi alacaklarının %50’si iş yasası, BAM ve Yargıtay kararları gereği asıl işveren tarafından ödeneceği, benzeri konularda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun da; müteselsil sorumlu olanlardan, davacı asıl işveren ile davalı alt işveren arasındaki hukuki ilişkinin hizmet akdine dayanmakta iken davacı asıl işveren ile dava dışı işçi arasındaki hukuki ilişkinin 4857 sayılı iş kanununun 2.maddesinde düzenleme birlikte (müteselsil) sorumluluk olduğunu, dava dışı işçiye icra takibi sonucu ödenen işçilik alacaklarına ilişkin ödemede bulunan davacı kurulun davalı şirketten talep edebileceği rücuen tazminattan davalı alt işverenin bozma ilamında belirtilen %50’lik kısım için ancak kendi dönemi ile sınırlı olarak sorumlu tutulabileceği yönünde karar verdiğini, kıdem tazminatı ödemesi alt işverenlerin ihale tekliflerinde KİK hesaplamalarında ve sözleşmelerde olmadığını, verilen fiyat analizleri yapılarak bu durumun tespit edilebileceğini, açıklanan nedenlerle asıl ücret dışındaki işçi alacaklarının %50’sinin asıl işveren olan… Müdürlüğüne ve kalan %50’sinin ise bütün alt yüklenicilerde ve işçinin bu firmalarda çalıştığı dönem ve ücretlerle sınırlı olmak üzere alt yüklenicilerin sorumluluğunda olduğuna, İski’nin ödediği 62.163,03 TL’nin ancak yarısı olan 31.081,51 TL’yi alt yüklenicilerden ve işçiyi çalıştırdıkları süreye göre sorumlulukları oranında talep edebileceğine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin taraflara sorumlulukları oranında tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ücret dışındaki işçi alacaklarının %50’si iş yasası ve Yargıtay kararları gereği asıl işveren tarafından ödeneceği, kıdem tazminatı ödemesi alt işverenlerin ihale tekliflerinde, KİK web sitesi hesaplamalarında ve sözleşmelerde olmadığını, verilen fiyat analizleri yapılarak bu durumun tespit edilebileceğini, asıl işveren ve alt işverence alacakların yarı yarıya paylaştırılması ve ayrıca işçinin alt işverenler nezdinde çalıştığı süreler dikkate alınarak, çalıştığı süreler oranında alacağın %50’sinin alt işverenler arasında paylaştırılması gerektiğini, bu nedenle davacı tarafın ödenmiş olan tüm işçilik ücretlerinin alt işverenlerden tahsiline ilişkin talebinin yersiz olduğunu, reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle asıl ücret dışındaki işçi alacaklarının %50’sinin asıl işveren olan … Genel Müdürlüğüne ve kalan %50’sinin ise davalı bütün alt yüklenicilerde ve işçinin bu firmalarda çalıştığı dönem ve ücretlerle sınırlı olmak üzere alt yüklenicilerin sorumluluğunda olduğunu kabul etmekle fazlaya ilişkin talebin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafta bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalılar … Anonim Şirketi ve …’nin davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-… 36. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası.
2-… tarafından sunulan dava konusu sözleşmeler.
3-Bilirkişi raporu.
4-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Dava, yanlar arasındaki hizmet sözleşmesi gereğince, asıl işveren ve alt işveren ilişkisine dayalı olarak açılan rücuen tazminat davasıdır. Uyuşmazlık, rücuen tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı ve rücu miktarı noktasında toplanmıştır.
Davanın yasal dayanaklarından 4857.s.İş Kanunun 112.m.sinde kamu kurum ve kuruluşlarında hizmet sözleşmesi ile alt işveren elemanı olarak çalışan işçilerin kıdem tazminatı düzenlenmiş olup, bu yasal düzenlemeye göre;” Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurum ve kuruluşların haklarında bu Kanun ve 854, 5953, 5434 sayılı kanunların hükümleri uygulanmayan personeli ile kamu kuruluşlarında sözleşmeli olarak istihdam edilenlere mevzuat veya sözleşmelerine göre kıdem tazminatı niteliğinde yapılan ödemeler kıdem tazminatı sayılır.(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/8 md.) 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;
a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere
ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,
b) Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü m.ne göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamukurum veya kuruluşu tarafından,işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir.(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/8 md.) Alt işveren ile yapmış olduğu iş sözleşmesi sona ermediği gibi, alt işveren tarafından 4734 sayılı Kanun kapsamında bulunan idarelere ait işyerleri dışında bir işyerinde çalıştırılmaya devam olunan ve bu şekilde çalıştırıldığı sırada iş sözleşmesi kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona eren işçinin kıdem tazminatı, işçinin yazılı talebi hâlinde, kıdem tazminatının söz konusu kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen süreye ilişkin kısmı, kamu kurum veya kuruluşuna ait çalıştığı son işyerindeki ücretinin yılları itibarıyla asgari ücret artış oranları dikkate alınarak güncellenmiş miktarı üzerinden hesaplanmak suretiyle son kamu kurum veya kuruluşu tarafından işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir. Bu şekilde hesaplanarak ödenen kıdem tazminatı tutarının, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden aynı süreler dikkate alınarak hesaplanacak kıdem tazminatı tutarından daha düşük olması hâlinde, işçinin aradaki farkı alt işverenden talep hakkı saklıdır.(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/8 md.) İkinci fıkranın (b) bendi veya üçüncü fıkra uyarınca farklı kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi hâlinde, kıdem tazminatı ödemesini gerçekleştiren son kamu kurum veya kuruluşu, ödenen kıdem tazminatı tutarının diğer kamu kurum veya kuruluşlarında geçen hizmet süresine ilişkin kısmını ilgili kamu kurum veya kuruluşundan tahsil eder. Ancak, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri arasında bu fıkra hükümlerine göre bir tahsil işlemi yapılmaz.
İhale sözleşmesi,teknik şartname,genel şartnamede dava dışı işçilere yapılan kıdem tazminatı ödemeleri yönünden alt işverenlerin sorumluluğunu belirleyici hüküm bulunmaması halinde 6098 sayılı TBKnun 167.nci m.de sorumlulukla ilgili iç ilişkisi; ” Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar.Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. Borçlulardan birinden alınamayan miktarı, diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdürler.” şeklinde düzenlenmiştir.
Alacaklıya halef olma 6098 s.TBK.nun 168.m.sinde “- Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur. Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı vekili yanlar arasındaki hizmet sözleşmesi uyarınca dava dışı işçiye ödenen işçilik alacağının alt işverenler olan davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekilleri ise ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlar. Dış ilişkide Kanundan doğan teselsül gereği borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun ödediği miktarı iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsil edebilir. Bu durumda 6098 sayılı TBK’nın 167. maddesi gereğince yarı oranında indirim yapılmaz, diğer bir değişle anılan madde hükmü uygulanmaz. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/537 Esas 2022/2770 Karar)
Dava konusu somut olayda davalıların sorumlu oldukları varsa işçilik alacağının tespiti için davacı kurum ile yapılmış hizmet alım sözleşmeleri ekleri ile celp edilerek dosya arasına alınmış ve bilirkişi kurulundan uyuşmazlığa ilişkin rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 15.08.2022 tarihli bilirkişi raporunda, taraflar arasında imzalanan sözleşmede atıfta bulunulan Hizmet İşleri Genel Şartnamesinde asıl iş veren ile alt işverenler arasındaki rücu ilişkisi bakımından açık bir düzenleme olmadığını, bu nedenle davacının, TBK 167. Maddesinde düzenlenen eşit paylaşım karinesine göre dava dışı işçiye ödenen tazminatın yarısını davalılardan talep edebileceği bildirilmiştir.
Dosyaya celp edilen sözleşmelerin incelenmesinde, davacının delil olarak dayanmış olduğu hizmet alım sözleşmelerinin 22. inci maddesi; (Bazı sözleşmelerde 23.maddesi) ile atıf yapılan genel şartnamenin 6. bölümü madde 38 fıkra 7 ile; işçilik alacaklarından yüklenici olan alt işverenin sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Bu hüküm karşısında asıl işveren olan davacının, dava dışı işçilere ödemiş olduğu işçilik alacağının tamamını rücu etme hakkı bulunmaktadır.
Bu nedenle her ne kadar bilirkişi heyetince dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının yarısının davalılardan rücuen tahsil edilebileceği bildirilmiş ise de, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin eki sayılan hizmet işleri genel şartlarının 6. Bölümünde işçilik alacaklarından yüklenici olan davalıların sorumlu oldukları açıkça belirlendiğinden, Mahkememizce sorumlu olunan oran açısından bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
Davacının davasının KABULÜ İLE,
22.499,30 TL’nin davalı … şirketinden,
3.837,74 TL’nin davalı … şirketinden,
28.551,14 TL’nin davalı … şirketinden,
7.274,84 TL’nin davalı …. şirketinden olmak üzere
Toplam 62.163,02 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 4.246,36 TL nispi karar harcından (davalı … 1.536,93 TL, davalı … 262,16 TL, davalı … 1.950,33 TL, davalı … 496,94 TL harçtan sorumlu olmak üzere) peşin yatırılan 1.061,59 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 3.184,77 TL harcın (davalı … 1.152,70 TL, davalı … 196,62 TL, davalı … 1.462,75 TL, davalı … 372,70 TL harçtan sorumlu olmak üzere) davalılardan sorumlulukları oranında tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi nin 13/2 maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.946,08 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 676,10 TL yargılama gideri ile 1.061,59 TL peşin harç ve 59,30 TL başvuru harcı ve 11,50 vekalet harcı toplamı ‬1.808,49 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/11/2022

Katip …
✍ e-imza

Hakim …
✍ e-imza

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.061,59 TL
Karar Harcı : 4.246,36 TL
Noksan Harç : 3.184,77 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.735,00 TL

Yargılama gideri detayları
Posta Giderleri : 676,10 TL