Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/784 E. 2021/516 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/784 Esas
KARAR NO : 2021/516

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında alım satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin 09.08.2018, 25.10.2018, 16.10.2018 tarihli fatura içeriğinde yer alan toplam 5.137,16 TL tutarındaki ürünleri davalıya satarak teslim ettiğini, davalı tarafından 21.03.2019 tarihinde 525,00 TL ve 26.03.2019 tarihinde 400,00 TL ödeme yapıldığını, kalan 4.212,16 TL alacağın tahsili için 19.09.2019 tarihinde … 33. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle; davalı itirazının iptali ile takibin devamına, davalının en az % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olan faturalardaki borcun kendisine ait olmadığı, ilgili ürünlerin kendisine veya bir çalışanına teslim edilmediği, ilgili ürün ve faturalardan yaklaşık bir ay sonra haberdar olduğu, davacı şirket yetkili personeli ile yaptığı görüşmelerde teslimat yeri ve adresinin … Ltd. Şti. firmasına verildiğinin, daha önce yapılan ticari faaliyet sebebiyle faturayı kendisine tahakkuk ettirildiğinin beyan edildiği, ilgili firmanın ödeme yapmaması üzerine icra takibi yapıldığı, 16.10.2018 ve 25.10.2018 tarihli fatura borçlusunun kendisi olmadığı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.67’de düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, … 33.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 4.212,16 TL asıl alacak ile 182,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.394,34 TL (26/03/2019 tarihli ticari satıştan kaynaklanan) cari hesap alacağına yönelik davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali talebinin yerinde olup olmadığı, cari hesap alacağı yönünden davalının davacıya herhangi bir borcunun olup olmadığı ve %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Dava dosyasına celp edilen … 33.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; icra dosyasından takip borçlusu aleyhine toplam 4.212,16 TL asıl alacak ile 182,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.394,34 TL (26/03/2019 tarihli ticari satıştan kaynaklanan) cari hesap alacağına yönelik ilamsız ödeme emri gönderildiği anlaşıldı. Takip borçlusunun süresinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizce deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, Muhasebe-Finans Uzmanı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 03.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket tarafından 19.09.2019 tarihinde … 33. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı hakkında; 4.212,16 TL asıl alacak ile 182,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.394,34 TL üzerinden icra takibinde bulunulduğu, takip talebi üzerinde takip dayanağı olarak; “ 26.03.2019 ticari satıştan kaynaklanan cari hesap alacağı ” gösterildiği, takip ve dava konusu cari hesap alacağını oluşturan, davacı şirket tarafından tanzim edilen faturalar muhatabının davalı …-… olduğu görülmekte olduğu, 09.08.2018 tarih … no.lu 7.016,28 TL “Lineer Kasa” , 16.10.2018 tarih … no.lu 1.279,12 TL “…, …” ve 25.10.2018 tarih … no.lu 3.341,76 TL “…, …” olmak üzere toplam 11.637,16 TL alacaklı olduğu, söz konusu faturalara karşı davalı tarafından yasal itiraz süresi içerisinde yapılan herhangi bir itiraza dosya kapsamında rastlanılmadığı, dosyaya sunulan … numaralı Arabuluculuk Son Tutanağı’nda tarafların müzakereler sonucunda anlaşmaya varamadığı, görüşmenin anlaşamama ile sonuçlandığı görüldüğü, davalı tarafından dosyaya sunulan dilekçede özetle; “Davacıya vermiş olduğu siparişlere ait ürünleri 09.08.2018 tarihinde teslim aldığını, sevk irsaliyesi ve 7.016,28 TL bedelli faturasını onaylayarak teslim aldığını, bu fatura bedeline istinaden davacıya 08.08.2018 tarihinde 4.000,00 TL, 17.08.2018 tarihinde 2.500,00 TL ödeme yaptığını, ekonomik sıkıntılar sebebiyle uzun bir süre kalan borcunu ödeyemediğini, 21.03.2019 tarihinde 525,00 TL ve 26.03.2019 tarihinde ise ilave 400,00 TL daha ödeme yaptığını, bu ödemeyi tahakkuk ettirilmiş olup da kendisine ulaşmamış fatura, gecikme farkı dekont vb. gibi borçlar için gönderdiğini, bu süreç zarfında kendisinin teslim almadığı onayı olmayan fatura ve sevk irsaliyesi ile 16.10.2018 ve 25.10.2018 tarihlerinde …Ltd. Şti. adresine davacı tarafından ürünlerin teslim edildiği ve faturasının kendisine kesildiğinin icra tebligatı geldiğinde gördüğünü, bu iki faturadaki malların kendisine teslim edilmediğini ve teslim alıp onaylayıp kabul etmediğini, buradan çıkan borcu icra dosyasında gördüğünü” beyan edildiği, davacı şirket vekili tarafından dosyaya sunulan 20.03.2020 tarihli dilekçe ekinde; davacı şirket finans yetkilisi ile davalı arasında yapılan 15.03.2019 tarihli ve 28.03.2019 tarihli yazışmalar ile; davalıdan ödeme yapılmasının talep edildiği, davalı tarafından ise ödeme yapılacağının belirtildiği anlaşıldığı, davacı şirket vekili tarafından dosyaya sunulan 02.07.2020 tarihli dilekçede; davalı tarafından yapılan ödemelere ilişkin banka ödeme dekontlarında açıklama olarak; 21.03.2019 tarihli ödeme dekontunda “cari hesap bakiye borcuma mahsuben” ibaresi ve 26.03.2019 tarihli ödeme dekontunda ise “cari hesap bakiyeme mahsuben” ibaresinin yer aldığı, dava konusu faturalarda belirtilen malların davalıya satıldığı ve teslim edildiği, davalı tarafça da itirazı kayıt konulmaksızın kısmi ödemeler yapıldığı” beyan edildiği, 20.03.2020 tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunulan belgelerde; davalı tarafından yapılan 21.03.2019 tarihli 525,00 TL ödemeye ilişkin açıklamanın “cari hesap bakiye borcuma mahsuben” olduğu, 26.03.2019 tarihli 400,00 TL ödemeye ilişkin açıklamanın “cari hesap bakiyeme mahsuben” olduğu görüldüğü, mahkememizin 05.01.2021 tarihli müzekkeresi ile Vergi Dairesinden taraf şirketlere ait BA-BS Formlarının talep edilmesi üzerine, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nün 12.01.2021 tarihli yazısı ekinde gönderilen davacı şirkete ait BA-BS Analiz Formları incelendiğinde, davalı şirket ile gerçekleşen ticari faaliyete ilişkin davacı şirket tarafından; 2018 yılı BS Formu ile davalı şirket adına 1 adet Fatura bedeli olarak KDV hariç 5.946,00 TL tutarının beyan edilmiş olduğu, karşılık olarak davalı şirket tarafından BA Formu verilmemiş olduğu görüldüğü, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nün 14.01.2021 tarihli yazısı ile; davalı …’ nın işletme esasına göre defter tuttuğundan BA-BS mükellefiyetinin olmadığı, BA-BS bildirim zorunluluğunun bulunmadığı bildirildiği, davacı şirkete ait 2018 yılı BS Formu ile KDV hariç 5.946,00 TL + KDV = 7.016,28 TL tutarındaki satış faturasının ilgili dönemde Vergi Dairesine beyan edilmiş olduğu tespit edilmiş olup, cari hesap bakiyesine konu Ekim 2018 dönemine ait diğer iki fatura toplamının KDV hariç 3.916,00 TL olması (5.000,00 TL altında olması) sebebiyle bildirim yapılmamış olduğu anlaşıldığı, davacı şirketin incelemeye ibraz etmiş olduğu ticari defter kayıtlarının tetkikinde; davalı şirket ile olan ticari münasebetin 120.S.627 no.lu hesap kodu altında takip edilmekte olduğu, davalı şirket adına tanzim edilen faturaların bu hesabın borcuna kaydedilmiş olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin bu hesabın alacağına kaydedilmiş olduğu, taraflar arasındaki ticari faaliyetin cari hesap ilişkisi çerçevesinde yürütüldüğü, 19.09.2019 takip tarihi itibariyle davalı şirket cari hesap bakiyesinin 4.212,16 TL borçlu durumda olduğu, bu bakiyenin 30.09.2019 tarihinde Şüpheli Ticari Alacaklar hesabına virman yapılmış olduğu tespit edildiği, davacı şirket kendi ticari defterlerinde; davalı şirketten 19.09.2019 takip tarihi itibarıyla 4.212,16 TL alacaklı durumda olduğu, davalı şirketin incelemeye ibraz etmiş olduğu işletme defteri kayıtlarının tetkikinde; davacı şirket tarafından tanzim edilen faturaların, 2018 yılı işletme defterinde Gider olarak kayıtlı olduğu; 09.08.2018 tarihli 7.016,28 TL tutarlı faturanın 69 sıra numarasında, 16.10.2018 tarihli 1.279,12 TL tutarlı faturanın 81 sıra numarasında ve 25.10.2018 tarihli 3.341,76 TL tutarlı faturanın 83 sıra numarasında kayıtlı olduğu tespit edildiği, işletme defterinin gider sayfasına, alınan mal ve hizmet bedeli faturaları (ödemesi yapılan veya yapılmamış olan) kaydedilmesi gerektiği, gelir sayfasına ise, satılan mal ve hizmet bedeli faturaları (tahsilatı yapılan veya yapılmamış olan) kaydedilmesi gerektiğinden, işletme defterleri yapıları itibarıyla borç alacak ilişkisini tespit etmeye imkân vermediği zira tüm alışlar ve satışlar, bedelleri peşin ödenmiş ve peşin tahsil edilmiş şeklinde deftere kayıt edildiğinden, davacı şirket tarafından tanzim edilen faturaların, davalı şirket kabulünde olduğu ve 2018 yılı ticari defter kayıtlarına işlenmiş olduğu tespit edilmiş olduğu, dava ve takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturalardan; 09.08.2018 tarihli fatura davalının kabulünde olup, davalı 16.10.2018 tarihli ve 25.10.2018 tarihli faturalara konu ürünleri ve faturaları teslim almadığını, bu faturalardan dolayı borcu bulunduğunun icra takibi ile haberi olduğunu beyan etmekte olduğu, söz konusu iki faturaya ilişkin sevk irsaliyeleri davacı firmadan talep edilmiş olup, 16.10.2018 tarih … no.lu ve 25.10.2018 tarih … no.lu sevk irsaliyelerinin davalı adına tanzim edilmiş olduğu, sevk irsaliyeleri üzerindeki teslim alan kısmında herhangi bir isim ya da imza bulunmadığı görüldüğü, ancak davalı, 16.10.2018 tarihli ve 25.10.2018 tarihli faturalardan, her ne kadar icra takip tarihi olan 19.09.2019 tarihinde haberi olduğunu beyan etmekte ise de söz konusu faturaların davalıya ait 2018 yılı işletme defterinde kayıtlı olduğu tespit edilmiş olması karşısında, faturaların tanzim edildiği tarihte davalı tarafından teslim alınmış olduğu ve ticari defter kayıtlarına işlenmiş olduğu anlaşıldığı, davacı takip talebinde asıl alacak ile birlikte işlemiş faiz talep etmekte olduğu ancak davalıyı temerrüde düşürecek herhangi bir temerrüt ihtarnamesine dosya kapsamında rastlanılmamış olduğundan, takip tarihi itibarıyla işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacı şirketin 4.212,16 TL cari hesap alacağına, takip tarihi olan 19.09.2019 tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar işlemiş avans faiz talep edebileceği, neticede taraf şirketlerine ait incelemeye sunulan ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu tespit edilmiş olmakla, takip ve dava konusu cari hesap alacağını oluşturan, davacı şirket tarafından tanzim edilen faturalar muhatabının davalı …-… olduğunu, 09.08.2018 tarih … no.lu 7.016,28 TL “…” , 16.10.2018 tarih … no.lu 1.279,12 TL “…” ve 25.10.2018 tarih … no.lu 3.341,76 TL “…, Tavan Montaj Ap.” olmak üzere toplam 11.637,16 TL alacaklı olduğu, söz konusu faturalara karşı davalı tarafından yasal itiraz süresi içerisinde yapılan herhangi bir itiraza dosya kapsamında rastlanılmadığı, davacı şirket tarafından tanzim edilen, muhatabı davalı şirket olan faturaların ve davalı tarafından cari hesaba istinaden yapılan ödemelerin, davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi olan 19.09.2019 tarihi itibarıyla davalı cari hesabının 4.212,16 TL borçlu durumda olduğu, icra takibi ve dava konusu cari hesap bakiyesini oluşturan faturaların davalı şirket 2018 yılı İşletme Defterinin Gider Sayfasında 09.08.2018 tarih 69.sıra numarasında, 16.10.2018 tarih 81.sıra numarasında, 25.10.2018 tarih 83.sıra numarasında kayıtlı olduğu, davalıyı temerrüde düşürecek herhangi bir temerrüt ihtarnamesine dosya kapsamında rastlanılmadığından davacının takip tarihi itibarıyla işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacı şirketin 4.212,16 TL cari hesap alacağına, takip tarihi olan 19.09.2019 tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar işleyecek avans faizi talebinin yerinde olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile alınan Muhasebe-Finans Uzmanı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 03.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespit ve değerlendirmeler mahkememizce yerinde bulunduğundan hükme esas alınmış olup, taraf şirketlerine ait incelemeye sunulan ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu anlaşılmakla, takip ve dava konusu cari hesap alacağını oluşturan, davacı şirket tarafından tanzim edilen faturalar muhatabının davalı …-… olduğunu, 09.08.2018 tarih … no.lu 7.016,28 TL “…” , 16.10.2018 tarih … no.lu 1.279,12 TL “…, …” ve 25.10.2018 tarih … no.lu 3.341,76 TL “…, …” olmak üzere toplam 11.637,16 TL alacaklı olduğu, söz konusu faturalara karşı davalı tarafından yasal itiraz süresi içerisinde yapılan herhangi bir itiraza dosya kapsamında rastlanılmadığı, davacı şirket tarafından tanzim edilen, muhatabı davalı şirket olan faturaların ve davalı tarafından cari hesaba istinaden yapılan ödemelerin, davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi olan 19.09.2019 tarihi itibarıyla davalı cari hesabının 4.212,16 TL borçlu durumda olduğu, icra takibi ve dava konusu cari hesap bakiyesini oluşturan faturaların davalı şirket 2018 yılı işletme defterinin gider sayfasında 09.08.2018 tarih 69.sıra numarasında, 16.10.2018 tarih 81.sıra numarasında, 25.10.2018 tarih 83.sıra numarasında kayıtlı olduğu, davalıyı temerrüde düşürecek herhangi bir temerrüt ihtarnamesine dosya kapsamında rastlanılmadığından davacının takip tarihi itibarıyla işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacı şirketin 4.212,16 TL cari hesap alacağına, takip tarihi olan 19.09.2019 tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar işleyecek avans faizi talebinin yerinde olduğu anlaşılmış olmakla, davalı şirketin vergi dairesine ilgili dönemlerde verdiği Ba formlarında davacıdan olan alışlarına ilişkin takibe dayanak faturaları beyan ettiği, bu nedenle ayrıca teslim/tebliğ şerhi aramaya mahal olmaksızın davacının takibe konu alacağının dayanağı faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu, zira Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 08/04/2016 tarih, 2015/12329 E. 2016/6138 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere icra takibine konu edilen faturalar davalı defterlerine kaydedilmiş veya somut olayda olduğu gibi vergi dairesinin müdürlüğüne davalı tarafından faturalar bildirilmiş ise faturalar kapsamındaki malların teslim edilmiş olduğunun (hizmetin alınmış olduğunun) kabulü gerektiğinden, davacının davasının kısmen kabulüne, … 33.İcra Müd…. Esas sayılı dosyasından davalının yapmış olduğu itirazın 4.212,16 TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin bu miktar bakımından devamına, hüküm altına alınan 4.212,16 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren fiili ödeme gününe kadar işleyecek avans faizi yürütülmesine, hüküm altına alınan 4.212,16 TL asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 842,43 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-)… 33.İcra Müd. …Esas sayılı dosyasından davalının yapmış olduğu itirazın 4.212,16 TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin bu miktar bakımından devamına,
3-)Hüküm altına alınan 4.212,16 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren fiili ödeme gününe kadar işleyecek avans faizi yürütülmesine,
4-)Hüküm altına alınan 4.212,16 TL asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 842,43 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 287,73 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 75,05 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 212,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktarın üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davacı tarafından yapılan toplam 1.199,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 1.149,29 TL yargılama gideri, 75,05 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı toplamı 1.278,74 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 1.265,27 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan, 54,73 TL arabuluculuk ücretinin ise davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
10-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen miktar itibarıyla KESİN nitelikteki karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 75,05 TL
Karar Harcı : 287,73 TL
Noksan Harç : 212,68 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.302,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 900,00 TL
Posta Giderleri : 147,00 TL