Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/333 E. 2021/330 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/333
KARAR NO : 2021/330

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 11/06/2018
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Bankası A.Ş’de B grubu hisse sahibi olduğunu, müflis banka hakkında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı kararı ile 16/11/2017 günü saat 15:28 de iflasına karar verildiğini müvekkilinin … 1. İflas Müdürlüğünün … sayılı dosyasına alacaklı olarak kaydedilmek için 04/01/2018 tarihinde müracaat ettiğini bu talebin 11/06/2018 tarihinde kendilerine yapılan tebligat ile reddedildiğini, müvekkilinin zararının giderilmesi ve mülkiyet hakkının ortadan kalkmasının önlenmesi ve ihlalinin tazmini için iflas masasına alacaklı olarak kaydedilerek sıra cetveline kaydının yapılmasını yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde, 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 22.07.2016 tarih ve 6947 sayılı Kararı ile …’nun … tarih ve … sayılı yazısında yer alan talebi üzerine, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. Maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde … Bankası A.Ş.’nin faaliyet izninin kaldırılmasına karar verildiğini, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasından … tarafından açılan iflas davasında, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 106.maddesi uyarınca müvekkil Bankanın iflasına, iflasın 16.11.2017 tarih ve saat 15.28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin Fon tarafından yerine getirilmesine karar verildiğini, müflis bankanın iflas tasfiyesinin … 1. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliğince atanan iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, müvekkil iflas İdaresince tanzim edilen sıra cetveli … tarihli … Gazetesinde ilan edildiğini, talep eden kişilerce … 1.İflas Müdürlüğünde sıra cetvelinin incelenebildiğini, davacı …, müvekkili müflis bankadan 370.200,00-TL tutarında alacaklı olduğundan bahisle … 1. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasına … kayıt numarasıyla alacak kayıt talebinde bulunduğunu, davacı tarafın alacak talebi, bedeli 370.200,00-TL olduğu beyan edilen hisse senedine dayandığını, müflis bankanın iflas tasfiye işlemleri halen devam etmekte olup, iflas tasfiyesi neticesinde sıra cetveline kayıtlı tüm alacakları ödendikten sonra tasfiye bakiyesi kalması halinde, hisse senedi sahiplerine garameten ödeme yapılabileceğini, Bu kapsamda davacı tarafın müflis şirketin hisse sahibi olduğu dikkate alındığında hisse senedine dayalı olarak iflas masasına alacak kayıt talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, alacak kayıt talebi hisse senedine ilişkin olduğundan reddedilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığını belirterek İİK 235. maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinden açılmamış ise davanın öncelikle usulden reddine, dava süre içerisinde açılmış ise izah edilen nedenlerle davanın esastan reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
İflas idaresine müzekkere yazılarak 2017/14 İflas sayılı dosyasında, iflas tasfiyesinin hangi usulle yürütüldüğü, iflas idare memurlarının seçilip seçilmediği, seçilmiş ise isim ve adreslerinin bildirilmesi ile davacının, dava konusu alacağa ilişkin olarak masaya kayıt için sunduğu başvuru dilekçesi, iflas idaresince veya müdürlüğünce verilen karar örneği, müflis sorgu tutanağının gönderilmesi ve İİK 223. Maddesine göre, davacının, iflas idaresi yahut müdürlüğünce verilen kararın kendisine tebliği için avans yatırıp yatırmadığı, buna göre verilen kararın davacıya tebliğ edilip edilmediği, edilmişse hangi tarihte tebliğ edildiğinin ve sıra cetvelinin ilan tarihinin bildirilmesi istenilmiş, müzekkere cevabından iflas kararının kesinleşmiş olduğu ve davanın İİK 235. Maddesi kapsamında süresinde ikame edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlık, davacının müflis bankanın 74.040 adet B grubu hissesini satın almış olması sebebiyle hisse bedelinin iflas masasına kayıt ve kabulünün mümkün olup olmadığı hususunda toplanmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 379-389. maddelerinde, belli istisnalar dışında şirketin kendi hisse senetlerini temellük edemeyeceği öngörülmüş, buna paralel olarak TTK’nın 480/3. maddesinde ise, “Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler; tasfiye payına ilişkin hakları saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle, anonim şirket ortağı ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira, ortakların payları için yapılan ödemeler ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından ortaklığın iflası halinde ortaklar kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nın 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkün olup , TTK’nın 480/3 ve 379. maddeleri uyarınca, ortakların hisse bedelini geri istemeleri mümkün olmadığı gibi, anonim şirketlerin de kendi hisse senetlerini geri alabilmeleri mümkün olmadığından hisse senedi bedelinin iflas masasına kayıt talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/04/2021

BAŞKAN …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
KATİP …
¸e-imzalıdır