Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/503 E. 2023/484 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/503
KARAR NO : 2023/484

DAVA : İFLAS (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirketin, … İlçesi 6580 ada 31 parselde kayıtlı arsa üzerine yapılacak olan … adlı projenin yüklenicisi olduğunu, davacının ise adı geçen projeden davalı ile sözleşme yaparak daire satın alan tüketici olduğunu, sözleşmelerde kararlaştırılan teslim tarihinin üzerinden 2 yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen henüz inşaata hiç başlanmadığını, söz konusu arsanın halen boş vaziyette olup, üzerinde bu güne kadar hiç bir çalışma yapılmadığını, taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi niteliğindeki sözleşmelerin şekil şartına aykırılık sebebiyle geçersiz olduğunu, davacının, satış bedeline mahsuben şimdiye kadar davalı şirkete 95.000. TL ödeme yaptığını, davalı şirket borca batık olduğunu, davalı şirket yetkililerinin, davacı gibi 500’den fazla kişiye hayali projeler üzerinden sözleşmelerle daireler satıp, topladıkları 150 milyon TL civarında parayla ortadan kaybolduklarını, davacı kambiyo senedine bağlanan bakiye satış bedelleriyle ilgili olarak davalı şirket aleyhine menfi tespit davası açıldığı, satış sözleşmelerinin geçersiz olması, gerekse davalının sözleşme hükümlerine uymaması sebepleriyle davacının şimdiye kadar ödediği 95.000 TL satış bedelinin iadesi gerektiğini, davalı şirket aleyhine iflas yolu ile takipte bulunulduğunu, davalı şirketin borcu olduğu halde haksız şekilde takibe itiraz ettiğini belirterek davanın kabulüyle, borçlu şirketin … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile borçlu şirketin iflasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6325 Sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunu uyarınca arabulucuya başvurulması dava şartı olduğunu, davacının arabuluculuk şartını yerine getirmeden dava açtığını, bu nedenle dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacı takip alacaklısının … 12. İcra Müdürlünün …E. sayılı İcra takip dosyası ile iflas yoluyla takip talebinde bulunduğunu, müvekkili şirketin süresinde … 12. İcra Müdürlünün … E. sayılı icra takip dosyasına itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, iflas takibinin kesinleşmediğini, davacının icra dosyasına yapılan itirazın iptali/kaldırılmasıyla davalı şirketin iflası için dava açtığını, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 6580 adanın malikleriyle yapılan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat hakkı sözleşmesiyle müvekkili davalı şirket Flats 2 adıyla bilinen projeye başlandığını, projenin uygulanması sürecinde gerçekleştirilen hafriyat alanında 22.04.2019 tarihinde göçük meydana geldiğini, … 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişilerce hazırlanan bilirkişi raporu’ndaki tespitlere göre göçüğün, … Genel Müdürlüğüne ait şebeke hattındaki (boru hattındaki patlama ile toprağı sıvılaştıran) sudan kaynaklandığının belirtildiğini, göçüğün oluşumunda müvekkili şirketin hiçbir kusuru bulunmadığını, göçükten sonra müvekkili şirketin bir daha proje alanına alınmadığını ve olayın üzerinden yaklaşık 2,5 ay geçtikten sonra bu göçüğün neden olduğu ciddi risklerden dolayı 1306 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 6580 adayı da içeren büyük bir alan riskli alan ilan edilerek şirketin tapudaki şerhli sözleşmeleri (kat karşılığı inşaat sözleşmeleri) 6306 sayılı Kanunun 6/A maddesinin 6. fıkrasına göre tapudan terkin edildiğini, müvekkili şirketin projesini uygulama imkanı hukuken ve fiilen imkansız hale geldiğini, müvekkili şirketin olayın gerçekleştiği 22/04/2019 tarihte inşaatın geldiği seviye itibariyle hem masraf yönünden hem de projesini devam ettiremediği için kazanç/kar yönünden büyük zarar görmesine neden olduğunu, davacı alacağının muaccel hale gelmediğini, muaccel hale gelmeyen alacak için iflas talebinde bulunulması durumunda iflas davasının reddedilmesi gerektiğini belirterek davacının davasının arabulucuya başvurma dava şartı gerçekleştirilmeden açıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine, muaccel olmayan alacak için açılan iflas talebinin reddine, projeye el koyan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hakkında açılan … 11. İdare Mahkemesinin… E. sayılı dava dosyasıyla, … Genel Müdürlüğü hakkında açılan … 4. İdare mahkemesinin …E. sayılı dava dosyalarının huzurdaki dava dosyası bakımından bekletici mesele yapılmasını, idari kararla müvekkil şirketin projesini uygulama imkanı hukuken ve fiilen imkansız hale geldiğinden satış sözleşmesinden kaynaklı tüm talepler sona erdiğinden davanın reddine, huzurdaki davanın haksız ve mesnetsiz olduğu dikkate alınarak davacının tüm talepleri yönünden sübuta ermeyen davasının reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini
savunmuştur.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde,
Dava, İİK’nın 154. maddesi ve devamı maddeleri kapsamında itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK’nın 154. Maddesi; ” İflas yoliyle takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu mahaldeki icra dairesidir. Merkezleri yurt dışında bulunan ticari işletmeler hakkında yetkili merci, Türkiye’deki şubenin, birden ziyade şubenin bulunması halinde merkez şubenin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Borçlu ile alacaklı yetkili icra dairesini yazılı anlaşma ile tayin etmişlerse, o yerin icra dairesi dahi iflas takibi için yetkili sayılır.Şu kadar ki, iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır.” şeklindedir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK’nın 156. Maddesi; ” Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir. İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.” şeklindedir.
Yargılama sırasında davacı vekili 22/06/2023 havale tarihli dilekçesi ile, ”..davacı olan müvekkilim … 22.06.2023 tarihinde (bu gün) alacağının tamamını haricen tahsil ettiğini tarafıma bildirmiş ve icra dosyasının infazen kapatılmasını talep etmiştir. Bu hususta icra dairesine tarafımızca gerekli talepte bulunulmuş olup buna ilişkin talep dilekçesi örneği ektedir. Alacak sona ermiş olduğundan davamız konusuz kalmış olup bu nedenle esasa ilişkin bir karar verilmesine yer olmadığına ve yasal sonuçlarına karar verilmesi arz ve talep olunur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilinin beyanından anlaşıldığı üzere takip konusu borcun dava tarihinden sonra ödenmiş olduğu, davanın konusuz kaldığı, dava tarihi itibari ile davacının işbu davayı ikame etmekte haklı olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 179,90-TL olduğundan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-İflas avansının kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davacıya iadesine,
6-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren10 günlük süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/07/2023

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP