Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/354 E. 2021/807 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/354
KARAR NO : 2021/807

DAVA : TANIMA VE TENFİZ
DAVA TARİHİ : 16/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile … yerel mahkemesinde açılan davada davalı aleyhine 777,50 Euro faiz ve masrafa hükmedildiğini, kararın 01/07/2019 tarihinde kesinleştiğini, bugüne kadar ödeme yapılmadığını, bu kararın tanınması ve tenfizi için dava açılmıştır.
Davalı cevap dilekçesinde yabancı mahkeme kararının Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 58 ve diğer maddelerdeki şartları taşımadığını, davacının teminat yatırması gerektiğini, verilen kararda mahkeme dışı giderler yazıldığından Türk Hukuku kamu düzenine aykırı olduğunu, yabancı kararın tanınabilmesi için davalının savunma hakkına riayet edilerek verilmesi gerektiğini, Köln yerel mahkemesinin 28/11/2018 tarihli gıyabi kararından bahsedildiğini, Türkiye ile Almanya arasında mütekabiliyet anlaşması olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Yabancı mahkemelerde verilen bir kararın Türkiye’de hüküm ifade edebilmesi için bu kararın Türk Mahkemelerince tanınması ve tenfiz edilmesi gerekir. Davacı da tenfiz talep etmektedir. Eğer yabancı kararın icra edilebilir niteliği varsa bu konuda tenfiz kararı verilmesi gerekir. Tanıma ve tenfiz davaları kabulü için yabancı mahkeme kararının aslı veya mahkemesince onaylanmış sureti ile bunun tercümesi ile kararın kesinleştiğini gösteren tercümeli belgesi gerekir. Tanıma ve tenfiz davalının Türkiye’deki adresi mahkemesi, böyle bir ikameti yoksa …, …., … Mahkemelerinde açılır. Tanıma ve Tenfiz için bazı şartlar vardır. Bunlar a-)Davacının hukuki yararının olması, b-)Kararın verildiği ülke ile Türkiye arasında tenfizi mümkün kılacak bir anlaşmanın olması veya karar veren ülkenin Türk mahkemelerinin kararlarını fiilen veya hukuken tenfiz ediyor olması (bu şart tanıma için aranmamaktadır.) c-)Kararın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmiyor olması, d-)Kamu düzenine aykırı olmaması, e-)kendisine karşı tenfiz istenen kişinin tenfiz davasında itiraz etmiş olmak koşulu ile yabancı mahkemede usulüne uygun davet edilmiş olmasıdır. Tanıma için münhasır yetki, kamu düzeni ve savunma hakkı sağlanması şartları yeterli olup karşılıklılık şartı yokken tenfiz için tüm şartların birlikte aranması gerekir. Uygulamada Almanya ile karşılıklılık ilkesinin gerçekleştiği kabul edilmektedir. 1929 yılında iki ülke arasında yargılama giderlerinin tenfizine imkan tanıyan anlaşma vardır. Yargıtay İçtihatları ile uygulamada Türkiye ile Almanya arasında karşılıklılık ilkesinin var olduğu benimsenmiştir. Tanıma ve tenfiz davalarında kural olarak Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Aile Hukuku alanına giren yabancı mahkeme kararlarının tenfizinde ise görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Davacının ikametgahı Türkiye’de değilse teminat göstermesi gerekir. Yine kesinleşmiş mahkeme kararında apostil şerhinin olması gerekir. Dosyamız incelendiğinde bu şerhin olduğu görülmektedir. Yine kararın 1 Temmuz 2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Türkiye ile Almanya arasındaki uygulamadaki fiili durum göz önüne alınarak mütekabiliyet için anlaşma ve teminat gerekmediği kanaatine varılmıştır. Yine Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununun 51. maddesi gereği görevli mahkeme Asliye Mahkemesi denilmekle ticari davalarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu Yargıtay İçtihatları ile de sabittir. Karar incelendiğinde kamu düzenine aykırı bir husus olmadığı, Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine giren bir dava olmadığı, tanıma ve tenfize uygun bir dava olduğu anlaşıldığından davanın kabulü yoluna gidilmiştir. Türkiye ile Almanya arasında teminat muafiyeti konusunda anlaşma vardır. Bu nedenle davacıdan teminat alınmasına gerek görülmemiştir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16175 Esas – 2018/1079 Karar). Taraflar tacir olup Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesine yönelik görevsizlik kararı verilmemiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının KABULÜ ile; … Yerel Mahkemesinin … sayılı 22/05/2019 tarihli kararının TANINMASINA VE TENFİZİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 348,80 TL nispi karar harcının, 54,40 TL peşin harçtan mahsubu ile noksan kalan 294,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 109,00 TL yargılama gideri ile 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı toplamı 217,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

Harç / Masraf Dökümü Davacı Gider Avansı Yargılama gideri detayları
Peşin Harç : 54,40 TL Yatırılan Avans : 250,00 TL Posta ve Diğer Giderler : 109,00 TL
Karar Harcı : 348,80 TL Davalı Gider Avansı
Noksan Harç : 294,40 TL Yatırılan Avans : 00,00 TL