Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/627 E. 2022/558 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/627 Esas
KARAR NO : 2022/558 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/06/2010 tarihinde dava dışı müteveffa …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın … plakalı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini ve kaza neticesinde …’ın yaralandığını, bu sebeple meydana gelen bedensel zarar kapsamında … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğu sigorta güvencesine almış olan davacı sigorta şirketi tarafından 29/11/2018 tarihinde 3.651,00 TL ve 05/02/2019 tarihinde ise 1.584,16 TL olmak üzere toplam 5.235,16 TL ödeme yapıldığını, ancak … plakalı aracın kaza tarihinden önce satılmış olması nedeniyle trafik poliçesinin iptal edilmiş olduğunu ve ödemenin sehven yapıldığının anlaşıldığını, bu nedenle kaza tarihi itibariyle aracın trafik sigorta poliçesinin mevcut olmadığını, sigortasız araçların sebep olduğu zararlardan 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu m. 14 kapsamında … Hesabı’nın sorumluluğunda olması nedeniyle ödenmiş olan 5.235,16 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile, maddi olayın ve davalının aynı olması sebebiyle birleştirilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun dava konusu olay bakımından sorumluluğunun olmadığını, 6704 sayılı Kanun m.5 uyarınca tazminat talebinde bulunacak zarar görenlerin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içerisinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta şirketine yazılı başvuru yapması şartını getirdiğini, davacı tarafından başvuru yapılmadığından davada esasa girilmeden önce müvekkili yönünden davanın husumet yokluğu sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, dava konusu tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, olayın meydana geldiği tarihin 07.06.2010 olduğunu, KTK m.109/1 gereğince motorlu araç kazlarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağını, davaya konu kazadaki kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığını, davaya konu destekten yoksun kalma tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, hesaplanan tazminat miktarı üzerinde müterafik kusur indirimine gidilmesi gerektiğini; SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini; … Hesabının sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu; davacı tarafın ödeme tarihinden itibaren avans faiz işletilmesi talebinin haksız olduğunu, ancak dava tarihinden itibaren yasa faiz talep edilebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.54’de düzenlenen bedensel zarar kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından 3. kişiye ödenmiş olan tazminatın … Hesabı’na rücu suretiyle tazmini davasıdır.
Davacı sigorta şirketi, müteveffa …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu 07/06/2010 tarihinde … plakalı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini ve kaza neticesinde …’ın yaralandığını, bu sebeple meydana gelen bedensel zarar kapsamında … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun sigorta güvencesine almış olan davacı sigorta şirketi tarafından 29/11/2018 tarihinde 3.651,00 TL ve 05/02/2019 tarihinde ise 1.584,16 TL olmak üzere toplam 5.235,16 TL ödeme yapıldığını, ancak … plakalı aracın kaza tarihinden önce satılmış olması nedeniyle trafik poliçesinin iptal edilmiş olduğunu ve ödemenin sehven yapıldığının anlaşıldığını, bu nedenle kaza tarihi itibariyle aracın trafik sigorta poliçesinin mevcut olmadığını, sigortasız araçların sebep olduğu zararlardan 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu m. 14 kapsamında … Hesabı’nın sorumluluğunda olması nedeniyle ödenmiş olan 5.235,16 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
İhtilaf, … plakalı aracın kaza tarihinden önce satılıp satılmadığı ve kaza tarihi itibariyle davacının ödemiş olduğu tazminat nedeniyle sorumluluğunun olup olmadığı, sorumluluğu yok ise davalı … Hesabı’nın sorumluluğunun olması nedeniyle ödemiş olduğu tazminatı davalıdan tazmin hakkına sahip olup olmadığı, hakkı var ise rücu suretiyle tazmini gereken tazminat miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Bu kapsamda kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti ile davacı sigorta şirketinin düzenlemiş olduğu sigorta poliçesinin aracın satılmış olmasından dolayı kaza tarihinde meydana gelen zararın kapsayıp kapsamadığı konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda Sigorta Hukuku Öğr. Üyesi …’dan alınan 07/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; davacı nezdinde trafik sigorta güvencesi ile sigorta güvencesine alınmış olan … plakalı aracın 07/06/2010 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde ödemiş olduğu sigorta tazminatını davalıdan rücu suretiyle tazmin hakkı olup olmadığı yönüyle yapılan incelemede TTK m. 1470 düzenlemesi ile trafik sigorta güvencesine alınan aracın menfaat sahibinin değişmesi halinde aksine sözleşme olmaması halinde sözleşmenin sona erecek olduğu öngörülmekle birlikte 2918 sayılı KTK m. 94 düzenlemesi ile sigortalı araç işleteninin el değiştirmesi halinde devreden kişinin durumu 15 gün içinde sigortacıya bildirmesi gerektiği ve ancak sigorta sözleşmesinin 15 gün süre ile devam edeceği ve devam eden 15 günlük süre içerisinde meydana gelen kazalardan kaynaklı sorumluluğunun devam edeceğinin öngörüldüğü, bu nedenle davacının ödemiş olduğu sigorta tazminatını davalıya rücu hakkı olmadığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile alınmış olan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından, peşin yatırılan 89,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,71 TL harcın kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/06/2022

Katip

Hakim

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 89,41 TL
Karar Harcı : 80,70 TL
Bakiye Harç : 8,71 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.250,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.000,00 TL
Posta Giderleri : 45,00 TL