Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/15 E. 2021/43 K. 22.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/15
KARAR NO : 2021/43

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 22/01/2021

Mahkememize tevzi olunan Tazminat davasının tensiben yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.01.2020 tarihinde davacı tarafından sevk ve idare edilen … plakalı … model aracın 01.04 saatlerinde … Caddesi üzerinde seyir halindeyken, davalı … tarafından sevk ve idare edilen … … markalı otomobilin kendisine çarpması üzerine maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı sürücünün … Caddesinden … istikametine seyrederken kendi şeridinden çıkarak karşı istikametten gelen davacı müvekkilin sevk ve iradesinde aracın sol ön kısmına çarptığını, kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağı uyarınca müvekkilin hiç alkol almadığı tespit edilirken; diğer araç sürücüsü olan davalı …’nın 1.64 promil alkollü olduğu anlaşıldığını, müvekkil, tarafından ekspertiz incelemesine götürülen … model araçta 12.154 TL’si işçilik ücreti, 54.500 TL parça bedeli olmak üzere toplamda 66.654 TL hasarın meydana geldiği tespit edildiğini, bu nedenlerden dolayı; fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak araçta oluşan hasar tazminatı için şimdilik 10.000 TL tutarında maddi hasar miktarının, kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi için teminat miktarıyla sınırlı olmak üzere) tahsili ile taraflarına ödenmesine, araçta oluşan değer kaybı için şimdilik 10.000 TL tutarında tazminatın, kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi için teminat miktarıyla sınırlı olmak üzere) tahsili ile tarafılarına ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli olmayan mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava şartı olan zorunlu arabuluculuk başvurusunun yapılmadan dava açıldığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
İş bu dava, … 19. Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyasında açılmış, mahkemenin … karar sayılı 03.03.2020 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiş ve ardından davalı … vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40.Hukuk Dairesi 2020/2085 esas, 2020/3877 karar sayılı 24/09/2020 tarihli karar ile başvurunun esastan reddine karar verilmekle ve … 19. Asliye Hukuk Mahkemesi … esas, 05.01.2021 tarihli yazısı ile gönderilen dosya mahkememiz iş bu esasına kayıt olmuştur.
9/12/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5’inci maddesinden, sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
Madde 5/A-(1) Bu Kanunun 4. maddesinde verdiğinde kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şarttır.
Yine 7155 sayılı kanunun 22. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3’ncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen “Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.” cümlesi ile arabuluculuk kapsamındaki uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunludur.
Yine 7155 sayılı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Kanunun Dördüncü bölümünden sonra gelmek üzere; “Dava şartı olarak Arabuluculuk” başlığıyla eklenen Beşinci Bölüm ve maddeye göre;
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A-(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Somut olayda, arabuluculuk faaliyetine başvurulmadığı davacı vekilince belirtilmekle, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin sunulması için davacıya süre verilmesine gerek görülmemiş ve dava dosyasında, davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla talebi bakımından zorunlu arabuluculuk söz konusu olmakla davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2.maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarafların yokluğunda tensiben verildiğinden bilgilendirme amaçlı olarak tensip zaptının bir örneğinin taraflara tebliğine, İstinaf süresinin gerekçeli kararının tebliğinin talep edilmesi ve tebliğ edilmesi suretiyle başlayacağı hususunun ihtarına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL TL maktu karar harcının peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 282,25 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Vekille temsil edilen davalılar … ile … Sigorta AŞ lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ile … Sigorta AŞ’ye verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan toplam 23,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’ya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
6100 Sayılı HMK’nın 345/1 maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere tensiben karar verildi. 22/01/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)