Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/649 E. 2023/691 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/649
KARAR NO : 2023/691

DAVA : Tazmin Edilen Banka Teminat MektupBedelinin İadesi
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazmin Edilen Banka Teminat Mektup Bedelinin İadesi, İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) esas ve birleşen davalara ilişkin yapılan açık yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Esas davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı … A.Ş. arasında 01.12.2013 tarihli Madeni Yağ Servis Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 01.07.2019 tarihinde yenilendiğini, müvekkilinin önceki sözleşme tarihi olan, 01.12.2013 tarihinden 01.07.2019 tarihine kadar olan dönemde toplam 85 ton alım taahhüdünde bulunduğunu, 45 ton mal alımı gerçekleştirmiş olup, bu süre içinde davalı tarafından müvekkiline mal verilmeye devam edildiğini, herhangi bir cezai şart talep edilmediğini, yeni yapılan sözleşmenin 4. maddesinde müvekkilinin önceki sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi nedeni ile 430.000. TL borçlu olduğu yazılmış olup, aynı sözleşmenin 6. maddesinde müvekkiline 430.000. TL satış destek primi verileceği kararlaştırıldığını, müvekkilinin davalıya borcu olarak gösterilen 430.000 TL önceki sözleşmeden kaldığı iddia edilen eksik tonaj bedeli olup, davalının bu cezai şartı talep hakkı bulunmadığını, müvekkilinin herhangi bir ödeme yapmayacağı için, kağıt üzerinde usulen yazılmış rakamı kabul edilmiş olup, aynı rakam sözleşmenin devamında müvekkiline ödenen prim olarak da kabul edilmiş olduğuna göre, bu bedeli doğmuş bir borç olarak kabul etmenin mümkün olmadığını, devam sözleşme niteliğindeki, önceki sözleşmedeki artık tahsili mümkün olmayan, zımnen ortadan kalkmış cezai şartın tahsili amacını taşıyan, 2. Sözleşmenin 01.07.2019 tarihinde imzalandığını, bu sözleşmede de 5 yıl süre ile yıllık 9 ton toplamda 45 ton yağ alım taahhüdü bulunduğunu, davalı 20.07.2020 tarihinde ihtarname keşide ederek, sözleşmeden doğan taahhütlerin derhal yerine getirilmesini istediğini, bu ihtarname sözleşmenin 7/2 maddesine göre müvekkiline akde aykırılığı giderilmesi için süre verilmesi niteliğinde olup, eğer Davalı fesih hakkını kullanacak ise, bu ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde akde aykırılık giderilmediği takdirde fesih hakkını kullanması gerektiğini, davalı bu fesih hakkını kullanmayarak akabinde 11.08.2020 tarihli ikinci ihtarnameyi keşide ederek, bu yıl için fesih hakkını kullanmadığını ve bu yıl için fesih hakkı da kalmadığını, davalı fesih hakkını ve teminat mektubunu paraya çevirmeyi bir tehdit aracı olarak kullandığını, müvekkilinin bu tehdit altında dünya çapındaki Covid 19 salgınının tüm olumsuz neticelerine rağmen satamayacağı malın alımını yapmış ve hatta tüm taahhüt miktarı kadar alım yapmayı talep ve kabul etmiş ve siparişini de geçtiğini, davalının tüm bu süreçte kötü niyetli hareket ettiğini, tek niyetinin davacıyı zarara uğratmak ve teminat mektubunu haksız olarak paraya çevirmek olduğunu her fırsatta ortaya koyduğunu, müvekkilinin ilk yıl için edimini, her türlü olumsuzluğa, davalının kötü niyetine, fahiş gabin niteliğindeki dayatmacı fiyatlarına ve mücbir sebebe rağmen yerine getirdiğini, davalının teminat mektubunu paraya çevirmek için hiçbir haklı sebebi kalmadığını, davalının tüm eylemlerinin, güven ilkesine aykırılık oluşturduğunu, çelişkili davranma yasağına aykırılık oluşturduğunu ve hakkın kötüye kullanılması niteliği taşıdığını, teminat bedelinin müvekkiline iadesi karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından karşı taraf lehine verilen, … tarihli … nolu ve … tarihinde uzatılmış olan, …bank … Şubesine ait 564.000. TL’lik teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilmesi nedeni ile teminatın, paraya çevrilme tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Esas davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili ile davacı … A.Ş. arasında 01.12.2013 tarihli Madeni Yağ Servis Bayilik Sözleşmesi (“Sözleşme”) 5 yıl süre ile imzalandığını, … Sözleşme gereğince her yıl belirli miktarlarda madeni yağı müvekkili şirketten almayı taahhüt ettiğini, sözleşme ilişkisinin teminatı olarak da, işbu davaya konu teminat mektubunu müvekkiline verdiğini, taahhütlerin … tarafından yerine getirilmemesi halinde müvekkili şirketin sahip olduğu hakların sözleşme ile açıkça düzenlendiğini, sözleşmede, davacının müvekkiline ödeme güvencesi göstermek ve aynı zamanda olası durumda ödemenin buradan karşılanması için zaten banka teminat mektubunu müvekkili şirkete teslim edeceği, akabinde müvekkili şirketin de satış destek primini, fatura karşılığında ve … uygun ödeme gününde ödeyeceği kararlaştırıldığını, müvekkili şirket tarafından verilmiş olan satış destek priminin davacıya verilmesine ilişkin olarak, davacının sözleşme süresince, gerek sözleşme gerekse mevzuatta yer alan yükümlülüklerine uygun davranması sözleşmede şart koşulduğunu, sözleşmede açıkça belirtilen haller ve davacının sözleşme mevzuu veciheleri ile borç ve taahhütlerini kısmen ya da tamamen yerine getirmemesi durumunda, müvekkili şirketin satış destek priminden ve sair hususlar ile sözleşmeden doğan alacak ve tüm haklarının saklı tutulduğunu, davacı yanın, cezai şartın istenemeyeceği iddiasının asılsız olduğunu, teminat mektubunda banka, üçüncü kişi konumunda olan lehdarın edimini ifa etmemesi veya teminat mektubunda belirtilen diğer risklerin ortaya çıkması halinde, muhatabın uğrayacağı zararları karşılamayı taahhüt ettiğini, banka teminat mektubunun geçerliliği üçüncü kişinin borcunun varlığından ve geçerliliğinden bağımsız olduğunu, zira “protesto keşidesine ve hüküm istihsaline gerek kalmaksızın ve borçlunun rızasını almaksızın ilk yazılı talepte derhal ve gecikmeksizin” ödeme taahhüdü içermekte olduğunu, işbu dava konusu teminat mektubu sözleşme uyarınca “cezai şart da dahil olmak ancak bununla sınırlı olmamak üzere doğmuş ya da doğacak her türlü borcu karşılamak üzere” verilmiş olup, müvekkili şirket, davacı tarafın sözleşmeden doğan borcunu ifa etmemesinden kaynaklanan zararının tazmini amacıyla banka teminat mektubunu nakde çevirmiş olmasında herhangi bir haksız eylem bulunmadığını, …’in 01.07.2019 tarihli yeni sözleşmede ikrar ettiği borçlarının teminatı olarak vermiş olduğu banka teminat mektubuna istinaden işbu davayı ikame etmesi hakkın kötüye kullanılması teşkil ettiğini, 01.07.2019 tarihli yeni sözleşmede kararlaştırılan koşullar, özellikle de tarafların hak ve yükümlülükleri, 01.12.2013 tarihli önceki sözleşmedeki koşullarla paralellik gösterdiğini, davacı …’in 01.07.2019 tarihli yeni sözleşmeyi özgür iradesiyle akdettikten sonra huzurdaki davayı ikame etmesi kötü niyetini kanıtlar nitelikte olduğunu, tarafların serbest iradeleri ile akdedilmiş olan sözleşme hükümleri, …’in sözleşmeden doğan borçlarını yerine getirmemesi üzerine gönderilen 2 adet ihtarnamenin mevcudiyeti ve banka teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin engellenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine rağmen davacının sözleşme uyarınca müvekkilimiz şirkete teslim ettiği ve ikrar ettiği borçları nedeniyle nakde çevrilmiş olan banka teminat mektubuna ilişkin huzurdaki davayı ikame ederek borçlarını ifa etmekten kaçınması dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek davacı tarafından verilmiş işbu davaya konu banka teminat mektubunun müvekkili şirketin davacı ile arasındaki sözleşmeden kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla nakde çevrilmesi dolayısıyla davanın haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilmesi sebebiyle külliyen esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Birleştirilen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili … A.Ş.’nin EPDK.’dan almış olduğu lisanslar kapsamında ülke genelinde bayileri aracılığıyla akaryakıt – LPG satış ve depolama faaliyetleri yürüttüğünü, bu kapsamda davalı firmayla müvekkili arasında “Madeni Yağ Servis Bayilik Sözleşmesi” imzalandığını ve davalı şirketten müvekkilinden sözleşmeyle belirlenen madeni yağ ürünlerini satın alma taahhüdünde bulunduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen ifa yükümlülüğünü yerine getirmiş olmasına rağmen davalının teslim aldığı madeni yağlara istinaden tanzim edilen fatura bedellerini ödemekten imtina ederek sözleşmeyi ihlal ettiğini, alacağın tahsili ve ödenmeyen yağ bedellerinin tahsili amacıyla … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalı şirket tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı şirketin alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, vadesi gelen fakat ödenmeyen borç niteliğinde 83.217,41-TL tutarındaki alacağa ilişkin bütün faiz ve ferileri de kapsayacak şekilde öncelikle teminatsız veya teminatlı olarak ihtiyati hacze karar verilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Birleştirilen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, aslında müvekkilinin davacıdan alacaklı olup davacı aleyhinde teminat mektubu nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve haksız tahsil edilmiş olan 564.000,00-TL mektup bedelinin iadesi amacıyla dava açıldığını ve söz konusu davanın … 1. ATM.’nin … Esas sayılı dosya numarasıyla hâlen derdest olduğunu, “alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir” hükmü uyarınca müvekkilinin davacıdan 564.000,00-TL alacaklı olduğu için takas mahsup definde bulunduklarını ve takas talebi doğrultusunda görülmekte olan davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, takasın borcu sona erdiren nedenlerden biri olduğunu ve 6098 sayılı TBK. 139 vd. Maddeleri uyarınca takasın borcu sona erdiren nedenlerden biri olduğunun kabul edildiğini, beklenmesi talep edilen dosyanın müvekkili lehine sonuçlanması halinde takas definin dikkate alınacağını ve davacının davasının da reddedileceğini, davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddi ile davacının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Asıl dosyada dava, tazmin edilen mektup bedelinin iadesi, birleştirilen dosyada dava, bayilik sözleşmesi kapsamında madeni yağ satımından kaynaklı alacakların tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen 01.07.2019 tarihli Madeni Yağ Servis Bayilik Sözleşmesinin 7.2. maddesi kapsamında, ilk sözleşme yılı için 9 tondan daha az alım yapılıp yapılmadığı, 9 tondan daha az alım yapıldığının kabulü halinde davalının sözleşmeyi fesih hakkının doğup doğmadığı, davalının sözleşmenin 5.11. maddesi kapsamında eksik ürün alımı nedeniyle talep edebileceği cezai şart tutarının ne kadar olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10. Maddesi kapsamında COVİD-19 tedbirlerinin mücbir sebep olarak sayılıp sayılmayacağı, mücbir sebep olarak kabulü halinde davalının sözleşmenin ilk yılındaki eksik alım gerekçesine dayanarak teminat mektubundan tahsil ettiği tutarın ne kadar olduğu, dava tarihi itibari ile sözleşmenin feshedilip feshedilmediği konularından ibarettir.
Dosya mali müşavir bilirkişi …, sektör bilirkişisi … ve Borçlar hukuku konusunda uzman bilirkişi …’e tevdi edilmiş ve duruşma zaptında tespit edilen uyuşmazlık konusu hususlarda tarafların 2019-2020 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtları incelenerek rapor tanzim edilmesi istenilmiş, bilirkişiler 04.11.2021 tarihli raporda özetle ” davanın tarafları arasında akdedilen 01.07.2019 tarihli Madeni Yağ Servis Bayilik Sözleşmesi kapsamında davacı Şirketin birinci sözleşme yılında 9 ton alım gerçekleştiremediği, 4,14 tonluk alım gerçekleştirdiği, İlk sözleşme yılı için asgari alım taahhüdünün yerine getirilememesi, Sözleşme m. 7.2. maddesinde davalı şirkete sözleşmeyi ihtarsız olarak feshetme hakkı verdiği, bu durumda davalı şirketin sözleşmeyi fesih hakkının doğduğu, Dosya kapsamında mevcut olan ve davalı şirket tarafından davacı şirket adına tanzim edilmiş 30.09.2020 tarih … numaralı 564.000,00 TL.lık faturayla ilgili olarak davalı tarafça tarafımıza sunulan belgelerin ve fatura fotokopisinin incelenmesinde; Sözleşmenin 5.11. maddesine göre faturanın hesaplamasında tonaj taahhüdü 45 tondan davacının almış olduğu ürün tonajı düşülmesi neticesinde 40 ton üzerinden hesaplama yapıldığı, buna göre 40 x 9.600 = 384.000,00 TL + KDV olarak peşin satış destek prim iadesi hesaplandığı, bu tutara da sözleşmenin ilgili maddesinde belirtilen TCMB ticari faiz oranları üzerinden sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren faiz hesaplandığı, Pandemi şartlarının sektöre gerçek anlamda etkisinin kapanmalar dolayısıyla 2020 yılı Nisan ve Mayıs aylarında olduğu, sektör satışlarının yaklaşık % 30-35 civarı düşmekle birlikte takip eden aylarda eski seyrine tam olarak dönemese de hızla toparlandığı, bu nedenle eksik taahhüt için bir sebep olarak sunulabilecek olmakla birlikte tek başına bu durumun sebebi olarak pandemiyi göstermenin çok geçerli olmayacağı yönünde görüş ve kanaat belirtilmişlerdir.
… 10. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. dosyasının esas dava ile birleştirilmesinden sonra birleştirilen dosyada davacı … A.Ş.’nin takibe konu ettiği faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, bilirkişi heyetinin 04/11/2021 tarihli raporundaki incelemelerin takip konusu faturaları kapsayıp kapsamadığı, birleştirilen dosya davacısının takip ve de birleştirilen dosya dava tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarları ile fatura bedellerinin tahsiline ilişkin ihtarnamenin davalı … A.Ş.’ye tebliğinden takip tarihine kadar olan süreçte talep edilebilecek işlemiş faiz miktarının hesaplanması (vade farkı faturası yönünden işlemiş faiz hesabı yapılmaması) için ve ayrıca asıl dosyada davacının rapora itirazlarının değerlendirilmesi ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konusu hususlarda da rapor tanzim edilmesi için dosyanın öncekilerden farklı bir bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş ve Mali Müşavir …, Sektör bilirkişisi …ve Borçlar Hukuku alanında uzman … tarafından sunulan 16.01.2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle, ”Birleştirilen … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. dosyası davacısı … A.Ş. faturadan kaynaklanan alacağına ilişkin … 31. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasından … İlamsız Takiplerde Ödeme Emri ile talep edilen faturalar her iki tarafın kayıtlarına işlenerek defterlerine kaydedildiği, Davacı tarafın faturaların KDV’sini indirim konusu yaptığı, birleştirilen dosya davacısının takip tarihi olan 27.11.2020 ve yine birleşen dava tarihi olan 09.07.2021 itibari ile 79.708,57 TL. asıl alacağı olduğu tespit edilmiştir. FAİZ YÖNÜNDEN : Sayın Mahkeme; birleştirilen dosya davacısının takip ve de birleştirilen dosya dava tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarları ile fatura bedellerinin tahsiline ilişkin ihtarnamenin Birleşen dava davalısı …A.Ş.’ye tebliğinden takip tarihine kadar olan süreçte talep edilebilecek işlemiş faiz miktarı (vade farkı faturası yönünden işlemiş faiz hesabı yapılmaması denilerek) hesabının yapılmasını istemiştir. … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ve ekleri tarafımızdan incelendiğinde; fatura bedellerinin tahsiline ilişkin ihtarname gönderilmediği, ödenmeyen bedellerin takip ve tahsili amacıyla … 31. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası tahtında ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüş olup hesaplama yapılamamıştır. SEKTÖREL YÖNDEN :Madeni Yağ satış taahhüdünün sözleşme yılı içerisinde yerine gelmemiş olması nedeniyle …’nin sözleşmeyi fesih hakkı bulunmaktadır. Ancak 2020 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD -19 pandemi sürecinin akaryakıt ve bağlı iş kolu madeni yağ sektörünü olumsuz etkilediği gerçeğini de dikkate almamız gerekmektedir. İlave olarak taraflar arasında akdedilen sözleşmede yer alan mücbir sebepler maddesi … kontrolü dışında gelişen mücbir sebepler içinde karantina durumunun olduğunu düşünürsek konuyu bu olaydan bağımsız değerlendirmek yanlış olacaktır. Mücbir sebep maddesinde yer alan “… veya Servis, Mücbir sebepte dolayı yükümlülüklerini yerine getirememeleri durumunda (aşağıda tanımlandığı üzere) sorumlu tutulmayacaklardır. Etkilenen taraf, Mücbir Sebep dolayısıyla engellenen Mücbir Sebep devam ettiği ve edimini ifa etmesi mümkün olmadığı sürece yerine getirmeyebilecektir.’ibaresi taraflara mücbir sebep hallerinde yükümlülüklerini yerine getirememe hakkı vermektedir. Buna rağmen …’in madeni yağ taahhüdünü tamamlamak için sözleşme feshinden önce sipariş vererek bu eksiği kapatmaya çalıştığı da görülmektedir. Bu noktada verilen siparişlerin bir kısmının gönderildiği, bir kısmının ise gönderilmediği (neden gönderilmediği hakkında bilgi bulunmuyor) yazışmalarda yer almaktadır. Buradan hareketle sektörel açıdan ve sözleşmeye göre; …’nin nihai takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere, sözleşmeyi feshetmekte haklı olmayabileceğini değerlendirmek isabetli gözükmektedir. Sayın Mahkemenizin takdirlerinin farklı olma ihtimaline karşılık alternatif hesaplamaların detayları da raporda belirtilmiştir. Sayın Mahkemenizin sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğine karar vermesi ve sipariş verilen ama … tarafından gönderilmeyen alımların dikkate alınmaması durumunda ortaya çıkan cezai şart tutarı 386.902 TL olacaktır. Sayın Mahkemenizin sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğine karar vermesi ve sipariş verilen ama … tarafından gönderilmeyen alımları dikkate alınması durumunda ortaya çıkan cezai şart tutarı 345.812 TL olacaktır. Hesaplanan her iki rakam sadece ana para olup işleyen faiz bu hesaba dahil edilmemiştir” şeklinde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen ve dava konusu olmayan 01.12.2013 tarihli Madeni Yağ Servis Bayilik Sözleşmesinin anlaşılarak feshedilmesi sonrası taraflar arasında bu kez 01.07.2019 tarihli Madeni Yağ Servis Bayilik Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin 4. maddesinde; 01.12.2013 tarihli sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle Bayinin … A.Ş’ye 430.000,00 TL + KDV ödemesi gerektiğinin, … A.Ş’nin bu amaçla bayiye fatura düzenleyeceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 5.11. maddesinde; Bayi’nin sözleşme süresince (5 yıl) toplamda 45 ton madeni yağ alacağının taahhüt edildiği, sözleşmenin süresinden önce sonra ermesi veya süresinde sona ermesi halinde Bayi’nin satış destek primini fatura karşılığında Petrol Ofisine ödeyeceğinin ve eksik alınan beher ton için 9.600,00 TL + KDV’nin faizi ile birlikte … A.Ş’ye ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 6.3. maddesinde Bayi’nin 508.000,00 TL tutarlı banka teminat mektubunu … A.Ş’ye teslim etmesi haline Bayi’ye 430.000,00 TL + KDV satış destek priminin fatura karşılığında ödeneceğinin , sözleşmenin 7. maddesinde Bayi’nin sözleşmede yer alan ürünlerden ilk sözleşme yılı içerisinde 9 ton veya birbirini takip eden herhangi iki yıllık dönem içinde 17 tondan daha az alım yapması halinde … A.Ş’nin sözleşmeyi önel vermeksizin feshedebileceğinin, sözleşmenin 8. maddesinde; sözleşmenin sona ermesi halinde satış destek priminin sözleşmenin 5.11. maddesinde belirtilen şartlar kapsamında … A.Ş,’ye ödeneceğinin , sözleşmenin 10. maddesinde mücbir sebep vakıasının kesintisiz olarak 4 hafta devam etmesi halinde tarafların diğer tarafa yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi feshedebileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Asıl dosyada davacı tarafından davalı lehine düzenlenen 06.01.2013 tarihli, … nolu 564.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun 05/10/2020 tarihinde tanzim edildiği … A.Ş … Şubesinin 21.04.2021 tarihli cevabi yazısından anlaşılmıştır.
… A.Ş tarafından Bayi’ye … 24. Noterliğinin … yevmiye sayılı … tarihli ihtarnamesi ile sözleşmedeki alım taahhüdünün yerine getirilmesi hususunun ihtar edildiği, ihtarnamenin Bayi’ye 23.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, … A.Ş tarafından ikinci kez keşide edilen … 24. Noterliğinin … yevmiye sayılı … tarihli ihtarnamesi ile Bayi’ye asgari mal alım taahhüdünün yerine getirilmesi için 15 gün süre verildiğinin aksi halde fesih dahil tüm hakların kullanılabileceğinin ihtar edildiği, ihtarnamenin Bayi’ye 13.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Asıl dava tarihi 17.11.2020 tarihi itibari ile … A.Ş tarafından, 01.07.2019 tarihli sözleşmenin feshedildiğine dair keşide edilmiş bir ihtarname veya yazılı bildirim bulunmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5.11 maddesi uyarınca Bayi’nin asgari alım taahhüdüne aykırı davranması halinde … A.Ş’nin cezai şart talep edebilmesinin ön şartı olarak sözleşmenin süresinden önce sonlanması veya sözleşme süresinin sona ermesi gerektiğinin kararlaştırıldığı, … A.Ş’nin asıl davada cevap dilekçesinde teminat mektubunun cezai şarttan ve doğmuş her türlü alacaklarından kaynaklı zararın karşılanması amacıyla nakde çevrildiğinin belirtildiği, teminat mektubunun nakde çevrildiği tarih itibari ile Bayilik Sözleşmesinin feshedildiğinin, sona erdiğinin iddia ve ispat edilememesi karşısında … A.Ş’nin 05.10.2020 tarihinde muaccel olmuş bir cezai şart (asgari alım taahhüdünden kaynaklı) alacağı bulunduğundan bahsedilemeyeceği ayrıca … A.Ş tarafından birleştirilen dosyaya konu edilen madeni yağ satışından kaynaklı alacakların toplamı 79.807,57 TL’nin 05.10.2020 tarihinden önce Bayi tarafından ödenmediği konusunda 05.10.2020 tarihinden önce düzenlenmiş mail veya ihtarname sunulmadığı, … A.Ş’nin teminat mektubunu tazmin ettiği tarihte mektubun nakde çevrilmesi için haklı bir sebep bulunduğunun ispat edilemediği anlaşılmakla asıl dosyada tazmin edilen mektup bedelinin davalıdan tahsiline yönelik davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Birleştirilen … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi… E sayılı dosyasında ; takip konusu yapılan madeni yağ satışından kaynaklı faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, … A.Ş’nin takip tarihi olan 27.11.2020 tarihi itibari ile davalıdan 79.807,57 TL alacaklı olduğu, takip konusu faturalar yönünden davalı Bayi’nin takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünün iddia ve ispat edilemediği, davacı … A.Ş’nin asıl alacak olarak 79.807,57 TL yönünden itirazın iptalini talep etmekte haklı olduğu nazara alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)ASIL DOSYA YÖNÜNDEN;
1-Davanın KABULÜ ile;
564.000,00 TL’nin 05/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 38.526,84 TL olduğundan peşin alınan 9.631,71 TL’nin mahsubu ile bakiye 28.895,13 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından asıl dosyada yapılan ve mahsup edilen harç miktarı 9.631,71 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından asıl dosyada yapılan 209,60 TL posta ve tebligat masrafı, 4.800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 5.009,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Asıl dosyada Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap ve takdir edilen 84.960,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
B)BİRLEŞTİRİLEN … 10. ATM’NİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 79.807,57 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullarda devamına,
Fazlaya ilişkin (işlemiş faiz) taleplerinin reddine,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20’si oranında 15.961,51 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 5.451,65 TL olduğundan peşin alınan 1.421,15 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.030,50 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen harç miktarı 1.421,15 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bu dosya nedeni ile yapılan 71,00 TL posta ve tebligat masrafı, 7.500,00 TL bilirkişi masrafı toplam 7.571,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden bulunan AAÜT’ye göre hesap ve takdir edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden bulunan AAÜT’ye göre hesap ve takdir edilen 3.409,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/11/2023

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP