Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/35 E. 2021/8 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/35
KARAR NO : 2021/8

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2020
KARAR TARİHİ : 12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Jungheinrich marka forklift makinelerin satış kiralama ve servis bakım hizmetlerini sağladığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 30.06.2016 tarihli Forklift Satış Sözleşmesi akdedildiği, iş bu sözleşme uyarınca 1 adet … Model … Marka Akülü Forklift, 3 adet … Model … Marka Akülü Transpalet ve 3 Adet … Marka Manuel El Transpaleti satışı ve bu satışın koşullarının belirlenmesi esas alındığını, davalı taraf ile davacı müvekkili şirket arasında akdedilmiş olan Forklift Satış Sözleşmesine göre sözleşme kapsamındaki malzemelerin toplam değerinin 36.160,00 Euro (KDV hariç) ödemelerin ise Eylül-Ekim-Kasım aylarının 30. Günlerinde yapılacağı ve söz konusu ödemelerin Euro olarak veya fatura tarihindeki TCMB’nin uyguladığı döviz satış kuru üzerinden Türk Lirası olarak yapılabileceğinin bildirildiği, TL ile ödeme yapılması durumunda fatura tarihinde geçerli olan döviz kuru ile fiili ödeme tarihinde geçerli döviz kuru arasında lehe veya aleyhe oluşabilecek kur farklılıkları karşılıklı kur farkı faturalı ile kayıtlara alınacağı şeklinde kararlaştırıldığını, davalıya sözleşmede kararlaştırılan akülü forklift makinası ve akülü transpaletle ile el transpaletleri tesliminin sağlandığını, iş bu satıştan kaynaklanan satış bedelleri müvekkili şirket tarafından davalı borçlu şirket adına faturalandırıldığı, borcun bir kısmına karşılık olarak borçlu tarafından müvekkili şirkete 61.700,00 TL meblağlı çek verildiği, takasa verilen söz konusu çekin borçlunun ödeme vaadi ve zor durumda kalmaması için takastan geri çekildiği ancak yine ödeme olmayınca … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiği, davalı tarafından söz konusu faturaların ödenmemesi üzerine ödenmeyen fatura alacaklarına istinaden davalı şirket aleyhine … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından ilamsız icra takibine karşı soyut ve haksız olarak itiraz edildiğini, davalının itiraz dilekçesinde bildirdiği yetki itirazının yerinde olmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı haklı davalarının kabulünü, davalının itirazının iptalini ve takibin … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya üzerinden takip talebinde talep edildiği şekilde devamını, borca haksız ve mesnetsiz olarak itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, fazlaya dair talep vc dava haklarının saklı kalması kaydıyla, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf HMK’nın 67. Maddesi gereği itirazın kendisine tebliğinden itibaren 1 senelik hak düşürücü süre içerisinde davasını ikame etmediğini, davacı tarafın ödeme emrine 04.10.2018 tarihinde itiraz etmelerinin üzerinden 1 seneden fazla süre geçtikten sonra 14.01.2020 tarihinde dava ikame ettiklerine, bu sebeple haksız davanın usulden reddine karar verilmesin ettiklerine, davacı tarafın konusu ve tarafları aynı olan mahkemenizin 2020/34 Esas sayılı dosyasından açmış olduğu bir dava daha mevcut olduğunu, bu sebeple derdestlik itirazında bulunduklarını, bu sebeple haksız davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, iş bu davaya konu uyuşmazlıkta alanya mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, öncelikle davacı tarafın sunmuş olduğu bu sözleşmenin içeriğini kabul etmediklerini, uyuşmazlık konusu çekin içeriğini kabul etmedikleri sözleşmeyle bir bağlantısı bulunmadığını, nitekim davacı tarafın dilekçe ekinde sunmuş olduğu sözleşmede uyuşmazlık konusu çeke ilişkin yaptığı bir atıfta bulunmadığını, davacı taraf ile davalı müvekkili arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığını, davacı tarafın davalı müvekkilinden belirttiği miktarda ve yekünde bir alacağı bulunmadığını, davacı tarafın davasına dayanak yaptığı belgelerin içeriğini kabul etmediklerini, davaya konu faturaların içeriğini ve borcu kabul etmemekle birlikte; davacının sunmuş olduğu faturaların toplamının 139.974,62 TL yaptığını, ancak davacının harca esas değer olarak dava dilekçesinde talep ettiği tutarın ise 166.914,73 TL olduğunu, bu durumun dahi davacı tarafın niyetini göstermesi açısından tek başına yeterli olduğunu, ayrıca davacının sunduğu sözleşmenin içeriğini kabul etmedikleri gibi davacının sunmuş olduğu bu sözleşmeye çıplak gözle bakıldığında ödeme miktarı ve ödeme tarihinin sonradan elle yazılıp eklendiğinin görüldüğünü, bu nedenle de iş bu sözleşmeye ve içeriğine itibar edilmesinin hem hukuken hem de taraflarınca mümkün olmadığını, davacı tarafın talep ettiği faize ve faiz oranlarına da itiraz ettiklerini, davacının davalı müvekkilini temerrüde düşürmeden faiz talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle ve de belirlenecek nedenlerle davacının haksız davasının hak düşürücü süre geçtikten sonra ikame edilmesinden ve tarafları ile konusu aynı olan derdest bir davanın bulunmasından dolayı öncelikle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise; esastan reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasını, haksız bir şekilde icra takibi başlatan davacının talep ettiği alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Mahkememizin 2020/34 esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizin 2020/34 esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacının …Tic.Ltd.Şti., davalının ise… Tic.Ltd.Şti. olduğu ve neticede itirazın iptali talebinin davamız konusu da olan 30.06.2016 tarihli Forklift Satış Sözleşmesine dayandığı anlaşılmaktadır.
HMK 166/1. maddesinde “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir.Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar.”Aynı maddenin 3.fıkrasında da “Birleştirme kararı derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir” ve 4.fıkrada da;” Davaların aynı veya benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerine etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” denilmektedir.
Mahkememizin 2020/34 Esas sayılı dava dosyası ile mahkememizin 2020/35 Esas sayılı iş bu dava dosyasındaki taleplerin sırasıyla çeke ve faturaya dayalı olduğu ancak aynı sözleşmeden kaynaklı alacak olduğunun belirtilmesi ve tarafların aynı olması, yargılamanın birlikte yürütülmesi usul ekonomisi bakımından yerinde ve gerekli olduğu gibi HMK 166/4 maddesi anlamında her iki dosya arasında bağlantı olduğunun kabulü gerektiği sonucuna varılmakla mahkememizin 2020/34 esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1- HMK 166. maddesi gereğince iş bu dosya ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan mahkememiz İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/34 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, YARGILAMANIN BİRLEŞTİRİLEN İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2020/34 ESAS SAYILI DOSYASI ÜZERİNDEN DEVAMINA,
2-HMK 166 maddesi gereği birleştirme kararının derhal İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/34 Esas sayılı dosyasına BİLDİRİLMESİNE,
3-Yargılama gideri ve sair hususların birleştirilen dosya üzerinden karara bağlanmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı esas hükümle birlikte İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/01/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)