Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/563 E. 2020/531 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/563
KARAR NO : 2020/531

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ : 24/11/2020

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/516 Esas 2020/515 Karar sayılı yetkisizlik kararı verilerek mahkememize tevzi edilen iflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın teknik iflas noktasına getirildiğini, tüm hisselerinin, nakdi ve gayri nakdi varlıklarının 30.05.2019 tarihinde sektör dışında, alım ve üretim gücü olmayan 1.5 ayda kurulan ticari ve kurumsal geçmişi olmayan yabancı görünümlü bir şirket niteliğindeki …’na (kısaca “…”) satış operasyonu olarak kamuoyuna duyurulduğunu, ayrıca bu şirkete ait hisse senetlerinin tamamının 182.693.243,46 TL bedelle …’s şirketine aynı tarihte satılarak satış işleminin tamamlanıp, satış bedelinin tamamının tahsil edildiğini, 375.000.000,00 TL hisse değeri karşılığında devrin gerçekleştirildiğinin ifadelerine yer verildiğini, … ile veya bağlı olarak çalışan tüm kurumları, kredilendiren tüm bankaları ve tüm ilişkili kişi ve kurumları zarara uğratan spekülatif ve finansal operasyonlara başlanıldığını, bu süreç zarfında … tarafından Müvekkilin hak ve alacaklarının ödenmediğini, yapılan araştırmada, …’ın 2018 ve 2019 yılı içerinde sistematik olarak çok sayıda bankaya borçlandırıldığı ve kredi çekerek ödemelerini ifa etmediğini, … ve ortaklarının 2018 ve 2019 yılı içerinde sistematik olarak yurt dışında muhtelif ülkelerde şirketler kurarak … bünyesinde ki karlılığı yüksek sözleşmeleri yurt dışında kurduğu şirketlere devrettiğini, sermaye azaltılmasına gittiği ve bu yolla …’ı değersizleştirdiğini, …’ın üretimi durdurduğunun görüldüğünü, …’ın ve bağlı ortaklıklarının …’ı teknik olarak iflas ettirdiğinin aleni olarak anlaşılmış olması nedeniyle davalılardan … aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkili ile davalılardan … arasında sözleşme ve cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, davalılar ve bağlı ortaklıkları ile temas sağlanılmaya çalışıldığını, … ve bağlı ortaklıkların müvekkilinin çözüm sürecine yönelik olumlu yaklaşımlarına dahil olmayıp, bu konuda sürece yönelik bir geri bildirimde bulunmadıklarını, …. 2.İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile İflas yolu ile takip başlatılmış ve ödeme emri gönderilmesine rağmen davalının hiç bir borçları olmadığı yönünde itiraz sunarak taraflar arasında ki sözleşme ve cari hesap ilişkisini inkar cihetine gittiğini, davalıların gerçek niyeti alenileşmiş ve adli kayıtlara geçmiş olduğundan zorunlu olarak davalıların iflasını talep ettiklerini, davalı … aleyhinde borçlu bulunduğu tüm bankalar tarafından rehin-ipotek-kredi ve benzerlerinden olan alacakları nedeni ile çok sayıda icra takibi başlatılmış olmakla icra takiplerine konu borç ödenmediğinden ve görüldüğü kadarı ile teknik olarak ödenmesi mümkün olmadığından , fabrikalarda işten çıkarmaları yapmış olmakla üretim yapabilecek iş gücüne sahip olmadığından, fabrikalarda belirsiz süre ile üretimi durdurmuş olduğundan, ortakları bilinçli ve kasıtlı olarak yabancı yatırım başlığı altında, alacaklılarından ve 3. şahıslardan mal kaçırmak ve dahi kamu bankalarından yüksek miktarlı krediler çekerek bu kredileri geri ödememek yönünde hareket ederek müvekkili gibi tüm ilgili şirket ve kişilerin mali açıdan ciddi miktarlarda zarara uğramalarına sebep olduklarından, aktif ve pasifleri ile likit ve nakit varlıklarında bilinçli olarak yaratılmış olan zarar ve dengesizlik teknik olarak iflas durumu oluşturduğundan, davalılar sıralamasında yer alan tüm şirketler direk veya dolaylı olarak … şirket yapılandırmasında ve organizasyonunda yer aldığından, bu nedenle direk ve dolaylı olarak tüm davalıların sorumluluğu gerçekleştiğinden, tüm davalıların birlikte iflasına karar verilmesi gerekmekle davalı … Tic.AŞ.’nin … 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazının iptaline ve takibin devamına, faiz ve ferileri ile birlikte bu davalıdan tahsiline ve bu davalının iflası ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, bu şirketin doğrudan ve/veya direkt ortakları olan diğer davalılar … A.Ş’nin,… A.Ş’nin, …’nin, … A.Ş’nin ayrı ayrı iflasları ile … tarafından yapılan yetki itirazının reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraflara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iflas davası ile ilgili olarak, İİK’nun 154. maddesinde kesin yetki kuralının yer aldığını, buna göre iflas davasının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerektiğini, iflas davasına bakan mahkemenin de yetkisizliğini re’sen gözetmesi gerektiğini, müvekkili şirketin, … Ticaret Sicil Memurluğu’na … sicil numarası ile kayıtlı olup gerek dava tarihi itibariyle gerekse hali hazırda adresinin “…” olduğunu, bu nedenle mahkememizin davaya bakmaya yetkili olmadığını, dolayısıyla kesin yetkiye dair dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davacı tarafından açılan davanın … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esasına kaydının yapıldığı, yargılamanın devamı sırasında davalılar….A.Ş, …A.Ş., …. ile … A.Ş hakkındaki davaların tefrik edilerek … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Sırasına kaydedildiği ve davalı … A.Ş nin muamele merkezinin …’da bulunduğu anlaşıldığından bu davalı hakkındaki davanın … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/955 Esasından tefrik edilerek Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava, adi takipten doğan itirazın kaldırılması ve davalı şirketin iflası isteminden ibarettir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenleye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, feragat sebebiyle davacı tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olduğu ancak davalının bu konuda talebinin bulunmadığı hususu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 54,40 TL olduğundan peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davacıdan alınıp hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, talep gibi davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/11/2020

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …