Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/443 E. 2021/111 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/443 Esas
KARAR NO : 2021/111 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/11/201/ tarihinde … adresinde bulunan ve müvekkili şirkete sigortalı olan konutta sokak üzerinden geçen … temiz su tesisat borusunun patlaması sonucunda su akıntısı meydana geldiğini, akıntının apartman tesisatından kaynaklandığı düşünülerek apartmanın etrafının kazıldığını ancak akıntının apartman tesisatından olmadığının anlaşıldığını, ekspertiz tarafından yapılan incelemede müvekkili tarafından sigortalı olan dairesinin antre/ hol, salon, yatak odası, çocuk odası ve mutfağının duvar boyalarının ve ayrıca antre/ holün zemin laminat parkesinin deforme olduğunun görüldüğünü, bunun üzerinde müvekkili şirket tarafından sigortalı …’e hasar bedeli olan 2.505,00 TL’nin ödendiğini ve haklı nedenlerle davalıya rücu talebinde bulunduğunu, buna dayalı olarak … 3. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tazminat talebinin zarar görenin zararı ve tazmin yükümlüsü kişiyi öğrendiği tarihten itibaren süresi içerisinde açılmadığından davanın süre yönünden reddi gerektiğini, davacının akdi halef olarak dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiğini, bodrum katında bulunan sigortalı binanın yalıtım ve izolasyonunun bulunmadığını, yapılan incelemede binanın dış etkenlerden korunmasına yönelik tedbirlerin yerine getirilmediğini, dışarıdan gelebilecek su sızıntılarına karşı gerekli koruyucu izolasyon ve drenaj önlemlerinin alınmadığını, inşaat tekniklerine uygun yapılmadığının tespit edildiğini, müvekkilinin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığı gibi zararla müvekkili arasında illiyet bağı kurulmasının da mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının talep ettiği hasar miktarının fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.67’de düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Davacı, üçüncü kişi …’a ait “…” adresindeki konutun sigorta güvencesine alındığını ve ancak 20/11/2018 tarihinde davalı İski’ye ait su borusunun patlaması sonucu zarar meydana geldiğini, meydana gelen zarar sigorta kapsamında kaldığı için sigortalıya 2.505,00 TL ödeme yapıldığını ve ancak bu zarardan nihai olarak davalı sorumlu olduğu için davalı aleyhine … 3. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz etmiş olması nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğundan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Açılmış olan dava ödenmiş olan sigorta tazminatının rücu suretiyle zarar sebep davalıdan tazmini davasıdır.
6102 sayılı TTK m.4 kapsamında Asliye Ticaret Mahkemesi TTK’da öngörülen hususlar ile diğer yasalarca Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli kabul edildiği mutlak ticari davalar ile her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili nispi ticari davalar bakımından görevli kılınmış olup rücu davalarında görevin zararın meydana gelmesine sebep temel ilişki kapsamında belirlenmesi gerekir.
Ödeme yapılmasına neden olan zarar her ne kadar Özel Hukuk hükümlerine tabi ve tacir statüsünde olan davalı …’ye ait su borularının patlaması neticesinde meydana gelmiş ise de zararın meydana geldiği yer üçüncü kişi sigortalı …’e ait ev olduğundan ve evin ticari işletme olarak kabulü mümkün olmadığından ve zarara sebep eylem haksız fiil niteliğinde olduğundan tüketici işlemi olarak da kabulü mümkün olmadığından iş bu dava bakımından Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan görev- dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Uyuşmazlık bakımından İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan GÖREV – DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN DAVANIN REDDİNE,
Ön inceleme duruşmasının görevli mahkemece YAPILMASINA,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
HMK m.331/2 uyarınca harç, masraf ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara ALINMASINA,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza