Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/463 E. 2022/578 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/192 Esas
KARAR NO : 2022/614 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/03/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/10/2013 tarihinde sürücüsü … olan … plakalı aracın müvekkiline çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.390,00 TL daimi maluliyet tazminatının ilk ödeme tarihi olan 25/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ettiği maluliyet tazminatı için müvekkili kuruma başvuruda bulunduğunu, … Hesabı nezdinde açılan … sayılı hasar dosyasına iletilen evraklar çerçevesinde aktüeryal hesaplama yaptırılarak malul kalan davacı için 40.010,00 TL olarak hesaplanan maluliyet tazminatının müvekkil kurum tarafından ödendiğini, ödemenin ibraname karşılığı yapıldığını, mahkeme tarafından tekrar hesaplama yaptırılacak ise ibranamede belirtili olan ödenen tazminat ile mahkemece tespit edilecek tazminat miktarı arasında fahiş fark bulunması halinde ibranamenin hükümsüz sayılabileceğini, aksi takdirde küçük farklılıklar için müvekkil kurumun sorumluluğunun söz konusu olmayacağını, müvekkili kuruma bakiye tazminat için başvuru yapılmaksızın huzurdaki dava ikame edilmiş olduğundan 6704 sayılı kanun gereği başvuru şartı yerine getirilmeksizin açılan işbu davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının ve davacının maluliyet oranının tespit edilmesini, maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, 16.11.2015 kaza tarihi itibari ile yürürlükteki mevzuat gereğince kullanılması gereken yaşam tablosunun TRH 2010 olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacı yana bilinenin dışında ödeme yapıldığının tespiti halinde hesaplanacak olan tazminat tutarından ödenen tutarın tenzil edilmesini, müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi durumunda ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.54’de düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı vekili, 24/10/2013 tarihinde müvekkili …’in yaya olduğu bir esnada sürücüsü … olan … plakalı aracın kendisine çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … tarafından … nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.390,00 TL daimi maluliyet tazminatının ilk ödeme tarihi olan 25/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden emekli kusur uzmanı bilirkişi …’dan alınan 23/09/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; yaya …’in %70 oranında ve … plakalı araç sürücüsü …’nin ise %30 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Bu rapora yönelik itirazlar üzerine İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan… tarih – … sayılı rapor ile; birinci ihtimalde yaya …’in %70 oranında ve … plakalı araç sürücüsü …’nin ise %30 oranında kusurlu, ikinci ihtimalde ise yaya …’in %30 oranında ve … plakalı araç sürücüsü …’nin ise %70 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan … tarih – … sayılı rapor ile; davacı …’in %13.1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 ay sürebileceği tespit edilmiştir.
… SGK Merkezi tarafından gönderilen … tarih ve E… sayılı cevabi yazısından vaki kazadan dolayı davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 08/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; davacı …’in, karşı tarafın %30 oranında kusurlu olması halinde daimi iş göremezlik tazminatının 20.429,84 TL, 6 aylık iş göremezlik tazminatının ise 1.494,87 TL olacağı, karşı tarafın %70 oranında kusurlu olması halinde daimi iş göremezlik tazminatının 161.214,68 TL, 6 aylık iş göremezlik tazminatının ise 1.494,87 TL olacağı tespit edilmiştir.
Dosya içerisinde örneği bulunan … numaralı sigorta poliçesi ile… plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun 11/06/2013 – 2014 tarihleri arası sakatlık halinde kişi başı 250.000,00 TL limit ile sigorta güvencesine alındığı görülmektedir.
Davalı … tarafından gönderilen 13/07/2020 tarihli cevabi yazıdan, …’e 25/10/2019 tarihinde 40.010,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı görülmektedir.
Davacı vekili, 26/04/2022 tarihli dilekçesi ile toplam 161.214,68 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, alınmış olan kusur raporu ile ihtimalli tespit yapılmış ise de araç sahibinin kusurunun tehlike sorumluluğu kapsamında kalması ve olayın bir başkasının kusurundan kaynaklandığının ispat yükü davalı işleten ve temsilcisi olan sigorta şirketinde olmasına rağmen dosya kapsamıyla ATK kusur raporu ile karşı tarafın %70 oranında kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle ve bu kapsamda aktüer bilirkişinin davacının ülkemizde cari olan asgari ücrete göre maluliyet oranı esas alınmak suretiyle ve de daha önce yapılmış olan ödemeler düşüldükten sonra progresif rant yöntemine göre davacının davalıdan olan bakiye tazminat alacağının 161.214,68 TL olarak tespit etmiş olması karşısında davanın kabulü ile, 161.214,68 TL’nin 12/03/2020 tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte tahsili ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
161.214,68 TL’nin 12/03/2020 tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte tahsili ile davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 11.012,54 TL nispi karar harcından, 54,40 TL peşin harç ve 560,00 TL ıslah harcı toplamı 614,40 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 10.398,14 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 19.265,39 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.778,25 TL yargılama gideri ile 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 560,00 TL ıslah harcı toplamı 2.447,05 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/06/2022

Katip …

Hakim …

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 54,40 TL
Islah Harcı : 560,00 TL
Karar Harcı : 11.012,54 TL
Noksan Harç : 10.398,14 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.850,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.600,00 TL
Posta Giderleri : 178,25 TL