Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/391 E. 2021/10 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/391
KARAR NO : 2021/10

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketin tanınmış bir tasarımcı olduğunu ve…markasının sahibi olduğunu, iş bu davaya konu ürünlerin2015 yılından sonra üretilip satışa sunulmaya başlandığını, tasarımı davacı müvekkili şirkete ait ürünlerin aynılarının müvekkilinin izni ve muvafakati olmaksızın davalı şirket tarafından üretilerek kendi e-ticaret sitesi üzerinden ‘…’ markası adı altında satışa sunmuş olduğunu ve iş bu sebeple davacı müvekkilinin kanundan doğan tasarım haklarını ihlal ettiğini, tasarımı müvekkiline ait ürünün satış pazarlamasını yapan davalı şirkete Bakırköy … Noterlik aracılığıyla ihtar yapıldığını, davalı şirketin ise Kadıköy … Noterlik aracılığıyla ihtarı cevaplandırdığı, ancak ihtara cevabında yer alan iddia ve beyanlarının gerçeklikten uzak olduğunu, iş bu beyanların davalı şirketi sorumluluktan kurtaramayacağını, gerek gerçek dışı beyanları ile gerekse kanun hükümlerinin ortada olduğunu, davalı şirketin tasarımı davacı müvekkiline ait ürünlerin üretimini yapması ve ticari olarak web sitesinde satışını gerçekleştirmesi sebebiyle haksız kazanç elde ettiğini, davacı müvekkili şirketin davalı şirketin tecavüzü nedeniyle tüketiciye iş bu hususu açıklamak için ek masraflar yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin tecavüz dolayısıyla zedelenen ayırt edici gücü ve itibarı yeniden sağlamlaştırmak için sosyal medya üzerinden ve diğer mecralar kullanılarak reklam yapmak durumunda kalması nedeniyle masraf yaptığını, bununla birlikte tasarımı kendisine ait ve kamuya sunmuş olduğu ürününü kaliteli bir şekilde üreten müvekkilinin tecavüz nedeniyle ürettiğinden çok daha azını satabildiğini, iş yerinde istihdam sağlanan işçilere bu iş nedeni ile fazladan ödemeler yapıldığını, tasarım hakkında tecavüz nedeniyle ihtarname çekilmesi ve iş bu davacının açılması söz konusu olduğunu ve bu dava ve ihtarname ve noter bedellerinin müvekkilinin kendi cebinden karşılandığını, davalı şirketin ürettiği ürünlere bakıldığında davacı müvekkilinin kullandığı malzemeden oldukça düşük kalitede malzeme kullanıldığını ve çok daha düşük bedelle satıldığının görüldüğünü, davacı müvekkili şirketin emekleri ile çaba sarf ederek işçilerine istihdam sağlayarak bununla birlikte birçok masraf yaparak ürünleri üretirken davalı şirketin haksız yoldan kazanç sağladığını ve müvekkilinin itibarını sarstığını, davalı şirketin manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerden dolayı ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulü ile davacı müvekkilinin 6769 Sayılı Kanunundan kaynaklanan haklarının ihlal edilmesi sebebi ile davalı şirketin aynı görünüm özelliğine sahip tasarımları sergilemek tanıtımını yapmak icabete davet etmek suretiyle haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitini ve önlenmesini, pisayada davalı şirket tarafından halen devam eden var ise davacı müvekkiline ait tasarım ürünlerine ilişkin üretiminin durdurulmasını, piyasada davalı tarafından satışına devam edilen ürünlerin toplatılarak satışının önlenmesini, davacı müvekkilinin olası kar kaybı ve haksız fiil neticesinde uğradığı sair zararlar dikkate alınarak daha sonra arttırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL maddi, müvekkilin bu süreçte uğradığı itibar kaybına ilişkin olarak 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalı şirketin dava konusu ürünü satmasa idi davacı müvekkilinin elde edeceği gelir dikkate alınarak müvekkilin kar kaybının davalı şirketin defterlerinin incelenmesi sonrasında davalının karı oranınca arttırılmasını, davalının internet sitesinde tasarım ürünler açısından erişiminin engellenmesi için tedbir kararı verilmesini, mahkeme kararının kamuya ilan edilmesi amacıyla gazetede ilamına karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davaya ilişkin görevsizlik itirazlarının bulunduğunu, dosyanın görevli ve yetkili Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesini karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin 5651 Sayılı Kanun uyarınca yer sağlayıcı konumunda olduğundan hukuki bir sorumluluğunun bulunmadığını, dolayısıyla iş bu davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddi gerektiğini, dava konusu iddialara gerekçe gösterilen elbisenin tescilsiz bir tasarım olduğunu, 6769 Sayılı SMK’da tescilsiz tasarımlara tescilli tasarımlara kıyasla daha sınırlı bir koruma süresi bahedilmiş olduğunu, dava tarihinde dava konusu tescilsiz tasarımın koruma süresinin dolarak anılan elbise modelinin anonimleştiğini, bu kapsamda davacının tescilsiz tasarıma dayandırdığı mesnetsiz taleplerinin reddi gerektiğini, bahse konu tescilsiz tarımının anonim nitelikte ve kamuya arz edilmiş olduğundan somut olayda haksız rekabet bakımından bir iş ürünü bulunmadığından davacının bu yöndeki taleplerinin reddi gerektiğini, davacının 6769 Sayılı SMK hükümlerine aykırılık teşkil eden ve koruma süresi dolarak hukuki geçerliliği bulunmayan tasarım hakkına ilişkin maddi ve manevi tazminat talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından dava konusu ürünlerle ilgili Bakırköy … Noterliğin ihtarnamesine cevaben Kadıköy … Noterliğin ihtarnamesi ile müvekkili tarafından iletilen ve fikri haklara saygı prensibi ile söz konusu ürünlerin satışının durdurulacağının iletildiğini ve ürünlerin satışının durdurulduğunu, bu kapsamda davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin bu yönden de mesnetsiz kaldığını, tüm bu nedenlerden ve de mahkemece resen taktir edilecek nedenlerle iş bu davanın SMK’nın 156. maddesi hükmüne aykırı şekilde görevsiz mahkemede açıldığından mahkemenin görevsizliğini, müvekkili şirketin 5651 Sayılı Kanun uyarınca yer sağlayıcı olduğundan davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddini, her halükarda koruma süresi dolarak anonimleşen tescilsiz bir tasarıma dayandırılan haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, avukatlık ücreti ile tüm yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Davacı talebinin tescilsiz tasarımdan doğan haklara tecavüz ve haksız rekabete ilişkin olduğu açıktır.Görev konusunun mahkemece resen değerlendirilmesi gerekmektedir.HMK 114. Maddesinde; mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmaktadır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 156/1. maddesi gereğince, bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkemenin, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi olduğunun düzenlenmesi karşısında mahkememizin görevsiz olduğu görevli mahkemenin Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine, davanın görev yönünden reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.(Benzer yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44.Hukuk Dairesi 2020/2010 esas, 2020/87 karar sayılı 01/10/2020 tarihli kararı)
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İSTANBUL FİKRİ VE SİNAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
HMK 20. Maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmaması halinde kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi için mahkememize başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
12/01/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)