Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/319 E. 2021/853 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/319 Esas
KARAR NO : 2021/853

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2020
KARAR TARİHİ : 03/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı eşi ve çocukları ile birlikte 2002 yılından itibaren müvekkilinin davalı eşine ait … adresinde mukim konutta yaşadığını, müvekkil ve eşi işbu konutu 2002 yılında aile olarak birlikte yaşamak ve hayatlarını orada sürdürmek adına ve tüm birikimlerini harcamak suretiyle 2002 yılında satın aldıklarını, söz konusu konutun tapusu ancak 20.02.2009 tarihinde çıkarılabildiğini ve müvekkilin eşi davalı …’ın adına tapuda tescil edildiğini, söz konusu konutun müvekkil ve çocukları için aile konutu niteliğine haiz bir konut olduğunu, davalı eş, aile konutu üzerine, … Tapu Müdürlüğü’nün … Tarihli, … yevmiye numaralı resmi senedi ile 450.000 TL bedel karşılığında diğer davalı … Bankası A.Ş lehine 1. Derecen ipotek tesis ederek aile konutu üzerindeki haklarını sınırlamış olduğunu, Davalı eş, aile konutunu … Tic. Ltd. Şti.’nin davalı bankaya olan kredi borcuna karşılık ipotek ettiğini, kredi borçlarının vadesi gelmesine rağmen ödenmemesine rağmen Davalı banka, … 10. İcra Müdürlüğü’nün… Esas numaralı icra dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatarak aile konutunu satışa çıkardığını, müvekkilinin, aile konutu olan konutun davacı müvekkil eşin rızası alınmadan ipotek ettiğinden bahisle, … 5. Aile Mahkemesi … Esas Numaralı dosyasından ipoteği kaldırılması davası açtığını, işbu dava devam ederken söz konusu konut … 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası’ndan cebri icra yolu ile satıldığını, bu satış sebebi ipotekli konutun satılması nedeni ile ipotek kaldırılması davalarının konusuz kaldığını ve davanın konusuz kalması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, karar da, toplanan deliller değerlendirilerek haklılık durumuna göre dava harç ve masraflarının tayinine karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilmiş olduğunu, bu sebeple kararın, taraflarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi’nin 2019/68 Esas numaralı dosyası ile istinaf edildiğini, söz konusu davanın sonucunun bu dava için bekletici mesele yapılması gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilin aile konutunun satışına neden olan banka bundan kaynaklanan zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu, söz konusu evin satılmasıyla birlikte, müvekkilinin, evini değiştirmek zorunda bırakılacağını, müvekkilin komşuları, çocuklarının arkadaş çevresi ve okulları değişeceğini, uyum süreci, taşınma, yeni ev bulma gibi zorlu bir süreci yaşayacaklarını, tüm bunların müvekkili için ve objektif olarak bakıldığında her insan için bir manevi yıpranma durumu yaratacağı aşikar olduğunu, nu nedenle müvekkilin manevi zararının da evin haksız ve hukuka aykırı olarak satışına sebebiyet veren davalı tarafça karşılanması gerekmekte olduğunu, söz konusu davaya konu olay bir haksız haksız fiil teşkil etmekte olduğunu, haksız fiillerde haksız fiilin işlendiği anda temerrüde düşülmüş olması nedeni ile haksız fiil tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekeceğini, ayrıca, davalı yan banka olup tacir olduğunu, haksız fiil ipotekten kaynaklı olup, bankanın ticari işletmesiyle ilgili bir ticari iş olduğunu, ticari işlerde ticari faiz istenebileceği göz önünde bulundurulduğunda faizin ticari olarak talep edilmesi keza usul ve yasalara uygu olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, dava değerini arttırma hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik, maddi tazminat olarak 10.000 TL’nin ve manevi tazminat olarak 1000 TL’nin alacağın tamamına, evin icraen satıldığı 13/09/2017 tarihinde itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi’nin 2019/68 Esas numaralı dosyasının huzurdaki dava için bekletici mesele yapılmasına, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Nakdi Gayrinakdi Kredi Sözleşmeleri kapsamında adı geçen firmaya bir miktar kredi kullandırıldığını, kredi borçlusu firmanın kredi borçlarını ödememesi üzerine kredinin teminatını teşkil eden davacının eşi …’ın maliki olduğu; kaydında müvekkili Banka lehine 450.000,00-TL bedelle 1. dereceden ipotek tesis edilmiş olan “… ili … ilçesi …-1 Mahallesi … mevkiinde kâin, tapunun … Pafta 1265 Ada 2 Parselinde kayıtlı, Otuzdokuz Bloklu Binsekiz Meskenli Kârgir Apartman nitelikli Ana Taşınmazın Kat Mülkiyetine ayrılmış; 8/8928 Arsa paylı D114 Blok Zemin Kat 2 Bağımsız Bölüm numaralı Mesken” vasıflı taşınmaz hakkında … 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından “İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile İlamlı” icra takibi başlatıldığını, söz konusu ipotek takibi kapsamında takip konusu taşınmaz … 3 İcra Müdürlüğü’nün … Tal. sayılı dosyasından 13.09.2017 tarihinde yapılan I. satışta 323.000,00.-TL bedelle alacağa mahsuben müvekkili bankaya ihale edilmiş olduğunu, ihalenin kesinleşmesine müteakiben taşınmazın 10.10.2017 tarihinde müvekkili bankaya devir ve tescil işlemleri tamamlanmış olduğunu, davacı, zararı öğrendiği tarihten iki yıl geçtikten sonra işbu davayı açtığını, davanın zamanaşımına uğradığını, Davalı …; kendisinin ve dava dışı …Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkili Bankaya olan doğmuş doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere müvekkili Banka lehine … tarih … yevmiye ile 1. dereceden 300.000,00 TL bedelle ipotek tesis ettiğini, söz konusu ipotek 28.11.2014 tarihinde fek edilmiş ve taşınmazın üzerine işbu davaya konu edilen kendisinin ve dava dışı …Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkili Bankaya olan doğmuş doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere müvekkili Banka lehine … tarih … yevmiye ile 1. dereceden 450.000,00 TL bedel ile ipotek tesis edildiğini, her iki ipotek de … ve …Tic. Ltd. Şti. nin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edilmiş olup 300.000,00 TL bedelli ipoteğin fek tarihi ile 450.000,00 TL bedelli ipoteğin tesis tarihi aynı olup, dava konusu ipotek 2009 yılında tesis edilen ipoteğin devamı olarak tesis edilmiş olduğunu, Davacı …’ın TMK. nun 194. Maddesine uygun rıza beyanı dosyaya sunulduğunu, taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteklerin Davacı …’ın bilgisi ve rızası dahilinde tesis edildiğinin açık olduğunu, davacı, davasında samimi ve inandırıcı olmadığı gibi iyi niyetli de olmadığını, davacı, hakkın kötüye kullanılmaması yasağına aykırı hareket ettiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, davacıya ait taşınmazın haksız ve hukuka aykırı olarak davalı yan tarafından cebri icra yolu ile satışına sebep olunduğu iddiası kapsamında maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacıya ait taşınmazın haksız ve hukuka aykırı olarak davalı yan tarafından cebri icra yolu ile satışına sebep olunup olunmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan maddi ve manevi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Öncelikle; 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5’inci maddesinden, sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
Madde 5/A-(1) Bu Kanunun 4. maddesinde verdiğinde kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Yine 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3’ncü maddesi uyarınca arabuluculuk kapsamındaki uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunludur.
7155 sayılı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Kanunun Dördüncü bölümünden sonra gelmek üzere; “Dava şartı olarak Arabuluculuk” başlığıyla eklenen Beşinci Bölüm ve maddeye göre;
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A -(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Dava dosyamızda arabuluculuk son tutanağının yer almadığı anlaşılmıştır. Davacı vekilince de duruşmada ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce arabuluculuğa başvurmadıklarını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından, Davacı vekili tarafından dava açılmadan önce dava şartı arabulucuk kapsamında arabulucuya başvurulduğuna ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmediği, başka bir anlatımla arabulucuya başvurulmadığı, ticari davanın arabulucuya başvurmadan açılması kanuna aykırıdır.
6102 sayılı TTK.na 7155 sayılı Kanunla eklenen 5/A maddesi gereği dava öncesi zorunlu arabuluculuğa tabi olan davada 6325 sayılı Kanuna yine 7155 sayılı Kanunla eklenen 18/A maddesi ikinci fıkrası gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı arabuluculuğa başvuru şartının yerine getirilmemesi nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 187,86 TL harçtan mahsubu ile bakiye 128,56 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6/1 maddesi gereğince (vekalet ücretinin 1/2 oranı olarak) hesaplanan 2.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 187,86 TL
Karar Harcı : 59,30 TL
Bakiye Harç : 128,56 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 250,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 50,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : 40,25 TL