Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/319 E. 2022/33 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/319
KARAR NO : 2022/33

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili davacı şirketin, halı üretimi ve pazarlaması ile uğraşan bir şirket olduğunu, davalı şirketin, müvekkili şirketin bayisi olduğunu, davalı şirketin, davacı taraftan almış olduğu ve alacağı mallar ile her ne nedenle doğmuş ve doğacak olan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 1. derece 1. sırada 400.000,00 TL bedelli F.B.K. süreli yıllık 11,50 faizli … tarihli … yevmiye numaralı resmi senette belirtilen kargir dükkan ve mağaza ile, 3. derecede 1. sırada 400.000,00 TL bedelli F.B.K. Süreli yıllık 11,50 faizli … tarihli … yevmiye numaralı resmi senette belirtilen bağımsız bölümü davacı şirket lehine ipotek verdiğini, davalı şirketin 19/06/2020 tarihi itibariyle 1.064.479,56TL bakiye borcu bulunmakta olup, bu borcun halen ödenmediğini, bu nedenle, bakiye borcun tahsili amacıyla davalılar tarafından verilen ipoteklerin paraya çevrilmesi maksadıyla … 10. İcra Müdürlüğünün …E. numaralı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliği üzerine bütün davalılar tarafından, tüm borca, takipte talep edilen faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, davalı şirketin borcu bulunduğunu, davalıların, itiraz dilekçesinde müvekkili şirkete karşı hiçbir borçlarının bulunmadığını beyan ettiklerini, ancak dosyaya sunulan belgelerde ve yapılacak incelemeler sonucunda davalı şirketin borcu olduğunun görüleceğini, davalı şirketin, müvekkili şirketten aldığı ürünlerin fatura bedellerini ödemediğini, davalı şirket borçlu olduğunu ve takipte talep edilen faiz ile faiz oranın mevzuata uygun olduğunu, dava öncesinde arabulucuya başvurulduğunu ancak davalılardan çözüm teklifi gelmemiş ve sürecin anlaşmazlıkla sonuçlandığını, davalıların faiz oranına ve miktarına da itiraz ettiklerini, dava konusu takipte talep edilen faiz oranı, ipotek akit tablosu ile taraflarca belirlenmiş olup davalıların faize yönelik itirazlarının mesnetsiz olduğunu, davalıların … 10. İcra Müdürlüğünün …Esas numaralı dosyasına vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptalinin gerektiğini belirterek davalıların … 10. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile 800.000,00 TL üzerinden takibin devamına, davalıların asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, zira davacı, müvekkilleri ile …Şti. aleyhine, … İcra Dairesi’nin… sayılı dosyası ile, müvekkilleri aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, bu kapsamda mükerrerlik söz konusu olup, davanın reddi gerektiğini, öte yandan, söz konusu alacağın, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe konu edilmesinin şu aşamada söz konusu olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi için gerekli şartlar oluşmadığından da davanın reddi gerektiğini, icraya konu edilen ve var olduğu iddia edilen hakkın esasıyla ilgili bir karar verilebilmesi için, alacağın net olarak belirlenmesi gerektiğini, bu aşamada böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, alacaklı, borcun vadesi gelmeden, kendilerinde bulunan teminat olarak alınmış ipoteğe dayanarak haksız ve usulsüz bir şekilde başlatılan icra takibi ile hak iktisab etmeye çalıştığını, haksız bu yol ile müvekkillerinin ticari itibarlarının zedelendiğini, icra takibine konu edilen ipoteğin teminat olarak verildiğinin kabulü gerektiğini, bu nedenlerle ipoteğin asıl borçtan ayrık olarak değerlendirilmesinin düşünülemeyeceğini, takip alacaklısının bu tarih itibari ile yazılı bir belgeyle borç miktarı ve muaccel durumu belgelemesi gerektiğini, bu şartlar sağlanmadan açılan davanın haksız ve yersiz nitelik taşıdığını, borçlu gösterilen müvekkillerinin muaccel bir borcu bulunmadığını, davacının aynı konu nedeniyle, borçlular aleyhine … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, bu hususun borcun muaccel olmadığını açıkça ortaya koyduğunu belirterek davanın, öncelikle yetkisizlik kararı verilerek yetkili … Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde öncelikle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, davanın talepte mükerrerlik söz konusu olması nedeniyle de reddine, muaccel bir alacak olmadığı, takip alacaklısının henüz bir riski bulunmadığı için de davanın reddine, davanın esastan da reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … Limited Şirketine usulüne uygun olarak tebligat yapılmış ancak süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde,
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacının bayilik sözleşmesi nedeniyle davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, varsa alacak miktarı, davacının alacağının teminatı için diğer davalıların malik olduğu taşınmazda tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi için takip yapılması koşullarının bulunup bulunmadığı, TMK. 887. maddesi uyarınca muacceliyet ihbarının yapılıp yapılmadığı konularından ibarettir.
Davalı gerçek kişiler adına kayıtlı taşınmazda , davalı şirketin, davacı taraftan almış olduğu ve alacağı mallar ile her ne nedenle doğmuş ve doğacak olan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 1. derece 1. sırada 400.000,00 TL bedelli18.04.2016 tarihli 9185 yevmiye numaralı,3. derecede 1. sırada 400.000,00 TL bedelli 18.04.2016 tarihli 9188 yevmiye numaralı akit tablosu ile ipotek tesis edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı gerçek kişiler borçtan şahsen sorumlu olmayıp,muaccel hale gelmiş bir alacak için değil,bayi borçlarının teminatı olarak ipotek verdiğinden,davacı alacaklının icrada çıkardığı ödeme emrinin kendilerine karşı geçerli olabilmesi için, borçlu ile beraber kendilerine de, icra takibinden önce ödeme isteminin tebliği zorunlu bulunmaktadır.Diğer bir anlatımla,asıl borçlu ile beraber borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine ihbar yapılmadıkça, ipotek borçlusu bakımından borç muaccel hale gelemez.Muaccel hale gelmemiş bir borç içinde icra takibi yapılamayacaktır.Bu husus,takip koşuludur. Zira, İİK.nun 149/b madde hükmünde de alacağın muaccel olması aranmıştır. Asıl borçlu şirket ve davalı gerçek kişilere Türk Medeni Kanunu’nun 887 nci madde kapsamında bir muacceliyet ihbarı keşide edilmediği anlaşılmakla davanın HMK114/2 ve HMK 115/2 gereği usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının usulden REDDİNE,
2-Peşin alınan 9.662,00 TL’den tahsili gereken 80,70 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 9.581,30 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk faaliyeti nedeniyle sarf edilen 1.400,00 TL arabuluculuk ücretinin arabuluculuk görüşmelerine katılmayan davalılar …, …, …ve … Ticaret Limited Şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 11. bendi kapsamında ilk toplantıya katılmayan taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden (ilk toplantıya katılan) hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 243,10 TL’nin Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi kapsamında … dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/01/2022

BAŞKAN
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
KATİP
¸e-imzalıdır