Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/648 E. 2022/1043 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/648 Esas
KARAR NO : 2022/1043 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … AŞ ile davalı…. AŞ arasında 04/07/2017 tarihinde Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve bu sözleşmenin ek niteliğinde olmak üzere Protokol, Faaliyet Sözleşmesi, Cari Hesap Sözleşmesi, Otomasyon, Resen Taahhütname imzalandığını, keza davacı ile davalı arasında 04/07/2017 tarihli Otogaz LPG Bayilik Sözleşmesi ve Otogaz Bayilik Protokolü imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davalının “…” adresinde akaryakıt ve otogaz bayiliği yaptığını, davalıdan bu sözleşmelerden kaynaklanan borçlarının teminatı olarak 100.000,00 TL miktarlı banka teminat mektubu alındığını, davalı şirketin sözleşmenin devamı süresince davacıdan 330,03 m2 beyaz ürün, 0.65 ton madeni yağ aldığını, buna karşılık LPG alımı yapmadığını, ayrıca davalının mevzuata taraflar arasındaki sözleşme ve protokollere aykırı davranışları nedeniyle EPDK tarafından alınan … tarih ve … sayılı kararı ile petrol Piyasa Yönetmeliğinin m.17/1-g bendi gereğince davalı şirketin … nolu bayilik lisansının iptal edildiğini, bayilik lisans sözleşmesinin bu şekilde iptalinin davalı tarafın bayilik sözleşmesi ve eklerinin haklı nedenle feshetme hakkı verdiği için taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin … 17. Noterliğinin … tih ve … yevmiye nolu evrakı üzerinden düzenlenen ihtarname ile feshedildiğini, taraflar arasındaki Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin 6.3 maddesi ile sözleşmenin TP tarafından haklı nedenle feshi halinde bayinin TP’nin uğrayacağın kar mahrumiyeti dahil sair zarar ve ziyanı tazmin edeceği, ayrıca 57.500,00 USD cezai şart ödeme yapacağını kabul ettiğini ve sözleşmeden kaynaklanan diğer borçlarının muaccel hale geleceğini kabul ettiğini, Akaryakıt Protokolünün 4.6 maddesi ile de davalının protokol, sözleşme ve bunların eki niteliğindeki sair sözleşme hükümlerini iptal etmesi halinde bayinin TP’ye 57.500,00 USD cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, keza Otogaz LPG Bayilik Protokolünün 7.2 maddesi ile de sözleşmenin TP tarafından haklı olarak feshedilmesi halinde davalının TP’nin uğrayacağı kar mahrumiyeti dahil tüm zararlarını ve ayrıca 60.000,00 USD cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, Otogaz Protokolünün 5.3 maddesi ile de ayrıca 60.000,00 USD ödemesinin taahhüt edildiğini, sözleşmelerin haklı nedenle feshi üzerine davacının davalıdan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin erken feshinden dolayı 57.500,00 USD, Otogaz Bayilik Sözleşmesinin erken feshinden dolayı da 60.000,00 USD olmak üzere toplam 117.500,00 USD cezai şart alacağının ve sözleşmelerin eki protokollerle de 750 m2 beyaz ürün Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin 4.4 maddesi ile haklı fesih ile birlikte sözleşmede kararlaştırılmış olan cezai şart ile asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şartın muaccel hale gelmesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılmış olan cezai şart ile asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şartın ödenmesinin talep ve ihtar edildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, tarafların arabulucuktan da bir netice alamamış olması karşısında taraflar arasında akdedilen Akaryakıt ve Otogaz Bayilik Sözleşmeleri ile ekin niteliğindeki protokoller gereğince ödenmesi gereken cezai şart alacağına mahsuben şimdilik 10.000,00 USD tutarındaki cezai şartın devlet bankalarının dolar cinsinden 1 yıllık mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, Akaryakıt ve Otogaz Bayilik Sözleşmeleri ile eki niteliğindeki protokoller gereğince ödenmesi gereken kar mahrumiyeti alacağına mahsuben şimdilik 10.000,00 TL tutarındaki alacağın avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tek taraflı olarak belirlemiş olduğu cezai şart alacağının yok hükmünde olduğunu, TBK m.21 kapsamında genel işlem şartı niteliğinde olduğunu, ekonomik durgunluk nedeniyle davalının 30 günden fazla bir zaman için akaryakıt, otogaz ve türevlerini alamadığını, esas itibariyle ülkemizdeki ve dünyadaki korona virüs salgını nedeniyle ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının yaratmış olduğu koşullar nedeniyle davalının asgari alım taahhüdünü yerine getiremediğini, bu nedenle davacının cezai şart ve kar mahrumiyetinin yerinde olmadığını sadece varsa davacının cari hesap alacağından kaynaklanan alacaklarını talep hakkı olduğunu, nitekim … 35. Noterliğinin …yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacının taleplerine itiraz edildiğini, bu nedenlerle açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE/
Dava, taraflar arasında akdedilen akaryakıt ve otogaz bayilik sözleşmesi ile eki niteliğindeki protokollerde öngörülmüş olan cezai şart alacağının ve kar mahrumiyeti alacağının tahsili davasıdır.
İhtilaf, taraflar arasındaki akaryakıt ve otogaz bayilik sözleşmesi ile eki niteliğindeki protokoller ile öngörülmüş olan cezai şart alacağı ile kar mahrumiyeti alacağının ilişkin bulunduğu maddelerin hukuka uygun olup olmadığı da değerlendirilmek suretiyle hukuka uygun oldukları kanaatine varıldığı takdirde davacının davalıdan talebi mümkün cezai şart alacağı ile kar mahrumiyeti miktarının belirlenmesi noktalarında toplanmaktadır. Taraflar arasında akdedilmiş olan bayilik ve eki niteliğindeki protokollerin sayı olarak çok ve içerik olarak kapsamlı olmaları ve özellikle davalının sözleşmelerdeki cezai şarta ilişkin hükümlerin genel işlem şartı niteliğinde olması nedeniyle yok hükmünde oldukları yönünde ve Covid-19’un mücbir sebep niteliğinde olduğu savunmasında bulunması karşısında ve taraflar arasındaki sözleşme kapsamında alımı yapılmayarak eksik bırakılan alım taahhüdünün tespiti ile yapılan alım satım kapsamında davacının fiilen elde etmiş olduğu karın tespiti taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektirdiğinden mahkeme 6100 sayılı HMK m.222 gereği resen taraf ticari defter ve belgelerinin incelenmesine ve taraf ticari defter ve belgelerinin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkeme m.266 gereği resen bilirkişi incelemesi yaptırma yetkisine sahiptir.
Bu kapsamda sözleşme uzmanı …, mali müşavir bilirkişi …ve sektör bilirkişisi…’ten alınan 30/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; davalının hukuka aykırı eylemleri nedeniyle davalı şirketin …nolu bayilik lisansının EPDK tarafından 27/05/2020 tarihinde 21820 sayılı karar ile Petrol Piyasası Yönetmeliğinin m.17/1-g gereği iptal edilmesi nedeniyle davalının alım yapamayacak olması nedeniyle davacının sözleşmeyi haklı nedenle sona erdirdiği, 6098 sayılı TBK m.179/1 düzenlemesi ile sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi için cezai şart kararlaştırılmış ise sözleşmeden aksi anlaşılmadıkça alacaklının borcun ya da cezanın ifasını isteyebileceği, somut olayda taraflar arasındaki 04.07.2017 tarihli protokolün “Feshin Sonuçları” başlıklı 6.3. maddesi “Protokol ve/veya Sözleşmenin TP tarafından haklı veya Bayi tarafından haksız suretle feshi halinde Bayi; TP’nin uğrayacağı kar mahrumiyeti dahil sair zarar ve ziyanı fazmin eder.” hükmünü içerdiği, Akaryakıt Bayilik Protokolü’nün “Feshin Sonuçları” başlıklı 6.3. maddesi gereği ve yine taraflar arasında akdedilen Akaryakıt Protokolü’nün 4.6. maddesi uyarınca, Akaryakıt Bayilik sözleşmesinin erken feshinden kaynaklı olarak 57.500USD tutarında, Otogaz Bayilik Sözleşmesinin erken feshinden kaynaklı olarak 60.000,00 USD tutarında olmak üzere cezai şart kararlaştırıldığının tespit edildiği, bu cezai şartların davacının uğrayacağı kar kaybına yönelik sözleşmeye dercedilmiş kayıt niteliğinde olduğu, başka bir anlatımla, cezai şart ve yoksun kalınan kâr yığılmaz ve fakat yarışır nitelikle haklar olduğu, dolayısıyla nihai takdir mahkemeye ait olmak kaydıyla taraflar arasındaki sözleşmenin 6.3. maddesi uyarınca hem kâr kaybının hem de cezai şartın talep edilebilmesine TBK m. 179/1 uyarınca olanak bulunmadığı, çünkü cezai şartın borçluyu edimi ifaya zorlamak suretiyle alacaklının ifadan beklediği menfaatinin teminat altına alınması, borcun yerine getirilmemesi nedeniyle doğacak zararın önceden belirlenmesi suretiyle tahsilinin kolaylaştırılması ve borçlunun cezai şartı ödeyerek sözleşmeyi ifa etmekten dönmesi hak ve imkanının sağlamak amacıyla öngörülmüş olan bir baskı aracı olduğu, bu amaçlar doğrultusunda tarafların cezai şartı serbestçe belirleyebilecekleri ve ancak hakimin aşırı gördüğü cezayı TBK m.182/2 kapsamında indirebileceği ve fakat TTK m.22 gereği tacirler arasında öngörülmüş olan cezai şart alacağının indirilemeyeceği, buna karşılık tacirin de cezai şartın ahlaka, adaba ve kanuna ve diğer emredici hükümleri aykırı olması halinde geçersizliğini ileri sürebileceği, keza Yargıtay içtihatları ile de kabul edildiği üzere kararlaştırılan cezai şartın borçlunun ekonomik mahvına neden olmayacak düzeyde olması gerektiği, kararlaştırılan cezai şartın kanuna ve hakkaniyete aykırılığı araştırılırken özellikle borca aykırı davranış nedeniyle alacaklının uğradığı zarar borçlunun kusurunun derecesi ve alacaklının zararın artmasını önlemeye yönelik ortak kusurunun ve tarafların ekonomik durumunun dikkate alınması gerektiği, bu hususlar dikkate alındığında davacı alacaklının uğradığı zarar ile cezai şart arasında aşırı nispetsizlik bulunmaması gerektiği, keza cezai şartı indirme olanağının zayıf durumda bulunan borçlunun sömürülmesini önlemeye yönelik kamu düzenine ilişkin bir kural olduğu, neticeten davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, davacının mübrez defterlerinin davacı lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ve protokoller kapsamında davalının alımını taahhüt ettiği 414,97 m3 beyaz ürün, 500 ton LGP ve 14,36 ton madeni yağ ürünü almadığı ve almadığı bu ürünlerin eksik alım niteliğinde olduğu, sözleşmenin erken sona erdirilmesi nedeniyle sözleşmenin askıda kaldığı toplam sürenin 745 gün olduğu, sözleşmenin ayakta olduğu dönemde taraflar arasında alım satımı vuku bulan mal kapsamında davacının fiili karının günlük ortalaması esas alındığında yoksun kaldığı toplam karın 103.581,98 TL olduğu, davacının yeni bir bayilik bulma imkanının 6 ay olarak kabul edilmesi gerektiğinden 6 aylık süre için yoksun kaldığı karın 25.026,52 TL olduğu, taraflar arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesi ile 57.500,00 USD, otogaz bayilik sözleşmesi ile 60.000,00 USD, asgari ürün alım taahhütnamesi ile 85.407,28 USD olmak üzere toplam 202.907,28 USD cezai şartın davalının ekonomik mahvına neden olacak derecede fahiş olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 23/11/2022 tarihli dilekçesi ile asgari alım taahhüdünden kaynaklanan daha önce 5.000,00 USD olarak talep edilen cezai şart alacağı 10.000,00 USD arttırılmak suretiyle 15.000,00 USD olarak, akaryakıt bayilik sözleşmesinin erken feshinden kaynaklanan cezai şart nedeniyle talep edilen 2.500,00 USD 12.500,00 USD arttırılmak suretiyle toplam 15.000,00 USD, otogaz bayilik sözleşmesinin erken feshinden kaynaklanan cezai şart nedeniyle talep edilen 2.500,00 USD 12.500,00 USD arttırılmak suretiyle toplam 15.000,00 USD olmak üzere toplam 45.000,00 USD cezai şart alacağı ile daha önce talep edilmiş olan 10.000,00 TL kar mahrumiyeti alacaklarının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, alınmış olan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında akaryakıt ve otogaz bayilik sözleşmeleri akdedildiği, ek olarak da yıllık asgari alımı öngören protokoller yapıldığı, taraflar arasında akdedilmiş olan akaryakıt bayilik sözleşmesi ile 57.500,00 USD, otogaz bayilik sözleşmesi ile 60.000,00 USD, asgari ürün alım taahhütnamesi ile 85.407,28 USD olmak üzere toplam 202.907,28 USD cezai şartın öngörüldüğü, cezai şartın bu hali ile dava tarihindeki karşılığının (202.907,28 USD X 7.7004 TL = 1.562.467,21 TL) 1.562.467,21 TL olduğu, oysa bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere feshedilen sözleşmeye konu edim borcu davalı tarafından tamamen yerine getirilmiş olsaydı dahi davacının elde edecek olduğu toplam kârın 103.581,98 TL olduğu, 6098 sayılı TBK m.114/2 yollaması ile m.52 kapsamında olaya bakıldığında davacının uğramış olduğu zararın artmasını önleme yükümlülüğü kapsamında 6 ay içinde yeni bir bayilik oluşturması ihtimaline dikkate alındığında ise yoksun kaldığı karın 25.026,52 TL olarak tespit edilmiş olması karşısında sözleşmeyle öngörülen cezai şart ile davacının davalıdan talebi mümkün zarar miktarı arasında açık bir nispetsizlik bulunduğu, kaldı ki davalının bayilik sözleşmesi kapsamında satacağı her bir birim malın davacıya ekonomik fayda sağlamakla birlikte esas itibariyle bizatihi davalının kendisine fayda sağlayacak nitelikte olduğu dikkate alındığında kişinin kendisi lehine olan bir durumu sağlamak için ayrıca cezai şart tehdidi altına girmesinin iradi (rızai) bir durum olmayacağı, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere cezai şart ile karın yığılması yerine yarışması gereken talepler olduğu hususu da nazara alındığında davalı aleyhine olan cezai şarta ilişkin hükümlerin TBK m.21 ve devamı anlamında genel işlem şartı niteliğinde değilse bile yoksun kalınan kar ile cezai şart miktarı arasında açık nispetsizlik olduğu, bunun TBK m.27’de öngörülen adaba ve ahlaka aykırılık teşkil ettiği, keza kişinin kendi lehine olan bir durumu sağlamak için ayrıca kendisini cezai şart altına sokmasının ise yine TBK m.27 kapsamında kişilik haklarına aykırı olacağı nedeniyle cezai şart talebi yönünden davanın reddine ve fakat TBK m.126 kapsamında olmak üzere davacının haklı olarak feshettiği sözleşmeden dolayı yoksun kaldığı kardan kaynaklanan zararı itibariyle taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kabulü ile 10.000,00 TL tazminatın 16/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Cezai şartın tahsiline yönelik talebin REDDİNE,
2-Kar mahrumiyetine ilişkin talebin ise kabulü ile, talep doğrultusunda kar yoksunluğundan kaynaklanan 10.000,00 TL tazminatın 16/11/2020 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 683,10 TL nispi karar harcından, 1.485,82 TL peşin harç ve 11.168,69 TL ıslah harcı toplamı 12.654,51 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.971,41 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen kar mahrumiyeti miktarı üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen cezai şart miktarı (ıslah tarihindeki TCMB Efektif Satış döviz kuru Türk Lirası karşılığı) üzerinden hesaplanan 110.405,12 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.113,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ret miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 36,62 TL yargılama gideri ile 683,10 TL nispi karar harcı ve 54,40 TL başvurma harcı toplamı 774,12 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/12/2022

Katip

Hakim

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.485,82 TL
Islah Harcı : 11.168,69 TL
Karar Harcı : 683,10 TL
Bakiye Harç : 11.971,41 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.250,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 3.000,00 TL
Posta Giderleri : 113,50 TL