Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/352 E. 2020/445 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/352 Esas
KARAR NO : 2020/445

DAVA : Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin ürün tedarik sürecinde yaşadığı sorunlar ve ek vergi maliyetleri nedeniyle şirketin dengesinin bozulduğunu, kredi alınamaması sebebiyle ekonomik çıkmaza sürüklendiğini belirterek konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiş, 31.05.2020 tarihi itibariyle (adi) borçlardan iskonto yapılmadan 19 ay geri ödemesiz sonraki 3 yılda eşit paylı ve eşit taksitler halinde, rehinli borçların ise yapılandırılmak suretiyle (İİK. 308/h) ödenecek vade konkordatosu teklifinde bulunduğunu belirtmiş yine davacı vekili konkordato kaynağı olarak konkordato sürecinde duran varlık satışının gerçekleştirilmeyeceği, mali durumunun, ödenmiş sermaye borçlarının ödenmesi, şirket ortaklarınca sermaye taahhüt borçlarından 100.000.000,00 TL’sinin nakit 41.900.000,00 TL’sinin ticari mal olarak ödeneceği, ödemesiz geçen ilk 19 ay için işletme sermayesinin biriktirileceği, ana faaliyet konusuna ek olarak perakende mobilya alım-satımı yapılacağı, tedarikçilerden iskontolu nakit ürün alımı sağlanarak karlılık oranının arttırılacağı, modası geçen ve atıl halde duran stokların satılarak nakde çevrileceği şeklinde belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce , dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerin İİK 286. kapsamında sayılan belgeler olup olmadığı ve bu kapsamda sunulmayan belge bulunup bulunmadığı konusunda ön rapor tanzim ettirildiği, bilirkişi ön raporunda İİK 286. Maddesi kapsamında sunulan belgelerin eksiksiz olduğu belirtilmekle yasa gereği, davacı şirket hakkında İİK 288. Maddesi yollamasıyla İİK 287 maddesi gereğince 22/07/2020 tarihi saat 16:00 itibariyle 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verildiği, geçici komiser heyetinin oluşturulduğu, komiser heyetinin 23/07/2020 tarihi itibariyle göreve başladığı anlaşılmıştır.
Dava, adi konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
(Adi) konkordato ,borçlunun iktisadi çöküntüden kurtulmasını ve imtiyazlı alacaklılar dışındaki tüm alacaklılarının mahkemece tasdik edilen belli bir ödeme plânı çerçevesinde eşit olarak tatmin edilmelerini sağlayan ,esas itibariyle alacaklıların yararlarını ve işletmenin iş gücü potansiyelinin korunmasını öngören yeniden yapılandırma ve tasfiye kurumudur. Konkordato müessesinin dürüst borçlular tarafından talep olunabileceğine dair yasal bir düzenleme mevcut olmasa dahi konkordato, esasen elinde olmayan nedenlerle, işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak için kabul edilmiş bir müessesedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
Kanunun, konkordato talep eden davacı borçluya,konkordato talep etme ve kanunun kendisine tanıdığı imkanlardan yararlanma imkanını kayıtsız,şartsız ve sınırsız olarak verdiği kabul edilemez. Türk Medeni Kanunu’nun 2. Maddesi gereği, hakkın kötüye kullanılması hukuk düzeni tarafından korunmaz. Bununla birlikte alacaklıları zarara uğratma amacına yönelik konkordato taleplerinin engellenmesi yönünde açık düzenleme getirilerek konuya dikkat çekilmiştir. İİK m.287/f.5 hükmü atfıyla İcra ve İflas Kanunu’nun m.292/f.1 hükmü,iflasa tâbi borçlu hakkında verilen geçici veya kesin mühletin hangi şartlarda kaldırılarak iflasının açılacağını dört bent halinde düzenlemektedir. Buna göre:
“a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa.
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse” borçlunun iflasına re’sen karar verilebilecektir.
Mahkememizce, açıklanan genel ilkeler çerçevesinde yapılan yargılamada, İİK. 291. maddesi gereğince geçici komiser heyetinden; davacıların konkordato talebi ile amaçladığı iyileşmenin gerçekleştiğinin tespit edilmesi halinde derhal ara rapor ile bu hususun mahkememize bildirilmesi, İİK. 292. maddesi uyarınca, konkordato isteminde bulunan davacıların malvarlığının korunması için iflasın açılmasının gerektiğinin tespit edilmesi halinde veya konkordatonun başarıya ulaşılamayacağının anlaşılması durumunda ya da davacıların İİK. 297. maddesine aykırı davranması veya geçici komiser heyeti tarafından verilen talimatlara uymaması halinde bu hususların da rapor edilerek derhal mahkememize bildirilmesi, davacının konkordato talebi öncesi veya sonrası , yakın zamanda adres değişikliği yapıp yapmadığı, şirketin yakın zamanda iflas ertelemeden çıkıp çıkmadığı, yakın zamanda ortaklık yapısının değişmiş olup olmadığı, ortaklara borçlar ortaklardan alacaklar hesaplarında yüksek tutarların bulunup bulunmadığı, ön projede kaynak üretmeye yönelik soyut ve belirsiz ifadelerin olup olmadığı, ön projenin hazırlandığı tarih ile başvuru tarihi arasında önemli ve şüpheli finansal işlem olup olmadığı, önemli bir varlığın, varlık grubunun satılması, bankalar ile yeniden yapılandırma yapılmış olması, önemli tutarda bir alacağın tahsil kabiliyetinin kaybolması, faaliyet için gerekli bir lisansın, iznin iptal edilmesi, bir varlığın, faaliyetleri sekteye uğratacak şekilde zarar görmesi gibi hususların önemli ve şüpheli finansal işlem olarak değerlendirilerek bu hususların bulunup bulunmadığının araştırılması ve raporlanması, rayiç değer bilançosu hazırlanırken önemli hesap hataları yapılıp yapılmadığı, rayiç değer bilançosunda düzeltme yapılmasını gerektiren hususların tespit edilerek gerekli düzeltmelerin yapılması ve bunların ne şekilde yapıldığının raporda belirtilmesi, borçlunun mali durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgelerin (tapu kayıtları,araç ruhsatları, gayrimenkul değerleme raporu,detay mizan vs.) sunulup sunulmadığı, sunulmamış ise borçludan bu bilgi ve belgelerin teminin istenmesi ve bu şekilde hazırlanacak raporun mahkememize sunulması istenilmiş, ön inceleme duruşmasında alacaklıların talep ve beyanları da nazara alınarak geçici komiser heyetinden bu kez; davacı şirketin şüpheli finansal işlemleri olup olmadığı, alacaklı sayısı ve alacaklıların duruşmadaki beyanları da dikkate alınarak alınan sipariş avanslarının şirket tarafından ne şekilde kullanıldığı, dava dilekçesinde ürün tedariki için sipariş verildiği belirtildiğinden ticari kayıtlarda bu konuda işlem bulunup bulunmadığı, davacı hesaplarında sipariş avansıyla uyumlu nakit bulunup bulunmadığı, davacının alacaklıları zarara uğratma amacı ile hareket edip etmediği, sermaye taahhüdünün yerine getirilip getirilmediği hususlarında ve davacının online satış yapamadığı da dikkate alınarak konkordato kaynağı oluşturmasının ve projesinin uygulanma ihtimalinin bulunup bulunmadığı hususlarında rapor tanzim edilmesi istenilmiştir.
Geçici komiser heyeti, ara raporları ile geçici nihai raporunu mahkememize ibraz etmiş, yine komiser heyeti tarafından görevlendirilen bilirkişiler aracılığıyla davacı şirketin mal varlığının rayiç değerlerinin tespitine yönelik bilirkişi raporlarının dosyaya sunulduğu, yalnız şirket demirbaşlarına ait değerleme ve rayiç değer tespitine ilişkin raporun sunulmamış olduğu, şirket mal varlığındaki demirbaşlarının değerinin borca batıklık durumunu etkilemeyeceğinin komiser heyeti raporunda belirtildiği anlaşılmıştır.
Geçici komiser heyetinin ara raporları ile nihai raporundan anlaşıldığı üzere ; Davacı borçlunun en son 15.04.2019 2019 tarihinde adres değişikliği yaptığı, 22.07.2019 tarihinde ortaklık yapısının tümüyle değiştiği,31.05.2020 – 22.07.2020 tarihleri arasında yapılan birçok alım-satım işleminin – mutabakata cevap vermeyen- aynı şirketlerle yapıldığı, borçlunun nihai tüketicinin mallarını teslim etmekte zorluk içerisinde iken tahsil edilen avanslarla Mart-Haziran dönemlerinde 5.573.576,28 TL. lik gayrimenkul satın aldığı, yine borçlunun Kasım 2019-Temmuz 2020 dönemlerinde satın aldığı ve sattığı 8 adet gayrimenkulün şirket kayıtlarında yer almadığı, işlemlerin kayıtdışı olduğu, …’a 15.932.579,38 TL. ‘ lik ticari malın 3.428.855,86 TL.’ye satıldığı, davacı borçlu şirketin ticari faaliyetinin -Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen erişimin engellenmesi kararları neticesinde- durmuş olduğu, borçlu şirket tarafından birçok bankayla görüşülmesine rağmen borçlunun geçici mühlet kararından önce çalıştığı ve hesaplarında bloke bulunan ve kullanamadığı banka hesapları dışında başka bir bankadan yeni bir hesap açılmasının mümkün olmadığı, halihazırda borçlunun nakit akışını sağlayabileceği ve ödemelerini gerçekleştirebileceği üzerinde bloke bulunmayan herhangi bir banka hesabının bulunmadığı, T.C. Ticaret Bakanlığı’nın 09.09.2020 tarihli cevabi yazısından anlaşılacağı üzere borçlu hakkında Bakanlığın şikayeti üzerine Reklam Kurulu tarafından 14.07.2020 tarihli ve 299 sayılı toplantıda alınan karar ile borçlu hakkında 104.781 TL. tutarında idari para cezası ve durdurma cezası kararları verildiği, borçlunun mesafeli satış faaliyetlerinin 6502 sayılı Kanun’un 48. Maddesine aykırılık teşkil ettiği tespit edilerek borçlu hakkında … Valiliği Ticaret İl Müdürlüğünün 04.06.2020 tarih ve 8505 sayılı kararı ile 4.971.620,60-TL tutarında idari para cezası uygulandığı, … 5. Sulh Ceza Mahkemesinin … D.İş sayılı kararı ile www.istanbulbilişim.com isimli internet adresine, … 7. Sulh Ceza Mahkemesinin … D.İş. sayılı kararı ile www.istanbulbilisim.net isimli internet adresine, … 4. Sulh Ceza Mahkemesinin … D.İş. sayılı kararı ile … isimli internet adresine erişiminin engellenmesine karar verildiği, davacı borçlu şirketin kaydi öz kaynaklarının 31.08.2020 tarihi itibariyle (-) 36.383.798,82 TL olarak gerçekleştiği, şirket sermayesinin korunmadığı, 31.08.2020 tarihli kaydi bilançoya göre davacı şirketin borca batık olduğu, Rayiç Değer Bilançosunda ise öz kaynakların (-) 43.401.960,51 TL olarak gerçekleşmiş olduğu, Şirketin rayiç/güncel bilançoya göre de TTK Madde 376’ya göre borca batık durumda olduğu, geçici komiser heyeti talimatına rağmen mühlet kararının verilmesinden sonra doğan kira, aidat, elektrik, tedarikçilere olan borçlar, Vergi ve SGK borçları, İşçi Maaşları ve diğer işçilik alacaklarının ödenerek tasfiye edilmediği, şirketin geçici mühlet sonrası kamu borçları da dahil olmak üzere 31.08.2020 tarihi itibariyle toplam 3.307.705,32 TL. tutarında borcunun bulunduğu,davacının geçici mühlet kararı (22.07.2020) verilmesinden sonra, komiser heyetinin bilgisi ve onayı olmadan 23.07.2020 tarihinde … Ltd. Şti.’ ne iki kez toplam 38.250,00 TL. tutarında para transferi gerçekleştirdiği, davacının geçici mühlet tarihinden sonra, komiser heyetinin bilgisi ve onayı olmadan ( mutabakata cevap vermeyen) … firmasından 756.122,59 TL’lik mal alımı yapmış olduğu, davacı şirket hissedarı …’a ait … Ltd. Şti.nden olan alacak tutarının 4.947.125,02 olduğu, söz konusu tutarın finansal hareketlerden oluştuğu ve ne zaman geri ödeneceği konusunda net bir tarih bulunmadığı, davacı şirketin (121) Alacak Senetleri hesabında yer alan toplam 24.864.421,75 TL’lik bakiyeyle ilgili olarak; 8.855.921,75 TL’lik alacağın Nurettin Yavuz’dan olan senet alacaklarından oluştuğunun ifade edildiği ancak senetlerin sunulmadığı, 16.008.500,00 TL’lik alacağın da vadesi uzatılan (…, … Kağıtçılık şirketlerinden alınan) çeklerden kaynaklı olduğu, yine davacı şirket tarafından birçok cari hesaba para çıkışlarının yapıldığı, finansal hareket gören cari hesaplardaki bakiyelerin komiser heyeti raporun 2.4. bölümünde yer alan cari hesaplara virmanlanmak suretiyle kapatıldığı, davacının stoklarla ilgili özellikle konkordato başvurusundan hemen önce Haziran ve Temmuz aylarında yüksek tutarda ticari mal alım-satım işlemleri yaptığı, alım-satım işlemlerine konu tarafların büyük oranda aynı şirketler olduğu, satın alınan malların bedelinin ödendiği ancak satılan malların bedellerinin ise nakit olarak alınmadığı, mal bedelleri karşılığı için çekler alındığı, işbu çeklerin vadeleri gelmesine rağmen muhatap bankaya verilerek tahsile konu edilmediği, çeklerin tahsili hususunda herhangi bir hukuki işlem yapılmadığı, söz konusu çeklerin vadelerin ötelendiği, stoklardan bu şekilde azaltılan malların nihai tüketicilerden alınan avanslar karşılığı teslim edilmesi gerekmesine rağmen tüketicilere teslim edilmeyerek başka bir satışa konu edildiği ve söz konusu malların bedellerinin halihazırda tahsil edilerek şirket hesaplarına girmediği, yine davacı borçlu tarafından stoklarında değer düşüklüğünün olduğu, değeri düşen malların hurdacı olarak bilinen firmalara satıldığının komiser heyetine bildirildiği, değer düşüklüğü ile ilgili komiser heyetine 05.03.2020 tarihli, 11.03.2020 tarihli, 12.03.2020 tarihli, 09.04.2020 tarihli, 20.04.2020 tarihli, 21.04.2020 tarihli ve 06.05.2020 tarihli 7 adet tutanaklar/evrak sunulduğu, ancak tutanak eki evraklardan hangi tarihlerde hangi tutarlarda alınan mallarla ilgili değer düşüklüğü oluştuğunun tespitinin yapılamadığı; söz konusu tutanakların Borçlu Şirketin konkordato başvurusundan önceki tarihlere ilişkin olmasına rağmen, konkordato başvurusu sırasında sunulan makul güvence raporunda hiçbir şekilde yer almadığı ve raporun içeriğinde de bahsedilmediği, ayrıca Uzun Vadeli Verilen Depozitolar hesabında yer alan 460.000,00 TL’lik 2 adet teminat çekinin suretlerinin komiser heyetine sunulmadığı, davacı borçlunun nihai tüketicilerin mallarını teslim etmekte zorluk içerisindeyken tahsil edilen avans tutarları ile Nisan, Mayıs 2020 dönemlerinde gayrimenkul satın almış olduğu, 8 adet gayrimenkulün 2019-2020 yıllarında alınıp satıldığı, işbu 8 adet gayrimenkul ile ilgili olarak şirketin kayıtlarında herhangi bir bilgi/tutar bulunmadığı söz konusu 8 adet gayrimenkulün alım-satımın kayıt dışı olarak gerçekleşmiş olduğu, davacı Şirket’in 31.08.2020 tarihi itibariyle (-) 45.800.334,40 TL zarar ettiği, zararın temel sebebinin 78.144.631,66 TL’lik ticari malın (bir kısmının değer düşüklüğü içerdiği gerekçesiyle) 47.118.641,86 TL net satış fiyatı ile satılmasından kaynaklandığı, davacı borçlunun geçmiş yıllar performanslarına bakıldığında, 2017 yılında %8, 2018 yılında %14 ve 2019 yılında %18 olan brüt karlılık oranlarının 31.05.2020 tarihinde %1, 22.07.2020 tarihinde (-) %66 ve 31.08.2020 tarihinde yine (-) %66 olarak gerçekleştiği, zikredilen işlemlerin muhasebesel olarak şüpheli finansal işlemler niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar geçici komiser heyeti davacı borçlunun revize konkordato projesinin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı yönünden değerlendirmede bulunulmuş ve ” … Borçlunun konkordato projesinin başarıya ulaşmasının doğrudan doğruya revize projede öngörülen; 11.500.000.- euro’luk (yaklaşık:103.500.000,00 TL.) hisse satışı ve yeni ortak sermaye ödemesine bağlı olduğu, borçlu tarafından 09.10.2020 tarihli dilekçesinde ifade edilen hisse satışının gerçekleşmesi, draft olarak sunulan teminat mektubunun gayrikabilirucu ve kesin olarak mühabir bankaya yatırılması ve muhabir … Bankası tarafından teyit edilmesi, söz konusu teminat mektubu tutarının nakit olarak şirket hesabına ödenmesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde borçlunun konkordato projesinin başarıya ulaşabileceği, aksi halde borçlunun diğer konkordato kaynakları ile projesinin başarıya ulaşmasının mümkün olamayacağı, halihazırda işbu rapor tarihi itibariyle söz konusu teminat mektubuna ilişkin muhabir bankadan teyit alınamadığından konkordato kaynağına ilişkin olarak bir herhangi bir değerlendirme yapılamadığı, son tahlilde söz konusu 11.500.000.- euro’luk (yaklaşık:103.500.000,00 TL.) hisse satışı ve yeni ortak sermaye ödemesine dair konkordato kaynağının dikkate alınıp alınamayacağı, konkordato kaynağı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususundaki hukuki değerlendirmelerin ve takdirin sayın mahkemenize ait olduğu…” şeklinde görüş ve kanaat belirtmiş ise de davacı tarafından gerçekleştirildiği tespit edilen şüpheli finansal işlemler dikkate alınarak duruşma tarihinden kısa bir süre önce sunulan ve somut ve ciddi adımlar içermeyen hisse devri sözleşmesi olduğu belirtilen sözleşmenin , yargılamayı uzatmaya matuf olduğu kanaatine varılmış ve etkisi konusunda inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
Yukarıda detaylarıyla açıklandığı üzere davacının , konkordato başvurusundan kısa süre önce ve mühlet kararından sonra yaptığı şüpheli finansal işlemlerle , alacaklıları zarara uğratma kastı ile hareket ettiği sonucuna varılmıştır. Geçici komiser heyeti tarafından tespit edilen işlemler dikkate alındığında davacı borçlunun, alacaklılarını zarara uğratma amacıyla yapılmış bir konkordato başvurusunun söz konusu olması sebebiyle, İİK m.287/f.5 ve İİK m. 288/f.1 atfıyla geçici mühlette de uygulanan İİK m. 292’ye göre mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve borca batık durumda olduğu tespit edilen borçlu şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve oluşan tam vicdani kanaat ile davanın ve kesin mühlet verilmesi talebinin reddine, tedbirlerin kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Davanın ve kesin mühlet verilmesi talebinin REDDİNE,
Davacı … DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ (ticaret sicil no:…) hakkında mahkememizce 22/07/2020 tarihi saat 16:00’dan geçerli olmak üzere verilen geçici mühletin ve tüm tedbirlerin 15/10/2020 günü saat 13:35 itibariyle tümden kaldırılmasına,
15/10/2020 günü saat 13:35 itibariyle konkordato komiser heyetinin görevine son verilmesine; hak edilen ücretin komiser heyetine görev süresi ile orantılı olarak ödenmesine,
Konkordato komiser heyetinin görevine son verildiğinin … Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığına bildirilmesine,
b) Davacı … LİMİTED ŞİRKETİ’nin (ticaret sicil no:…) İFLASINA,
15/10/2020 günü saat 13:35 itibariyle, … DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ hakkında iflasın açılmasına,
Kararın derhal … Nöbetçi İflas Müdürlüğüne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
İflas kararının, iflas müdürlüğü tarafından İİK m.166 hükmü çerçevesinde ilan olunmasına,
Davacı şirket tarafından depo edilen iflas avansının İstanbul İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
c)Davacının konkordato talebinin red olunduğunun, geçici mühletlerin tümünün kaldırıldığının, konkordato komiser heyetinin görevine son verildiğinin daha önce ilan yapılan ticaret sicil gazetesi ile Basın İlan Kurumu resmi ilan portalında ilan olunmasına ve daha önce bildirimde bulunulan ilgili yerlere derhal bildirimde bulunulmasına,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından harcanan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve hazır bulunan alacaklı vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren on gün içinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/10/2020

Başkan

Üye

Üye

Katip