Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/487 E. 2021/698 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/487 Esas
KARAR NO : 2021/698 Karar

DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2015
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin yaptığı satışlar sonucu müşterilerinden aldığı ve yetkili hamili olduğu aralarında dava konusu çeklerinde yer aldığı bir kısım çeklerinin kayıtlarında mevcut olmakla birlikte kasalarında mevcut olmadığının tespit edildiğini, tüm aramalarına rağmen bulunamayan çekler için dava açarak çeklerin durumunun tespitini ve iptaline karar verilmesinin talep edildiğini, 15.04.2015 tarihinde yapılan duruşma sırasında …’nin dava konusu çeklerden … Bankası … Şubesinin 30.04.2014 tarihli 3.797.86.-TL bedelli çek ile … Bankası’na 25.03.2014 tarihli 12.000.-TL bedelli çek yönünden meşru hamil olduğu iddiası ile müdahale talebinde bulunduğunun öğrenildiğini, müvekkiline verilen süre içinde işbu davayı açarak müvekkilin meşru hamil olduğu çeklerin müvekkile iadesine karar verilmesini talep etmek zorunlu olduğunu, müdahale dilekçesinde müvekkilin 30.04.2014 keşide tarihli çekin keşidecisinin … olduğunu bildirdiğini, 25.03.2015 tarihli 12.000.-TL bedelli çekinin ise son ve yetki hamil … cirosu ile müvekkil şirkete teslim edilmiş olduğunu beyanla çek iptal davasındaki maddi hatasını düzelttiğini, davanın kabulüne 3.797.86.-TL bedelli çek ile 12.000,-TL çeklerin müvekkil şirkete iadesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın esastan da reddi gerekmekte olduğunu, faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kombiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tesvik edilmeyen alacaklar Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tesvik edilemeyen mal ve hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenmediğini, mahkemenin yetkisiz olduğundan yetkisizlik kararı verilmesine, dosyanın yetkili olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine ve davanın reddine talep edilmiştir. yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, rıza dışı elden çıkan çekin davalı faktoring şirketinden istirdadı davasıdır.
Mahkememizin 21/11/2018 tarih 2016/488 Esas ve 2018/1144 Karar sayılı kararı ile; “Davacı, yaptığı satışlar sonucu müşterilerinden aldığı ve yetkili hamili olduğu ve kayıtlarında mevcut, aralarında, … Bankası … Şubesi … tarih … hesap ve … seri ve 3.797,86 TL bedelli çek ile … Bankası … Şubesi …tarih … hesap ve … seri ve 12.000,00 TL bedelli çeklerinde bulunduğu birçok çekin kasalarında mevcut olmadığının tespit ettiklerini bu nedenle … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden çek iptali davası açtıklarını bu dava dosyası üzerinden tedbiren çek ödeme yasağı kararı verildiğini, bu davaya …’nin meşru hamil sıfatıyla müdahale talebinde bulunması üzerine mahkemece tarafımıza çeklerin iadesi davası açılmak üzere 3 hafta süre verildiğini ve bu nedenle çeklerin iadesine yönelik işbu davayı açtıklarını, davalı …Ş. Müdahale dilekçesinde bu çekleri Davut Tangal’dan aldıklarını bildirmiş ise de bu kişiyle aralarındaki factoring sözleşmesini ibraz etmediklerini, çeklerin çalınmak neticesinde davacı şirketin elinden çıktığını bu nedenle iadesini talep ve dava etmiştir.
Dava dosyasına mübrez çek örnekleri incelendiğinde,
… Bankası … Şubesi, … keşide tarihli, … hesap ve … seri nolu ve 3.797,86 TL bedelli çekin keşidecisinin … Şti., lehtarının … Şti. Ve ciro zincirinin sıra ile … Şti., …, …. Şti., … ve … Şeklinde olduğu ve bu çekin 30/04/2014 tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiği,
… Bankası … Şubesi, … tarih, … hesap ve … seri ve 12.000,00 TL miktarlı çekin keşidecisinin … Ltd. Şti., Lehtarının … ve ciro zincirinin …, …, …, …. Şti., … ve … Olduğu ve çekin muhatap bankaya ibraz edilmiş olduğu görülmektedir.
Mali müşavir bilirkişi …’den … 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyası üzerinden alınan 02/01/2018 tarihli bilirkişi raporu ile; davacının incelenen 2013 ve 2014 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri dahil usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle davacı lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, “… Bankası … Şubesi, … tarih, … hesap ve … seri ve 12.000,00 TL miktarlı çekin” ‘de … ile davacı arasındaki ticari ilişkiden davacıya geçtiği ve … tarih … yevmiye ile “… Bankası… Şubesi, …-…keşide tarihli, … hesap ve … seri nolu ve 3.797,86 TL bedelli çekin” … Şti. İle davacı şirket arasındaki ticari ilişkiden davacıya geçtiği ve … yevmiye ile davacı şirketin defterlerinde kayıt gördüğü, böylelikle davacının bu çeklerde belirli bir dönem yetkili hamil olduğu tespit edilmiştir.
Oysa rıza dışı elden çıkan bir çekin istirdadı için, 6102 sayılı TTK.nun 792. maddesinin “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklindeki hükmü gereği davacının, hamilin meşru hamil olduğunu ispat etmek yanında iktisap edenin kötüniyetli olduğunu veya ağır kusuru olduğunu ispat etmesi gerekir. Aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.(bkz. Yargıtay 11. HD. 08.02.2016 tarih 2015/9998 E. ve 2016/1058 K.)
Kaldı ki 6361 sayılı FKFFŞK’nun 9/2-3.bendi ile faktoring şirketlerine kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal ve hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilmeyen mal ve hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alıp tahsilini sağlayamayacakları ve aynı faturaya dayalı olarak birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam fatura miktarını aşamayacağı ve ancak bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen ve önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceği ve ancak bu def’ileri faktoring şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması halinde ileri sürebileceği öngörülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, istirdatı talep edilen çeklerin davacının hamili bulunduğu çeklerin rıza dışı elden çıkmış olmasının çeklerin istirdatı için yeterli olmadığı ve davacının TTK’nın 792. Maddesi ve 6361 sayılı FKFFŞK’nun 9/2-3.bendi kapsamında davalı faktoring şirketinin bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini ispat etmesi gerektiği ancak tüm dosya kapsamıyla bu hususu ispat edemediği anlaşıldığından subut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından bu karar aleyhine temyiz kanun yoluna başvurulması akabinde Yargıtay 11. HD’nin 30/06/2020 tarih 2019/4611 Esas ve 2020/3330 Karar sayılı kararı ile; “Bu itibarla, mahkemece, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde somut olayın ele alınması, bu doğrultuda, temlik eden davalı faktoring şirketinin dava konusu çekleri alırken gerekli istihbarat çalışmasını yapıp yapmadığı, dava dışı …’ın ve önceki cirantaların mali durumuna ilişkin değerlendirme yapıp yapmadığı ve diğer yükümlülükleri yerine getirip getirmediği hususlarında araştırma yapılarak, temlik eden davalı faktoring şirketinin çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötü niyetli olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan mevzuat hükümlerine dayalı olarak hiçbir araştırma yapılmaksızın salt TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma akabinde mahkememizin 2020/487 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt gören davada 16/12/2020 tarihli duruşmada verilen ara kararı ile bozma ilamına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda daha önceki bilirkişiden alınan 18/05/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; davalı faktoring şirketinden önceki cirantaların defter ve belgelerinin ibraz edilmediğinden dolayı incelenemediği, dosya kapsamıyla sadece faktoring şirketinden önceki ciranta olan … tarafından yine kendisinden önceki ciranta olan … Ltd. Şti.’ye yönelik olarak düzenlenmiş olan bir adet fatura ibraz edilmiş olduğu, bu fatura fotokopisinden de bu faturanın içerdiği bilgilerin silik olması nedeniyle anlaşılamadığı, dosya kapsamıyla istirdadı istenen çekin davacının elinden rızası dışında çıktığı, davalı faktoring şirketinin 6361 sayılı yasa ve ilgili mevzuat kapsamında yapılması gereken istihbarat çalışmalarını yerine getirmeden iktisap ettiği bu nedenle istirdadı talep edilen çekin davalı faktoring şirketinden istirdat edilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere davalı dava konusu çeki iktisap ederken 6361 sayılı yasa ve bu yasa kapsamında çıkarılan yönetmeliğin 5/1 maddesi kapsamında öngörülen istihbarat yükümlülüklerini ifa etmediği dolayısıyla davalı faktoring şirketinin dava dışı …’ın ve önceki cirantaların mali durumuna ilişkin istihbarat ve değerlendirme çalışması yapmadan çeki iktisap etmiş olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile muhatabı … Bankası … Şubesi olan, keşidecisi … Ltd. Şti., lehtarı … Ltd. Şti. olan, …-… tarih, 3.797,86 TL miktarlı ve … seri numaralı ve muhatabı … Şubesi olan, keşidecisi … Ltd. Şti., lehtarı … olan, 25/03/2014 tarih, 12.000,00 TL miktarlı ve … seri numaralı çeklerin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
Muhatabı … Bankası … Şubesi olan, keşidecisi … Ltd. Şti., lehtarı … Ltd. Şti. olan, …-… tarih, 3.797,86 TL miktarlı ve … seri numaralı ve muhatabı … Şubesi olan, keşidecisi … Ltd. Şti., lehtarı … olan, 25/03/2014 tarih, 12.000,00 TL miktarlı ve … seri numaralı çeklerin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.079,15 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 269,79 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 809,36 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.118,50 TL yargılama gideri ile 269,79 TL peşin harç ve 27,70 TL başvuru harcı toplamı 1.415,99 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren i15 günlük süre içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/10/2021

Katip …

Hakim …

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 269,79 TL
Karar Harcı : 1.079,15 TL
Noksan Harç : 809,36 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.615,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Ve Diğer Giderler : 518,50 TL