Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/321 E. 2021/322 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/321 Esas
KARAR NO : 2021/322 Karar

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2014
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların ortak murisi …’in 29.05.2007 de evli ve çocuksuz olarak vefat ettiğini, mirasçı olarak geriye eşi 2 nolu davalı …’i ve kendisinden önce vefat eden erkek kardeşinin çocukları olan yeğenleri davacı müvekkillerini bıraktığını, müteveffa … çok yaşlı, yatalak hasta bir kimse olarak vefat ettiğini, davalı …’in kendilerine gerek müteveffanın taşınmazları ve gerekse bankalardaki hesaplar hakkında yeterli bilgiyi vermekten imtina ettiğini, uzun süre sonra ve özellikle terekenin tespitini istemelerinden sonra, tereke dosyasına bankalardan ve sair resmi mercilerden gelen cevapların adı geçen davalının verdiği cevaplarla uyuşmadığını görmeleriyle anlayabildiklerini, söz konusu terekenin tespitine ilişkin davanın … l. Sulh Hukuk Mahkemesi … E. numarası ile halen derdest olduğunu, murisin ölümünü takip eden 1 yıl içinde dahi devam edildiğini ve mesela bu suretle yürütülen hesap hareketleri sonucunda hesabın kapatıldığını, hesaplardan birinde de hesap sözleşmesinde murisin imzasının taklit olunması sureti ile işlem yapıldığının anlaşıldığını, bu işlemler hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma dosyasının … soruşturma numarası ile halen derdest olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı haklı davanın kabulüyle, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, alacağın miktarını tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda taleplerini arttırmak kaydıyla, müteveffa …’in mirasçıları olan davacı müvekkillerinin miras paylarının toplamı karşılığı olarak, diğer mirasçı davalı … uhdesinde kalan 1.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve davalı bankadan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın belirsiz alacak davası olmayıp belirli olan bir eda davası niteliğinde olduğunu, davanın eda davası niteliğinde görülmesine karar verilmesi gerektiğini, dava dışı … ile eşi diğer davalı …’in müvekkili bankanın …’nde iki adet müşterek hesabı bulunduğunu, söz konusu hesaplardan … nolu hesaptan …’in müteveffa ölmeden önce bakiyeyi çektiğini ve hesabın kapatıldığını, müvekkili bankanın bu işleme onay vermesinde hukuken hiçbir sakınca bulunmadığını, diğer hesap olan … nolu hesaptan ise müteveffanın vefatından sonra bakiye meblağın çekilmiş olduğunu, müvekkili bankanın bakiyeyi öderken diğer hesap sahibinin ölü ya da sağ olduğu hususunu araştırma yükümlülüğünün bulunmadığını, yine müvekkili banka ile müteveffa … arasında müşterek hesaplar nedeniyle teselsüllü müşterek hesap sözleşmesi yapıldığını ve sözleşmenin 9. maddesinde “hesap sahiplerinden birinin ölümü halinde bankanın ölümden bilgisi olsun veya olmasın diğer hesap sahiplerine yaptığı ödemelerden dolayı vergi dairelerine ve/ veya ölenin mirasçılarına karşı doğabilecek her türlü sorumluluk hesap sahiplerine ait olacaktır” düzenlemesinin mevcut olduğunu, müvekkili bankanın hukuki sorumluluğu olmadığını bu nedenle müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığını, tereke dosyası devam ederken iştirak halinde mülkiyet durumunda dava açmalarının hukuken mümkün olmadığını, mevcut hesapların muris … ile müvekkili adına ortak olduğunu, murisin münferit ortağı olan davalı müvekkiline kimlik tespiti yapılarak ödemelerin yapıldığını, banka hesaplarında yapılan işlemlerin hesap sahiplerinin iradesine ve hukuka uygun olduğunu, davacıların bu hususla ilgili olarak savcılığa yaptıkları suç duyurusunun da takipsizlikle sonuçlandığını, usul ve esas bakımından haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Ancak davalı … 18.01.2017 tarihinde vefat etmiş olması nedeniyle mirasçıları … ve … davaya dahil edilmişlerdir.
Dahili davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; muris davalı …’in dosyaya sunmuş olduğu dilekçelerinde yer alan beyan ve itirazlarını tekrarladıklarını, davacıların dava dilekçesinde ve daha sonrasında dosyaya ibraz ettikleri dilekçelerinde ve ıslah dilekçesinde yer alan taleplerin tümüyle usul ve yasaya aykırı olup, olayda zamanaşımı mevcut olduğunu, davacıların müteveffanın ölümünden uzun yıllar sonra haksız çıkarlar elde etmek amacıyla işbu davayı açtıklarını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Ancak …’in de vefatı ile bu müteveffanın geriye mirasçıları …, … ve … davaya dahil edilmişlerdir.
Dahili davalı … ise cevap dilekçesinde özetle; … 13. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 13/07/2017 tarihli karar ile mirası reddettiklerini beyan etmiş olması nedeniyle …’in mirasçıları … ve … davaya dahil edilmiş ise de bu davalılar da … 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosya üzerinden verilen 05/12/2017 tarihli karar ile mirası reddettiklerini bildirmişlerdir. Bu nedenle …’nun mirasçısı olan kızı … ve …’nın mirasçıları kızı … ve eşi … davaya dahil edilmişlerdir.
DELİLER VE GEREKÇE/
Dava, davalı banka nezdinde bulunan tarafların murisine ait mevduat hesabındaki paranın usulsüz olarak ödendiği iddiasına dayalı alacak davasıdır.
Mahkememizin 29/04/2015 tarih 2014/1152 Esas ve 2015/209 Karar sayılı kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle dosyanın gönderildiği görevli … 23. Asliye Hukuk Mahkemesi 08/03/2018 tarih … Esas ve… Karar sayılı kararı ile husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
Davacıların bu karar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurması neticesinde İstanbul BAM 12. HD’nin 21/05/2020 tarih 2018/1479 Esas ve 2020/510 Karar sayılı kararı ile; “Somut olayda, uyuşmazlık usulsüz olarak gerçekleştirildiği ileri sürülen bankacılık işleminden kaynaklanmakta olup davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmasına ve dava tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasanın da yürürlükte olmamasına göre, iş bu davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu açıktır. ” şeklindeki gerekçe ile Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli görülmesi nedeniyle dava dosyası mahkememize gönderilmiş ve dava mahkememizin 2020/321 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt görmüştür.
İlgisi nedeniyle aynı miras ilişkisi nedeniyle … 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 02/12/2014 tarih ve … Karar sayılı kararı ile aynı davacılar tarafından davalı … ve … A.Ş. Aleyhine bu bankadaki mevduat hesabından kök murise ait paraların çekilmiş olması nedeniyle dava açıldığı ve ancak mahkemece açılmış olan davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiği, bu karar aleyhine temyiz kanun yoluna başvurulması akabinde Yargıtay 11. HD’nin 09/02/2016 tarih 2015/3872 Esas ve 2016/1191 Karar sayılı ilamı ile “Dava bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ve el birliği mülkiyetinde mirasçının kendi payına yönelik olarak açtığı davanın tereke adına açılmış sayılmayacak olması ve bu nedenle de terekeye temsilci atanması suretiyle davaya devamında mümkün bulunmaması ve tereke adına talepte bulunulması halinde de tüm mirasçıların taraf olması durumunda terekeye mümessil tayini gerekmemesi nedeniyle, mahkemenin tüm mirasçıların taraf olduğu iş bu davada ancak terekeye mümessil tayini suretiyle tereke adına davanın görülebileceği gerekçesi yerinde değil ise de, terekeye dahil bir hakla ilgili olarak paydaşlardan birinin sadece kendi payına yönelik dava açmasının mümkün olmamasına göre sonucu itibariyle doğru olan kararın açıklanan bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir. ” şeklindeki gerekçe ile kararın onanmış olduğu görülmektedir.
İş bu davamıza konu uyuşmazlık itibariyle de davacıların terekeye dahil bir hakla ilgili olarak sadece kendi paylarına yönelik olarak dava açmış oldukları anlaşıldığından ve terekeye dahil bir hak bakımından mirasçıların salt kendi payları bakımından dava açmaları mümkün olmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Aktif husumet yokluğundan davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının, 25,20 TL peşin harç ve 5.055,70 TL ıslah harcı toplamı 5.080,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.021,60 TL harcın kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan 55,50 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
Davalı … tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 25,20 TL
Karar Harcı : 59,30 TL
Islah Harcı : 5.055,70 TL
Bakiye Harç : 5.021,60 TL

Davacılar Gider Avansı
Yatırılan Avans : 995,00 TL

Davalı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 50,00 TL

Davalı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : 763,60 TL