Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/585 E. 2021/160 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/585
KARAR NO : 2021/160

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 20/01/2014
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizin 2014/20 Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek 2020/585 Esas sırasına kaydedilen Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesine, müvekkili banka bünyesinde birleşen … Şubesi ile kredi borçlusu ve müşterek borçlu müteselsil kefillerin imzaladıkları 01.05.2000 tarihli 3.000.000 USD bedelli, 18.12.1998 tarihli, 7.500.000 USD bedelli, 16.06.2000 tarihli 129.100 USD bedelli, 18.12.1998 tarihli 1.250.000 TL bedelli, 08.06.2000 tarihli 1.835.000 USD bedelli, 06.09.1999 tarihli 150.000 TL bedelli, 16.09.2000 tarihli 129.100,- USD, 01.03.1999 tarihli 1.400.000,- TL bedelli genel kredi taahhütnamelerinin imzalandığını buna istinaden kredi-teminat mektubu kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında … 3.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden 1.336.318,99 USD Genel toplam nakdi, 35.507,00 USD … olmak üzere icra takibi başlatıldığını, borçlu/borçluların itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasının açıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile borçlu davalıların … 3. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız, kötüniyetli ve dayanaktan yoksun itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi, davalıların % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacı tarafından açılmış icra takibinde, karşılığında herhangi bir ödeme yapılmamış teminat mektubu bedelinin talep edildiğini karşılığında herhangi bir ödeme yapılmamış teminat mektubu bedelinin talep edilmesinin hukuka aykırı olduğ, öte yandan …’nin de tarafı olduğu … akdedildiği, … hükümlerine aykırı olarak müvekkillerinden talepte bulunulmasının da yasal düzenlemelere aykırılık teşkil ettiğini, diğer yandan da ne tazmin edildiği ileri sürülen TMK’lar ile ilgili nede komisyon bedelleri ile ilgili olarak davacı banka tarafından, hiçbir aşamada müvekkillerine cari hesap ekstresi gönderilmediğini. Davacı Alacaklı banka tarafından talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğu, açıklanan nedenlerle davacının haksız ve yersiz davasının reddine, % 20 icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile birlikte avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkememizin 2017/20 Esas sayılı dosyasında 22.10.2020 tarihli duruşma ara kararı gereğince davalı müflis … A.Ş yönünden davanın kayıt kabul davası olarak görülmesi gerektiği ve yargılama usulünün farklı olduğu anlaşılmakla davalı müflis … A.Ş yönünden davanın tefrikine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak kayıt talebi kısmen reddedilen davacı alacağının , iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Kural olarak, İİK’nın 191. maddesi gereğince borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz olup, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflâs ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226. maddesinde de masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Diğer anlatımla, iflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK’nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK’nın m. 218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğü’ne (İflas Dairesine) aittir.
Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması (İİK’nın m.191), müflisin iflâs masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflis, nasıl iflâsın açılması ile hak ehliyetini kaybetmiyorsa, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflâs idaresine aittir.
İflâs idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını (yani davalara devam edip etmeyeceğini) tespit edebilmek için, ilk önce iflâs organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu ise, zaman isteyen bir husustur. İşte bu nedenle, Kanun, müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının, iflâsın açılması ile belli bir süre için durmasını kabul etmiştir. (md. 194).
İflastan önce açılmış olup da devam eden, müflisin (davacı veya davalı olarak) taraf bulunduğu hukuk davaları, (maddede yazılı istisnalar dışında) iflâsın açılması ile durur. Bu durma, ikinci alacaklılar toplantısından (md. 237) on gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra, duran hukuk davalarına devam edilebilir. (md. 194/1)
İflâsın açılması ile duracak olan davalar, iflâstan önce açılmış olup da halen derdest bulunan (görülmekte olan) ve iflâs masasına giren mal, alacak ve haklara ilişkin hukuk davalarıdır. Bunlar, (davacı olarak) müflisin açmış olduğu davalar ile müflise karşı (davalı olarak) açılmış olan davalardır. Somut olaydaki menfi tespit davası da bu tür davalardandır.
Davaların durduğu bu süre içinde, iflâs idaresi, duran davalar hakkında araştırma yapar ve bu davaların geleceği hakkında karar verir. Burada, müflisin davacı veya davalı olmasına göre, bir ayrım yapmak gerekir:
Müflisin davalı olduğu davalarda : iflâs idaresi, alacakları tahkik ederken, ( md. 230 vd) müflise karşı dava açan alacaklının alacağının mevcut olup olmadığı hakkında bir karar vermez; sadece, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki kararı, ikinci alacaklılar toplanması verir. İkinci alacaklılar toplanması davaya devam edilmesine karar verirse, iflâs idaresi, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra (müflis yerine) davayı takip eder veya tayin edeceği bir avukat vasıtasıyla davayı takip ettirir. Yargıtay 19. HD’nin 25.11.1999 tarih ve 7032 E, 7129 K; 11. HD’nin 22.08.2007 tarih ve 2005/13761 E, 2007/624 K; 02.11.2007 tarih ve 8826 E, 11712 K. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 02.12.2013 tarih ve 6042 E., 7639 K. sayılı ilamlarında açıklandığı üzere; bir hukuk davasının kayıt-kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. Dava sırasında iflas eden aleyhine iflastan önce açılan ve İİK’nın 194. madde hükmünde sayılan istisnalardan olmayan bir davaya bakan Mahkemece asıl dava konusu alacağın, ikinci alacaklılar toplanmasında, iflas masasına kaydedilip, alacağın masaca kesin olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılması ve şayet kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise, konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi; masaya kayıt edilmesi istenip de alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise ve kayıt-kabul davası ayrıca açılmamışsa, davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilerek, varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, iflas idaresi tarafından dava konusu alacağın masaya kayıt ve kabulüne karar verildiği, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davacının dava tarihi itibariyle davasında haklı olduğu tanzim ettirilen bilirkişi raporu ile anlaşıldığından yürürlükte bulunan tarifeye göre hesap ve takdir edilen maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Bu dosya nedeniyle yapılan posta ve tebligat masrafı 62,50 TL ile dosya örneğinin çoğaltılması için gereken masraf 147,00 TL olmak üzere toplam 209,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/03/2021

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP