Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/709 E. 2022/526 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/709
KARAR NO : 2022/526

DAVA : İSTİRDAT (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile taraflar arasında … sözleşme numarası ile abonelik sözleşmesi yapıldığını, davacı şirkete 31.01.2020 tarihinde 82.659,57 TL enerji bedelli, 33.754,63 TL dağıtım bedeli 58.207,10 TL aktif enerji bedeli olmak üzere toplam 213.856,20 TL tutarında fatura tahakkuk edildiğini, karşı tarafın elektrik kesilir uyarısı nedeniyle bunun karşı tarafa ödendiğini, bu nedenle 213.856,20 TL’nin … ödendiği tarihten itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte alınıp davacıya verilmesi için dava açmıştır.
Davalı cevap dilekçesinde davacı tarafa kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk edilen faturaya ihtirazı kayıt koymadan ödemesi nedeniyle dava hakkı olmadığını, elektrik borcunun sözleşmesel olmayıp haksız fiile dayandığını, yapılan elektrik borcu tahakkukunun mevzuata uygun olduğunu, davanın reddini, talep etmiştir.
Davanın konusu davacının 30 Ekim 2019 tarihinde elektrik kullanmadığı halde kullandığı iddiasıyla elektriklerin kesileceği ihtarı nedeniyle ödemiş olduğu bedellerin iadesi talebidir. Taraflar arasındaki arabuluculuk sonuçsuz kalmıştır.
Davacı tanığı İsmail Yılmaz duruşmadaki beyanında “… ve … oğlu, 20/12/1976 doğumlu, … adresinde oturur, iki tarafla hiçbir akrabalığı olmadığını, tanığa HMK 256.madde uyarınca gerçeği söylemesinin önemi gerçeği söylememesi halinde yalan tanıklık suçundan dolayı cezalandırılacağı hatırlatıldı. Tanığa “Tanık sıfatıyla sorulacak sorulara vereceğiniz cevapların gerçeğe aykırı olmayacağına ve bilginizden hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin ediyor musunuz?” diye soruldu. Tanık da cevaben, “Sorulacak sorulara, hiçbir şey saklamadan doğru cevap vereceğime namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum.” demiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında ” … ve … oğlu, 01/01/1972 doğumlu, … adresinde oturur, iki tarafla hiçbir akrabalığı olmadığını, tanığa HMK 256.madde uyarınca gerçeği söylemesinin önemi gerçeği söylememesi halinde yalan tanıklık suçundan dolayı cezalandırılacağı hatırlatıldı. Tanığa “Tanık sıfatıyla sorulacak sorulara vereceğiniz cevapların gerçeğe aykırı olmayacağına ve bilginizden hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin ediyor musunuz?” diye soruldu. Tanık da cevaben, “Sorulacak sorulara, hiçbir şey saklamadan doğru cevap vereceğime namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum.” demekle tanığın ifadesine geçildi.
Tanık Beyanında: Davacı şirketin fiili sahibi benim, resmiyette ise yeğenim adına kuruludur, tam hatırlamıyorum 8 Ocak 2019 da dava konusu binayı 8 katlı olarak satın aldım, pazarlığı kardeşim … yaptı, aldığımda daireler boştu sadece en alttaki dükkanlardan … isimli kişinin dükkanı doluydu, biz aldıktan sonra o da çıktı, … isimli kardeşim ile … arasında bu binanın otele dönüştürülmesi için pazarlık yaptık, yapılan anlaşmaya göre … kendi şantiyesinde kullandığı sayacı varmış onu getirip takacakmış ve onu takmış, elektriği bu şekilde kullanmış, 2019 yılı Mayıs ayında inşaat tadilatı başladı, 2019 yılı 10. Ayda da inşaat bitmek üzereydi, 31/10/2019 tarihinde de otel için elektrik bağlanması için …’a başvurduk ve sayaç takıldı, şantiye sayacı devam ediyordu, çünkü işleri tam olarak bitmemişti, soruldu; bizim taktığımız ikinci sayaç ile tutanağın tutulduğu tarih arasında bu sayaçtan herhangi bir kullanım yapıldı mı yapılmadı mı inşaatın başında olmadığımdan bilemiyorum, ancak bizim zaten taktığımız sonraki sayaç kanuna uygun bir sayaç idi, …’tan gelen tutanak mümzileri sonradan taktığımız davacıya ait ikinci sayaç için tutanak tutmuşlar, elektriği kesmişler, biz de bu borcu ödemek zorunda yaşadık.” demiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında ” … ve … oğlu, 25/08/1995 doğumlu, … adresinde oturur, iki tarafla hiçbir akrabalığı olmadığını, tanığa HMK 256.madde uyarınca gerçeği söylemesinin önemi gerçeği söylememesi halinde yalan tanıklık suçundan dolayı cezalandırılacağı hatırlatıldı. Tanığa “Tanık sıfatıyla sorulacak sorulara vereceğiniz cevapların gerçeğe aykırı olmayacağına ve bilginizden hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin ediyor musunuz?” diye soruldu. Tanık da cevaben, “Sorulacak sorulara, hiçbir şey saklamadan doğru cevap vereceğime namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum.” demekle tanığın ifadesine geçildi.
Tanık Beyanında: Biz gittiğimizde otel bitmişti, otel faaliyetteydi ve olay yerinde tek bir sayaç vardı, somut olayı net olarak hatırlıyorum, sayacı kontrol ettiğimde çok yüksek bir rakam görünce ben de oteldeki yetkili kişiye bu durumu bildirdim, başka bir sayaç olduğunu kimse bize söylemedi, orada da bulunan tek sayaç buydu, bu sayacın kurum sayacı olmadığını, kayıtsız olduğunu tespit ettim, ama yine de sayaçtan elektrik geçiyordu, herhangi bir tescilsiz dışında kaçak elektrik durumu yoktu, yani orada mevcut olan sayaç kurum sayacı değildi, ancak yine de elektrik bu sayaçtan geçiyordu, başkaca da bir kaçak tespit etmedik, sayaç 176.029 kilowatt’da idi, hatta oradaki yetkili bize çok para çıkar mı diye sormuştu, ben de bu kilowatt saatinin çok yüksek olduğunu söyledim, zaten oradaki yetkililer düzenlediğimiz ve şuan bana göstermiş olduğunuz usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağına kaşelerini bastılar, ancak imzadan imtina ettiler, vergi levhasını da ekledik, yine bazı fotoğraflar çekip ekledik, göstermiş olduğunuz tutanağı düzenledik.” demiştir.
Tanıkların beyanlarını birlikte değerlendirildiğinde ve de elektrik piyasası mevzuatı göz önüne alındığında tutulan tunanakların aksi ispatlanıncaya kadar geçerli olduğu, davalı tanıklarından …’nun somut olaya ilişkin net beyanları olduğu, bu haliyle tutanağın aksinin ispatlanamadığı gibi içeriğini doğrular net tanık beyanlarını olduğu, yine alınan elektrik bilirkişisi raporunda da kaçak tahakkukun mevzuata uygun olduğunu beyan etmiş; bu haliyle davacının davasının ispat edilemediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 3.652,13 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.571,43 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 23.419,93 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Arabuluculuk faaliyeti nedeniyle suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, tahsilat ve gereği için mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider ve delil avanslarının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/05/2022

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 3.652,13 TL
Karar Harcı : 80,70 TL
Bakiye Harç : 3.571,43 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.490,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 267,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.100,00 TL
Posta ve Diğer Giderler : 181,50 TL