Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/733 E. 2022/783 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/733 Esas
KARAR NO : 2022/783 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 20/02/2020 tarihlinde “….” başlıklı, acentelik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin konusu davacı müvekkili otelin Türkiye sınırları çerçevesinde Metglobal tarafından pazarlanması, rezervasyon satışının yapılması olarak belirlendiğini, müvekkili şirket tarafından davalıya hizmet sağlanmasına rağmen davalının toplam tutarı 56.403,90 TL olan 23 adet fatura bedelleri ödemediğini, davalıya yapılan tüm ihtarlara rağmen borcu ödemediği için davalı aleyhine … 34. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının takibe itirazı sonucu takibin durduğunu, müvekkilinin alacağının 01/01/2020-28/09/2020 tarihli cari hesap dökümüyle de sabit olduğunu, açıklanan nedenlerle davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış suretinin dosyaya sunulmaması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, Covıd-19 Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11/03/2020 tarihinde pandemi ilan edilmiş olup, dünya çapında hala hızla yayıldığını, bu bağlamda covıd-19 salgın hastalığının mücbir sebep teşkil ettiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir kararında “mücbir sebep, sorumlu veya borçlunun faaliyet ve işletmesi dışında meydana gelen genel bir davranış normunun veya borcun ihlaline mutlak ve kaçınılmaz bir şekilde yol açan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü bir olay olduğunu, tarafların yaptıkları sözleşme uyarınca üstlendikleri edimlerin ifası mücbir sebep olarak nitelendirilen bu salgın hastalık ve salgın hastalıkla mücadele ederken devletlerin aldığı önlemler sebebiyle doğrudan veya dolaylı olarak etkilenmiş ve bazen de imkansızlaştığını, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı tüm yükümlülüklerini bu zor dönemde dahi yerine getirmek için üstün çaba sarf ettiğini, kaldı ki kesinlikle aksi iddiaların kabulü anlamına gelmemekle birlikte; sözleşme yapıldığı andaki karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde taraflardan biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulabileceğini, covid-19 turizm sektörünü ağır bir şekilde etkilemiş bulunmakla müvekkili şirketin bu sektörde hizmet sunduğu değerlendirildiğinde sözleşmeye bağlılık ve sözleşme adaleti ilkeleri arasında bir çelişki hasıl olur ve artık bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalmak adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir durum yaratır hale geldiğini, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği cari hesaba dayalı bedeller likit alacak olamayacağından davacının icra inkar tazminatına ilişkin talepleri haksız ve usule aykırı olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı faiz talep etmişse de takipten evvel temerrüde düşürülmeyen borçlu için işlemiş faiz talep edilemeyeceğinden davacının işbu husustaki taleplerinin de reddi gerektiğini, itirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğunu, alacaklının takipte dayandığı belgeler dışında başka belgelere dayanılamayacağını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.67 kapsamında itirazın iptali davasıdır.
Dava dosyasına celp edilen … 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine 05/10/2020 tarihinde ilamsız yolla, 29/09/2020 tarihi itibariyle cari hesap bakiyesine dayalı olarak, 56/403,90 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı borçlunun süresinde olarak borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak iş bu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için takip dayanağı cari hesabın kaynaklandığı taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğinden mahkeme 6100 sayılı HMK m.222 gereği resen taraf ticari defter ve belgelerinin incelenmesine ve taraf ticari defter ve belgelerinin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkeme m.266 gereği resen bilirkişi incelemesi yaptırma yetkisine sahiptir.
Bu kapsamda mali müşavir bilirkişi Mustafa Yıldız’dan alınan 22/09/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; davacının ticari defterlerini ibraz ettiği ve ancak davacının ticari defterlerinden yevmiye defterinin kapanış tasdikinin süresinde yapılmadığı nedeniyle davacı lehine delil olma özelliğine haiz olmadığı ve ancak davacı defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 56.753,90 TL alacaklı olduğu, oysa takip talepnamesi ile 56.403,90 TL alacağın tahsili talep edilmiş olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu miktarın nazara alınması gerektiği tespit edilmiştir.
haiz olmadığı nedeniyle usulüne uygun tutulmadığı, ayırca 2015 yılına envanter defterinin ise incelemeye sunulmadığı ve ancak davacının ticari defter kayıtları itibariyle takip dayanağı 7 adet fatura nedeniyle davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 9.952,59 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Bu aşamada davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması nedeniyle mahkememizin 10/11/2021 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı ile davalı defter ve belgelerinin 13/12/2021 tarihinde incelenmesi için davalı tarafa “6100 sayılı HMK m.222/1 gereği taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılacağından, davalı tarafa m. 220/1 kapsamında ticari defterlerini, incelemenin yapılacağı 13/12/2021 tarihinde mahkemeye ibraz için kesin süre verilmesine, kabul edilebilir bir mazereti olmadan defterlerini inceleme günü ibraz etmeyen tarafın m.222/3 kapsamında defterlerini ibrazdan kaçındığının ihtarına (ihtarat yapıldı)/tebliğine,” karar verilmiş ve bu ara kararı davalı vekiline ihtar edilmiş olmasına rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmeyerek ibrazdan kaçındığı görülmektedir.
Aynı duruşmada davacı tarafın talebi doğrultusunda davalı şirkete ait BA/ BS formlarının dava dosyasına celbinin istenmesi neticesinde ilgili vergi dairesine yazılan yazıya verilen 24/11/2021 tarihli cevabi yazı ekindeki formlar da incelenmek suretiyle aynı bilirkişiden alınan 08/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile; incelenen BA/ BS formlarından takibe dayanak gösterilen cari hesap kapsamında davalı tarafından vergi dairesine herhangi bir bildirimde bulunulmadığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, alınmış olan bilirkişi kök ve ek raporu ile davacı defterlerinin davacı lehine delil olacak şekilde usulüne uygun olarak tutulmadığı anlaşıldığından ve de davacının dosya kapsamıyla cari hesaptan kaynaklanan alacağını başka bir yazılı delil ile ispat edememiş olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 681,22 TL harçtan mahsubu ile bakiye 600,52 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/10/2022

Katip …

Hakim …

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 681,22 TL
Karar Harcı : 80,70 TL
Bakiye Harç : 600,52 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.250,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.000,00 TL
Posta Giderleri : 95,50 TL