Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/685 E. 2023/209 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/685
KARAR NO : 2023/209

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan esas ve birleşen davalara ilişkin Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) ve İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Esas davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket gibi şirketlerin teknoloji tabanlı şirketler olsalar da, … gibi tamamen apayrı bir uzmanlık ihtiyacı gerektiren sistemlerde bu işin uzmanı olan davalı şirket gibi şirketler aracılığı ile bu ihtiyaçlarını karşılamak durumunda olduklarını, müvekkili şirket de, davalı şirket ile “…” üzerinden alınacak hizmet ve servislerin kurgulanması, sunucu ortamının kurulması ve yönetilmesi konularında, 2016 yılının Eylül ayında anlaşarak çalışmaya başlamış ve taraflar arasında ticari ilişki kurulduğunu, özellikle … gibi … teknolojilerinin hem yeni jenerasyon sistemler olması hem de müvekkili şirket bünyesinde bulut teknolojileri konusunda uzman bir mühendis istihdamı bulunmaması nedeniyle, … sisteminde şirketlerin ihtiyaçlarına yönelik olarak kullanılacak sunucu modelini, tipini belirleme, sunucuların içinde bulunan disk tipi, RAM büyüklüğü gibi farklı konfigürasyon oluşturma becerisi ve kurulan sunucu parkurlarının yönetim hizmetleri davalı şirketin uzmanlığına güvenilerek ve tamamen davalı şirketin önerileri ve yönlendirmeleri doğrultusunda gerçekleştirildiğini, zira, müvekkili şirketin bu konuda karşılaştırma yapabilecek herhangi bir deneyimi ve bilgi birikimi mevcut olmadığını, müvekkilinin, onlarca sunucu varyasyonu, bu makinelerin bulut ortamında açılıp kapatılması, kapasite arttırım ve eksiltme işlemlerinin gerçekleştirilmesi gibi doğrudan fiyatlandırmaya etki eden konularda davalı şirketin … sistemindeki uzmanlığına güvenerek tam bir güven esası içinde hizmet alımı yaptığını, davalı şirketin, yapmış olduğu kurgu ve önerilerle müvekkili şirketin ihtiyaç duyacağı makineleri belirlediği gibi, bu makinelerin, sunucu ve lisansların operasyonunun ne zaman açılıp, ne zaman kapatılacağı hususu da dahil sistem yönetimi işini taraflar arasındaki ticari ilişki süresince tamamen elinde tuttuğunu, müvekkilinin bu süreçte, problemleri tespit edip davalı şirkete sorunu bildirmekte, davalı şirket de çözüm sunmak için gerekli yönetimsel işlemleri gerçekleştirdiğini, davalı şirket ticari ilişkinin devam ettiği 3 (Üç) yıllık sürede (Eylül 2016 – Eylül 2019) müvekkili şirkete toplam 184.504.08- USD tutarında fatura düzenlediğini, davalı tarafından müvekkilinden talep edilen aylık ödeme tutarının ortalama 5.125,11- USD (184.504,08- USD /36 ay) olduğunu, müvekkilinin, davalı şirket ile olan ticari ilişkisinin 2. yılında, davalı tarafça düzenlenen faturaların oldukça yüksek olmasının nedenini anlayabilmek için davalıdan faturaların detaylarını istemiş ve/fakat davalı; “makinelerin kullanım ve ücretlendirme detaylarını görme imkanlarının olmadığını, … tarafından kendilerine kullanılan makine adı ve İP adreslerine ilişkin herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını, sadece kullanım miktarının bildirildiğini” müvekkiline ilettiklerini, müvekkilinin, davalı şirket tarafından kendisine iletilen bilgilerin doğruluğuna inanarak ve davalı tarafından kendilerine verilen hizmetin, düzenledikleri fatura bedelleri İle orantılı olduğuna güvenerek davalı şirket ile olan ilişkisini 2019 yılının Eylül ayına kadar sürdürdüğünü, … sistemine olan aşinalığı arttıkça, alınan hizmete karşı düzenlenmekte olan faturaların yüksekliğine dair olan şüphesi de gün geçtikçe arttığını, 2019 yılının Eylül ayının başında, davalı şirketten aldığı hizmetin aynısını doğrudan … şirketinden {…, Adresi: …) almanın maliyetini araştırmış ve …’un dünya üzerindeki kullanıcılara online olarak sunduğu “pay as you go” (kullandıkça öde) sistemi üzerinden şirketin ihtiyacı olan makineleri girdiğinde oluşan aylık faturanın 1.500- USD’yi geçmediğini gördüğünü, davalı şirket tarafından verilen hizmetin aynısının, doğrudan … şirketinden alındığı takdirde davalıya ödemekte olduğu aylık fatura bedellerinin üçte birinden bile daha az bir meblağ ödeneceğini öğrenen müvekkilinin, 3 yıl süresince deneyimsizliğinden faydalanılarak davalı şirketçe kandırıldığını anlamış ve davalı ile olan ticari ilişkisini Eylül 2019’da sonlandırdığını, 2019 yılının Eylül ayından itibaren … şirketinden doğrudan hizmet almaya başlayan müvekkili şirkete, … tarafından düzenlenen aylık faturaların mahkemeye sunulduğunu, müvekkili şirketin, doğrudan …’tan hizmet almaya başlayınca, … gelen faturaların ekinde, kullanılan makinelerin tek tek belirtildiğini, hangi makinenin ne kadar harcadığına dair ayrıntılı dökümlerin de bulunduğunu görünce, davalı şirketin, fahiş fatura bedelleri düzenlediği anlaşılmasın diye bu hususta da kendilerini kasten yanlış ve yanıltıcı bir biçimde bilgilendirdiği de tüm açıklığıyla ortaya çıktığını, müvekkili şirketin, uğramış olduğu haksızlığı gidermek amacıyla davalı ile sulh görüşmeleri yapmaya başladığını, taraflar arasındaki görüşmeler hak düşürücü sürelerin 26 Mart 2020 tarihli 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ite 13/03/2020 tarihinden itibaren 30/04/2020 tarihine kadar durdurulduğu, akabinde de 30/04/2020 tarihli Cumhurbaşkanı Karan ile 15/06/2020 tarihine kadar uzatıldığı dönemde de devam ettiğini, müvekkilinin uyuşmazlığın sulhen halli için gerekli görüşmeleri yapmaya açık olduğunu ve/fakat fahiş şekilde faturalandırılan rakamlarla kesinlikle mutabık olmadığını ve davalıya borcunun bulunmadığını davalı şirkete bildirdiklerini, ancak yapılan görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamadığını ve davalı şirket … 9. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 09/10/2020 tarihinde 93.212,65- USD cari hesap alacağı bulunduğunu belirterek icra takibi başlattığını, işbu takibe müvekkili tarafından süresinde itiraz edilmiş ve takibin bu suretle durdurulduğunu belirterek davanın kabulü ile edimler arasındaki oransızlığın giderilmesine, müvekkili şirket tarafından davalıya ödenen meblağlar da dikkate alınarak, aşırı yararlanma hukuki sebebine dayalı olarak müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetle hareket ederek müvekkili şirketin büyük mağduriyet yaşamasına sebep olması dolayısıyla davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Esas davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın 1 yıllık hakdüşürücü süresi içerisinde açılmış bir dava yahut müvekkiline yöneltilmiş bir beyan bulunmadığını, davacının ilamsız icra yoluyla başlatılan takibe süresinde itiraz ederek takibin durmasını sağladıktan sonra menfi tespit davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını, edimler arasında açık bir oransızlık bulunmadığını, olayda objektif şartları olmadığını, müvekkili firmanın davcı firmayı yönlendirdiğine ilişkin iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, subjektif şartın mevcut olmadığını, tacirlerin TTK. m. 18/2 hükmü gereğince basiretli bir işadamı gibi hareket etmek zorunda olduğunu, tacirler bakımından hiffet ve tecrübesizliğinden söz edilemeyeceğini, olayda objektif ve subjektif unsurların tahakkuk etmediğinden bilerek yararlanma keyfiyeti olayda mevcut olmadığını belirterek davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, aşırı yararlama şartlarının oluşmadığının tespiti ile esastan reddine, davacı tarafından kötüniyetli olarak açmış olduğu huzurdaki dava nedeniyle davacı tarafın aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin müvekkili şirkete borcu sebebiyle … 9.İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalı şirket icra dosyasını itiraz ederek müvekkili şirkete herhangi bir borçları olmadığını ve alacağın tamamı ile tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, ancak müvekkili şirketin bir Bilişim ve Danışmanlık şirketi olduğunu, faaliyetlerini şahıslara veya şirketlere satış veya hizmet vererek yürüttüğünü, müvekkil şirket ile davalı borçlu şirket arasında gerçekleşen ticaretten kaynaklanan 93.212,65 USD cari hesap alacağı bulunduğunu, icra takibinden önce davalıya … 20.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiklerini, davalı şirketin ödeme yapmadığını ve icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili şirketin davalı borçlu şirketin haksız ve dayanaksız itirazı neticesinde zarara uğradığını, ayrıca davalı şirket tarafından … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası ile mevcut icra takibi ve cari hesap alacağından kaynaklanan borca ilişkin menfi tespit davası açtığını, açılan menfi tespit davasında davalı borçlunun icra takibine konu borcun ticari defterlerinde mevcut olduğu ve hizmeti aldıklarını kabul ettiklerini, gabin şartlarının mevcut olduğundan bahisle menfi tespit davacı açtıklarını beyan ederek huzurdaki davanın usul ekonomisi ilkesi gereğince aynı alacağa ilişkin olarak davalı tarafça daha önce açılmış olan … 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı menfi tespit dosyası ile birleştirilmesini, yargılama bitene kadar davalı hakkında HMK ,M. 389 vd gereği ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesine, haksız itirazdan ötürü %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının icra takibine itirazının reddi ile icra takibinin faiz ve ferileri ile birlikte devamına karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin davacı şirket ile olan ticari ilişkisinin ikinci yılında davacı tarafça düzenlenen faturaların oldukça yüksek olmasının nedenini anlayabilmek için davalıdan faturaların detaylarını istemiş ve/fakat davacı makinelerin kullanım ve ücretlendirme detaylarını görme imkanlarının olmadığını, … tarafından kendilerine kullanılan makine adı ve IP adreslerine ilişkin herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını, sadece kullanım miktarının bildirildiğini müvekkilini iletildiğini, müvekkilinin davacı şirket tarafından kendisine iletilen bilgilerin doğruluğuna inanarak ve davacı tarafından kendilerine verilen hizmetin düzenledikleri fatura bedelleri ile orantılı olduğuna güvenerek davacı şirket ile olan ilişkisini 2019 yılının Eylül ayına kadar sürdürdüğünü, davacı şirket tarafından verilen hizmetin aynısının doğrudan … şirketinden alındığı takdirde davacıya ödemekte olduğu aylık fatura bedellerinin üçte birinden bile daha az bir meblağ ödeneceğini öğrenen müvekkilinin 3 yıl süresince deneyimsizliğinden faydalanılarak davacı şirketçe kandırıldığını anladığını, davacı ile olan ticari ilişkisini Eylül 2019’da sonlandırdığını, müvekkilinin uyuşmazlığın sulhen halli için gerekli görüşmeleri yapmaya açık olduğunu, fahiş şekilde faturalandırılan rakamlarla kesinlikle mutabık olmadığını, davacıya borcunun bulunmadığını bildirdiğini, ancak yapılan görüşmelerden olumlu bir sonuç alınmadığını, davacı tarafından … 20. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkiline gönderilen ihtarnameye cevaben … 17. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek faturaların olması gerekenden yüksek bir şekilde düzenlenmiş olduğunu, hizmet ilişkisi devam ederken bizzat davacının çalışanı olan teknik personel tarafından müvekkili şirkette yapılan analiz çalışmalarından bu durumun anlaşıldığı davacıya bildirildiğini, davacı şirket … 9. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile müvekkilinin aleyhine 09/10/2020 tarihinde 93.212,65 USD cari hesap alacağı bulunduğunu belirterek icra takibi başlattığını, işbu takibe müvekkili tarafından süresinde itiraz edildiğini, takibin bu suretle durdurulduğunu, haksız ve mesnetsiz olarak açılmış olan davanın reddini, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
Mahkememizin 24.03.2022 tarihli duruşmada, davacı/birleştirilen dosya davalısınım ikinci cevap dilekçesinde Eylül 2019 tarihine kadar davalı/birleştirilen dosya davacısı şirketten hizmet aldığını belirtmekle takip konusu faturaların hangi dönemlere ilişkin olduğu, belirtilen dönemden sonraki tarihli fatura bulunması halinde fatura konusu hizmetin sunulup sunulmadığı, varsa taraf defterlerindeki mutabakatsızlık sebepleri konularında rapor tanzimi için dosyanın bir mali müşavir ile bilişim konusunda uzman iki bilirkişiye tevdine karar verilmiş ve bilirkişiler …, .. ve … tarafından sunulan 15.11.2022 havale tarihli raporda ” ….Davacı şirketin ticari defterleri 6762 sayılı ETTK 66 6102 Sayılı Yeni Ticaret Kanunun 64- ve 213 sayılı V.U.K. ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulünce tutulmuştur. Ticari defterler TTK 69 ve 213 sayılı kanunun 216. md gereğince açılış tasdikleri süresinde yapılmıştır. Ticari defterler VUK 228-226 md gereğince muhasebe usul ve tekniğine uygun tutulup kazıntı ve silintiye rastlanmamıştır. ETTK 70/6 md. 72/3 fıkraları ve YTTK 64/3 fıkraları gereğince ticari defterler süresinde kapanış tasdikleri yapılmıştır. Ticari defterler ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85 md ve HMK 222. maddesi gereğince delil niteliğine haiz olabileceği kanaati oluşmuştur. …
Davalı şirketin 2019, 2020 ve 2021 ticari defterleri 6762 sayılı ETTK 66 6102 Sayılı Yeni Ticaret Kanunun 64- ve 213 sayılı V.U.K ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulünce tutulmuştur. Ticari defterler TTK 69 ve 213 sayılı kanunun 216.md gereğince açılış tasdikleri süresinde yapılmıştır. Ticari defterler VUK 228-226 md gereğince muhasebe usul ve tekniğine uygun tutulup kazıntı ve silintiye rastlanmamıştır. ETTK 70/6 md. 72/3 fıkraları ve YTTK 64/3 fıkraları gereğince ticari defterler süresinde kapanış tasdikleri yapılmıştır. Ticari defterler ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85 md ve HMK 222. maddesi gereğince delil niteliğine haiz olabileceği kanaati oluşmuştur.
Davalı Şirketin, 2018 Yılı Ocak Ayı Defteri Kebir ve Yevmiye defterlerinin GİB onaylı beratlarının süresinde alındığı Aralık dönemi beratlarının bozuk olduğu görülmüştür. Takdiri Sayın Mahkemeye aittir.
b. Hesap İncelemesi:
Davacı Şirket Defterlerinde Tespitler: Davalı şirket ile olan ticari ilişki 320-Satıcılar Hesabı altında 320.10.101 nolu hesapta izlenmektedir. Anılan muavin defter kayıtlarına göre; 09.10.2020 takip tarihi itibariyle davalı şirket borç bakiyesi 93.212,65 USD karşılığı 353.247,48 TL. olduğu görülmüştür.
Hesap incelemesinde; 20.12.2017 tarihinde 42.957,10 USD için kur güncellemesi yapıldığı, diğer yıllarda kur güncellemesi yapılmadığı dolayısı ile TL. rakamının 353.247,48 TL. olduğu tespit edilmiştir.
Takip dosyasında, takip tarihi olan 09.10.2020 TC. Merkez Bankası döviz satış kuru olan 7.92 TL. alınarak 93.212,65 USD karşılığı 738.244, 18 TL. talep edildiği görülmüştür.
Davalı Şirket Defterlerinde Tespitler: Davacı şirket ile olan ticari ilişki 120-Müşteriler Hesabı altında 120.E018 ve 120.E030 nolu hesaplarda izlenerek 120.01.0843 nolu hesapta birleştirildiği görülmüştür. Davalı … A.Ş.’nin nezdindeki Davacı … A.Ş’nin cari hesap hareketleri incelenmiş ve dava tarihinde davacı şirkette 93.212,65 USD karşılığı 543.099,61 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
c. İhtarname İncelemesi:
… 20. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu, ihtar edenin …A.Ş., muhatabın … A.Ş. olan ihtarnamesinde özetle; Verilen hizmetlerin ve düzenlenen faturaların neticesinde 23.09.220 tarihi itibariyle 93.212,65 USD cari hesap bakiyesi bulunduğu, verilen hizmetlere karşılık bakiye borcun 7 gün içerisinde …A.Ş.’e ait … Iban numaralı hesaba aktarılmasını, borç bakiyesinin 7 gün içerisinde ödenmemesi halinde hukuki yollara başvurulacağı, hukuki yollara başvuru nedeniyle oluşacak masraflardan ve vekalet ücretinden de sorumlu olacağı ihtar ve tebliğ edildiği, ihtarnamenin tebliğ edildiğine dair bir mazbataya rastlanmamıştır.
… 17. Noterliğinin …tarihli … yevmiye nolu, ihtar edenin …A.Ş. muhatabının … A.Ş. olan ihtarnamesinde özetle; üç yıla yakın bir süre hizmet alındığı ancak verilen hizmet ile ödenen hizmet bedeli arasındaki yüksek farkın anlaşılmasıyla, taraflar arasındaki ilişkinin Ekim 2019 itibariyle sonlandırıldığı, 23.09.2020 tarihi itibariyle Muhatap’a 93.212,65 USD borçlu olmadığı, tarafların karşılıklı edimleri arasındaki orantısızlık olduğunu, talep edilen tutarın Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde ifadesini bulan “dürüstlük kuralı”na aykırı olduğu, ihtarnamede belirtilen borç rakamı ile mutabık olmadığını, söz konusu İhtarnamenin tamamına itiraz ettiklerini bildirdikleri, ihtarnamenin …. tarihte (tarih okunmuyor), … (soyisim okunmuyor) tebliğ edildiği görülmüştür.
d. İcra Dosyası İncelemesi:
Davalı vekilince, 09.10.2020 tarihinde … 9. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile davacı şirkete Örnek No:7 ilamsız takipte ödeme emi ile başlatılan takipte, 93.212,65 USD (738.244 18 TL. Harca Esas Değer) Cari Hesap dayanaklı alacağın tahsili talep edilmekte olup, takip borçlularınca takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, talep edilen faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edilmiştir. (Ödeme Emri Tebliğ Tarihi: 16.10.2020-İtiraz Tarihi:15.10.2020). İcra takibi davacının borca itirazı ile durdurulmuştur.
Ödeme emrinin ekinde sunulan cari hesap ekstresi incelendiğinde, davacı adına en son 27.09.2019 tarihinde fatura düzenlendiği ve bu tarih itibariyle davacının 117.521,23 USD borç kaydının bulunduğu, davacının 07.02.2020 tarihinde ve 30.07.2020 tarihinde davalı alacaklıya ödeme yaptığı, yapılan bu ödemelerin de cari hesap ekstresine işlendiği, davacının bakiye 93.212,65 USD borcunun kaldığı görülmüştür.
e. Fatura İncelemesi
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesi ekinde yer alan ve 18.01.2021 tarihinde davalı vekili tarafından dosyaya sunulan delil dilekçesi ekinde sunulan faturalar incelenmiştir.
Dosyada mübrez faturalar incelenmiş ve taraflar arasındaki hizmet alım ilişkisine istinaden en son Eylül 2019 dönemine ait fatura düzenlendiği tespit edilmiştir. Dosya içerisinde Eylül 2019’dan sonraki döneme ilişkin fatura bulunamamıştır.
f. Asıl Dosya Yönünden Yapılan Tespitler
1- Asıl dosya … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile görülen ve hizmet alım ilişkisinden kaynaklı menfi tespit istemiyle açılmış dosyadır.
2- Dosya kapsamında yapılan değerlendirmeler neticesinde tarafların Türk Ticaret Kanunu’nun 16/1 maddesi uyarınca tüzel kişi tacir sıfatına haiz olduğu ve yine Türk Ticaret Kanunu’nun 18/2 maddesi uyarınca ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği açıktır.
3-Taraflar arasında Eylül 2016’dan Eylül 2019 tarihine kadar her ay düzenli olarak ve her ay farklı miktarda faturalandırmalar ile hizmet alımının gerçekleştiği tespit edilmiştir.
4-Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan faturaların ekinde yer alan ve her ay hangi hizmetten ne kadar tutarda yararlanıldığı gösteren hizmetlerin dökümü ile düzenlenen faturaların birbirleri ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
5-Taraflar arasında alınacak olan hizmetin kapsamını gösteren yazılı bir sözleşme veya teklif formu imzalanmış ise de dosyada mübrez belgeler arasında herhangi bir sözleşme ve teklif formu bulunmadığından bu yönde tarafımızca bir inceleme yapılamamıştır.
6- Asıl davada davacı …A.Ş.’ye verilen hizmetlerin alan adı oluşturma, depolama, kurtarma hizmetleri, yedekleme, sanal makineler, veri yönetimi, coğrafi olarak yedekli depolama gibi hizmetler olduğu, işbu hizmetler için yapılan faturalandırmaların bilişim sektörü için rayiç bedeller üzerinden yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
7-Asıl davada davacı …A.Ş.’nin iddiaları dikkate alındığında kendisine verilen hizmetlerin davacının ihtiyaç olunandan daha fazla sağlanmış olduğu bu hususta davacıya yeterli düzeyde bilgilendirme yapılmadığının takdirinin Sayın mahkemeye ait olduğu, sonucuna varılmıştır.
g. Birleşen Dosya Yönünden Yapılan Tespitler
1- Birleşen dosya … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıdır. …Şirketinin, … Şirketine karşı 93.212,65 USD cari hesap alacağının tahsili için başlatmış olduğu icra takibinin itiraz üzerine durdurulması neticesinde itirazın iptali istemi ile açılan davadır.
2- Nihai Takdiri Sayın Mahkeme Ait olmak üzere, Davacı ve Davalı şirketlerin 2016-2022 yılları arası ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmış ve birleşen dosya davacısı …Anonim Şirketinin 93.212,65 USD Alacak bakiyesi olduğu tespit edilmiştir.
IV. NETİCE
Takdir Sayın Mahkemenin olmak üzere, dava dosyası ve ekinde yer alan her türlü bilgi, belge, tüm deliller, davacı ve davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde;
Davacı şirketin 2016-2017-2018-2019-2020-2021-2022 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu,
Davalı şirketin 2016-2017-2018 (Ocak) -2019-2020-2021-2022 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davalı şirketin 2018 Yılı Aralık beratlarının bozuk olduğu görülmüş olup Takdiri Sayın Mahkemeye aittir.
Taraflar arasında yapılan hizmet alım sözleşmesine ilişkin olarak dosyaya sözleşme, teklif formu ibraz edilmediğinden asıl davada davacının iddialara yönelik herhangi bir değerlendirme yapılamayacağı,
Asıl davada davacı … A.Ş.’ye verilen hizmetlerin alan adı oluşturma, depolama, kurtarma hizmetleri, yedekleme, sanal makineler, veri yönetimi, coğrafi olarak yedekli depolama gibi hizmetler olduğu, işbu hizmetler için yapılan faturalandırmaların bilişim sektörü için rayiç bedeller üzerinden yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
Asıl davada davacı …A.Ş.’nin iddiaları dikkate alındığında kendisine verilen hizmetlerin davacının ihtiyaç olunandan daha fazla sağlanmış olduğu bu hususta davacıya yeterli düzeyde bilgilendirme yapılmadığının takdirinin Sayın mahkemeye ait olduğu,
Davalı/birleşen dava davacısı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davacı/birleşen dava davalısı şirkette takip tarihi itibari ile 93.212,65 USD alacaklı olduğu,
Her türlü hukuki tavsif, nihai kararın takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere; İş bu rapor, takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 12 sayfa ve 3 nüsha olarak hazırlanıp sunulmuştur. ” şeklinde görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Asıl dosyada dava, TBK ‘nun 28.maddesi uyarınca edimler arası oransızlığın giderilmesi ve sözleşmeden kaynaklı bakiye alacağın tahsili için başlatılan … 9. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasına konu borç nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Asıl davada, taraflar arasında “…” üzerinden alınacak hizmet ve servislerin kurgulanması, sunucu ortamının kurulması ve yönetilmesi konularında Eylül 2016 tarihinde başlayan ticari ilişkinin Eylül 2019 tarihine kadar devam ettiği, bakiye hizmet bedelinin ödenmediği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Esas davada uyuşmazlık, yeni bir sistem kullanımına ilişkin bu hizmet bedelinin, davacının deneyimsizliği sebebiyle yüksek belirlenip belirlenmediği, tacir olan davacının deneyimsizlik iddiasına bağlı olarak varsa edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini talep edip edemeyeceği hususunda toplanmıştır.
Birleştirilen … 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasında talep asıl dava konusu sözleşmeden kaynaklanan bakiye hizmet bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Birleştirilen … 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasında uyuşmazlık, takip konusu fatura bedellerinin ödenip ödenmediği, takip konusu faturaların hizmetin sunulduğu 2019 Eylül ayına kadar olan dönemle ilgili olup olmadığı konularında toplanmıştır.
Taraf defterleri ile dosya kapsamı incelenerek düzenlenen 15/11/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda, Eylül 2016’dan Eylül 2019 tarihine kadar her ay düzenli olarak ve her ay farklı miktarda faturalandırmalar ile hizmet alımının gerçekleştiği , dosyaya sunulan faturaların ekinde yer alan ve her ay hangi hizmetten ne kadar tutarda yararlanıldığı gösteren hizmetlerin dökümü ile düzenlenen faturaların birbirleri ile uyumlu olduğu, … Hizmetleri A.Ş.’ye verilen hizmetlerin alan adı oluşturma, depolama, kurtarma hizmetleri, yedekleme, sanal makineler, veri yönetimi, coğrafi olarak yedekli depolama gibi hizmetler olduğu, işbu hizmetler için yapılan faturalandırmaların bilişim sektörü için rayiç bedeller üzerinden yapılmış olduğu, davalı -birleştirilen dosya davacısının takip tarihi itibari ile 93.212,65 USD alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
TBK’nın 28. maddesi, “Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Sözleşme hukukunda geçerli olan irade özerkliği ve sözleşme özgürlüğü ilkeleri gereğince taraflar sözleşmenin şartlarını, edim ve karşı edim arasındaki denge ve oranı diledikleri gibi kararlaştırabilirler. Kanun, bu konuda edimler arasında bulunması gereken denge ve oran hususunda objektif bir ölçü koymuş değildir. Yalnız taraflardan biri karşı tarafın içinde bulunduğu zayıf durumdan yararlanarak onu sömürmek isteyebilir. Dolayısıyla aşırı yararlanmadan bahsedebilmek için edim ve karşı edim arasındaki açık oransızlık, taraflardan birinin, diğerinin içinde bulunduğu zayıf durumdan yararlanmak suretiyle gerçekleşmesi gerekir. Aşırı yararlanmanın objektif ve subjektif unsurlarına bakıldığında; objektif unsur edimler arası açık oransızlık olup, bu unsur sözleşmenin içeriği ile ilgili bir husustur. Edimler arası açık oransızlık, sözleşmenin yapıldığı zaman ve yerdeki piyasa, pazar, arz ve talep şartlarına göre mevcut olmalıdır. Subjektif unsur ise ; zarar görenin zayıf durumu ki bu zor durumda kalma, düşüncesizlik, deneyimsizlik hali olarak nitelendirilir, diğeri de yararlanma kastıdır.
Açıklanan ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; asıl dosyada davacı-birleştirilen dosyada davalı ticari şirketin teknoloji şirketi olmasına rağmen “…” sistemine yabancı olduğu, hizmeti sunan şirketin yönlendirmesi sonucu davalı-birleştirilen dosya davacısından 2016 Eylül ayı itibari ile hizmet alınmaya başlandığı, asıl dosyada davacı-birleştirilen dosyada davalı ticari şirketin “…” sistemine aşinalığının artması üzerine fatura bedellerinin fahiş olduğunun fark edildiği, davacının deneyimsizliği ve düşüncesizliği sebebi ile edimler arası açık oransızlık bulunduğu iddia edilmiştir. Asıl dosyada davacı-birleştirilen dosyada davalı ticari şirketin, 6102 sayılı TTK nın 12 ve16. maddeleri gereği tacir olup ticari işletmesinin bulunduğu, TTK 18/2. maddesi uyarınca tacirin basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi yükümlülüğü gereği düşüncesizlik ve deneyimsizlik şartlarının oluşmasının mevcut olmadığı, TBK 28.maddesi kapsamında aşırı yararlanmanın söz konusu olmaması karşısında hizmet alan davacının defterlerine kayıtlı bakiye hizmet bedelini ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varılmış ve asıl davanın reddine , birleştirilen davanın kabulü ile davalının … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin talepnamedeki koşullarda devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan takip konusu alacağın %20’si oranında 147.648,83 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 12.434,81 TL harçtan tahsil edilmesi gereken 179,90 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 12.254,91 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 98.095,39 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
B-BİRLEŞTİRİLEN … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN …ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın KABULÜ ile; Davalının … 9. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin talepnamedeki koşullarda devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20’si oranında 147.648,83 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 55.624,58 TL olduğundan peşin alınan 10.215,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 45.409,28 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk faaliyeti nedeniyle sarf edilen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve mahsubuna karar verilen 10.215,30-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi masrafı 10.500,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 105.572,60 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/03/2023

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP