Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/678 E. 2021/311 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/678
KARAR NO : 2021/311

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 26/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili …’ün, davalı şirketin sahibi olduğu okulda öğretmen olarak çalışmasına karşılık kendisine aylık net 5.000 TL ücret ve 250 TL yol olmak üzere toplam net 5.250 TL vaadinde bulunduğu İçin önceki çalıştığı okuldan ayrılıp, 2016-2017 dönemi için davalı şirkete bağlı okulda çalışmaya başladığını, davalı şirketin, müvekkilinin ücretini ödemediği, aksatır mahiyette parça parça ödeme yaptığı gibi çeşitli usulsüz ve haksız işlemler sonucu davacı müvekkili ile davalı şirket arasında çeşitli ihtilaflar çıktığını, akabinde davalı işveren şirketin 28.02.2017 tarihinde davacı müvekkilinin iş akdini haksız olarak feshettiğini, müvekkilinin davalı işveren şirket … Ltd. Şti. arasında yapılan protokole göre 01.01.2017-01.09.2017 tarihleri arasında eksik ücret ve bakiye ücret alacaklarının toplamı olarak 42.000 TL’nin davacıya ödenmesi üzerinde anlaşmaya varılmasına rağmen davalı işverenin sadece 9000 TL ödeme yaptığını, 33.000 TL borcunu ise ödemeyerek temerrüde düştüğünü, davacı müvekkilinin, davalı işverene alacaklarının tahsili amacıyla … 5. Noterliğinden … tarih, … yevmiye nolu ihtarname göndermek suretiyle davalının temerrüde düştüğünü, davalı şirketin bu ihtara rağmen borcunu ödememesi üzerine davacı müvekkilinin işçilik alacaklarını tahsil amacıyla bu kez davalının aleyhine … 28. İş Mahkemesinde … E., …K. sayılı davayı açtığını, yapılan yargılama sonucunda davacı müvekkilinin dava talebi kabul edilerek, 11.09.2019 tarihli kararı ile eksik ücret alacağı olarak 5.643.09 TL, bakiye ücret alacakları olarak 15.206,68 TL ile yargılama ve vekalet ücreti alacağı olduğunun hüküm altına alındığını, müvekkili tarafından mahkeme kararına dayalı alacaklarının tahsili için … 24. İcra Müdürlüğünde .. Esas sayılı icra takıp dosyası ile davalı şirket aleyhine 12.11.2020 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığını, yapılan bu icra takibine, davalı işveren şirketin hiçbir itirazda bulunmadığını icra takibinin süresi içinde kesinleştiğini, davalı işveren şirketin, ödeme emrini tebellüğ etmesine rağmen, ne ödeme emrinde kendisine verilen süre içinde ne de işbu davanın açıldığı tarihe kadar hiçbir mal beyanında bulunmadığı gibi hiçbir ödemede de bulunmadığını, müvekkili tarafından dosya borcunun ödenmemesi üzerine, davalı borçlu şirkete icra takip dosyasından menkul ve gayrimenkul malvarlığının haczi amacıyla yapılan araştırma işlemleri neticesinde borçlu şirketin adına hiçbir malvarlığı tespit edilmediğini, davalı şirketin, işveren olarak personel ücret ödemelerinde veya hizmet karşılığı alacak tahsilatında kendi adına banka hesabı kullanmadığını, eğitim kurumu olarak davalı şirketin Mili Eğitim Bakanlığının öngördüğü müfredata ve yasalara bağlı kalarak öğrenci yetiştirmekle mükellef davalı şirketin, basiretli bir tacir olarak, faaliyetlerinde ilgili tüm yasa! mevzuata uygun davranmasının zorunlu olduğunu, davalı şirketin alacaklılarından mal kaçırma amacıyla buna uygun davranmayarak yasal yükümlülüklerini açıkça ihlal ettiğini, davalı şirkete yapılan tüm ödeme çağrılarına rağmen bugüne kadar davacı müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, davalı borçlu şirket, haciz baskısından kurtulmak amacıyla şirket yönetiminde son derece karmaşık işlemlerle müracaat ederek şirket unvanını ve markasını kullanarak faaliyetlerine devam etmesine rağmen, diğer yandan icra işlemlerini atıl kalmasını sağladığını belirterek İİK’nın ilgili hükümleri çerçevesinde davalı … Ltd. Şti.’nin doğrudan doğruya iflas yolu ile iflasına ve bu amaçla gerekli işlemlerin yapılmasına ve de mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin faaliyet konusunun eğitim ve öğretim maksadı ile gerekli izinler alınmak kaydı ile anaokulu, ilköğretim okulları, lise ve meslek liseleri, kurslar, dershaneler, etüt merkezleri, kreş ve gündüz bakımevleri ve benzeri eğitim ve öğretim kurumlarını açmak, açtırmak, işletmek ve işlettirmek olduğunu, … Ltd. …, kurucusu ve işleticisi olduğunu, müvekkili şirketin ortaklarının … ve …, yetkili müdürünün … olduğunu, davacının iflas avansını depo etmediğini, İcra İflas Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca iflas avansı yatırılmasının dava şartı olduğundan ve davacının bu şartı yerine getirilmediğinden HMK 114/(2) – 115/(2) maddeleri uyarınca davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, icra takibinin kesinleşmediğini, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, İİK.’nın 177/4. maddesindeki şartın yerine getirilmediğini, davacı her ne kadar … 24. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyasından icra emri gönderildiğini iddia etmiş olsa da takipten iflas davası nedeni ile dosya üzerinde yapılan inceleme neticesi 14.01.2021 tarihinde haberdar olduklarını, … 24. İcra Müdürlüğü… E. Sayılı dosyası incelendiğinde … barkod numarası ile … Ltd. Şti. adına 14.11.2019 tarihinde müvekkiline ait olmayan bir adrese tebligat yapılmaya çalışıldığını, lakin söz konusu adresin müvekkiline ait olmadığı için iade şerhi ile birlikte posta memuru tarafından icra müdürlüğüne iade edildiğini, vekil olarak ilamda yer almalarına rağmen ilk önce asilin hiç var olmadığı bir adrese tebligat yapmaya çalışan iade geldiği vakit tebligat öncesinde önce taşındığı bir adrese tebligat yapmaya çalışan davacının kötü niyetli olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu, tebligat klasik yönden yapılacak olsa dahi Tebligat Kanununa aykırı olarak 21. Madde kapsamında muhtarlığa bırakılmasının usulsüz olduğunu, müvekkilinin adına kayıtlı bir çok araç mevcut olduğunu, davacı her ne kadar müvekkili şirket üzerine herhangi bir araç olmadığını iddia etmiş olsada icra dosyası incelendiği vakit davacının araç ile ilgili olarak hiç bir haciz işlemi uygulamadığı açık olduğunu, davacı haciz işlemi ile ilgili olarak ne bir talep açmış ne de UYAP sistemi üzerinden bir sorgulama yapmadığını, müvekkil … Ltd. adına kayıtlı …, …, …, …, , …, …, …, … plaka sayılı 8 adet araç mevcut olduğunu, tüm bu araçların rayiç bedelinin dahi davacının alacağının katbekat üzerinde olduğunu, davacı haciz işlemi uygulamadığı gibi müvekkili şirketin ticari itibarını düşürme gayreti içerisinde olduğunu, davalı … Ltd. adına kayıtlı taşınmazın mevcut olduğunu, bir çok banka hesabı mevcut olduğunu, tebligatların usulsüz olarak sözde tebliğ edilmesi, davacının müvekkilinin vergi kimlik numarasını icra müdürlüğüne hatalı bildirmesi nedeni ile huzurdaki dava ile icra dosyasından henüz haberdar olduklarını, davacının alacağına kavuşamamasının sebebinin salt olarak kendi usulsüz davranışları ve kusurundan kaynaklandığını, müvekkili şirketin aktiflerinin pasiflerinden fazla olamakla iflasını gerektirecek herhangi bir durum söz konusu olmadığını, davacının kötü niyetle hareket etmekte müvekkili şirketin ticari itibarını zedelediğini belirterek iflas avansı yatırmayan ve İİK 177/4. madde şartlarını taşımayan davanın usulden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Davacı tarafın, verilen kesin sürelere rağmen iflas avansı yatırmadığı, davacı vekiline 05.01.2021 tarihinde iflas avansı olan 20.000,00 TL’yi depo etmek üzere son kez 1 aylık ek kesin verildiği, iflas avansının yatırılmaması halinde HMK md.114-115 gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile ihtar edildiği görülmüştür.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, İİK 177. Maddesi kapsamında doğrudan iflas istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, İİK 177. maddesi gereğince borçlunun doğrudan doğruya İflas talebinde, İİK 160. maddesinin uygulanma yeri, dava şartı olup olmadığına ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK ‘nun 177.maddesinde, “ Doğrudan Doğruya İflas Halleri “ üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın iflas”, “ Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 177/1. fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen “4” bent ise sırasıyla,”1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308 inci maddede ki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır. Yasanın 181. maddesinde, 159,160,164,165 ve 166’incı maddelerin bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflaslarada tatbik olunacağına yer verilmiştir. Uygulanması gerektiği belirtilen 160. maddede ise “ masrafların peşin verilmesi “ üst başlığı ile iflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumlu olduğu, mahkemenin, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini isteyeceği düzenlenmiştir. İİK.nın 160. maddesi kamu düzenindedir. İflas isteyen alacaklının, alacaklılar toplantısına kadar gerekli giderleri ödemek zorundadır. Mahkemenin, bu masrafların peşin verilmesini ara kararıyla istemesi, bu yükümlülük yerine getirildikten sonra ancak davaya devam edilmesi gerekecektir. Çünkü, yasanın öngördüğü bu yükümlülük davanın görülebilmesi şartıdır. Bir diğer anlamıyla dava şartıdır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 14.04.2016 tarihli, 2015/1364 Esas, 2016/2405 Karar sayılı emsal ilamında da “iflas isteyen alacaklının İİK ‘nın 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorunda olduğu, söz konusu hususun özel olarak düzenlenmiş bir dava şartı olduğu, iflas avansı depo edilmeden yargılamaya devam edilmesinin mümkün olmadığı” açıkça belirtilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114. maddesinde dava şartları düzenlenmiştir. 114/2. fıkrada ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına İlişkin hükümlerin saklı olduğuna yer verilmiştir. İcra ve İflas Kanunun 160. maddesinde düzenlenen, masrafların peşin verilmesine dair düzenlemenin, HMK 114/2. fıkrada yer verilen dava şartlarından olması nedeniyle doğrudan doğruya iflas talebinde bulunan davacı alacaklı tarafından, verilen kesin süreye rağmen dava şartına dair noksanlığını yerine getirilmemiş olduğu ve iflas avansının yatırılmadığı anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usul yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK. 114/2 ve HMK. 115/2. maddesi gereğince usulden REDDİNE,
2-Peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/04/2021

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …