Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/584 E. 2021/387 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/584 Esas
KARAR NO : 2021/387

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2020
KARAR TARİHİ : 28/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mahkememizin 16.07.2020 tarih 2018/1125 E. – 2020/293 K. sayılı kararı ile hakkında konkordatonun tasdiki kararı verilen davalıdan, müvekkili bankanın İİK’nın 308/b maddesi uyarınca konkordato geçici mühlet tarihi (19.12.2018) itibariyle fazlaya, faize, ferilere, komisyona ve hataya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik tespit edebildikleri ve bilirkişi incelemesi neticesinde hesaplanacak tutara göre artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla 8.932.439,28 TL alacaklı oldukları tespit edilerek, konkordato tasdik kararı veren mahkemenin konkordatoya dahil etmediği 105.349,10 TL tutarındaki çekişmeli alacağın konkordatoya dahil edilerek müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ibu davanın ikame edilmesinden evvel Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmuş olması gerektiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 12.11.2020 tarihli ve 2020/1616 E., 2020/1268 K. sayılı kararı ile İcra ve İflas Kanunu’nun (“İİK”) 308/b maddesi uyarınca açılacak çekişmeli alacak davalarının ticari arabulucuya başvurulmuş olması dava şartına tabi olduğuna karar verildiğini, işbu davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı bankanın işbu davaya konu 105.349,10-TL tutarındaki çekişmeli alacağın sayın Mahkeme’nizce 2018/1125 E., 2020/293 K. sayılı dosyadan yapılan konkordatonun tasdiki yargılaması sırasında reddedilmiş olmasının isabetli bir karar olduğunu, davacının kullanmış olduğu (kefil olduğu) kredilere uyguladığı faiz oranlarını bildirmediğini, davacı bankanın tacir olarak basiretli davranma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, bunun sonuçlarının davalı şirkete yükletilmesinin Yargıtay içtihatları ışığında mümkün olmadığını, kaldı ki, davacı bankanın bütün riskinin şirket tarafından verilen ipotek ile teminat altına alındığını, çekişmeli alacak tutarının kat be kat üzerinde teminatı bulunduğunu, bu nedenle işbu davayı ikame etmekte hukuki yararı bulunmadığını beyan ve iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, Mahkememizin 16/07/2020 tarih ve 2018/1125 Esas – 2020/293 K. Sayılı konkordatonun tasdikine dair kararı ile geçici mühlet tarihi olan 19/12/2018 itibarıyla konkordatoya dahil edilmeyen bakiye alacağın tespiti ve davalı yandan şimdilik 105.349,10 TL tutarındaki bakiye alacağın tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, Mahkememizin 16/07/2020 tarih ve 2018/1125 Esas – 2020/293 K. Sayılı konkordatonun tasdikine dair kararı ile geçici mühlet tarihi olan 19/12/2018 itibariyle konkordatoya dahil edilmeyen bakiye alacağın olup olmadığı, varsa miktarının tespiti hususlarından kaynaklanmaktadır.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5’inci maddesinden, sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
Madde 5/A-(1) Bu Kanunun 4. maddesinde verdiğinde kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Yine 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3’ncü maddesi uyarınca arabuluculuk kapsamındaki uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunludur.
Yine 7155 sayılı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Kanunun Dördüncü bölümünden sonra gelmek üzere; “Dava şartı olarak Arabuluculuk” başlığıyla eklenen Beşinci Bölüm ve maddeye göre;
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A -(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Tüm dosya kapsamından, davacı yanın arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığına dair beyanı, dava şartlarının mahkemece de re’sen dikkate alınması gerektiği, ticari nitelikteki alacak/tazminat davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu (Yargıtay 23.HD’sinin 2020/1943-4052 EK sayılı ilamı benzer mahiyettedir), “ARABULUCULUĞUN DAVA TARİHİNDE YERİNE GETİRİLMESİ DAVA ŞARTI OLUP, SONRADAN TAMAMLANABİLİR VE GİDERİLEBİLİR ŞARTLARDAN DEĞİLDİR.”(Yargıtay 22. HD’sinin 2019/6709-16629 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir.) şeklindeki Yargıtay ilamları da dikkate alınarak davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla, arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olması, arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması ve sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan olmaması karşısında, 6102 sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince arabulucuya başvurmadan konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin ticari dava açılamayacağından, davanın arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olduğundan, 6102 sayılı TTK.na 7155 sayılı Kanunla eklenen 5/A maddesi gereği dava öncesi zorunlu arabuluculuğa tabi olan davada 6325 sayılı Kanuna yine 7155 sayılı Kanunla eklenen 18/A maddesi ikinci fıkrası gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davanın dava şartı arabuluculuğa başvurulma şartı nedeniyle usulden REDDİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın 1.799,09 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.739,79 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğinin 13/2 md. gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.799,09 TL
Karar Harcı : 59,30 TL
Bakiye Harç : 1.739,79 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 250,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : 66,50 TL