Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/750 E. 2022/1 K. 04.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/707
KARAR NO : 2021/847

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirketin, müflis şirketten 22.07.2016 tarihi itibari ile 6.798.195 TL ve ayrıca 2.514.104,64 Euro alacağı bulunduğunu, iflas tarihindeki kura göre 1 Euro 4,5532 TL olup, müvekkili şirketin Euro alacağının 11.447.221,246848 TL olduğunu, müvekkilinin 22.07.2016 tarihi itibari ile … A.Ş. bünyesinde A Tipi hisse senedi 872.280 adet ve borsadan alınan hisse senedi 1.570.749 adet olup A tipi hisse senetlerinin adet fiyatının nominal değerinin 1 TL olduğunu, müvekkili şirketin, … A.Ş.’den 872.800,00 T, A tipi hisse senedi alacağı bulunduğunu, borsadan alınan hisse senetleri için istek kapanış fiyatı üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, borsadan alınan hisse senetlerinin kapanış fiyatı adet olarak 0,87 TL olup müvekkili şirketin bu hisse senetlerinden 1.366.551,63 TL alacağı bulunduğunu, yapılan hesaplamalar ve sıra cetveli incelendiğinde faizin miktarının belirtilmediği, belirlenen miktarın usul ve yasaya aykırı alarak hesaplandığı ve Euro para biriminin TL karşılığının yanlış kur esas alınarak belirlendiğini, müvekkili şirketin alacağının kabulüne, … 1. İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas masasının, müflisin Euro para birimi karşılığı olan borcunun iflas tarihindeki kur esas alınarak hesaplama yapması gerektiğini ve müvekkili şirkete hesaplanacak alacak miktarını ödemesi için sıra cetveline kayıt yapılmasını, sıra cetvelinde müvekkili şirketin alacağı bakımından yapılan hesaplamaya itirazımızın ve alacak kayıt talebinin kabulü ile sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini, müvekkilinin alacağının tamamının sıra cetveline kaydını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde, müflis bankanın iflas tasfiyesinin … 1. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliğince atanan ve 3 kişiden oluşan iflas idare heyeti tarafından yürütüldüğünü, müvekkili İflas İdaresince tanzim edilen sıra cetvelinin 13.11.2020 tarihinde ilan edildiğini, talep eden kişilerce … 1.İflas Müdürlüğünde sıra cetveli incelenebildiğini, davacı … A.Ş. müflis bankadan 20.484.247,87 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle … 1. İflas Müdürlüğünün …iflas sayılı dosyasına 3440 kayıt numarasıyla alacak kayıt talebinde bulunduğunu, mezkur hükümler dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde davacı tarafın alacak kayıt talebine konu 6.798.195,00 TL ve 2.514.104,64 EURO (Müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihindeki TCMB EURO döviz alış kuru olan 3.3704 TL baz alınarak hesaplanan 8.473.538,27 TL ) asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.266,985,94 TL’nin kabulüne, 10.167.328,02 TL’lik kısmının mevduat alacağı olması sebebi ile 3/3. sıraya, kalan 6.099.657,92 TL’lik kısmının ise mevduat dışı alacak olması sebebi ile 4.sıraya kaydına karar verildiğini, davacı tarafın talep etmiş olduğu rakam ile iflas idaresi tarafından kabul edilen rakam arasındaki farkın, hisse senedi sebebi ile talep edilen alacağın red edilmesi ile yabancı para alacağına ilişkin yapılan hesaplamada esas alınan kur farkından kaynaklandığını, … Fon Kurulunun 10.05.2018 tarih ve 2018/260 Sayılı kararı gereğince hesaplamada 22.07.206 tarihli T.C Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alındığını, davacı tarafın yapmış olduğu yabancı para alacağı hesaplaması ile iflas idaresi tarafından yapılan hesaplama arasında farklılık bulunduğunu, hisse senedine dayalı alacak talebi ise, şirket paylarına ilişkin hakların alacak hükmünde olmaması sebebi ile reddedildiğini, davanın İİK 235. maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinde açılmamış ise davanın öncelikle usulden reddini, dava süresi içerisinde açılmış ise davacının alacak talebinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
Mahkememizin 08.04.2021 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosyanın bankacılık konusunda uzman bilirkişi … ile SPK konusunda uzman bilirkişi …’a tevdi ile uyuşmazlık konusu hususlarda rapor tanzim edilmesinin istendiği, bilirkişiler … ve … tarafından sunulan 21.10.2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda;
1.) Dava, iflas alacağının sıra cetveline kayıt kabul istemine ilişkindir. Müflis Bankanın iflas tasfiyesi, … 1. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliğince atanan ve 3 kişiden oluşan iflas idare heyeti tarafından yürütülmekte olduğu.
2.) … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyasıyla işlem gören iflas davasında, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 106. maddesi uyarınca Banka’nın iflasına, iflasın 16.11.2017 tarih ve saat 15.28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin … tarafından yerine getirilmesine karar verildiği, iflas kararı T.C. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1539 E., 2020/406 K. Sayılı ve 27.01.2020 tarihli kararı ile kesinleştiği dosya kapsamında tespit edilmiştir.
3.) Davacı taraf, 16.04.2018 tarihli İflas masası kayıt talebinde; … yönetiminde olan …TİC. A.Ş.’nin müflis … BANKASI A.Ş.’den 22.07.2016 tarihi itibariyle cari ve katılım bakiyesi ve hisse senetlerinin maddi değerlerinin karşılığı toplam 20.484.247,87,-TL alacağın iflas masasına kaydının yapılması talebinde bulunulmuştur. (Davacı talebine ilişkin niteliksel ayrıntılar yukarıdaki tabloda sunulmuştur.)
4.) Davalı MÜFLİS …A.Ş. İFLAS DAİRESİ, davacı-nın İflas Masasına kayıt kabul talebine ilişkin incelemede; davacı tarafın alacak kayıt talebine konu; 6.798.195,00,- TL ve 2.514.104,64 EURO (Müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihindeki TCMB EURO döviz alış kuru olan 3.3704,- TL baz alınarak hesaplanan 8.473.538,27,- TL asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.266,985,94 TL’nin kabulüne, 10.167.328,02 TL’lik kısmının mevduat alacağı olması sebebi ile 3/3. Sıraya, kalan 6.099.657,92 TL’lik kısmının ise mevduat dışı alacak olması sebebi ile 4.sıraya kaydına karar verildiği tespit edilmiştir.
Davalı MÜFLİS … A.Ş. İFLAS DAİRESİ’nin yabancı para alacağının değerlendirilmesinde; (Müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihindeki TCMB EURO döviz alış kuru olan 3.3704,- TL baz alınarak hesaplanan 8.473.538,27,- TL’ye dayanılmış olduğu görülmektedir.
EURO cinsinden yabancı para için dosyadaki uyuşmazlığın Müflis borçlu bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı tarihteki TL/Euro kurunun mu yoksa müflis bankanın iflas tarihindeki TL/Euro kurunun mu hesaplamada esas alınacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu md. 99 hükmü yabancı para alacaklısına seçimlik haklar tanımaktadır. Buna göre “… borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağın aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” Uyuşmazlık konusu yabancı para alacağı için ödeme gününün ne olduğunun tespiti önem arz etmektedir. Talep edilen alacağın kesin bir vadesinin olduğuna veya bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı tarihten önce borçludan alacağın talep edildiğine dair bir kayda dosyada rastlanmamıştır. Bu çerçevede bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihinin bir ödeme günü ya da vade tarihi olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bankanın faaliyet izninin kaldırılması ve banka yönetiminin …’ye devredilmesi bankadaki mevduatın ve diğer banka borçlarının ödenemeyeceğini gösteren bir işlem değildir. Zira bankacılık faaliyeti sona erse de yönetimi yürüten …, bankanın mevcutlarının borçlarını karşılamaya tamamen yeterli olduğunu tespit ederek tüm banka alacaklılarını tatmin edecek şekilde ödemeleri tamamlayabilir.
Buna karşılık bankanın iflasına karar verilmesi, bankanın borçlarının tam olarak ödenemeyeceğinin ve bu sebeple iflasen tasfiye süreci sonunda kısmen ve garameten ödeme yapılabileceğinin veya hiç ödeme yapılamayacağının ilan edilmesi demektir.
Yukarıdaki açıklamalarımız çerçevesinde alacaklının yabancı para alacağı bakımından ödeme günü ya da alacağın vadesi ve buna bağlı temerrüt karinesi (veya varsayımı) için kabul edilebilecek tarihin borçlu bankanın iflas tarihi olan 16.11.2017 tarihinin esas alınması gerekeceği kanaatimizi nihaî takdiri Mahkemeye ait olmak üzere saygıyla arz ederiz.
Bu kabüle göre, Yabancı Para alacağının İflas tarihindeki TC. MERKEZ BANKASI döviz Satış kuru üzerinden hesaplanması gerekmekte olup, iflas tarihi 16.11.2017 tarihi itibariyle TC. MERKEZ BANKASI EURO döviz satış kuru 4.5646,-TL olarak belirlenmiş olup, hesaplamaya ilişkin tablo aşağıda sunulmuştur. İflas tarihi itibariyle kayda esas alacak tutarı 18.274.076,59,-TL olarak hesaplanmıştır. Ortakların payları için ödenen hisseler dışında kalan Talep 18.245.415,80,-TL’dir.)
Öte yandan, davacı/alacaklının borçlu banka sermayesinde sahip olduğu paylara ilişkin talebi bakımından, pay sahipliğinin tahvil veya senetli veya senetsiz başka bir alacak gibi alacak hakkı vermediği, payı (hisse senedini) çıkaran bankanın iflası ve tasfiyesi sebebiyle, tüm alacaklılara alacakları tam olarak ödendikten ve bankanın diğer tüm borç ve yükümlülükleri karşılandıktan sonra kalan bir değer olur ise banka pay sahibinin bu tasfiyeden sonra kalan değer üzerinden payı oranında hak talep edebileceği, ancak bunun için iflas sürecinin tamamlanması ve tasfiyenin kapatılması gerekeceğinden alacaklılar listelerinin oluşturulmasında bankanın sermayesini temsil eden payların sahiplerinin iflas masasından alacak kaydı talebinde bulunamayacakları konusunda, kanaatimizce, anonim şirket pay sahipliği kuralları açısından bir tereddüt bulunmamaktadır. Hatta pay sahibinin banka yönetiminde etkili olacak bir güce sahip olması halinde Bankacılık Kanunu gereği ya da TTK’nın tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına dair ilkeleri uyarınca o pay sahibinin banka borçlarından şahsen sorumlu tutulmasının bile söz konusu olabileceği ve bunun Türkiye uygulamasına dair yakın geçmişteki örneklerinin hafızalarda olduğu kanaatindeyiz. Konunun nihaî takdiri Mahkemeye aittir.
1) İflas Tarihi 16.11.2017 Tarihi itibariyle, İflas masasına kaydı gereken 18.274.076,59,-TL Davacı alacağı hesaplandığı,
2) Davacının tespitlerimiz altında kalan 18.245.415,80,-TL’lik talepleri ile bağlı olduğu,
3) Tarafların masraf, tazminat, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin Yüksek Mahkemenin takdirleri içinde kaldığı… yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, hisse senedinden ve mevduat hesabından kaynaklı alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
İflas masasının bu safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), “alacakların ödenmesine tahsis olunur” (İİK m.184,I,c.1). Buradaki “alacaklar” teriminden maksat, aslında yalnız “iflas alacaklarıdır.” İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez.
Bu nedenle, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük önemi vardır. Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır.
İİK’nın 235. maddesine göre, kural olarak sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde ticaret mahkemesine dava açabilirler. Ancak aynı Kanun’un 223. maddesi hükmüne göre alacaklı tebligata elverişli adresini bildirip kararın tebliği için avans yatırmışsa 15 günlük dava açma süresi, kararın tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.
Davacının kararın tebliği için gerekli avansı yatırdığı, davanın 15 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının iflas tarihi itibariyle müflisten alacaklı olup olmadığı konusunda tanzim ettirilen bilirkişi raporu ve dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; davacının müflis bankadan, mevduat hesabında bulunan yabancı para alacağından dolayı iflas tarihi olan 16.11.2017 tarihi itibarile geçerli olan döviz satış kuru üzerinden hesaplanan alacak tutarının 18.274.076,59,-TL olduğu, davacının mevduat hesabından kaynaklanan 18.274.076,59,-TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla bu kısım yönünden davanın kabulüne ; pay sahibinin tasfiyeden sonra kalan değer üzerinden payı oranında hak talep edebileceği, ancak bunun için iflas sürecinin tamamlanması ve tasfiyenin kapatılması gerekeceğinden alacaklılar listelerinin oluşturulmasında bankanın sermayesini temsil eden payların sahiplerinin iflas masasından alacak kaydı talebinde bulunamayacakları kanaatine varılmakla davacının hisse senedinden kaynaklı alacağının kaydı isteminin ise reddine dair denetime elverişli 21/10/2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABÜLÜ ile;
Davacının alacak kayıt talebiyle ilgili mükerrer kayıt oluşturulmamak kaydıyla 18.245.415,80 TL’nin davacı alacağı olarak iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken 59,30-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat ücreti 87-TL bilirkişi masrafı 2000,00-TL olmak üzere toplam 2.087,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.043,50-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …ve davalı vekili …’ın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/12/2021

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP