Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/473 E. 2022/436 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/473
KARAR NO : 2022/436

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 14/06/2018
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, her biri bir USD nominal değerinde olan 1.000.000 adet … tahvil satın aldığını, bu alacağının kaydı için masaya yapılan başvurusunun reddedildiğini belirterek, tahvilden kaynaklanan reddedilen alacağının kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müflis banka iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; İİK. 235. maddesi uyarınca davanın süresinde açılmadığı anlaşılırsa bu sebeple usulden reddi gerektiğini, esas yönünden de; 5411 Sayılı Yasanın 107. maddesi uyarınca bankanın faaliyet izninin kaldırıldığını, bunun üzerine Mahkememizin … E. sayılı dosyasında … tarafından açılan iflas davasında 5411 Sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca bankanın iflasına, iflasın 16.11.2017 tarihinde açılmasına ve iflas tasfiyesinin fon tarafından yerine getirilmesine karar verildiğini ve iflas tasfiyesinin … tarafından önerilen ve icra hakimliğince atanan iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, iflas idaresinde tanzim edilen sıra cetvelinin ilan edildiğini ayrıca … 1. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasından da incelenebileceğini, davacının alacak kayıt talebinde bulunduğunu, İİK. 206. maddesinde sıra cetveline yazılacak alacakların sıralarının ve niteliğinin belirtildiğini, 5411 Sayılı Yasanın 63/4. maddesine göre sigortaya tabi olmayan kısım için 206. maddesinin 3. sırası anlamında fonun alacağının imtiyazlı alacak olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği şekilde bir alacağı olmadığı gibi alacağı varsa dahi sıra cetveline konu alacakların tamamının ödenmesinden sonra kalan bir tutar olması halinde hissedarlara payları oranında bir ödeme yapılmadan önce sukuk alacaklarına kendi içlerindeki payları oranında ödeme yapılabileceğini, bu nedenle davacı talebinin reddedildiğini, kararda yasaya aykırı bir yön olmadığını, bankanın 5411 Sayılı Yasanın 140/9. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğunu belirterek haksız davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava,İİK 235.maddesi kapsamında kira sertifikası ihracından kaynaklanan alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, müflis banka tarafından sermaye benzeri kira sertifikası ihracı yapılması sebebiyle davacının davacının 1.000.000 USD nominal değerli kira sertifikası itfa ödemesi talep edip edemeyeceği, davacının talebinin 6102 Sayılı TTK. 480/3 maddesi kapsamında olup olmadığı, alacağın iflas masasına kaydının mümkün olup olmadığı konusundan ibarettir.
İflas idaresine yazılan müzekkereye; müflis … Bankası Anonim Şirketi hakkında verilen iflas kararının 27.01.2020 tarihinde kesinleştiği, davacının alacak başvurusunun 714 sırasına kaydedildiği, sıra cetvelinin Ticaret Sicil Gazetesinde 04/16/2018 tarihinde ilan edildiği, davacının başvuru sırasında tebligat masrafını yatırmış olduğu, davacı talebinin reddine ilişkin kararın davacıya 12/06/2018 tarihinde tebliğ edildiğinden bahisle cevap verildiği, işbu davanın 14/06/2018 tarihinde süresinde ikame edildiği anlaşılmıştır.
Davacının alacaklı olup olmadığı varsa miktarı konusunda rapor tanzim edilmesi için dosya bankacılık konusunda uzman bilirkişi … ve SPK konusunda uzman bilirkişi …’a tevdi edilmiş bilirkişilerce sunulan 06.04.2021 tarihli raporda özetle, davacının hesabında bulunan ve Türkiye’de yasal düzenlemelere uygun şekilde faaliyet gösteren … A.Ş. aracılığıyla sayın aldığı sukuklara dayanarak alacak talebini huzurdaki davalıya yöneltip yöneltemeyeceğinin, bu meyanda sukukların ihracına dair İngilizce olarak hazırlanmış ve yurtdışında yayımlanmış izahname metninin mi yoksa başka bir mevzuatın mı uyuşmazlıkta esas alınacağının takdiri münhasıran Mahkemeye ait olmak üzere, uyuşmazlık konusu sukukların dayandığı izahnameye göre davacının talebini ancak Temsilci / … vasıtasıyla ve …’nda kurulu …’e yöneltebileceği, Türk hukukuna göre, toplanan sukuk satış bedellerinin Davalı Müflis Banka hesabına girdiği ve sukuk ödemeleri için gerekli fonları Yeddiemin …’e sağlama yükümlülüğünün davalı Müflis Banka’ya ait olduğu dikkate alınarak davalı Müflis Banka’ya talep yöneltilip yöneltilemeyeceğinin takdirinin münhasıran Mahkemede olduğu, Mahkemece dosyaya celp edilen …A.Ş. yazısı ekindeki hesap dökümlerinden davacının 13.07.2018 tarihi itibariyle 228.184,19 USD ya da 1.099.300,13 TL (TL/USD kuru 4,8176) olarak ve ayrıca 28.03.2018-28.09.2018 altı aylık dönem faizinden 13.07.2018 günü itibariyle işlemiş olan 24.375 USD olarak bildirilen alacağının dava tarihi itibariyle yukarıdaki 228.184,19 USD ya da 1.099.300,13 TL anapara alacağından ayrıca 19.363,32 USD birikmiş faiz geliri hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Sermaye Piyasası Kanunun “Kira sertifikası ve varlık kiralama şirketleri” başlıklı 61.maddesi ” (1) Kira sertifikaları, her türlü varlık veya hakkın finansmanını sağlamak amacıyla varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen ve sahiplerinin bu varlık veya haklardan elde edilen gelirlerden payları oranında hak sahibi olmalarını sağlayan, nitelikleri Kurulca belirlenen sermaye piyasası araçlarıdır. Kira sertifikalarının ihraç ve satışına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
(2) Varlık kiralama şirketleri münhasıran kira sertifikası ihraç etmek üzere kurulan anonim ortaklıklardır.
(3) Varlık kiralama şirketi, Kurul tarafından uygun görüş verilen esas sözleşmesinde belirtilen faaliyetler dışında herhangi bir ticari faaliyetle uğraşamayacağı gibi sahip olduğu varlıklar ve haklar üzerinde esas sözleşmesinde izin verilenler hariç olmak üzere, üçüncü kişiler lehine hiçbir ayni hak tesis edemez ve bunları kira sertifikası sahiplerinin menfaatlerine aykırı bir şekilde kiralayamaz veya devredemez. Kira sertifikaları itfa edilinceye kadar, varlık kiralama şirketinin portföyünde yer alan varlıklar ve haklar, ihraççının yönetiminin veya denetiminin kamu kurumlarına devredilmesi hâlinde dahi teminat amacı dışında tasarruf edilemez, rehnedilemez, teminat gösterilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı da dâhil olmak üzere haczedilemez, iflas masasına dâhil edilemez, ayrıca bunlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemez.
(4) İhraççının kira sertifikalarından kaynaklanan yükümlülüklerini vadesinde yerine getirememesi, yönetiminin veya denetiminin kamu kurumlarına devredilmesi, faaliyet izninin kaldırılması veya iflası hâlinde portföyündeki varlıklardan elde edilen gelir öncelikle kira sertifikası sahiplerine yapılacak ödemelerde kullanılır. Bu durumda Kurul kira sertifikası sahiplerinin haklarının korunmasını teminen gerekli her türlü tedbiri almaya yetkilidir.
(5) Varlık kiralama şirketlerinin kuruluşuna, esas sözleşmelerine, faaliyet esaslarına, devralabilecekleri varlık ve hakların türleri ile niteliklerine, bunlara ilişkin kayıtların tutulmasına, yönetim ilkelerine, tasfiye ve sona ermelerine, YTM’ye hizmetleri karşılığında varlık kiralama şirketinin portföyündeki varlıklardan ödeme yapılması hâlinde bu ödemenin hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
(6) (Ek:27/12/2018-7159/9 md.) Üçüncü fıkranın ikinci cümlesi ile dördüncü fıkra hükümleri, 5411 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilen ve katılım bankalarının fon kullanıcısı olduğu ilave ana sermaye ve katkı sermaye niteliğindeki kira sertifikası ihraçlarında uygulanmaz.”
5411 sayılı Bankacılık Kanunun ” Ödenmiş sermaye, yedek akçeler ve özkaynak” başlıklı 44.maddesi
” Ödenmiş sermaye, bankaların fiilen ve her türlü muvazaadan arî olarak ödenmiş veya Türkiye’ye ayrılmış ve ödenmiş sermayelerinden, bilançoda görülen zararın yedek akçelerle karşılanamayan kısmı düşüldükten sonra kalan tutardır.
Yedek akçeler, bankaların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve ilgili kanunlar ile ana sözleşmelerine göre ayırdıkları yedek akçelerinden varsa bilanço zararının düşülmesinden sonra elde edilen tutardır.
Özkaynak, ana sermaye ve katkı sermaye toplamı ile bu toplamdan sermayeden indirilecek değerlerin düşülmesi sonucu bulunacak tutarı ifade eder.
Konsolide özkaynak, konsolide esasa göre uygulanacak kredi sınırları ile standart oranların hesaplanmasında bu maddenin üçüncü fıkrası hükmüne göre hesaplanarak dikkate alınır.
Bu maddeye ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.”
Dava konusu kira sertifikasının ihraç edildiği 28/03/2013 tarihinde yürürlükte bulunan 05/09/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik ‘in “Katkı sermaye” başlıklı 8.maddesi
“(1) Katkı sermaye; genel karşılıklar, ana sermayeye dahil edilmeyen borçlanma araçlarından banka yönetim kurulunun ikinci fıkradaki şartları taşıdıklarını teyit eden yazılı beyanı ile birlikte yapacağı başvuru üzerine Kurumca uygun görülen borçlanma araçları ve bunlara ilişkin ihraç primleri üzerinden 9 uncu maddede belirtilen indirimlerin yapılması suretiyle bulunur.
(2) Katkı sermaye hesaplamasına dahil edilecek borçlanma araçlarının aşağıdaki şartları taşıması gerekmektedir.
a) Banka tarafından ihraç edilmiş, Sermaye Piyasası Kurulunca kayda alınmış ve bedeli nakit olarak tamamen tahsil edilmiş olmalıdır.
b) Bankanın tasfiyesi halinde; sahibine alacak hakkını ilave ana sermaye hesaplamasına dahil edilecek borçlanma araçlarından önce, mevduat sahipleri ve diğer tüm alacaklılardan sonra tahsil etme yetkisi vermelidir…”
6102 Sayılı Ticaret Kanununun 480/3 maddesinde “… Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler; tasfiye payına ilişkin hakları saklıdır…” hükümleri düzenlenmiştir.
Somut talep yönünden ,Müflis … Bankası A.Ş. tarafından 28/03/2013 tarihinde … kanalıyla ihraç edilen 250.000.000 ABD Doları tutarlı kira sertifikaları kapsamında ,davacının 1.000.000,00 USD nominal değerli kira sertifikası satın aldığı,1.000.000,00 USD nominal değerli sertifikasının … A.Ş. hesabında tutulduğu, …A.Ş. … Şubesinin … nolu davacı hesabına ait 30/11/2017 tarihli “Yatırımcı Hesap Durum Raporu” belgesinden davacının menkul kıymet sahipliğinin teyit edildiği, izahnamenin 12.8.maddesi kapsamında hiçbir yatırımcının, ihraççıya (isswer), trustee’ye, …’ya veya bir başka tarafa doğrudan dava açmaya yetkisi olmadığı ancak Temsilci’nin (delegate) dava açmak zorunda olmasına rağmen makul sürede açmamış olması ve dava açmama durumunun devam etmesi halinde yatırımcının, anıları kişilere karşı dava açabileceği belirtilmiş olduğundan … ‘nın … no.lu alacak kayıt talebi ile ilgili ikame edilen ve görev yönünden reddedilen dava ile ilgili işlemlere makul sürede devam edilmemesi sebebi ile davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmış buna karşılık davacının kayıt talebine konu alacağın, Sermaye Piyasası Kanunun 61/6.maddesi kapsamında; katılım bankası olan müflis banka tarafından ihraç edilen kira sertifikasından kaynaklandığı ve katkı sermaye niteliğinde olduğu, katkı sermayenin Bankacılık Kanunun 44.maddesi kapsamında banka özkaynakları arasında sayıldığı ve TTK 480/3 maddesi gereği müflis bankanın özkaynakları içinde yer alan sermaye payının , pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nın 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine( kira sertifikası sahiplerine) ödeme yapılması mümkün olup TTK’nın 480/3. maddesi uyarınca kira sertifikası ihracından kaynaklanan alacağın iflas masasına kaydedilemeyeceği anlaşılmakla 06.04.2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek davacının alacağının iflas masasına kayıt talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının DAVASININ REDDİNE,
2-Peşin harcın mahsubu ile bakiye 44,08 TL harcın davacıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, e duruşma talep eden davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/04/2022

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …