Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/299 E. 2022/69 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/299
KARAR NO : 2022/69

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2017
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile taraflar arasında su arıtma sistemi kurulumu ve bakımı konusunda sözleşme yapıldığını, davacının edimlerini yerine getirdiğini, davalının bir kısım borçlarını ödemediğini, taraflar arasında 23/07/2013 tarihli mutabakat metni düzenlendiğini, bu metne göre davalının 30.522,73 TL borçlu olduğunun kabul edildiğini, ancak buna rağmen borcun ödenmediğini, başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı taraf zaman aşımı itirazında bulunmuş, davacının eserinin ayıplı olduğunu, sistemin düzgün çalışmadığını, …’nin yaptığı denetimlerde endüstriyel atık suların önlemsiz deşarj edildiğini, kurumun …tarihli yazısı … sayılı yazısı ile tesisin faaliyetine son verildiğini, davalının başka firma ile anlaşma yapmak zorunda kaldığını, mutabakat metnini kimin tarafından imzalandığını bilmediklerini, bu nedenle borç ikrarı olarak kabul etmediklerini, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin ilk kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi tarafından zaman aşımı ilk itirazı konusunda değerlendirme yapılması için kaldırılmıştır. Taraflar arasında yapılan sözleşme eser sözleşmesidir. Davalı zaman aşımı ilk itirazında bulunmuştur. Davacı taraf ise cevaba cevap dilekçesinde 23/07/2013 tarihli mutabakat mektubunun borç ikrarı niteliğinde olduğundan TBK’nın 154/1 maddesi gereğince zaman aşımının kesildiğini iddia etmiş; buna karşılık davalı taraf ikinci cevap dilekçesinde mutabakat metnindeki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığının belirsiz olduğunu savunmuş olup mahkememizce şirket yetkilisi … 30/11/2021 tarihli duruşmada dinlenmiş olup bu kişi beyanında imzanın kaşe imza şeklinde olduğunu, konudan haberdar olmadığını, bilgisi dışında muhasebeci arkadaşın bu kaşe imzayı kullandığını, hangi muhasebecinin yaptığını bilmediğini, uygulamada muhasebecilerinin kendisine danışarak kaşe imzalı mutabakat metnini karşı tarafa gönderdiğini, ancak somut olayda kendisine danışılmadan bu işlemin yapıldığını, ayrıca ıslak imza atmasına gerek olmadığını, ürünün ayıplı olduğunu beyan etmiş olduğundan ve de imza ıslak imza olmayıp kaşe imza olduğundan imza incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir. İmzanın davalı şirket adına kaşe imza şeklinde atılan bir imza olduğu konusunda ihtilaf yoktur. Şirket yetkilisi ise bilgisi dışında imzanın atıldığını, 6-7 civarında muhasebecisi olduğunu, hangisinin bunu yaptığını bilmediğini, kendi uygulamalarında kaşe imza kullanıldığını beyan etmiştir. Bu durumda davalı tarafın genel uygulamada muhasebecilerine kaşe imza atma yetkisi vererek işlem yapma yetkisi verdikleri açıktır. Davalı yetkilisinin bu olayda bilgim yoktur şeklindeki beyanlarının diğer beyanları ile çeliştiği, kaşe imza atma yetkisinin muhasebecilere verilerek muhasebeciler yönünden bir çeşit vekalet ilişkisinin oluştuğu da açıktır. Dolayısıyla davalı tarafın bu kaşe imzadan dolayı sorumluğunun var olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı tarafın ayıp iddiasını ise herhangi bir ihtarname ile karşı tarafa bildirmediği davacının gönderdiği faturayı itirazsız şekilde ticari defterlerine kaydettiği, davalının iade faturasını düzenlemediği, daha önce ayıbın ortaya çıktığı halde 2013 yılında 30.522,73 TL için mutabakata vardıkları açıktır. Zaman aşımı teslim tarihi olan tarihte başlar. Faturalar incelendiğinde kimyasal arıtma ve filtreme sisteminin fatura tarihinin 19/02/2011 olduğu görülmektedir. Bu sistem taşınır mal niteliğinde olduğundan zaman aşımı TBK’nın 478. maddesi gereğince 2 yıllık süreye tabi olduğundan fatura tarihi olan 19/02/2011 tarihine 2 yıl eklediğimizde sistem için 2 yıllık zaman aşımının 19/02/2013 tarihinde dolduğu açıktır. Sistemden sonra 07/03/2011 tarihinde poli elektronik, 18/03/2011 tarihinde köpük kesici, 11/04/2011 tarihinde köpük kesici, 20/04/2011 tarihinde yine köpük kesici faturasının kesildiği görülmektedir. İlk fatura sisteme ilişkin olup sonrakiler ise malzemelerin alımına ilişkindir. TBK’nın 478. maddesindeki zaman aşımı süreleri ayıplı malı teslim alan davalının açabileceği süreler için geçerli olup davacı alacaklı olduğundan davacı yönünden tabi olacağı zaman aşımı süresi TBK’nın 147/6 maddesinde düzenlenen 5 yılılk zaman aşımı süresidir. Bu 5 yıllık zaman aşımı süresi henüz dolmadan mahkememizce borç ikrarı niteliğinde kabul edilen 23/07/2013 tarihinde zaman aşımı süresi kesilmiş tekrar işlemeye başlamıştır. Bu sefer yeni 5 yıllık süre dolmadan 31/01/2017 tarihinde icra takibi başlamıştır. Ancak her ne kadar icra takibinde 54.302,80 TL için takip yapılmış ise de tüm alacak yönünden zaman aşımı kesilmemiş olup sadece mutabakat metnindeki 30.522,73 TL için zaman aşımı kesildiğinden mutabakat tarihinden itibaren 30.522,73 TL’nin takip tarihine kadarki işlemiş faizin hesaplanması gerekir. Bunun için dosya bilirkişiye verilmemiş mahkememizce resen işlemiş faiz hesabı yapılmıştır. Ancak bu hesap yapılırken mutabakat metnindeki rakam dışındaki miktar zaman aşımına uğradığından asıl alacak olarak mutakabat metnindeki 30.522,73 TL olarak alınması gerekir. Fatura toplamları (47.200,00 TL + 412,68 TL + 274,21 TL + 813,92 TL + 1.630,17 TL) = 50.330,98 TL yapar. Ancak mutabakat metninde bunun sadece 30.522,73 TL’si kabul edildiğinden geriye kalan 19.808,25 TL’si zaman aşımına uğrayacağından bu kısım yönünden zaman aşımı itirazının kabulü gerekir. Mutabakat metnindeki 30.522,73 TL yönünden zaman aşımı kesildiğinden asıl alacak olarak davacı bu kısmı talep edebilir. Mutabakat tarihi olan 23/07/2013 tarihinden takip tarihi olan 31/01/2017 tarihine kadar işlemiş faiz istenebilir. Çünkü taraflarca mutabakata varılmış borç ikrarı söz konusudur.
Asıl Alacak
Faiz Dönemleri
Gün
Faiz Oranı
İşlemiş Faiz Miktarı
30.522,73 TL
23/07/2013-26/12/2013
150
11,00 TL
1.379,79 TL
30.522,73 TL
27/12/2013 – 13/12/2014
351
11,75 TL
3.448,86 TL
30.522,73 TL
14/12/2014 – 30/12/2016
747
10,50 TL
6.559,04 TL
Toplam

1.279

11.640,44 TL
Davacının takip tarihi itibarıyla isteyebileceği işlemiş faiz toplamı 11.640,44 TL’dir. Buna göre;
Takipte İstenen
Mahkememizce Hesaplanan
Asıl Alacak
30.522,73 TL
30.522,73 TL
İşlemiş Faiz
23.780,07 TL
11.640,44 TL
Toplam
54.302,80 TL
42.163,17 TL
Yukarıdaki tabloya göre davanın kısmen kabulü yoluna gidilmiştir. Kabul edilen kısım yönünden davalı haksız ve alacak likit olduğundan icra inkar tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Ret edilen kısım yönünden ise davacı kötü niyetli olmadığından kötü niyet tazminatı talebi kabul edilmemiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının …4. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 30.522,73 TL asıl alacak ve 11.640,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.163,17 TL için İPTALİ ile; asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
Kabul edilen nakdi alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin (12.139,63 TL) talebinin REDDİNE,
Reddedilen kısım yönünden davacı taraf kötü niyetli olmadığından kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.880,17 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 655,85 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 2.224,32 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.281,21 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 851,60 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 661,22 TL yargılama gideri ile 655,85TL peşin harç ve 31,40 TL başvuru harcı toplamı 1.348,47 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
DavaLı tarafından yapılan toplam 23,50 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 5,25 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider ve delil avanslarının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç / Masraf Dökümü Davacı Gider Avansı Yargılama gideri detayları
Peşin Harç : 655,85 TL Yatırılan Avans : 1.095,00 TL Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Karar Harcı : 2.880,17 TL Davalı Gider Avansı Posta Giderleri : 275,10 TL
Noksan Harç : 2.224,32 TL Yatırılan Avans : 700,00 TL