Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/764 E. 2022/213 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/764 Esas
KARAR NO : 2022/213 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2015
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirketin, müvekkilinin talep ettiği şekilde, özel bir yazılım programı hazırlanması hususunda görüştüğünü ve 02.07.2014 tarihinde taraflar arasında bahse konu özel yazılım programı hazırlanması hususunda “Yazılım Lisans Destek ve Bakım Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmenin geçerlilik süresi ve ücretlendirme başlıklı 3. maddesinde, talep edilen yazılım programının, sözleşmenin imzalanmasından sonra ilk dört ay içinde iş ve ihtiyaç analizinin gerçekleştirilerek temel çağrı merkezi ve tele-satış operasyonunun kullanılır hale getirilerek kurulumunun yapılacağını ve devam eden 2 ay boyunca da kurulumu yapılan yazılımın fonksiyonel iyileştirme ve entegrasyon çalışmalarının 02.07.2014 tarihinde imzalanan sözleşmeye göre yazılımın 02.11.2014 tarihinde hazırlanmış ve müvekkili şirket bilgisayarlarında çalışır şekilde kurulumlarının yapılmış ve 02.01.2015 tarihinde ise iyileştirme ve entegrasyon işlemlerinin bitirilmiş olması gerektiğini, ancak yazılımın belirtilen sürelerde hazırlanmadığını, bunun üzerine … 20. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek sözleşmenin feshedildiğini ve ödenen 67.100,00 TL’nin iadesinin gerektiğinin ihtar edildiğini, davalı ile akdedilen sözleşme gereği herhangi bir gizli bilgiyi kendi personeli ile paylaşamayacağı gibi bu bilgilerin üçüncü şahıslar tarafından dolaylı yoldan dahi olsa öğrenilmesine engel olmakla sorumlu tutulacağını, gizlilik maddesinin ihlal edilmesi durumunda ihlal eden tarafın diğer tarafa 30.000,00 USD cezai şart ödemekle yükümlü tutulacağını, davalı tarafından sözleşme konusu yazılımın hazırlanması amacı ile görevlendirilen ve kendi personeli olarak tanıtılan …’in davalı çalışanı olmadığı ve bu nedenle sözleşmenin gizlilik maddesinin ihlal edildiğini, müvekkilinin gizlilik maddesinin ihlal edildiğinin öğrenilmesi üzerine, … 20. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek, sözleşmenin gizlilik hükmünün ihlal edilmesi sebebiyle doğmuş olan 30.000,00-USD cezai şartın ödenmesinin ihtaren bildirildiğini, davalının yükümlülüklerini, sözleşmeden belirtilen esaslara uygun gerçekleştirememesinden dolayı, müvekkili şirketin faaliyetlerinin önemli ölçüde etkilendiğini, onlarca işçiyi tazminat ödeyerek işten çıkarmak zorunda kaldığını, planlanan projelerin zamanında hayata geçirilememesi nedeniyle tazminat ödemek zorunda bırakıldığım, yazılımın çalıştırılması için tedarik edilen cihazların tedarikçisi durumunda bulunan şirketlere ödemelerin yapıldığını ancak yazılımın tamamlanamaması nedeniyle bu ürünlerin ayrıca bir maliyet oluşturduğunu belirterek taraflarca akdedilen sözleşmenin haklı sebeple fesih edilmesi sebebi ile davacı tarafça ödenen 67.100.TL.nin reeskont faizi ile birlikte ödenmesine; Yazılım için gerekli bulunan bilgisayar ve santral için ödenen 77.160,38.TL.ile tedarikçi şirkette ödenen 48.675.TL. nin davalıdan tahsiline,30.000.USD karşılığı 75.696.TL. Cezai şartın davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu nedeniyle görevli mahkemenin, İstanbul Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden doğan yazılım eseri edimini eksiksiz bir şekilde tamamladığını ve ifaya hazır hale getirdiğini, taraflar arasında imzalanan 02.07.2014 tarihli sözleşme ile müvekkili şirketin, ilk dört aylık sürede davacının iş ihtiyaç analizinin yapılması, temel çağrı merkezi ve tele-satış operasyonunun bilgisayar ve santral sistemi üzerinde kullanılır hale getirilmesinin, devam eden iki aylık süre zarfında da yazılımın fonksiyonel iyileştirme ve uyum çalışmalarının yapılmasının kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalandığı tarihten, fesih tarihi olan 08.01.2015 tarihine kadar geçen sürede iş akış diyagramlarının yazılı hale getirilerek teknik çalışmaların tamamlandığını ve temel çağrı merkezi ve tele-satış operasyonunu, yazılım, bilgisayar ve santral sistemi üzerinde çalışır ve kullanılır hale geldiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmede, yazılımın kurulumu ile ilgili herhangi bir gün öngörülmediğini, zira davacının yazılımı kullanabilmesi için santral ve bilgisayar sisteminin var olması gerektiğini, davacının, … 20. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile taraflar arasında imzalanan sözleşmeyi kurulumun yapılmadığı ve hatta programın hiç hazırlanmadığı iddialarına dayanarak neden olmaksızın feshettiğini, tarafların katılımı ile 11/12/2014 tarihinde yapılan proje sunum toplantısında, davacı tarafından istenen, taraflarca belirlenen 29 maddelik fonksiyonel iyileştirme taleplerinin de beklenenden çok kısa bir sürede 17/12/2014 tarihinde müvekkili şirket çalışanları tarafından davacının e-mail adreslerine iletildiğini, yazılımın bilgisayar üzerinde kurulumunun bir günde sonuçlandırılacak kadar basit bir işlem olduğunu, bilgisayar yazılımının tam anlamıyla eksiksiz bir biçimde hazırlandığı da … 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğini, …’in yazılımın analiz ve santral operasyonu aşamalarında görevlendirilen, müvekkilinin ücret ödemek suretiyle destek aldığı ve sözleşmeye göre “üçüncü şahıs” konumunda olan bir yazılımcı olduğunu, davacının iddiasının aksine sözleşmede gizlilik maddesine yer verilmesinin amacının, yazılımın devreye alınması akabinde yazılıma yüklenecek olan davacıya ait bilgilerin paylaşımının önlenmesi olduğunu, sözleşmeye göre müşterinin yazılıma katkılarının hiç bir şartta müşteriye yazılım eseri üzerinde mülkiyet hakkı ihdas etmediğini, yani yazılımın mülkiyet hakkının müvekkiline ait olduğunu, davacının gizliliğin ihlal edildiğine yönelik iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücrerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, taraflar arasında 02/07/2014 tarihinde kurulmuş olan eser sözleşmesi kapsamında iş sahibi davacının sözleşmeyi 08/01/2015 tarihinde feshi neticesinde daha önce yapmış olduğu ödemelerin iadesi ile eksik bırakılan işler nedeniyle işin başkasına yaptırılmasından kaynaklanan zarar ile cezai şart alacağının tahsili davasıdır.
Mahkememizin 22/01/2018 tarih, 2015/243 Esas ve 2018/37 Karar sayılı kararı ile; “Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Her ne kadar davacı taraf, Taraflar arasında 02/07/2014 tarihinde özel yazılım programı hazırlanması hususunda “Yazılım Lisans Destek ve Bakım Sözleşmesi” akdedildiğini, Sözleşme uyarınca yazılımın belirtilen sürelerde hazırlanmadığını, bunun üzerine … 20. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek sözleşmenin feshedildiğini ve ödenen 67.100,00 TL’nin iadesinin gerektiğini, davalı tarafından sözleşme konusu yazılımın hazırlanması amacı ile görevlendirilen ve kendi personeli olarak tanıtılan …’in davalı çalışanı olmadığı ve bu nedenle sözleşmenin gizlilik maddesinin ihlal edildiği bu nedenle davalı tarafın 30.000.USD karşılığı 75.696.TL.cezai şart bedelini ödemek zorunda olduğunu, tedarikçi şirkette ödenen 48.675.TL. nin davalıdan tahsilinin gerektiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, dinlenen tanık beyanları genel olarak işin tamamlanma oranını %30-%40 olarak ifade etmişler ise de; Taraflar arasında ki ihtilafın sözleşmesel dayanağının 02/07/2014 Tarihli ” Yazılım Lisans Destek ve Bakım Sözleşmesi ” olduğu, taraflar arasında ki ihtilaf konusunun ise yazılımın belirtilen sürede hazırlanıp hazırlanmadığı, davacı tarafın sözleşmeyi fesihinde haklı olup olmadığı , ödediği bedelin iadesini talep edip edemeyeceği, davalı tarafın kendi personeli dışında çalıştırdığı kişiden dolayı cezai şart ödeme sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve davalının tedarikçi şirkete ödediği bedeli davalıdan talep edip edemeyeceği hususunun ihtilaf konusu olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen ” Yazılım Lisans Destek ve Bakım Sözleşmesi ” 02/07/2014 Tarihinde imzalanmıştır.
Davacı tarafından …tarihinde … 20. Noterliği’nin … Yev.Nolu ihtarnamesi ile “Davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebi” ile Taraflar arasmda imzalanan sözleşmefeshedilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen Sözleşmenin 3.md. ”Geçerlilik Süresi ve Ücretlendirme” düzenlenmiştir. Çağrı Merkezi ve Tele-Satış operasyon yazılım geliştirme ve devreye alma sürecinin 12 ay boyunca tamamlanacağı; ilk 4 ay süresince iş ve ihtiyaç analizi gerçekleştirilerek temel çağrı merkezi ve tele satış operasyonu kullanılır hale getirileceği devam eden 2 ay süresince fonksiyonel iyileştirme ve entegrasyon çalışmaları tamamlanacağı ve ikinci 6 ay içerisinde koruyucu bakım ve teknik destek çalışmaları, raporlama geliştirme, proje revizyon ve kodlama çalışmaları, kurum içi başarı ve hedef takibi, minör düzenleme çalışmaları ve performans iyileştirme ve gerek dışarıdan gerekse program kullanıcıları tarafından programa yönelik olumsuz müdahalelerin engellenmesi amacı ile programın güvenliğini sağlama çatışmalarının yürütüleceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere 02/07/2014 tarihinde imzalanan sözleşmeye göre, ilk 4 ayın bitiş tarihi olan 02/11/2014 tarihinde “iş ve ihtiyaç analizi gerçekleştirilerek temel çağrı merkezi ve tele satış operasyonunun kullanılır hale” getirilmesi, İlk 6 ayın bitiş tarihi olan 02/01/2015 tarihinde ise fonksiyonel iyileştirme ve entegrasyon çalışmaları tamamlanması ve İkinci 6 ayın bitiş tarihi olan 02/07/2015 tarihinde ise sözleşmede belirtilen ve İkinci 6 ay içerisinde yapılacağı ifade edilen işlerin tamamlanmış olması gerekmektedir.
Davacı tarafça Sözleşme süresi içinde ilk 6 aylık süre tamamlandıktan sonra ikinci 6 aylık süre içinde sözleşme feshedilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından yerinde yapılan incelemede; Davalı … firması tarafından Davacının iş yerinde herhangi bir yazılım kurulumunun yapılmadığı tespit edilmiş olmakla birlikte; Bilirkişi heyeti tarafından dosya kapsamına ibraz edilen ” …’ tarafından, Davacı firmaya kesilen 16/12/2014 tarihli faturanın …dava konusu yazılım için kullanılacak olan Santral faturası olduğunun tespit edildiği, Sözleşmeye göre 4. ay sonunda santral entegrasyonunun tamamlanmış olması gerektiğinden, yazılım için gerekli olan santralinde 02/11/2014 tarihinde hazır olması gerekirken fatura tarihinin 16/12/2014 olduğu belirlendiği bu haliyle davacı firmanın gerekli alt yapıyı hazırlama konusunda üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği tespit edildiği görülmüştür.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor ile; davalı yüklenicinin sözleşme konusu borcunu teknik olarak yerine getirdiği, kodların oluşturulan akış diyagramına uygun bir şekilde hazırlandığı ve santral entegrasyonunun tamamlandığı; yazılımın belirtilen tarihlerde kurulum ve kullanıma hazır olarak görüldüğünü, davacı firma tarafından, yazılımın kullanılması için gerekli olan santralin 16/12/2014 tarihinde temin edildiği ve dolayısıyla alt yapı konusunda eksiklikler olduğu dikkate alındığında kurulum konusundaki gecikmeden davalı program yapımcısının sorumlu tutulamayacağı, yerinde incelemede program kodlanma değiştirme tarihinin 12/09/2014- 30/10/2014 tarihleri arasında yer aldığı, programın bu tarihlerde oluşturulduğu yönünde ki tespitlerinin teknik veri ve delillere dayandığı yönünde kanaat hasıl olmakla tanıkların işin tamamlanma oranına ilişkin beyanları varsayım niteliğinde görülmüş, bu konuda Teknik Bilirkişilerinin mütalaasına itibar edilmiştir. Sunulu nedenlerle; Sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesine davacı tarafın sebebiyet verdiği, davalı tarafın sözleşme uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği hususu mahkememizce sabit bulunduğundan davacı tarafın ödediği bedelin iadesi ve tedarikçi şirkette ödenen bedelin tahsiline yönelik taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacı taraf, Sözleşmenin 7.md.sine dayanarak davalı tarafın işin yapımı sırasında çalışanı olmayan üçüncü şahsı görevlendirdiğini gizlilik anlaşmasını ihlal ettiğini belirterek cezai şart talebinde bulunmuş ise de; Davacı sırlarının davalı veya çalışanları tarafından açıklandığı, kullanıldığı, başkalarına iletildiği yönünde dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı gibi üçüncü şahıs konumunda bulunan ve çalışan kişinin davacı şirket sırlarını öğrendiğine ve bu sırları rakip firmalara aktardığına yönelik bir delil ve iddia bulunmadığı anlaşılmakla Mahkememizce davacı tarafın cezai şart talebi yerinde görülmemiş reddine karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın bu karar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurması neticesinde İstanbul BAM 15. Hukuk Dairesi’nin 25/11/2020 tarih, 2018/1151 Esas ve 2020/1380 Karar sayılı kararı ile; “Eser sözleşmelerinde sözleşmenin sona ermesi üzerine, her iki tarafın da talep edebileceği tasfiyenin dayanağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125/III. maddesidir. Bu maddeye göre sözleşmeden dönme halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulur ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Sözleşmenin fesih ya da dönme suretiyle sona ermesi halinde geriye etkili sonuç doğuracağı yani, sözleşme hiç yapılmamış gibi başa dönüleceğinden, taraflar sözleşme ile üstlendikleri borçlarını ifa etme yükümlülüğünden kurtulacakları gibi, daha önce ifa ettikleri edimleri, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceklerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı iş sahibinin
sözleşme uyarınca üstlendiği edimlerini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediği, bu nedenle sözleşmeyi fesihte kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak TBK’nın 125/3. Maddesi gereğince feshin geriye etkili sonuç doğurması gerekir ise de, somut olayda bilirkişi raporuna göre, yüklenici tarafından iş akışına uygun yazılımın yapıldığı ve çalışır halde olduğu; yazılımın karşı tarafta kurulup çalıştırılabilmesi için gerekli donanımlara ihtiyaç olduğu; yazılımda 30 ekran görüntüsünün varlığı ve 48 adet yazılım formlarının ve formlara ait yazılım kodlarının olduğu, proje ve fiyat tekliflerinin 07.05.2014 tarihinde karşı tarafın kendi mail adreslerine gönderildiği; iş akış diyagramları dışında fonksiyonal performans eklentilerinin ilave edildiği; yazılı kurulumun bir gün içerisinde gerçekleştirilebileceğinin tespit edildiği ve davalı yüklenici Ritma Teknolojinin kendi üzerine düşen sorumlulukları sözleşmede belirtilen tarih periyotları arasında yerine getirdiği tespit edildiğinden, somut olayda feshin ileriye etkili sonuç doğuracağının kabulü gerekmektedir. İleriye etkili fesih halinde yüklenici o tarihe kadar yaptığı işin bedelini talep edebilecektir. Yine, sözleşmeyi haksız olarak feshettiği belirlenen davacı iş sahibi sözleşmenin sona ermesi sebebiyle uğradığı zararının tazminini talep edemez ise de, sözleşme gereği yaptığı fazla ödeme varsa fazla ödenen iş bedelinin iadesini yükleniciden isteyebilir.
Davacı yüklenici tarafından yazılan program kodlarının kurulum ve kullanıma hazır hale getirildiği bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme götürü bedelli olup yazılım dışında başkaca işlerin yapımı da yüklenici tarafından üstlenilmiştir. Sözleşme iş sahibi tarafından haksız olarak feshedildiğinden yüklenicinin meydana getirdiği yazılımın sözleşmede yapılması kararlaştırılan tüm işlere göre (%) olarak oranı tespit edilip, bu oranın toplam iş bedeline oranlanması suretiyle yüklenicinin hak ettiği iş bedeli belirlenip, davacının iş bedeli için yaptığı fazla ödeme bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, varsa fazla ödenen miktara hükmedilmesi gerekecektir. İş sahibi tarafından yapıldığı belirtilen harcamaların bu programın kullanılması için yapılması zorunlu olduğundan, yükleniciden talep edilmesi mümkün değildir. Ayrıca, davacı tarafından … 20. Noterliği’nin… tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapılan sözleşmenin feshi sırasında itirazi kayıt konulmaksızın sözleşme feshedildiğinden artık varlığı kalmayan sözleşmeye dayanarak o sözleşmede kararlaştırılmış bulunan cezai şart istenemeyecektir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kaldırılarak, belirtilen şekilde araştırma yapılıp, bilirkişi heyetinden belirlenen hususlarda ek rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstinaf kararı akabinde mahkememizin 2020/764 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt gören davada istinaf kararı doğrultusunda Borçlar Hukuku Öğr. Üyesi bilirkişi …, bilgisayar mühendisi bilirkişi …ve mali müşavir bilirkişi …’dan alınan 17/11/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme kapsamında yapılacak olan iş bedelinin KDV dahil 102.560,00 TL olduğu, yapılan işin yapılması gereken işin %70’lik oranına tekabül ettiği, bu kapsamda davacı tarafından davalıya (102.560,00 TL X %70 = 71.792,00 TL) 71.732,00 TL ödeme yapması gerektiği halde 53.100,00 TL’sinin ödendiği, bu nedenle yapılan iş yüzdesi itibariyle davacının iadesi gereken bir alacağı olmadığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, istinaf kararı doğrultusunda alınmış olan bilirkişi raporu ile %70 oranında iş yapılmış olmasına rağmen bu miktardan daha az oranda olmak üzere 53.100,00 TL ödeme yapmış olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 4.587,56 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.506,86‬ TL harcın kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 27.254,20 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 86,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/03/2022

Katip …

Hakim …

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 4.587,56 TL
Karar Harcı : 80,70 TL
Bakiye Harç : 4.506,86‬ TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.202,4‬ TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 170,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.800,00 TL
Posta Giderleri : 206,50 TL