Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/107 E. 2021/663 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/107 Esas
KARAR NO : 2021/663

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 20.07.2019 tarihinde bir adli vaka kapsamında hakkında gözaltı işlemi yapıldığını ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … numaralı Soruşturması kapsamında gözaltına alındığını, akabinde, müvekkil için Kolluk merkezinde, zorunlu müdafilik kapsamında … Barosu CMK servisinden … görevlendirilmiş ifade ve sorgu işlemlerine bu görev çerçevesinde katılmış olduğunu, müvekkil hakkında sorgu hakimliğince verilen adli kontrol kararı sonrası aynı avukatın görevi devam ettiğini, müvekkilinin bu olaydan takribi 2 hafta sonra, 04.08.2019 tarihinde saat 15:00 civarında ikinci bir adli olaydan ötürü gözaltına alındığını, 05.08.2019 tarihli Kolluk ifadesine ve akabinde Sulh Ceza Hakimliği sorgusuna yine … katıldığını, müvekkil hakkında gözaltı işlemi uygulandığı esnada, Sulh Ceza Hakimliği sorgusu öncesinde … tarafından kendisine daha sonradan … 30. İcra Dairesi …dosya numarası ile takibe koyacağı 15.000 Türk Lirası bedelli, ve tutuklanması ile aynı tarihte olan 05.08.2019 tanzim tarihli ve 15.06.2020 vade tarihli senet imzalatıldığını, müvekkil ile bahsi geçen meslektaşın herhangi bir sözleşme akdetmemiş, hiçbir aşamada herhangi bir şekilde bir vekalet ilişkisi kurmadıklarını, herhangi bir ücrette anlaşmadıklarını, zira diğer dosyadan beri CMK servisi tarafından sağlanan “Zorunlu müdafiilik” görevi devam ettiğini, müvekkilinin 05.08.2019 tarihinde … 2. Sulh Ceza Hakimliği …sorgu numarası ile tutuklanmış ve aynı ay içerisinde kendisini vekil olarak tayin ettiğini, müvekkil, tutuklandığı dosyadan 30.01.2020 tarihinde … 6. Ağır Ceza Mahkemesi … esas sayılı dosyada tarafından 05.08.2019 tarihli tutuklama müzekkeresinden tahliye edildiğini, bu tarihten sonra davalı ile kurulan iletişimde kendisi ile hiçbir hizmet sözleşmesi kurmadıklarını, böyle bir borç altına girmediklerini, kendisinin imzalattığı senedi geri vermesini istediklerinde kendisinin bunu kabul etmesine rağmen isteği yerine getirmediğini ve senet üzerinde sonradan doldurularak 15.06.2020 tarihinde … 30. İcra Dairesi’nin …dosya numaralı takibiyle “Kambiyo Senetlerine Özgü Takip” ve açıklamasında ise “Avukatlık Ücreti” olarak belirtilen borç sebebi içeren takibi başlatttığını, söz konusu bono müvekkiline Sulh Ceza Hakimliği sorgusu önünde adeta aceleye ve oldu bittiye getirilerek imza ettirilmiştir. Bu bono imza edilirken müvekkilimiz açıkça temyiz kudreti ve hukuki ehliyeti geçici olarak kısıtlanmış konumda iken, “Izrar” “Korku” altında baskı altında kaldığı bir durumda iken yaptığını, tüm bu nedenlerle; … 30. İcra Dariesi takibinin ödeme ve protesto işlemlerinin durdurulması konusunda dosya üzerinden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, gerekli ilanların yapılarak dava konusu bono hükümsüzlüğü ve borç ilişkisinin doğmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 05.08.2020 tarihinde davalı müvekkilini telefonla aradığını ve tekrar yakalandığını ifade ettiğini, Davacı, müvekkilinden soruşturma boyunca birlikte çalışmak istediğini ve özel müdafiisi olarak hizmet vermesini talep ettiğini, müvekkilinin polis karakoluna giderek, 15.000 TL ücret karşılığında soruşturma sürecinde müdafiilik görevini icra edebileceğini davacıya söylemiş ve bu tutar üzerinden anlaştıklarını, ödeme aynı gün müvekkilin ailesi tarafından sulh ceza mahkemesinde gerçekleştirilecek duruşma öncesi nakit olarak yapılacak şeklinde anlaşıldığını, duruşma öncesi davacı taraf, müvekkilime nakit ödeme yapamayacağını ifade etmiş, bu sebeple icra takibine konu olan kambiyo senedi davacı tarafından düzenlenip imzalanarak müvekkiline teslim edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin …’yi …’ye bağlayan gece … Polis Merkezi Amirliğinde saat gece 02:59’da davacının özel müdafiisi olarak şüpheli ifadesine katıldığını, ardından davacı savcılık tarafından tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildiğini, müvekkilinin yine şüphelinin özel müdafiisi olarak 05.08.2019 tarihinde … 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından gerçekleştirilen duruşmaya katıldığını, tüm bu nedenlerle; davanın reddine, Yüzde 40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davacı tarafından davalı müvekkiline, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere haksız ihtiyati tedbir tazminatı ödemenmesini, yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 2004 sayılı İİK. m.72/3 kapsamında icra takibinden sonra açılan, vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı takip alacaklısı avukat tarafından … 30. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen senet yönünden davacı/takip borçlusu tüketicinin davalı yana borçlu olunmadığının tespiti talebine yönelik menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı takip alacaklısı avukat tarafından … 30. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen senet yönünden, davacı/takip borçlusu tüketicinin, davalı avukata borçlu olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davaya konu mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde; 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Diğer taraftan vekalet sözleşmesinden kaynaklanan davalarda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.ve 19.Hukuk Daireleri arasındaki farklı görüş ve uygulama aykırılığının giderilmesine ilişkin Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 12/07/2018 tarih, 2018/3546 Esas ve 2018/7886 Karar sayılı ilamında, belirtilen uyuşmazlıklarda temeldeki işlemin tüketici işleminden kaynaklanması durumunda tüketici mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir.
Somut olayda, huzurdaki davanın 2004 sayılı İİK. m.72/3 kapsamında icra takibinden sonra açılan, vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı takip alacaklısı avukat tarafından … 30. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen senet yönünden davacı/takip borçlusu tüketicinin davalı yana borçlu olunmadığının tespiti talebine yönelik menfi tespit davasının konusunun avukat ile müvekkili arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklanmakta olduğu görülmekle davacının mesleki ve ticari faaliyetinden kaynaklanan bir hakkının dava etmek veya savunmak amacıyla vekalet vermediği gözetildiğinde davacının tüketici konumunda olduğu aralarındaki vekalet ilişkisi yönünden davacının 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici kabul edilmesi ve bu olgunun sonucu olarak taraflar arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden davacının davasının dava şartı – görev yönünden usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde görevli mahkemeye gönderilmek üzere başvurulması halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davanın DAVA ŞARTI – GÖREV YÖNÜNDEN USULDEN REDDİNE,
2-)MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-)Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde görevli mahkemeye gönderilmek üzere başvurulması halinde dosyanın görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-)HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-)Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı taktirde harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda ek karar yazılmasına,
6-)Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır