Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/423 E. 2021/24 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/423
KARAR NO : 2021/24

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki müvekkili şirketin konkordato ilan eden davalı firmaya sunmuş olduğu gümrüklü antrepo depolama hizmetine ilişkin olduğunu, iş bu davayı da İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas sayılı adi konkordato dosyasının 16.07.2020 tarihli duruşma tutanağının “İİK 308/b kapsamında alacakları kısmen veya tamamen itiraza uğramış çekişmeli alacaklar bakımından alacaklılara işbu karar tarihinden itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine” şeklindeki hüküm fıkrası ve kanundan doğan hak ve yetkileri kapsamında ikame ettiklerini, anılan adi konkordato dosyasında konkordato ilan eden borçlu…Anonim Şirketi’nin konkordato başvurusuna istinaden 06.11.2018 tarihi saat 15:18’den itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet verildiğini, taraflarınca dosyaya 15.10.2019 tarihinde müdahale dilekçesi sunulduğunu ve söz konusu dilekçede cari hesap ekstreleri ve faturalar ile toplamda 31.270,00 TL tutarında alacak bildirimi yapıldığını, dosyaya sunulan 01.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda müvekkili şirket aleyhine cari hesap ekstreleri ve faturalarda sabit olan alacağa rağmen alacak tutarının yalnızca 4.510,00 TL olduğu belirtildiğini, 16.07.2020 tarihli konkordato tasdiki duruşmasında şirketin konkordato talebinin tasdik olduğunu ve adi konkordatoya tabi asıl borcun ilk taksidinin 01.12.2020 tarihinde başlamak üzere 6 aylık eşit taksitler halinde 4 yılda faiz alacağının ise asıl borç ödemesi bittikten sonra devam eden 1,5 yılda 3 eşit taksitte ödenmesine karar verildiğini, mahkemenin buna istinaden alacağı kısmen veya tamamen itiraza uğramış alacaklıların İİK’nın 308/b hükmü uyarınca 1 ay içinde dava açabileceklerine yönelik hak sağladığını, taraflarınca dosyaya sunulan müdahale dilekçesine de cari hesap ekstreleri ve faturalar sunulmasına rağmen alacaklarının yalnızca 4.510,00 TL’lik kısmının kabul edildiğini ve 22.420,00 TL’lik kısmının reddolunduğunu, söz konusu miktarların konkordato ilan eden …Anonim Şirketi’nin şirket defterlerinde de kayıtlı olan tutarlar olmasına rağmen bilirkişinin bu hesaplaması ve mahkemenin de bu doğrultuda karar vermiş olmasını kabul etmenin mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerden ve resen göz önüne alınacak diğer nedenlerle; İİK’nın 308/b maddesi kapsamındaki çekişmeli alacakları için konkordato davasında kabul edilen tutar haricindeki davalı taraf ile devam eden ticari ilişkilerinden kaynaklı alacakları ile konkordato dosyasındaki alacak kayıt taleplerine esas miktar ve dosyadaki fazlaya ilişkin alacak ve haklarının saklı kalması kaydıyla müdahale dilekçelerinde yer alan 31.270,00 TL tutarlı alacaklarının itiraza uğrayan 26.760,00 TL’lik kısmının aksi halde reddedilen miktar olarak konkordato dosyasında kayıtlara geçen 22.420,00 TL üzerinden çekişmeli alacaklarının kabulünü ve davalıdan tahsilini, devamında tahsiline yönelik konkordato işlemlerine dahil edilmesini, iş bu dava sonucunda ortaya çıkacak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava şartı olarak ticari davalarda zorunlu arabuluculuk söz konusu olduğundan tarafların uyuşmazlık hakkında arabulucuya başvurmadan dava açtığında dosya üzerinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin son yıllarda ülkenin içerisine düştüğü ekonomik krizden ve döviz (Dolar-Avro) kurundaki aşırı yükselme/değerlenme nedeniyle çok zor günler geçirmesi ve piyasaya olan alacağını tahsilde büyük güçlükler yaşamasından dolayı da borçlarını ödemede de güç duruma düştüğünü, bu nedenle de 05/06/2018 Tarihinde konkordato davasına başvurduğunu ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan konkordato davasının 16/07/2020 tarihli duruşmasında konkordatonun tasdikine karar verildiğini, konkordato yargılaması sürecinde konkordato komiserleri tarafından alacaklıların alacaklarını bildirmesi için gerekli ilanlar yapıldığını ve bu alacak bildirimlerinin bir kısmının müvekkili tarafından kabul edilmediğini ve çekişmeli hale gelen alacaklar için bilirkişi raporu hazırlandığını, 01/11/2019 tarihli bu rapora göre davacının müvekkili şirketten alacağının konkordato davasının açıldığı 05/06/2018 tarihi itibarıyla 4.510,00 TL olduğunun tespit edildiğini, yine aynı rapora göre davacı tarafından verilen 17/05/2019 tarihli alacak bildirim dilekçesi ekindeki cari hesap ekstresinde alacağının 5.900,00 TL olduğunun görüldüğünü, müvekkili tarafından verilen beyanda 21/12/2017 tarihinde 1.390,00 TL ödeme yapıldığının bildirildiğini, ayrıca davacı ile müvekkili arasında yapılan mutabakat çalışmasında durumun anlaşıldığının tespit edildiğini ve buna göre bilirkişi tarafından davacının müvekkili şirketten 05/06/2018 tarihi itibarıyla alacağının 4.510,00 TL olduğunun tespit edildiğini, tüm nedenlerden dolayı müvekkili hakkında yapılan konkordato yargılamasında davacının müvekkilden konkordato dava tarihi itibarıyla olan alacağı tespit edildiğinden davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5’inci maddesinden, sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
Madde 5/A-(1) Bu Kanunun 4. maddesinde verdiğinde kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Yine 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3’ncü maddesi uyarınca arabuluculuk kapsamındaki uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunludur.
Yine 7155 sayılı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Kanunun Dördüncü bölümünden sonra gelmek üzere; “Dava şartı olarak Arabuluculuk” başlığıyla eklenen Beşinci Bölüm ve maddeye göre;
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A-(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi 2020/1616 Esas, 2020/1268 Karar sayılı ve 12/11/2020 tarihli kararında da, 2004 sayılı İ.İ.K. 308/b maddesi uyarınca açılan alacak davasının da arabuluculuğa tabi olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamında davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan (arabuluculuk başvurusundan, bu dava için arabuluculuk dava şartına tabi olmadığından bahisle vazgeçerek ve neticede usulünce arabuluculuk sürecinin takip edilip sonuçlandırılmadan) doğrudan dava açtığı anlaşılmakla, davacıya arabuluculuk son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması hususunda ihtara gerek görülmemiş olup, dava konusu alacak talebi bakımından zorunlu arabuluculuk söz konusu olmakla davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davanın HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri kapsamında arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/01/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)