Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/539 E. 2022/111 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/539
KARAR NO : 2022/111

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının Hükümsüzlüğünün tespiti, İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının Hükümsüzlüğünün tespiti, İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı …’ın …’nin pay sahibi olduğunu, 3 Temmuz 2020 tarihli Genel Kurul Toplantı tarihi itibari ile Davalı Şirket Pay defterine göre davalı Şirket’in toplam 6.124 adet payından, müvekkili davacının 1.500 adet paya sahip olduğunu, davalı şirket pay defterine göre müvekkil davacının sahip olduğu payların toplamı davalı şirketin paylarının %24,5’ine tekabül ettiğini, davalı şirket hissedarlarının tamamının Soyak ailesine mensup kişiler olduğunu, müvekkili davacının genel kurul öncesinde ve genel kurul toplantısında gündemin 2, 3, ve 4. maddeleri altında yapılan ve toplantı tutanağına da geçen müzakereler esnasında defaten ileri sürdükleri bilgi alma ve inceleme talepleri reddedilerek, kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük kuralına alenen muhalefet edilerek alınan 3 ve 4 no.lu genel kurul kararları TTK madde 447 hükmü gereği batıl olduğunu, gündemin 2 no.lu maddesi kapsamında davalı şirketin 2019 mali yılına ait yönetim kurulu faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi, pay sahiplerinin bilgi alma ve inceleme hakkına da riayet edilmeksizin hukuka aykırı şekilde gerçekleştirildiğini, gündemin 3 no.lu maddesi kapsamında dürüst resim ilkesine uymayan 2019 yılına ait bilanço ve kar/zarar hesaplarının onaylanmasına yönelik kararın hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin 2019 yılına ilişkin faaliyet raporu ve bilanço ve kar/zarar hesaplarının TTK ve şirket esas sözleşmesine muhalefet edilerek dürüst resim ilkesine riayet edilmeksizin tanzim edildiği aşikâr iken genel kurulda, gündemin 4 no.lu maddesi altında yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin alınan yasaya ve usule aykırı kararın mutlak butlanla malul olduğunu, davalı şirketin 3 Temmuz 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında müvekkilinin muhalefetine rağmen, pay sahiplerinin bilgi ve inceleme hakkı ihlal edilerek ve yasaya ve usule aykırı yapılan müzakere ve oylamalar neticesinde alınan 3 ve 4 no.lu genel kurul kararları mutlak butlan ile batıl ve hükümsüz olduklarından, söz konusu kararların icrası telafisi imkânsız zararların doğmasına yol açabileceğini, bu nedenle iptali talep edilen kararların yürütmesinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, bu nedenle TTK’nın amir hükümlerine ve davalı şirket esas sözleşmesine aykırı bir şekilde, davalı …’nin, 3 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleştirilen Olağan Genel Kurulunda pay sahiplerinin bilgi ve inceleme hakkı ihlal edilerek yasaya ve usule aykırı bir şekilde yapılan müzakere ve oylamalar neticesinde alınan 3 ve 4 numaralı kararların kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olmalarından dolayı evvelemirde hükümsüz olduklarının tespitine, aksi halde iptallerine, yargılama giderleri ile yasal vekâlet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı pay sahiplerinin huzurdaki davayı açmada hukuki yararı bulunmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından, 2019 yılı GK Toplantısı’nın 2 no.lu gündemindeki faaliyet raporu müzakeresinin iptalini istememekteyse de, bu kapsamda “… ertelenen ve erteleme üzerine yapılan genel kurul toplantıları arasında sorulan sorulara müvekkil Şirketçe yetiştirilemediği gerekçesiyle toplantı günü e-posta ile cevap verildiği ve bu cevapların yetersiz olduğu iddialarıyla pay sahiplerinin bilgi alma ve inceleme haklarının reddedildiği bu nedenle 2019 Yılı GK Toplantısı’nda 2, 3, ve 4 no.lu gündem uyarınca alınan kararların mutlak butlanla batıl veya yok hükmünde olduğu, bu olmazsa da dürüstlük kuralına aykırılık nedeniyle iptali gerektiği …” gibi iddiaların dayanaksız olduğunu, davacı tarafından, 2019 Yılı GK Toplantısı’nın 3 no.lu gündem maddesi uyarınca bilanço ve kâr/zarar hesaplarının iptali talebine dayanak olarak yalnız toplantıda davacı vekili tarafından sunulmuş olan muhalefet şerhi gösterilmiş olduğunu, buna göre, “… bilgi alma ve inceleme hakkının yetiştirilemeyerek o gün gönderildiği ve kısa ve yetersiz cevaplar içerdiği, ayrıca TTK’nın 376 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca borca batık olunup olmadığının bilançodan çıkarılamadığı, TTK’nın 376 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bir tedbir alınmadığı için bilançoların onaylanmasının hukuka aykırı olduğu ifade edilmek suretiyle, finansal tabloların objektif iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun olmadığı, tablolardaki tutarların dayanaklarının belirsiz olduğu bu nedenle iptal edilmeleri gerektiği …” iddialarını kabul etmenin mümkün olmadığını, davacı tarafından, 2019 Yılı GK Toplantısı’nın 4 no.lu gündem uyarınca “… Yönetim Kurulu üyesi bir kısım pay sahiplerinin ibra oylamasında oy kullandığı, davacının yönetiminde olduğu diğer grup şirketlerde ise bunların birbirleri oylamalarında oy kullanamayacaklarını belirterek iki yıldır iptal davaları açtıkları, bunun iyi niyet ve dürüstlükle bağdaşmadığı ve çelişkili işlem yasağı teşkil ettiği, Yönetim Kurulu üyelerinin ortaklık menfaatine aykırı işlemler yaptıkları, görevlerini kötüye kullanıp şirketi zarara soktukları, bunları gizledikleri, faaliyet raporlarında göstermedikleri nedenleriyle ibra oylamalarının dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği …” iddialarının gerçeklikle bağdaşır bir yanı bulunmadığını, bu nedenlerle, ivedilikle davacının yürütmenin geri bırakılması talebinin reddini, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, bu talep kabul olmaz ise davanın esastan reddine karar verilmesini ve dava vekalet ücreti, yargılama giderleri, harç, sair masrafların davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık konusu hususlarda rapor tanzim edilmesi için dosyanın yeminli mali müşavir … ve ticaret hukukunda uzman …’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdine karar verildiği, bilirkişi …’ın üzerine gecikmiş dosya olduğu ve görevlendirme yapılamadığı anlaşılmakla bilirkişi …’a yapılan görevlendirmenin iptali ile yerine bilirkişi olarak …’in atanmasına karar verildiği ve bilirkişiler … ve … tarafından sunulan 18.06.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle, davalı şirketin 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında sürekli olarak dönem zararı elde ettiği, ancak sermayenin belli bir yüzdesini (2019 için % 25, 2018 ve 2017 yılları için %34 ve 2016 yılı için %38 korumakta olduğundan şirketin kaydi değerlerine göre şirketin borca batık durumda olmadığını, 31.12.2019 itibariyle şirketin kaydi değerlerine göre (+) 37.542,67 TL özkaynak büyüklüğüne sahip olduğunu, davalı şirketin 2019 yılı itibariyle sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının 2/3’ünün 102.066,67 TL olmasına rağmen, 153.100,00 TL tutarındaki sermayenin 2/3’ünden daha fazla bir tutarda (115.557,33 TL) oluşan zarar nedeniyle şirketin TTK 376/2 maddesi kapsamında olduğunu, davalı şirketin 15 Aralık 2020 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını, olağanüstü genel kurul toplantısına davacının vekaleten katılım sağladığını, toplantıya katılanların oy birliği davalı şirketin sermayesinin 200.000,00 TL artırılarak 153.100,00 TL’den 353.100,00 TL’ye çıkarıldığını, şirketin sermaye artırımının ve yeni sermaye maddesinin 03 Şubat 2021 tarih ve 10259 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, davalı şirketin herhangi bir gelirinin olmadığı 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında gelir tablolarında sadece Genel Yönetim Giderleri hesabındaki tutar kadar dönem zararı oluştuğu ve bunun dışında gelir tablosunda bakiye gösteren herhangi bir gelir ya da gider hesabının bulunmadığını, davalı şirketin 31.12.2019 tarihli bilançosu ile 2019 yılı ticari faaliyetleri sonucundaki 01.01.2019-31.12.2019 dönemi gelir tablosundaki tüm kalemler, davalı şirketin 31.12.2019 yıl sonu mizan kayıtları karşılaştırılmış olduğunu, mizan kayıtlarındaki tutarların bilanço ve gelir tablosuna aynen aktarıldığını, dolayısıyla da şirketin 2019 yılına ilişkin bilanço ve gelir tablosunun şirketin ilgili dönem mizan kayıtları ile uyumlu olduğunu, davalı şirketin 01.01.2019-31.12.2019 dönemi yıllık faaliyet raporunun incelenmesi neticesinde kapsam, içerik, şekil ve yıllık faaliyet raporunda bulunması gereken bölümler ile her bir bölümde yer alması gereken hususlar açısından, 28.08.2012 tarih ve 28395 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik’te yer alan hükümlere aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmadığını, davalı şirketin 31.12.2019 tarihli bilanço ve 2019 yılına ilişkin gelir tablosunun şirketin ilgili dönem mizan kayıtları ile uyumlu olduğunu, şirketin 2019 yılı finansal tablolarının, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre şirketin malvarlığını, borç ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını ve faaliyet sonuçlarını tam, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin niteliğine uygun bir şekilde; şeffaf ve güvenilir olarak; gerçeği dürüst, aynen ve aslına sadık surette yansıtacak şekilde çıkarılır hükmüne aykırı olduğuna ilişkin herhangi bir somut bulgu ve verinin bulunmadığını, davacının bilgi edinme hakkını kanuni düzenleme dışında sınırlandıran veya ortadan kaldıran içeriğe sahip olmayan 3 ve 4 nolu gündem maddelerinin butlanının söz konusu olmadığı iptal bakımından da açıklandığı üzere her iki gündem maddesinin iptalini gerektirir bir hususun bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti,butlanı ve iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davalı şirketin 03/07/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 3. ve 4 nolu kararların kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına uygun olup olmadığı, ilgili kararların iptal koşullarının oluşup oluşmadığı, 3 ve 4 nolu kararların butlanla veya yoklukla malul olup olmadığı, davacının bilgi alma ve inceleme hakkını kullanıp kullanmadığı, davacının bilgi alma ve inceleme taleplerinin cevapsız bırakılması veya yeterince cevaplanmaması halinde toplantıda alınan 3 ve 4 nolu kararların iptal sebebi olup olamayacağı, bilanço ve kar-zarar hesaplarının onaylanmasına ilişkin kararın dürüst resim ilkesine uygun olup olmadığı konularından ibarettir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 445. Maddesinde, toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten kişilerin, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabileceği düzenlenmiştir.
Bir genel kurul kararının yokluğu başlangıçtan itibaren bir genel kurul kararının mevcut olmadığını ifade eder. Bir işlemin ve bu arada genel kurul kararının kurucu unsurlarının mevcut olmaması halinde, hukukî işlemin veya genel kurul kararının yokluğu söz konusu olur. Bu halde genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespiti davası açılır.
Davalı şirketin 05.05.2020 Tarihinde yapılması gereken 2019 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının TTK. 420 maddesi uyarınca sermayenin 1/10 una sahip hissedarların talebi üzerine 03.07.2020 tarihine ertelendiği, anılan tarihte yapılan genel kurulda alınan
3 nolu gündem maddesinin ” 2019 mali yılına ait bilanço kar/zarar hesapları incelendi ve müzakere edildi. Yapılan oylama sonucunda bilanço ve kar/zarar hesapları pay sahibi … vekili …’ın 1.500 olumsuz oy toplamına karşılık pay sahiplerinden…, … ve …’nin vekili Av. …’ın, pay sahibi … vekili … ve pay sahibi …’nin 4.624 olumlu oyla oy çokluğu ile tasdik edildi. Muhalefet eden pay sahibi vekili … söz aldı “Muhalefet ettiğimiz karara karşı dava hakkımız saklıdır.” dedi. Muhalefet eden pay sahipleri vekillerinin yazılı muhalefet şerhleri toplantı tutanağına eklendi.”
4 nolu gündem maddesinin ” Yönetim Kurulu Üyelerinin her biri kendi ibralarında sahibi oldukları paylardan doğan oy haklarını kullanmayarak, toplantıya katılan diğer ortaklardan pay sahibi … vekili Av. …’ın 1.500 olumsuz oy toplamına karşılık pay sahiplerinden …, ve …’nin vekili Av. …’ın, pay sahibi … vekili … 3.092 olumlu oyuyla oy çokluğu ile ayrı ayrı ibra edildiler. Muhalefet eden pay sahibi vekili … söz aldı “Muhalefet ettiğimiz karara karşı dava hakkımız saklıdır.” dedi. Muhalefet eden pay sahipleri vekillerinin yazılı muhalefet şerhleri toplantı tutanağına eklendi.” şeklinde tutanağa bağlandığı, davacının muhalefet şerhinin toplantı tutanağına eklendiği ve davanın 3 aylık süre içinde ikame edildiği anlaşılmıştır.
Davacı pay sahibinin faaliyet raporları ve finansal tabloları inceleyerek genel kurul toplantısında faaliyet raporları ve finansal tablolarla ilgili olarak daha önce ihtar konusu yapılan ve davalı şirket tarafından cevaplanan sorularla ilgili muhalefet şerhini toplantı tutanağına eklediği, faaliyet raporlarının ve finansal tabloların müzakere edildiğinin anlaşıldığı, davalı şirketin 01.01.2019-31.12.2019 dönemi yıllık faaliyet raporunun , finansal tablolarının dürüst resim ilkesine uygun şekilde düzenlendiği, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin gündem maddesinin esas ve şekil bakımından iptalini , yoklukla malul olmasını gerektiren bir sebebin bulunmadığı anlaşılmakla denetime elverişli 18/06/2021 tarihli bilirkişi raporu nazara alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınıp hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/02/2022

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …