Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/665 E. 2022/432 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/665
KARAR NO : 2022/432

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 23/11/2020
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müflis … A.Ş’nin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.11.2017 gün 15:28 saatinde ve … esas sayılı karanyla iflasına karar verildiğini, bu kapsamda alacak kayıt başvuruları için İstanbul … İflas Müdürlüğümün… esas sayılı dosyasına alacak kayıt başvuruları yapılması, diğer talepler için İse ‘…mah. Dr. Adnan Büyükdeniz Cad. No: … Ümraniye/İstanbull adresinde bulunan iflas idaresi kuruluna başvuruların yapılması gereğinin bildirildiğini, 20.07.2016 tarihli ve … sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirler doğrultusunda bir kısım kurum, şirket, dernek v.b kapatılarak hazineye devredildiğini, hazineye devri yapılan kurum, şirket, dernek vb. tüm hak ve alacakları hazineye geçmesi nedeniyle müflis şirketten olan alacakları nedeniyle iflas masasına alacak kaydı yapıldığını, iflas idare memurlarının kaydı yapılan tüm alacakları için red gerekçeleri ‘sunulan evrak ve banka evraklarının değerlendirilmesi suretiyle alacağın olmaması, mükerrer kayıt, yetkisiz başvuru, …Bankası A.Ş. ye ödenmesi vb” şeklinde olup genel ifadeye dayalı bir gerekçeyle red kararı verildiğini, oysa ki hazineye devri yapılan ve kaydı yapılan alacaklar hakkındaki tüm belgeler de yine farklı illere göre … Bürolarınca. …Müdürlükleri veya Muhasebe Müdürlüklerince hazırlanan şirket, dernek, şahıs alacaklarının kayıtlarına ve yine banka kayıtlarına dayalı belgeler olduğunu, iflas idare kurulunun vermiş olduğu red kararları hukuki olmayıp reddi gerektiğini, iflas idare memurlarının kamu alacaklarının reddi kararları hukuki olmayı reddi gerektiğini, iflas masasının kamu alacaklarının reddi yerine ilgili mahkemelerde dava açması gerektiğini, iflas idare memurlarının kural olarak kamu alacağını resen araştırma görevi olmadığını, iflas idaresi kamu alacağını miktar bakımından aynen kabul eder fakat başka bir sıraya yazarsa kamu idaresi şikayet yoluna gider.(İİK 235/Son) İflas idaresi kamu alacakları için ancak borcun ödendiği veya zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle red kararı verebilir. Haricindeki gerekçelerle red kararı veremez. İflas idaresi ilgili mahkemesinde dava açmak yerinde hukuka aykırı olarak müdürlüğümüzü kayıt kabul davası açmaya zorlamaktadır. Bu bakımdan iflas müdürlüğünün kamu alacağını sıra cetveline ya/arak müflisin başvuracağı kanuni yollara müflis adına başvurmalıdır. 213 sayılı VUK.nun 162/1 maddesinde de ‘Tasfiye ve iflas hallerinde mükellefiyet vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar devam eder’ düzenlemesi bulunmakta olup bu mükellefiyet müflis yerine iflas İdaresine düşer, müdürlüğümüze tebligatlar 4211 sıra numaralı kayıt 20.11.2020 diğerleri ise 18.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın süresinde açıldığını, kaydı yapılan alacakların bir kısmı her şehirde kapatılan ve hazineye geçen şirketlere tasfiye işlemlerine bakan ilgili müdürlüklerce yapılmış bir kısmı da birimlerin vekillerince yapıldığını, İstanbul Defterdarlığı Muhakemat Müdürlüğü diğer illerin kayıtlarıyla ilgili olarak hazine adına yetkili olduğunu, iflas masasına verilen 08.01.2019 tarihli dilekçeyle yetkili olduğumuz ve kayıt yapılan alacak tebligatlarının müdürlüğümüze tebliğ edilmesi talep edilmiş ve yapılan tüm kayıtlar için toplu tebligat masrafı da ayrıca yatırıldığını, kamu alacaklarının tamamı için kamu alacağının rüçhanlı 3. sıra alacak olarak müflis şirket alacaklılar defterine kayıt ve kabulüne, iflas idaresinin red kararlarının iptaline, İİK. 235. maddesi gereğince kayıt ve kabulü talep edilen alacaklar için alacaklılar toplantısına tedbire N katılma ve oy kullanma yetkisi verilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın huzurdaki davayı İİK.m. 235’deki süreye uygun olarak hak düşürücü süre içinde açmak zorunda olup eğer bu süre içerisinde davasını açmamış ise öncelikle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesini, davacı tarafından dava konusu edilen alacak kayıt taleplerinden büyük bir kısmının, ilk sıra cetveline kaydı yapılan alacak kayıtları ile mükerrer olması sebebiyle haklı ve hukuka uygun olarak reddedildiğini, davacı idare tarafından, daha önce iflas masasına yapılan alacak kayıt taleplerine ilişkin olarak mükerrer yapılan alacak kayıt taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka uygun olduğunu, davacının, iflas idaresi tarafından kamu alacağının reddinin mümkün olmadığına dayanak teşkil eden bir yasa maddesi bulunmadığından, davacının beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, kamu alacağı hakkında iflas idaresince ret kararı verilemeyeceğine ilişkin davacının beyanını kabul etmemekle birlikte davacının dava konusu ettiği alacak kayıt taleplerinin de 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un kapsamında kamu alacağı olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un ilgili maddelerinde kamu alacaklarının düzenlenmiş olup, kamu idaresinin her alacağı kamu alacağı niteliğinde olmadığını belirterek müflis bankanın harçtan muaf olduğu göz önünde bulundurularak, davanın (İİK.m.235’deki hak düşürücü sürede açılmamış ise) dava şartı yokluğundan reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
Mahkememizin 23.12.2021 tarihli duruşmasında her bir alacak başvurusunun ayrı ayrı incelenmesi gerektiği, her bir başvuruya konu alacağın kamu alacağı olup olmadığı, alacağın kamu alacağı olmaması halinde her bir alacağın sebebine dayanak belgelerin ayrı ayrı araştırılıp değerlendirilmesi gerektiğinden davacının her bir başvurusunun tefriki ile mahkememizin farklı esaslarına kaydedilmesine, iş bu esas dosyada ise yargılamaya yalnızca … Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosu tarafından 3100. sıra nolu alacak başvurusu (719.830,36 TL olarak yapılan başvurunun 706.404,17 TL’lik kısmının reddi nedeni ile) yönünden devam edilmesine karar verilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava,… Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosu tarafından 3100. sıra nolu alacak başvurusu (719.830,36 TL olarak yapılan başvurunun 706.404,17 TL’lik kısmının reddi nedeni ile ikame edilen sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
Aynı alacak kalemleri ile ilgili olmak üzere … Valiliği Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosu tarafından alacak başvurusu yapıldığı, iflas idaresi tarafından davacının alacak başvurusunun 1116 sırasına kaydedildiği ve iflas idaresi tarafından aynı alacakla ilgili 1116 kayıt nolu alacak başvurusu hakkında alacağın 655.370,36 TL’lik kısmının kabulüne, 70.451,53 TL’lik kısmının reddine karar verildiği, verilen bu ret kararından sonra davacı tarafından aynı alacaklarla ilgili yeni belgelerde eklenmek suretiyle yeniden alacak kayıt başvurusunda bulunduğu, yeni başvurunun 719.830,36 TL üzerinden yapıldığı ve alacağın 706.404,17 TL’lik kısmının mükerrer kayıt olması sebebi ile reddine karar verildiği, davacı tarafından kayıt istemi reddedilen 1116 kayıt nolu alacak başvurusu sonucu iflas idaresi kararına karşı sıra cetveline itiraz/kayıt-kabul davası açmak yerine aynı alacakla ilgili iflas masasına 3100 sırasına kaydedilen mükerrer başvuru yaptığı ,verilen yeni karara karşı işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İflas masasına yazdırılan bir amme alacağı o konudaki amme alacaklarının tahakkuku usulüne göre iflastan önce kesinleşmişse veya iflası açıldıktan sonra kesinleşirse, bu kesinleşme, iflas idaresi için de bağlayıcıdır; o (kesinleşmiş) amme alacağının sıra cetveline kabul edilmesi gerekir. İflas idaresi, kesinleşmiş bir amme alacağını sıra cetveline kabul etmezse (reddederse), amme alacaklısı, sıra cetveline itiraz davası açabilir (İİK. m.235, II c.1)…İflas masasına yazdırılan bir âmme alacağı o konudaki âmme alacaklarının tahakkuku usulüne göre kesinleşmiş değilse, iflas idaresinin, o âmme alacağını, hakkında hiçbir karar vermeden, sıra cetveline yazması gerekir. Bu halde müflisin o âmme alacağına karşı başvurabileceği idari yargı yoluna (idare veya vergi mahkemesinde itiraz yoluna), müflis yerine, iflas idaresi başvurur. Buna rağmen, iflas idaresi, kesinleşmemiş bir âmme alacağının sıra cetveline yazılması talebini reddederse, âmme idaresi, iflas idaresi aleyhine (m.235, II c.1 hükmüne göre) ticaret mahkemesinde sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası açabilir. Bu davada, ticaret mahkemesi, âmme alacağının esası (mevcut olup olmadığı) hakkında bir inceleme yapamaz; iflas idaresinin âmme alacağına karşı idari yargı yoluna başvurmak (idare veya vergi mahkemesinde dava açma) hakkı saklı kalmak üzere, âmme alacağının sıra cetveline kaydına karar verir (Yargıtay 23. HD’nin 2014/6312 Esas, 2015/6689 Karar sayılı kararı) Kamu alacağının haklı olup olmadığını iflas idaresinin ya da kayıt kabul davasına bakan mahkemenin inceleme yetkisi olmayıp, bu konuda yetki idari yargıya aittir. Ancak ödeme ya da mükerrer kayıt iddialarının asliye ticaret mahkemelerinde incelenmesine yasal bir engel bulunmamaktadır.
Somut alayda davacı , hazineye devredilen şirketlerin alacaklarının masaya kaydını talep etmişse de dava konusu edilen 3100 nolu alacak kayıt talebinin, 1116 sırasına kaydedilen davacı başvurusu ile mükerrerlik teşkil ettiği, aynı alacak ile ilgili başvuru sonucu verilen ret kararına karşı dava açmak yerine mükerrer başvuruda bulunulduğu anlaşılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/04/2022

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …