Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/133 E. 2021/477 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/133 Esas
KARAR NO : 2021/477 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde “…” ile sigortalı “… ” adresli sitede, 15.01.2020 tarihinde, … şebeke su hattına ait borunun patlaması nedeniyle hasar meydana geldiğini, hasarın oluşmasında davalının kusurlu olduğu tespit edildiğini ve oluşan hasar nedeniyle müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin sigortalının hasarına ilişkin detaylı inceleme yaptığını ve alınan ekspertiz raporunda davalının sorumluluğu belirtildiğini, davalı tarafa gönderilen rücu bilgilendirme yazısıyla bu husus bildirildiğini ancak olumlu yanıt alınamadığını, bu nedenle … 23. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğun, davalının itirazının haksız olduğunu, bu nedenle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, bu nedenle davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, hasarın gerçekleştiği sitenin yalıtım ve izolasyonu bulunmadığı anlaşıldığını, idare kayıtlarında yapılan tetkikte 15.01.2020’de arıza bildirildiğini, belirtilen adresten iletilen arıza kayıtları doğrultusunda gerekli bakım onarım yapılarak mevcut arızanın giderilmiş olduğu tespit edildiğini, hasarın gerçekleştiği sitenin dış etkenlerden korunmasına yönelik tedbirlerin yerine getirilmediğini, dışarıdan gelebilecek su sızıntılarına karşı gerekli koruyucu izolasyon ve drenaj önlemlerinin alınmadığını, inşaat tekniklerine uygun yapılmadığı tespit edildiğini, ayrıca hasarın oluştuğu sitenin yapım aşamasında imar yönetmeliği ve yürürlükteki mevzuat bakımından zemin altı kısımların (toprağa dayalı) bohçalama olarak tabir edilen şekilde gerekli izolasyon ve drenaj işlerinin hiç veya gereği gibi yapılmadığı anlaşıldığını, bu sorumluluğu yerine getirmeyen bina malik ve inşa edenlerinin ihmal veya kusurundan doğan zararın idareye yükletilmeye çalışılmasının kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.67’de düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememiz ticari davalara bakmakla görevli olup bu davalar mutlak ve nispi ticari davalar olarak 6102 sayılı TTK m.4’de öngörülmüştür. Mutlak ticari davalar m.4/1-a kapsamında TTK’da münhasıran düzenlenmiş işler ile m.4/1-b-f arasında tek tek sayılmak suretiyle öngörülmüş davalardır. Nispi davalar ise her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan kaynaklanan davalardır. Nispi davalar bakımından tarafların dava konusu edilen ilişkinin her iki tarafın TTK m.11’de öngörülen (esnaf işletmesi için öngörülen sınır aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan, faaliyetlerin devamlı ve bağımsız bir şekilde yürüdüğü) özellikleri haiz ticari işletmesi ile ilgili olduğunu ispat etmeleri gerekir.
Bu kapsamda TTK m.4’de öngörüldüğü üzere mahkememizin ticari davalar bakımından görevli kabul edildiği, iş bu davaya sebep zararın ise davalının haksız fiil niteliğindeki hizmet kusurundan kaynaklandığı, diğer bir deyişle dava sebebinin sözleşme ilişkisi olmaması nedeniyle 6762 sayılı TTK m.21/2’de öngörülen ticari iş karinesi kapsamında dava konusu fiilin her iki taraf bakımından ticari iş olarak kabul edilemeyeceği, davacının halef sıfatıyla açmış olduğu iş bu davada esasen tazminat ödediği sigortalısı ile davalı arasındaki fiilin tabii bulunduğu usul hükümlerine göre iş bu davadaki görevli mahkemenin belirlenmesi gerektiği, tüm bu nedenlerden davalıların tacir olmaması ve davanın ticari işletmeleri ile ilgili olmaması karşısında dava ticari dava niteliğinde olmadığından iş bu dava bakımından İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan görev-dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İş bu dava bakımından İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan GÖREV-DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2. maddesi uyarınca, harç, masraf ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/06/2021

Katip

Hakim