Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/140 E. 2022/873 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/140 Esas
KARAR NO : 2022/873 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/08/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 30/04/2018 ve 17/08/2018 tarihinde birçok kez geçiş ücreti ödemeden köprü ve/ veya otoyollardan ihlalli geçiş yaptığını, bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretlerinin 15 günlük sürede de ödenmediği için davalı hakkında … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davalı üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve araçlar ile banka alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.67’de düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 23/09/2020 tarih 2020/433 Esas ve 2020/359 Karar sayılı kararı ile; “Mahkememiz 6102 sayılı TTK m.4 kapsamında, TTK’da münhasıran düzenlenmiş işler (m.4/1-a), m.4/1-b-f arasında düzenlenmiş işler ile her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan kaynaklanan ticari davalar bakımından görevlidir.
Davacı vekili, davalının, davacı tarafından işletilmekte olan … yaptığı geçişler nedeniyle ödemesi gereken ücreti ödememesi nedeniyle icra takibi yapıldığını, takibe itiraz edilmesi nedeniyle ve de davalının bu geçişlerinin ticari iş yapmaya yönelik olması nedeniyle vaki itirazın iptali için iş bu davayı açmış ise de 6100 sayılı TTK m.4 düzenlemesi ile nispi ticari davalar bakımından mahkememizin görev tanımı yapılırken ticari iş kriteri yerine uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması şeklinde objektif bir kritere yer verildiğinden ve dosya kapsamı ile de uyuşmazlığın davalının şahıs işletmesi olarak TTK m.11’deki (esnaf işletmesi için öngörülen sınır aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan, faaliyetlerin devamlı ve bağımsız bir şekilde yürüdüğü) şartları taşıyan bir işletmenin mevcut olduğu tespit edilemediğinden uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığı ve bu nedenle 6100 sayılı HMK m.2 kapsamında iş bu dava bakımından genel görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olması nedeniyle görev – dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. ” şeklindeki gerekçe ile Görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ve Karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafın bu karar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurması neticesinde İstanbul Bölge Adiye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin 28/01/2021 tarih 2020/2629 Esas ve 2021/104 Karar sayılı kararı ile; “İddia, savunma ve dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava dilekçesi içeriğine göre davalının hangi araç ya da araçlarla otoyolundan geçiş yaptığı belirtilmediği gibi, bu husus mahkemece de açıklattırılmamıştır. Davalının tacir olup olmadığı, ya da kullandığı aracın ticari araç olup olmadığı belirlendikten sonra, davanın TTK’nun 4 ve 5.maddeleri uyarınca ticari dava olup olmadığının ya da yanlar arasında tüketici ilişkisi bulunup bulunmadığının belirlenmesi, buna göre görevli mahkemenin tespiti gerekirken, yazılı şekilde davanın ticari dava olmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş olması doğru değildir. O nedenle davacı istinaf talebinde haklıdır.
Bu değerlendirmeler doğrultusunda; davacının istinaf talebinin kabulüne, HMK m.353/1-a-3 uyarınca mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen eksikliklerin giderilmesinden sonra görevli mahkemenin tespiti için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstinaf kararı akabinde dosya mahkememizin 2021/140 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt görmüştür.
Dava dosyasına celp edilen … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine 12/10/2018 tarihinde ilamsız yolla, geçiş ücretinden kaynaklanan para cezasına dayalı olarak, 23.783,25 TL asıl alacak, 1.257,84 TL işlemiş faiz ve 226,41 TL KDV olmak üzere toplam 25.267,50 TL’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %19.5 ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı/ borçlunun süresinde olarak borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak iş bu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için usulsüz geçiş yapıldığına dair görüntüler ile bu görüntülerden hareketle tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin cezalı olarak tespit için kayıtların incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren hal olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi mümkündür.
Bu kapsamda emekli banka müdürü bilirkişi Ahmet Varol ve bilgisayar mühendisi bilirkişi …’ten alınan 15/09/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; davalıya ait … plakalı aracın 05/05/2018 – 04/07/2018 tarihleri arasında …, …, … ve … gişelerinden olmak üzere 16 ihlalli geçiş yaptığı,… plakalı aracın 30/04/2018 – 17/08/2018 tarihleri arasında …, …, …, …, …, … ve … gişelerinden olmak üzere 157 ihlalli geçiş yaptığı, ihlalli geçiş kayıtlarında, ücret tahsil edilmemesinin nedeni olarak; “Kayıt Bulunamadı / OGS de tanımlı olmayan plaka, Urun bakiyesi yetersiz / Bankadan provizyon isteğine ya, Urun bakiyesi yetersiz / Kayıt Bulunamadı, Ürün kara listede / Ürün Kara Listede” açıklamalarının yer aldığı, dosyadaki mevcut geçiş görüntülerinden … plakalı aracın römork cinsi araç olduğu, … plakalı aracın ise çekici kamyon cinsi araç olduğunun tespit edildiği, … plakalı çekici kamyon cinsinde araç olduğundan dolayı bu araca ait geçiş ücretlerinin; kendi plakasına tanımlı bulunan HGS/OGS hesabı üzerinden tahsil edilebileceği, ancak römork (dorse) cinsi olan … plakalı araç için ise ayrıca bir HGS/OGS hesabı oluşturulmayacağı, römork plakalarının bağlı bulunduğu çekici kamyon HGS/OGS aboneliğine sanal hesaplar oluşturularak kayıt yapıldığı, geçiş fotoğraflarında … plakalı römorkun (dorse), farklı çekici kamyonlara bağlı bir şekilde kullanılmış olduğu, davaya konu ihlalli geçiş ücretlerinin tahsil edilmiş olduğuna ilişkin bir belgenin dosyada yer almadığı, bununla birlikte geçişler sırasında davalıya ait araçların HGS/OGS hesaplarının müsaitlik durumuna ilişkin inceleme yapılmak istenmişse de; ihlalli geçişlere konu araçlara ait HGS/OGS hesap dökümleri dosyada bulunmadığından, bu hususta bir inceleme gerçekleştirilemediği, dava konusu olan toplam 173 ihlalli geçişe ilişkin toplam geçiş ücreti bedelinin 4.756,65 TL, 4 katı ceza tutarının 19.026,60 TL olduğu ve geçiş ücreti ile ceza bedeli toplamının 23.783,25 TL olduğu, davacının takip öncesi davalı borçluya borç ihtarı keşide etmiş olduğuna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir ihtarın varlığı tespit edilmemiş olduğu, davacının da davalıya borç ihtarı çekildiğine ilişkin herhangi bir iddiasının da olmadığından takip öncesi geçiş ücreti ve 4 katı ceza bedeline ilişkin temerrüt faiz talebinin bu nedenle uygun olmayacağı, dolayısıyla faiz üzerinden KDV hesaplamasına dayanak matrahta oluşmayacağından KDV talebinin de yerinde olmadığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporu ile işlemiş faiz konusunda bir hesaplama yapılmadığından mahkememizce resen bilirkişi heyetinden işlemiş faiz konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyetinden alınan 21/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile; dava konusu olan toplam 173 ihlalli geçişe ilişkin toplam geçiş ücreti bedelinin 4.756,65 TL, 4 katı ceza tutarının 19.026,60 TL olduğu ve geçiş ücreti ile ceza bedeli toplamının 23.783,25 TL olduğu, iş bu tutarın 15 günlük süre sonunda temerrüdü oluştuğundan işlemiş faizin 1.240,61 TL ve KDV toplamının 223,41 TL olmak üzere toplam 1.464,02 TL olduğu, bu kapsamda davacının 173 ihlalli geçiş itibariyle toplam 25.247,27 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Hizmetleri Hakkında Kanunun Geçiş Ücretini Ödememe Ve Güvenliğin İhlali başlıkla 30/5 maddesi gereğince 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından, geçiş ücreti ödenmeden giriş çıkış yapanlardan giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin ve bu ücretin 10 katı (10 katı ibaresi 16/05/2018 tarih ve 7144 sayılı yasanın 18. maddesi ile 4 katına indirilmiştir.) tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceği öngörülmüştür. Bu şekilde öngörülen ceza miktarının yasa ile belirlenmiş olması karşısında tarafların veya mahkemelerin bu cezanın hakkaniyete uygun olup olmadığı veya sebepsiz zenginleşmeye yol açıp açmadığı hususlarını değerlendirmek suretiyle bir sonuca varmaları mümkün değildir. (İstanbul BAM 17. HD 14/03/2019 tarih 2017/2049 Esas ve 2019/489 Karar)
Nitekim … 6. ATM’de davalı şirkete ait aracın davacı şirketçe işletilen köprü ve otoyoldan ücret ödemeden geçiş yapması sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücreti ve geçiş ücretinin on katı tutarında cezanın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine davalının talep edilen ceza yönünden kısmen itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında, uygulanması gereken 25/06/2010 tarihli ve 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. maddesinin 27.3.2015 tarihli ve 6639 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişiklik yapılan (5) numaralı fıkrasının, (6) numaralı fıkrasının ve 6639 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişiklik yapılan (7) numaralı fıkrasının Anayasa’nın 2., 5. ve 6. maddelerine aykırı olduğu nedeniyle itiraz yoluyla yapılan başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu 18/01/2018 tarih 2017/166 Esas ve 2018/8 Karar sayılı karar ile anılan hükümlerin anayasaya aykırı olmadığına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, takip dosyası, alınmış olan bilirkişi kök ve ek raporu ile davalının usulsüz geçiş yaptığının sabit olduğu, bilirkişi ek raporu ile davacının davalıdan toplam 25.247,27 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile 25.237,28 TL’nin davalıdan tahsili talep edilmiş olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kabulü ile davalının … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 23.783,25 TL asıl alacak, 1.232,62 TL işlemiş faiz, 221,41 TL işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 25.237,28 TL bakımından iptali ile takibin talepnamesindeki şartlarla devamına, İİK m.67/2 kapsamında 5.047,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
Davalının … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 23.783,25 TL asıl alacak, 1.232,62 TL işlemiş faiz, 221,41 TL işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 25.237,28 TL bakımından iptali ile takibin talepnamesindeki şartlarla DEVAMINA,
İİK m.67/2 kapsamında 5.047,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.723,96 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 304,65 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 1.439,31 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.203,50 TL yargılama gideri ile 304,65 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı toplamı 2.562,55 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/10/2022

Katip

Hakim

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 304,65 TL
Karar Harcı : 1.723,96 TL
Noksan Harç : 1.439,31 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.250,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.000,00 TL
Posta Giderleri : 203,50 TL