Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/632 E. 2023/172 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/632
KARAR NO : 2023/172

DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
DAVA TARİHİ : 30/03/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Sivrihisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24.09.2020 tarih 2020/62 Esas, 2020/149 Karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen dosya, mahkememizin 2020/632 Esas sırasına kaydı yapıldı. Yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin borç tutarının sermayesinin iki katını geçmiş olması ve borca batık olması nedeniyle öncelikle İİK’nun iflasın hukuka uygun ve alacaklarının da haklarını korumak amacıyla muaf olmak üzere müvekkil şirket aleyhine başlattıkları icra takipleri ile başlatılmış icra takipleri hakkında durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve İİK.nun uyarınca alacaklıların haklarının korunması amacıyla müvekkil şirketin tüm malvarlığı (taşınmaz ve araçlar) üzerine ihtiyati tedbir konulması müvekkil şirketin dava tarihi itibariyle ileri vadeli çekleri bonoları hakkıda ödemeden men yasağı konulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve nitekim müvekkil şirketin iflasına karar verilmesi talep edildiği belirtilerek, müvekkil şirketin 2014 yılından bu yana 6 yıldır madeni eşya imalatı, mobilya ve dekorasyon maddeleri imalatı, alım satım ve ithalat gibi ticari sektörlerde faaliyet gösteren bir firma olduğunu, son iki yıldır gerek turizim sektöründeki gerileme ve resesyon gerekse de alacaklarının tahsilinde yaşanan problemler ve gerekse de kredi kurumlarının kredileri tanımlamayarak yeni kredi imkanı tanımamaları nedeniyle müvekkil şirketin mali açığı her geçen gün artmış ve şu an itibariyle borç tutarı sermayenin iki katını geçmiş durumda olduğunu, müvekkil şirketinin ticari faaliyetlerini devam ederken sermayesini oluşturmakta özellikle son zamanlarda aşırı zorlanan şirket iflasını talep etmek zorunda kaldırlarını, şirketin adına kayıtlı taşınmazların bulunmadığını, şirketin adına araç kaydının bulunmadığını, şirketin gelir ve borçlarının ayrıntılı olarak bildirilmiş olup müvekkili şirketin İİK uyarınca alacaklıların haklarının korunması amacı ile müvekkil şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… Vergi Dairesinden 29.03.2022 tarihli müzekkere ile … Vergi, … Mersis, … Ticaret Sicil numaralı mükellefi davacı …ŞİRKETİ’nin 2020-2021 yıllarına ait kurumlar vergisi beyannamelerinin gönderilmesi istenmiş ve cevabi yazı dosya içine alınmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, davacı şirketin borca batık durumda olduğundan bahisle iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
İİK’nın Borçlunun müracaatiyle başlıklı 178 nci maddesinin “İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflasa karar verilemez. İflas talebi l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. Alacaklılar iflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. İflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan birinin haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde hülül edecek diğer borçlarını ödemeye yetişmiyorsa borçlu derhal aczini bildirerek iflasını istemeye mecburdur.” hükmünü düzenlemiştir.
Borçlu, kendi iflasını (ticaret mahkemesinden) bir dilekçe ile ister. Borçlu, iflas talebi dilekçesine, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını eklemek zorundadır (m.178/I c.2). Bu belge (mal beyanı) ticaret mahkemesine ibraz edilmedikçe, iflasa karar verilemez (m.178,I c.3).
Borçlunun (kendi) iflas talebini alan ticaret mahkemesi, hemen (ilk önce), borçlunun iflas talebinin (yani, borçlunun kendi iflasını istediğini) ilan eder (m.178,II c,m1, m.166,II).
Borçlunun alacaklıları, iflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde, ticaret mahkemesindeki iflas dosyasına (asli) müdahale ve itiraz ederek, borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek, ticaret mahkemesinden borçlunun iflas talebinin reddini isteyebilirler (m. 178,II c.2).
Alacaklılardan biri veya bir kaçı, onbeş gün içinde iflas dosyasına müdahale ile iflas talebine itiraz ederse, ticaret mahkemesinin, duruşma açarak, itiraz eden alacaklıları duruşmaya davet etmesi ve gelen alacaklıları duruşmada dinlemesi gerekir.
Borçlunun kendi iflasını istemesi (İİK m.178), başlangıçta bir çekişmesiz yargı işidir (HMK m.382/2-f/2). Ancak, borçlunun iflas talebinin ilanından (İİK m.178, II) itibaren 15 gün içinde, bir (veya birden fazla) alacaklı borçlunun iflas talebine itiraz ederse, borçlunun kendi iflasını istemesi, çekişmesiz yargıdan çıkıp, çekişmeli yargıya girer.
Ticaret mahkemesi, iflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflas doyasına müdahale ile iflas talebine itiraz eden alacaklıları duruşmada dinledikten sonra, borçlunun, iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığı kanısına varırsa, borçlunun (kendi) iflas talebinin reddine karar verir.
Ticaret mahkemesi, onbeş gün içinde iflas dosyasına müdahale ile iflas talebine itiraz eden alacaklıların itirazlarını reddeder veya onbeş gün içinde hiçbir alacaklı iflas dosyasına müdahale ve itiraz etmemiş ise ve borçlu aciz halinde bulunduğunu (b.178,I) ispat ederse, borçlunun iflasına karar verir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/5632 E. 2013/7281 K. Sayılı ilamı)
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosu ile kayıtlı davacı şirketin sicile kayıtlı adresinin … olduğu ,mahkememizin yetkili mahkeme olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı şirketin merkezinde inceleme yapılarak güncel rayiç değerlerine göre borca batıklık bilançosu düzenlenmesi ve İİK 179, TTK 379 maddesi kapsamında davacı şirketin borca batık olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmesi için 04.03.2021 tarihli duruşma ara kararı gereği dosyanın yeminli mali müşavir bilirkişi …’e tevdine karar verildiği ve bilirkişi tarafından 24.05.2021 havale tarihli ön raporda;
”Davacı şirketin merkez adresi …olarak görülmektedir. … Ticaret Sicilinde …numara ile kayıtlı davacı şirkete ait dava dosyasında bulunan eski tarihli mali tablolar hiçbir şekilde okunmamaktadır. Bu okunmayan belge dışında davacı şirketin borca batıklık bilançosunda kullanılabilecek alacaklıları, borçları, alacak tutarları, kısacası aktif varlıkları ile pasif yabancı kaynakları ve özkaynaklarına ilişkin hiçbir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Ayrıca, Sayın Mahkeme tarafından davacı şirketin merkezinde inceleme yapılarak güncel rayiç değerlerine göre borca batıklık bilançosu düzenlenmesi görevi tarafıma tevdi edildiğinden, şirketin borca batık olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla şirket yetkiline ulaşılarak şirket muhasebe sorumlusuna 11.03.2021 tarihinde aşağıdaki mail gönderilerek yerinde inceleme öncesinde bilgi belge talebinde bulunulmuştur.
“… 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin … E dosyasında bilirkişi olarak atanmış bulunmaktayım.
Şirket merkezinde yerine inceleme yapmak için geleceğim. Şirket yetkilisinin telefon numarasını gönderirseniz sevinirim.
Ayrıca, yerinde inceleme yapmadan önce aşağıdaki bilgileri gönderebilirseniz sevinirim.
İyi çalışmalar,
…*
Yeminli Mali Müşavir/Bilirkişi
1- 31.12.2020 itibariyle Bilanço, Gelir Tablosu ve Ayrıntılı Mizan
2- 31.12.2019 itibariyle Bilanço, Gelir Tablosu ve Ayrıntılı Mizan
3- 2020 yılı 4. dönem kurumlar geçici vergi beyannamesi
4- Bugün itibariyle toplam vergi ssk borç toplamını gösteren ekstre ve belgeler”
Davacı şirketin borca batık olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla şirket muhasebe sorumlusundan 11.03.2021 tarihinde bilgi belge istenmesine rağmen bu zamana kadar herhangi bir bilgi ve belge tarafıma gönderilmemiştir.
Davacı şirket yetkilisi ile yapılan birkaç görüşmelerde; muhasebeciye olan ücretlerini ödeyemediğinden bilgi belge alamadığını, muhasebe ücretini yatırıp gerekli belgeleri tarafıma gönderteceğini ifade etmiş olmasına rağmen, şu ana kadar bu yolla da tarafıma hiçbir bilgi ve belge sunulamamıştır. Ayrıca, telefonda birkaç kez whattsap üzerinden şirket yetkilisi ile irtibata geçilmiş, ancak bu yolla da bir ilerleme kaydedilmemiştir. Son 10-15 gündür davalı şirket yetkilisine ulaşılamamakta ve atılan mesajlara dönüş alınamamaktadır.
Sonuç itibariyle, davacı şirketin borca batık olup olmadığının tespiti için gerekli bilgi ve belgeler dava dosyasında bulunmadığı gibi, davacı şirket yetkilisinden ve muhasebe sorumlusundan 75 gün önce talep edilmiş olmasına ve inceleme için şirket merkezine gidileceği şirket yetkililerine bildirilmiş olmasına rağmen, şu ana kadar herhangi bir bilgi ve belge temin edilememiş ve hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. İş bu durumu Sayın Mahkemenin bilgi ve değerlendirmesine sunarım” şeklinde görüş belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 20.09.1984 tarih 8/10 (Resmi Gazete 28.12.1984, S. 18619) kararı da dikkate alınarak davacı şirketin mevcut duruma ve dosya kapsamına göre borca batıklık bilançosunun düzenlenmesi için 21.10.2021 tarihli duruşma ara kararı gereği dosyanın önceki bilirkişiye tevdiine karar verilmiş ve 10.03.2022 havale tarihli bilirkişi ön raporunda;”Sayın Mahkemenin 21.02.2022 tarihli Bilirkişi Yemin ve Teslim Tutanağı sonrasında şirket yetkilisi ile sadece bir kez görüşülebilmiş, şirketin borca batıklığının tespit edilebilmesi için gerekli bilgi ve belgelerin gönderilmesi talep edilmiştir. Şirket yetkilisine sonrasında birkaç kez iletişime geçilmeye çalışılmış ancak kendisine ulaşılamamıştır. Ayrıca, bu süreçte şirket vekili ile de iletişime geçilememiştir. Netice itibariyle, davacı şirketin borca batık olup olmadığının tespiti için gerekli bilgi ve belgeler dava dosyasında bulunmadığından davacı şirket yetkilisinden talep edilmiş, ancak şu ana kadar herhangi bir bilgi ve belge temin edilememiş ve bu nedenle borca batıklık tespiti yapılamadığından bilirkişi raporu da düzenlenememiştir. İş bu durumu Sayın Mahkemenin bilgi ve değerlendirmelerine sunarım.” şeklinde görüş belirtilmiştir.
Bu kez mahkememizin 17.03.2022 tarihli duruşmasında verilen ara kararda belirtildiği üzere doğrudan iflas talepli işbu davada davacının borca batık durumda olup olmadığının re’sen araştırılması gerektiği ve borca batıklık bilançosunun dosyaya celp edilen belgelere göre düzenlenmesi gerektiğinden davacı şirketin borca batıklık bilançosunun düzenlenerek borca batık olup olmadığının rapor edilmesi için yeniden önceki bilirkişiye tevdine karar verilmiş ve mali bilirkişi tarafından sunulan 25.06.2022 havale tarihli 2. ön raporda “Sayın Mahkemenin … tarih ve … Esas sayılı yazısına istinaden Şişli Vergi Dairesi tarafından dosyaya sunulan … tarih ve … sayılı yazıda; bilgi talebinde bulunulan … A.Ş.’nin gelir gider durumunu gösterir 2020 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin yazı ekinde gönderildiği, ayrıca mükellefin 2021 dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesi vermediğinden daire kayıtlarına intikal etmediğinin görüldüğü ifade edilmiştir. … Vergi Dairesi’nin yukarıda belirtilen yazısı ekinde yer alan 2020 yılı kurumlar vergisi beyannamesi ekindeki bilanço bilgilerinin boş olduğu, tüm hesapların tutarlarının 1 TL (bir) yazılmak suretiyle bilançonun hazırlandığı görülmüştür. Bu süreçte Şirket yetkilisi ile birkaç kez iletişime geçilmeye çalışılmış ancak kendisine ulaşılamamıştır. Ayrıca, bu süreçte şirket vekili ile de iletişime geçilememiştir.
Dava dosyasına … Vergi Dairesi tarafından sunulan davacı şirkete ait kurumlar vergisi beyannamesi ekindeki şirket bilançosunda mali verilerin bulunmaması ve bilançonun boş olarak verilmesi ve dava dosyasında davacı şirketten alacaklı olanlar ile davacı şirkete borçlu olanları gösteren listelerin (alacak-ve borçluları gösterir listeler) bulunmaması nedeniyle borca batıklık bilançosunun dosyaya celp edilen belgelere göre düzenlenmesi mümkün olamamıştır. Bilirkişi olarak davacı şirketin borca batıklık bilançosunun düzenlenebilmesi için Mahkeme kanalıyla davacı şirketin, güncel mali verileri içeren detay mizan bilgileri ile bilanço ve gelir tablolarını dosyaya sunması gerekmektedir.
Netice itibariyle, davacı şirketin borca batık olup olmadığının tespiti için gerekli bilgi ve belgeler dava dosyasında bulunmadığından ve borca batıklık bilançosunun dosyaya celp edilen belgelere göre düzenlenmesi mümkün olmadığından, davacı şirketin borca batıklık tespiti yapılamamıştır. İş bu durumu Sayın Mahkemenin bilgi ve değerlendirmelerine sunarım.” şeklinde görüş belirtilmiştir.
Bu kez davacı şirkete, İİK 178/1 maddesi uyarınca davacı şirketin bütün aktif ve pasifi ile alacaklarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını ve de emsal nitelikteki İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi’nin 2022/826 Esas, 2022/856 K sayılı kararında belirtildiği üzere TTK 376/3 maddesi kapsamında alınmış yönetim kurulu kararını sunmak üzere kesin süre verilmiş; verilen kesin süreye rağmen davacının İİK 178/1 ve TTK 376/3 maddesi kapsamında herhangi bir beyan sunmadığı anlaşılmıştır.
İİK m.178,I c.3. uyarınca mal beyanı ticaret mahkemesine ibraz edilmedikçe, iflasa karar verilemez .Somut dava yönünden ; mal beyanı sunulmadığı için bilirkişi tarafından davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığına dair tespit yapılamadığı , davacıya verilen süreye rağmen davacı şirketin bütün aktif ve pasifi ile alacaklarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanının dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 179,90 TL olduğundan peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 125,5‬0 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.700,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/03/2023

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP