Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/400 E. 2022/930 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/400
KARAR NO : 2022/930

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/11/2002
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizin 05/10/2017 tarihli, 2014/38 E, 2017/775 K sayılı kararı YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNİN 20/05/2019 Tarihli, 2018/1468 ESAS 2019/3595 K sayılı ilamı ile bozulmakla dosya yukarıda belirtilen sıraya kaydedildi ve mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar …, …, …, …, …, …, …, … ve …’in müvekkili bankanın genel müdür, yönetim kurulu üyesi, krediler daire başkanı ve şube müdürü görevlerinde bulundukları dönemde bankalar yasasına aykırı olarak krediye müstahak olmayan firmalara kredi tesisi suretiyle banka özkaynaklarını riske atarak zarara yol açtıklarını, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığının 02.08.1999 tarihli raporuyla tespit edildiğinin, kredi verilen şirketlerin mali tahlil raporlarında firmanın 1999 yılından başlayarak 3 yıl süreyle zarar edeceği ana para ve faiz ödemelerinin yoğunlaştığı, 2000-2001 yıllarında fon açığına maruz kalacağı, 1998-1999 yıllarında 3.000.000,00 DEM nakdi sermaye artışı yapması zorunluluğunda olduğu, 1997 yılından evvel faaliyeti bulunmadığından bilanço kalemleri ve rasyonları arasında karşılaştırma yapılamadığının bildirildiğini, ayrıca … Müdürlüğünce düzenlenen 20.8.1998 tarihli raporda da, firmanın ancak 2002 yılında kara geçebileceği, 1999 ve 2000 yıllarında 800.000,00 USD zarar edeceği ve fon açığına maruz kalacağı ve %26’sını özkaynakları, %76’sını yabancı kaynaklarla finanse edeceği, 50.000.000,00 USD tutarına maliyeti olan bir projenin yatırım teşvik belgesi görülmeden 04.06.1998 tarihli ve 20.08.1998 tarihli yönetim kurulu kararları ile … A.Ş firmasına yüksek montanlı kredi tesis edilip kullandırıldığını, 28.03.2000 tarihli banka disiplin Kurulu kararı gereğince davalıların sorumlu olduklarının belirlendiğini ve haklarında … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında dava açıldığını, görevi kötüye kullanma suçundan açılan bu davanın 4616 Sayılı Yasa gereğince ertelendiğini belirterek davalıların yasaya aykırı eylemleriyle bankanın zarara uğramasına sebebiyet verdiklerini ve bu zararın 16.09.2002 tarihi itibariyle 15.410.514,65 EURO, 30.462.311,98 CHF (İsviçre Frangı) ve 190.724,92 TL olduğunu belirterek bu miktarın zarar tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresinden sonra açıldığını, zarar doğmadan ve tutarı belirlenmeden muhtemel zarar istinaden dava açılamayacağını, dava konusu kredinin tesisi ve kullandırılmasında herhangi bir kusurlu işleminin olmadığını, zira karar merci konumunda bulunmadığını, bankacılık usul ve esaslarına riayet edilerek tesis edilen kredi nedeniyle sorumlu olduğundan sözedilemeyeceğini, denizcilik biriminin görev alanı dışındaki tır kredilerine yönelik taleplerin muhatabı olmadığından bu konudaki taleplerin reddi gerektiğini belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafça harcın ikmali gerektiğini, muhtemel zarara karşı dava açılamayacağını, kredi açılırken bankacılık mevzuatına harfiyen riayet edildiğini, tüm prosedüre uyulduğunu, firmaya kullandırılan kredi de ekspertiz değeri en az kredi tutarı olacak şekilde riskin %300 fazlasıyla bankanın usulleri doğrultusunda birinci derecede ipotek tesis edilmesi, firma ortaklarının müteselsil kefaletlerinin alınması ve riskin %40 fazla tutarında dövize natık kambiyo senedi alınması kaydıyla kredi tahsil edilmesi kararı verildiğini ve bu teminatlar alındıktan sonra kredilerin kullandırıldığını, kredinin tahsili ve kullandırılmasında bankanın zarar neden olacak şekilde hiçbir işlemin bulunmadığını, riskin tasfiyesine yönelik işlemler yapıldığını, mevzuata aykırı herhangi bir eylemin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, zarar doğmadan dava açılamayacağını, denizcilik sektörü dışındaki kredinin kendisiyle bir ilgisinin olmadığın, kredinin kullandırılması ve tesisinde kanuna aykırı bir işlemin bulunmadığını, zira kredi tahsisi ve kullandırımının bankacılık esaslarına uygun olarak yapıldığını belirterek davanın öncelikle zamanaşımından reddini olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kredinin tahsisinde yasaya yakın bir işlemin bulunmadığını, zira gayrimenkul teminatı ve kefaletlerin alındığı, istihbarat raporlarının olumlu olduğunu, firmanın rapor dönemindeki kapasitesinin ve işyerinin yeterli donanıma sahip bulunduğu, protestosu ve çek yasağının olmadığını, dolaysıyla kredilerin usulüne uygun olarak verildiğini, banka tarafından alacağın tahsili amacıyla kefillere başvurulmadığını ve ipoteğin paraya çevrilmediğini, dolayısıyla kendi üzerine düşen edimini yerine getirmeyen bankanın müvekkilinin sorumlu olduğundan bahisle zarar tazmini isteminde bulunamayacağını belirterek haksız davanın reddini savunmuştur, ayrıca zamanaşımı defini ileri sürmüştür.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; …. A.Ş’ye 1998 yılında 11.000.000,00 DEM tutarında kredi açıldığını, firma ortaklarının kefaletinin alındığını, kredinin %40 fazlası tutarında dövize natık kambiyo senetleri alındığını, kredinin %100 fazlası oranında 22.000.000,00 DEM tutarlı gayrimenkul ipoteğinin alındığını, alınan teminatların riski karşılayacak tutarda bulunduğunu, istihbarat raporlarının olumsuz olduğundan sözedilemeyeceğini, firma ile ilgili analizler incelendiğinde şirketin fon yaratabilecek ve borçlarını ödeyebilecek güce sahip olduğunun anlaşılacağını, sektörel kriz nedeniyle firmanın borcunu ödeyemediğini, yatırım teşvik belgesine dayanak ve düzenlenen raporlarla projenin krediye geri ödeyebilecek tutarda fon yaratabileceğinin istihbarat birimlerince belirtilmiş olması ve riskin %100 frazlası oranında teminat alınması nedeniyle 11.000.000,00 DEM’lik yatırım kredisine ilişkin olarak hazırlanan önergeyi imzalamakta sakınca görmediğini, aynı firmaya deniz taşımacılığı amaçlı… gemisi alımı için ilave 22.500.000,00 USD’lik kredi açılması için düzenlenen önergede imzasının olmadığını belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, banka tarafından harcın tamamlanması gerektiğini, TTK. 341. Maddesi uyarınca yönetim kurulu üyeleri aleyhine dava açılmasına karar verme yetkisinin genel kurulda olduğunu, banka tarafından ibraz edilen bir genel kurul kararı olmadığını, kredi tahsis işlemine ilişkin yönetim kurulu kararının yasa ve mevzuat hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiğini, banka zararının oluşmadığını belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, kredi tahsisi ve gayrimenkul ipoteği ve kefalet ve dövize natık senetler gibi teknik birimlerin önerdiği şekil ve miktarda tüm teminatların alındığını, bankacılık mevzuatına ve teamüllerine uygun hareket edildiğini belirterek davanın zamanaşımı nedeniyle olmadığı takdirde esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, olmadığı takdirde kredi tahsis işlemi yasaya uygun bulunduğundan davanın esastan reddini savunmuştur.
Davalı …’e usulüne uygun tebligat yapılmış ve herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Dava, bankada şube müdürü, krediler daire başkanı ve koordinatörü, kredi birim müdürü, genel müdür yardımcısı, proje kredileri ve istihbarat daire başkanı ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan davalıların anılan dönemde yasaya aykırı olacak şekilde dava dışı … A.Ş firmasına kredi tesis ederek kullandırdıkları ve bu şekilde bankayı zarara uğrattıkları iddiasıyla banka zararının tazmini için açılan sorumluluk davasıdır.
Mahkememizce 14.03.2016 tarihli bilirkişi raporundaki teknik açıklamalar ile ayrık görüş ve aynı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ikinci rapordaki teknik açıklamayı ve ayrık görüşü teyit eden 23.03.2017 tarihli ek rapordaki açıklama ve hesaplamaya itibar edilerek verilen 05/10/2017 tarihli, 2014/38 E, 2017/775 K sayılı mahkememiz kararı YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNİN 20/05/2019 Tarihli, 2018/1468 ESAS 2019/3595 K sayılı “… Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalılar hakkında … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında görevi kötüye kullanma suçundan dolayı kamu davasının açıldığı, yapılan yargılamada 4616 Sayılı Yasa hükümlerine göre erteleme kararı verildiği, TTK. 309/4. maddesi uyarınca ceza kanunundaki zaman aşımının uygulanması gerektiği, anılan suçun ceza kanunu hükümlerine göre 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu, davacı bankanın Başbakanlık Teftiş Kurulu 02.08.1999 tarihli raporuyla fiili ve failleri öğrendiği, bu tarihten davanın açıldığı 19.11.2002 tarihine kadar 5 yıllık ceza zaman aşımı süresinin dolmadığı, zaman aşımının kredi tahsislerine dayanak yönetim kurulu kararlarının tarihi olan 04.06.1998 ve 20.08.1998 tarihlerinden itibaren başlatılması halinde dahi 5 yıllık sürenin aşılmadığı, davalıların zaman aşımı def’ilerinin yerinde olmadığı, davalılar …, …, …, …’nin yönetim kurulu üyesi, davalı …’in kurumsal krediler genel müdür yardımcısı, davalı …’ün proje kredileri ve istihbarat daire başkanı, davalı …’in denizcilik kredileri birim müdürü, davalı … ‘nin denizcilik kredileri daire başkanı ve koordinatörü, davalı …’ın da bankanın … Şubesi müdürü olarak görev yaptıkları, dava konusu yönetim kurulu kararları ile kredilerin tahsis ve kullandırma tarihlerinde görevde oldukları, 04.06.1998 tarihli yönetim kurulu kararına konu olan kredinin dava dışı … A.Ş firmasının nakliye aracı ithalinde kullandığı yurt dışı kredisinin teminatını teşkil etmek üzere harici garanti mektup kredisi olduğu, firmanın kredi teklifi üzerine yapılan istihbarat çalışması üzerine alınan mali tahlil raporunda, şirketin aktiflerinin %28’inin kısa vadeli borçlarla, %72’inin öz kaynaklarla finanse edildiği, şirketin %100 kapasite ile çalışsa dahi 1999 yılından itibaren 3 yıl süresince zarar edeceği, ödemelerin yoğunlaştığı 2001-2002 yıllarında fon açığına maruz kalacağı, şirketin mevcut sermayesine ilave olarak yatırımının finansmanı için nakdi sermaye artışı yapmasının zorunlu olduğu, daha önceden bankanın kanuni takip borçlusu olan … bağlantılı olduğu, ortaklarının protesto ve çek yasağında olduğu, firmanın 2002 yılına kadar faaliyetini zararla sürdüreceği şeklinde olumsuzluklar olmasına rağmen firmanın kredi teklifinin şube müdürü davalı … tarafından proje kredileri müdürlüğüne sunulduğu, anılan davalının yerine şubeye müdür olarak gelen dava dışı müdürün ise proje kredileri müdürlüğüne yeniden yazı yazarak, şube tarafından şirketin anılan harici garanti mektup kredisine ilişkin teklifin istihbarat raporundaki olumsuzluklar nedeniyle dikkate alınmaması gerektiğini bildirdiği, buna rağmen şube tarafından gönderilen önceki kredi teklifinin davalı …’in başkanlığında bulunan proje kredileri ve istihbarat daire başkanlığınca genel müdür onayına sunulduğu, anılan tarihte davalı …’nın yönetim kurulu başkanı ve genel müdür sıfatına haiz olduğu, istihbarat raporundaki olumsuzluklara ve yeni şube müdürü tarafından kredi önergesinin dikkate alınmaması yönündeki talebine rağmen krediyi onaylayıp yönetim kuruluna sunduğu, yönetim kurulu üyelerince 04.06.1998 tarihli kararla kredinin onaylandığı, anılan kredi teklifinde bulunan şube müdürü davalı …, proje kredileri ve istihbarat daire başkanı davalı … ve genel müdür ve yönetim kurulu başkanı davalı … ve kararda imzaları bulunan yönetim kurulu üyeleri davalılar …, …, …’ın bankacılık yasasına ve mevzuata aykırı işlemde bulunarak banka zararına sebebiyet verdikleri, bu sebeple TTK. 336 ve devamı maddeleri gereğince sorumluluklarının bulunduğu, …gemisi inşaatı ve yatırım projesine ilişkin kredi tahsisine dair yönetim kurulu kararının 20.08.1998 tarihli olduğu, anılan kredi teklifinin deniz şubesi müdürü davalı … tarafından denizcilik kredileri müdürlüğüne kredi önerisi olarak sunulduğu ve denizcilik kredileri müdürlüğü tarafından alınan mali tahlil ve proje değerlendirme raporunda şirketin gemi inşaat projesi için 14.08.1998 tarihinde Hazine Müsteşarlığına müracaatta bulunduğu, Eylül 1998 de yapımı planlanan geminin 2000 yılı Eylül ayında sefere çıkacağının belirlendiği, finansman giderleri hariç yatırım tutarının 50.000.000,00 USD olup %76’sının yabancı kaynakla finanse edilmesinin öngörüldüğü, inşa edilecek Ro-Ro gemisinin %60 kapasiteyle çalışacağının belirtilerek firma yetkilileri tarafından projenin tüm ayrıntılarının verilmediği, şirketin 1999 ve Eylül 2000 döneminde zarar ve kredinin geri ödeme tablosuna göre fon açığının olacağı, ancak 2001-2008 döneminde karda olacağının tespit edildiği, şirketin yatırım teşvik belgesinin 17.09.1998 tarihli olduğu, tescil belgesinde, şirketin 750.000.000,00 TL sermayesinin bu yatırım süresince 2.186.250,00 TL daha nakit arttırarak belgeyi vize ettireceğine dair özel şartın bulunduğu, anılan kredinin mali tahlil raporundaki olumsuzluklara rağmen denizcilik kredi müdürlüğü ve koordinatörlüğünde görevli bulunan davalılar … ve … tarafından ilave kredi olarak 22.500.000,00 USD ve 100.000,00 TL kredi tahsisi önergesiyle genel müdür onayına sunulduğu, genel müdür tarafından onaylanıp banka yönetim kurulu üyeleri davalılar …, …, …ve … tarafından 20.08.1998 tarihli kararla onaylandığı, yatırım teşvik belgesinin tarihinin kredi tahsisinden daha sonraki tarihte olduğu ve belgede sermaye arttırımı yapılması gerektiğine de işaret edildiği, bu koşullarda yüksek montanlı iş bu kredinin geri ödemesinde firmanın ciddi sıkıntıya düşecek olmasına ve anılan kredinin tahsisi için yeterli sermayeye, koşullara sahip olmamasına rağmen kredinin onaylanması nedeniyle denizcilik kredileri koordinatörü, krediler müdürü ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun bulunduğu, itibar edilen ek rapora göre davacı banka tarafından anılan firmaya verilen kredilerin geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle hesabın kat edilerek icra takiplerine geçildiği, yapılan takip işlemleri sonucunda yapılan tahsilatlar ve bunun dışındaki tahsilatların tenzili sonucu bankanın tahsil edemediği ve halen zarar olarak duran 28.768.470,62 CHF ve 13.166.267,12 EURO ana para alacağının olduğu, 04.06.1998 tarihli yönetim kurulu kararına esas şube kredi teklifinin davalı … tarafından yapıldığı, proje kredileri ve istihbarat daire başkanı olan davalı … ve genel müdür yardımcısı ve kurumsal krediler müdürü davalı … tarafından yönetim kurulu onayına sunulduğu ve yönetim kurulu üyeleri …, …, … ve … tarafından yönetim kurulu kararının imzalandığı, anılan krediden dolayı davacı banka zararının 3.667.646,12 EURO olduğu, 20.08.1998 tarihli yönetim kurulu kararıyla tahsis edilen kredinin bankanın şube müdürü davalı … tarafından teklifte bulunulduğu, denizcilik kredileri koordinatörü ve denizcilik kredileri birim müdürünün imzasının bulunduğu kredi önergesinin yönetim kurulu üyeleri onayına sunulduğu, yönetim kurulu üyesi olan davalılar …, …, …, … tarafından yönetim kurulu kararının imzalandığı, anılan krediden kaynaklanan zararın 28.768.470,62 CHF ve 9.498.621,00 EURO olduğu, buna göre bankanın toplam 13.166.267,12 EURO ve 28.768.470,62 CHF zararından yönetim kurulu üyeleri olan davalılar …, …, … ve …’nin sorumlu olduğu, 13,166,267,12 EURO zarardan davalı şube müdürü …’ın sorumluluğun bulunduğu, davalılar İ. … ve …’in zararın 3.667.646,12 EURO’sundan, davalılar … ve …’in ise zararın 9.498.621,00 EURO’sundan, CHF niteliğindeki zarar olan 28.768.470,62 CHF’nin ise tamamından sorumlu oldukları, zarara neden olan kredilerin son kullandırma tarihi 19.04.1999 olduğu, davacı bankanın icra takiplerini krediyi kullanan dava dışı firmaya ve bu kredinin teminatını teşkil etmek üzere alınan kambiyo senedi ve ipotek borçluları aleyhine yaptığı,tahsil edilemeyen kredi borcunun temini amacıyla anılan icra takiplerine ilişkin dosyalardan aciz vesikası alınmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak üzere toplam 28.768.470,62 CHF ve 13.166.267,12 EURO tutarlı alacağın (davalılar …, …, …, … ve …’nin bu miktarların tamamından, davalılar İ. … ve …’in bu miktarın 3.667.646,12 EURO’sundan, davalılar … ve …’in 28.768.470,62 CHF’nin tamamından, EURO niteliğindeki alacağın 9.498.621,00 EURO’sundan sorumlu olmaları kaydıyla) 19.04.1999 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesindeki döviz faizinin uygulanmasıyla oluşan miktarın fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının belirtilen miktarlarda olacak şekilde davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalılar …, …, … vekili ve davalılar …, …, …, …, İ. …, … vekili temyiz etmiştir.
1- ) Davalılar …, … ve … vekili ile davalılar …, …, …, …, … ve … vekili temyiz dilekçeleriyle birlikte adli yardım taleplerinde bulunmuş olup, dosya kapsamı ve talep dilekçelerinin içeriği, ekli belgeler ve yatırılacak harcın tutarı gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 334. maddesi koşullarının oluştuğu anlaşıldığından anılan davalıların adli yardım taleplerinin kabulüne ve temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
2- ) Dava, davacı bankanın usulsüz kredi verilmesi nedeniyle zarara uğratıldığı iddiasına dayalı olarak yönetim kurulu üyeleri ile eski çalışanları hakkında açılan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dışı şirket lehine tesis edilen dava konusu kredilerin vadesinde ödenmemesi nedeniyle tahsil edilemeyen kısım yönünden davacı bankanın zarara uğradığı, anılan zarardan davalıların, lehine kredi tesis edilen dava dışı şirket hakkındaki olumsuzluklara rağmen görevlerini gereği gibi yerine getirmeyerek anılan şirkete kredi tahsis edip bankacılık yasasına ve mevzuata aykırı işlemde bulunmaları nedeniyle sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya arasında mevcut bilirkişi raporları ile tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava dışı şirket tarafından 50 adet çekici ve 50 adet römork ithali ve Ro-Ro gemi yapımı projeleri için ayrı ayrı olmak üzere harici garanti teminat mektubu kredisi, nakdi kredi ve teminat mektubu kredisi için başvuruda bulunulmuştur. Bahse konu projeler kapsamında davacı bankaya yapılan kredi başvuruları sonrasında davacı bankanın yönetim kurulunun 04.06.1998 tarihli, 14/6454 sayılı ve 20.08.1998 tarihli, 21/1094 sayılı kararlarıyla kredi başvuruları onaylanarak şirket lehine 11.000.000 DEM ve 22.500.000 USD bedelli harici garanti teminat mektubu kredisi ve 100.000,00 TL ( 100.000.000.000 eski TL) bedelli, ipotek, dövize batık kambiyo senedi ve kefalet karşılığında kredi tahsisi yapılmıştır. Kredi tahsisine ilişkin anılan işlemler sonrasında, Devlet Bakanlığı’nın davacı banka genel müdürlüğüne gönderdiği 17.09.1998 tarihli talimatı müteakip kredi kullandırımı durdurularak davacı banka tarafından, dava konusu şirkete kullandırılan kredilerin incelenmesi için müfettiş görevlendirilmiş, müfettiş tarafından konuyla ilgili 14.10.1998 tarihli 98/48-4 sayılı inceleme raporu düzenlenmiştir. Anılan inceleme raporunda her iki projenin de birlikte değerlendirilmesinin, ithal edilen araçlar üzerine banka lehine konulması gereken rehinlerle alakalı hukuk müşavirliğinin görüşü doğrultusunda işlem yapılmasının ve ek teminatların alınmasının uygun olacağı belirtilmiş, davacı bankanın Denizcilik Koordinatörlüğü ve Denizcilik Kredileri Müdürlüğünce ilgili şubeye inceleme raporundaki eksikliklerin giderilmesi koşuluyla kredi kullanımının uygun görüldüğü belirtilmiştir. Dosya arasında mevcut 14.03.2016 tarihli bilirkişi raporundan, şirkete tahsis edilen kredilere teminat olarak; 50.000,00 TL, 54.000.000 USD ve 25.000.000 DEM tutarlı gayrimenkul ipoteği, şirket ortaklarından …, … ve …’in 25.000.000 DEM, 35.100.000 USD ve 50.130.000 TL tutarlı kefaletleri, bunun dışında diğer ortakların toplamda 60.000,00 TL tutarlı kefaleti ve 32.500.000 USD ile 15.400.000 DEM tutarlı senet alındığı anlaşılmaktadır. Ancak anılan kredilerin vadesinde ödenmemesi nedeniyle davacı banka tarafından 25.07.2000 tarihinde şirket takip hesabına aktarılmış, davacı banka ile şirketin geri ödeme planı hususunda anlaşamamaları nedeniyle davacı banka tarafından takibe geçilmiş olup şirket aleyhine yapılan icra takipleri sonrasında davacı bankanın kredi alacağını tahsil edemediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, kredi tahsisi sırasında ve sonrasında alınan teminatların o tarih itibariyle bu krediler için bankacılık kurallarına ve banka iç mevzuatına göre yeterli olup olmadığı, bu hususun kredilerin kullandırıldığı tarihlerde öngörülebilir olup olmadığı, alınan teminatların icra takiplerine konu edilmesi sonrasında banka alacağı karşısında yetersiz kalmasının davalıların kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarında yapılacak araştırma sonucunda oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. ..” ilamı ile bozulmakla dosya yeniden esasa kaydedilmiş ve bozma ilamı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 03/12/2020 tarihli duruşmasında verilen ara kararı ile dosyanın önceki bilirkişilerden farklı iki bankacı ve bir bankalar yeminli murakıbına tevdiine karar verilmiş ve bilirkişiler …, …ve … tarafından sunulan 17/02/2022 tarihli raporda özetle, davalı Banka Yönetim Kurulu Üyeleri ve Banka kredi sürecinde yer alan yöneticilerinin, kredi tespit ve kullandırımlarında objektif özen ve basiretli davranma yükümlülüklerine aykırılık oluşturan eylem ve davranışlarından sorumlu oldukları kanaatine varıldığı, … TİC. A.Ş.’nin davacı Banka’ya 31.12.2007 tarihi itibariyle, 28.768.470,62 CHF ve 13.212.487,18 EURO (16.037.969,00 EURO anapara alacağından 10.03.2000-23.05.2007 tarihleri arasında tahsilatlar toplamı 2.825.481,82 EURO düşüldüğünde) olarak anapara alacağı bulunduğu, … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. dosyası ilamsız takipte, 28.12.2012 tarihinde üç adet çekici satışından 30.000,00 TL (TCMB 27.12.2012 S.15:30 Gösterge Niteliğindeki EURO döviz satış kuru 2.3771 TL karşılığı 12.620,42 EURO) ve 11.10.2013 tarihinde dokuz adet çekici satışından 90.000,00 TL (TCMB 10.10.2013 S.15:30 Gösterge Niteliğindeki EURO döviz satış kuru 2.6786 TL karşılığı 33.599,64 EURO) tahsil edildiği, ayrıca 17.03.2017 tarihine kadar herhangi bir tahsilat olmadığı, 17.03.2017 tarihi itibariyle kalan anapara alacağı (Davacı Banka zararı); 28.768.470,62 CHF ve 13.166.267,12 EURO (13.212.487,18 – 46.220,06) olarak belirlendiği, … TİC. A.Ş. firmasına kredi teklifinde bulunanların ve yönetim kurulu kararında imzası olanların, davacı banka zararından (28.768.470,62 CHF + 13.166.267,12 EURO) sorumlu olabileceği miktarlar aşağıda ayrı ayrı sunulduğunu, 04.06.1998-14/645 numaralı yönetim kurulu kararı ile ilgili olarak davalılar … (Karagümrük Şubesi Müdi 04.1998-645 numaralı kredi teklifi) Kredi limiti risk 11.000.000 DEM + Yurt dışına ödenen faiz ve komisyonlar (2.717.770 DEM x 0,658574 =) 1.789.858 DEM = 12.789.853 DEM = 6.539.348,00 EURO – Tahsilat (2.825.481,82 EURO + 46.220,06 EURO =) 2.871.701,88 EURO = 3.667.646,12 EURO … (Proje Kredileri ve İstihbarat Daire Başkanı … numaralı Kredi Önergesi) = 3.667.646,12 EURO … (Genel Müdür Yardımcısı-Kurumsal Krediler … numaralı Kredi Önergesi) = 3.667.646,12 EURO Yönetim Kurulu Üyeleri: … – … – … – … – … – … = 3.667.646,12 EURO *3.667.646,12 EURO TCMB 17.03.2017 gösterge döviz satış kuru 3.9431 karşılığı 14.461.895 TL … numaralı Yönetim Kurulu Kararı İle ilgili olarak davalılar; … (… Şubesi Müdürü-Geçici Görev … numaralı kredi ek teklifi) = 28.768.470,62 CHF Risk ile Yurt dışına ödenen faiz ve komisyonlar + (16.702.750 DEM – 11.000.000 DEM = 5.702.750 DEM Risk + 927.917 DEM Yurt dışına ödenen faiz ve komisyonlar = 6.630.667 DEM =) 3.390.206 EURO Risk ile Yurt dışına ödenen faiz ve komisyonlar + 6.108.415 EURO Risk ile Yurt dışına ödenen faiz ve komisyonlar = 28.768.470,62 CHF ve 9.498.621 EURO, … (Denizcilik Kredileri Koordinatörü … numaralı Kredi Önergesi) = 28.768.470,62 CHF ve 9.498.621 EURO, … (Denizcilik Kredileri Birim Müdürü … numaralı Kredi Önergesi) – 28.768.470,62 CHF ve 9.498.621 EURO, Yönetim Kurulu Üyeleri: … – … – … – … – … = 28.768.470,62 CHF ve 9.498.621 EURO, *28.768.470,2 CHF TCMB 17.03.2017 gösterge döviz satış kuru 3.6895 karşılığı 106.141.272 TL ve *9.498.621 EURO TCMB 17.03.2017 gösterge döviz satış kuru 3.9431 karşılığı 37.454.012 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Mahkememizin 14/04/2022 tarihli duruşmasında verilen ara kararı ile dava dışı … A.Ş.’ye kullandırılan krediler nedeniyle alacakların … A.Ş.’ye 483.013,07 TL karşılığında temlik edildiğinin 02/03/2021 tarihli müzekkere cevabında belirtilmesine ve durumun raporda da geçmesine rağmen temlik karşılığı tahsil edilen 483.013,07 TL’nin zarardan mahsup edilip edilmediği bilirkişi raporundan anlaşılamadığından dosyanın son heyete tevdi ile 483.013,07 TL’nin zarardan mahsubu neticesinde her bir davalıdan talep edilebilecek zarar miktarının ve yabancı cins para üzerinden belirlenen zararın dava tarihi olan 19/11/2002 tarihi itibariyle TL karşlığının hesaplanmasının istenilmesine karar verilmiş ve bilirkişiler …, … ve … tarafından sunulan 20/07/2022 tarihli ek raporda özetle, 24.12.2018 Temlik tarihli tahsilatların mahsubu sonrası davalılardan talep edilebilecek tazminat tutarları, … numaralı Yönetim Kurulu Kararı ile ilgili olarak davalılar; …, …, … 3.650.310,53 EURO ve Yönetim Kurulu Üyeleri: … – … – … – … – … – …’dan 3.650.310,53 EURO, *3.650.310,58 EURO TCMB 17.03.2017 gösterge döviz satış kuru 3.9431 karşılığı 14.393.539,- TL. 20.08.1998-21/1094 numaralı Yönetim Kurulu Kararı İle ilgili olarak davalılar; …, …, … ve Yönetim Kurulu Üyeleri: … – … – … – … – …’dan, 28.708.719 CHF ve 9.498.621 EURO, *28.708.719. CHF TCMB 17.03.2017 gösterge döviz satış kuru 3.6895 karşılığı 105.920.818 TL ve *9.498.621 EURO TCMB 17.03.2017 gösterge döviz satış kuru 3.9431 karşılığı 37.454.012 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği belirtilmiştir.
Yargılama sırasında … Bankası AŞ’nin … 48.Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye sayılı Alacak Temlik Beyanı ile 24/12/2018 hesap kesim tarihi itibariyle alacaklarını tüm mahrum kalınan kar payı/faiz ve sair ferileri ile teminatları ile birlikte … AŞ’ye devrettiği, TBK’nun 183.maddesinde “Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçluların rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir” denildiği, yine TBKnun 189.maddesinde “Alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçer. Asıl alacakla birlikte işlemiş faizler de devredilmiş sayılır” ve TBKnun 131.Maddesinde ” Asıl borç ifa yada diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur” hükmü bulunduğu, mahkememizdeki işbu davaya konu alacakların tamamının devrin kapsamında olduğu, TBK’nun 131, 183 ve 189.maddesinde belirtilen hükümler doğrultusunda davacının bu aşamada davalılardan bir alacak talep edemeyeceği, alacaklının zarara uğradığını iddia ettiği alacağını devrettiği yine temlik sözleşmesinde davacının yöneticilerine yönelik sorumluluk davasına temlik kapsamı dışında bırakmadığı bu nedenle asıl alacağın devrinin bu hakka dayalı faiz, fer’i, bağlı haklar ve diğer hususları da kapsadığı anlaşılmakla davacının taraf sıfatı kalmadığından emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/2306 E 2022/4498 K sayılı ilamı da nazara alınarak davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının usulden REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/11/2022

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …