Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/311 E. 2021/649 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/311 Esas
KARAR NO : 2021/649 Karar

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 27/03/2015
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dava dışı … Ltd. Şti. ile 31/08/2007 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzaladığını ve bu sözleşme gereğince kredi kullandırıldığını davalı …’ın kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil borçlu sıfatıyla imzaladığını, ödemelerde temerrüde düşülmesi nedeniyle … 1. icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını ve takibin kesinleştiğini … 1. İcra müd.nün ilgili dosyasından alınan talimatla hacze gidildiğini ancak borçlulara ait hacze kabil mal bulunamadığını, borçluların takip borcunu karşılayacak yeterli malın haczedilemediğini ve davalı borçlu için takibin kesinleştiğini, haciz tutanaklarının kesin haciz belgesine dönüştüğünü, müvekkili bankanın alacağının tahsil imkanın bulunmadığını, icra dosyasındaki haciz dosyalarının İ.İ.K.’nun 105. maddesi gereğince geçici aciz vesikası hükmünde olduğunu davalı …’ın taşınmazlarının düşük bedelle ve alacaklısının ızrar ve alacaklısından mal kaçırmak gayesiyle elinden çıkarmış olup mal varlığını eksilttiğini, davalı …’ın ise borçluların aciz içinde olduğunu bildiğini ve bunu bilerek taşınmazı satın aldığını alıcı …’ın kötü niyetli olduğunu dava konusu tasarrufun İ.İ.K.’nun 280. maddesi gereğince iptali gerektiğini, taşınmazın borçluların hesaplarından katedilmesinden iki buçuk ay kadar önce kötü niyetli olarak ve alacaklı bankadan mal kaçırma gayesi ile muvazaalı olarak devredildiğini bu nedenle de tasarrufun iptalinin gerektiğini belirterek davalılardan … tarafından diğer davalı …’a satış suretiyle devri yapılan … Mahallesi 289 ada 31 parselde kayıtlı taşınmaza ilişkin tasarruf işleminin iptaline, munzam zarar talep haklarının saklı tutulmasına yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.277 v.d. Kapsamında açılmış olan tasarrufun iptali davasıdır.
Davacı, müvekkili banka ile … Ltd. Şti arasında akdedilmiş olan GKS’den kaynaklanan borca davalı …’ın müteselsil kefil olduğunu, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle … 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini ancak takip dosyası üzerinden tahsilat yapılmadığı için haciz açığı oluştuğunu, bu aşamada borçlu …’ın “… İli, … İlçesi … Mah. 245DSIV-D Pafta, 289 Ada, 31 Parsel” olarak tapuda kaim taşınmazının 08/05/2008 tarihinde diğer davalı …’a sattığını, bu nedenle bu tasarrufun iptali ile taşınmazın cebri icra suretiyle satılmasına yetki verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde mahkememizin 08/10/2012 tarih 2011/150 Esas ve 2012/235 Karar sayılı kararı ile; “Davacı vekili beyanları dosyaya sunulan deliller, inceleme sonrası ibraz edilen bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre davacı banka ile dava dışı … Şti. Arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalı …’ın müşterek borçlu sıfatıyla imzaladığı, bu sözleşmeye istinaden kullandırılan kredilerin ödenmemesi nedeniyle hesabın katedildiği, hesabın katedilmesinden kısa bir süre önce davalı … tarafından kendisine ait olan taşınmazın diğer davalıya devredildiği (satışın yapıldığı) yapılan satışın muvazaalı olup davacı bankadan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı belirtilerek İ.İK.’nun 277. Ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptalinin talep edildiği, mahkememizce taşınmaz üzerinde keşfen inceleme yapılarak taşınmazın dava tarihi ve satış tarihi itibariyle değerinin tespiti yapılmış olup tasarrufun iptali davası koşullarından birisi de davaya dayanak yapılan icra dosyasında borçlu hakkında alınmış aciz belgesinin bulunması olup, tasarrufun iptali davasının geçici aciz (İ.İ.K.’nun 105.) veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklıların dava açabileceği icra dairesinde borçlunun terk ettiği adreslerde tutulan tutanakların İ.İ.K.’nun 105. Maddesinde açıklanan aciz belgesi yerine geçen tutanaklardan sayılmadığı, haciz tutanağının çok açık biçimde borçlunun ödeme güçlüğü içinde olduğunu ve mevcudunun borcunu karşılamayacağı sapladığında geçici aciz niteliğini kazanabileceği nedenle dava ön koşulu yerine getirilmediği nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karar aleyhine davacı tarafın temyiz kanun yoluna başvurması akabinde Yargıtay 17. HD’nin 09/12/2014 tarih 2013/11935 Esas ve 2014/18062 Karar sayılı kararı ile; “Somut olayda, 14.07.2008 tarihinde 35.358,33 TL üzerinden başlatılan takip kesinleşmiş olup borçlunun takip ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adresine haciz için gidildiğinde adresten ayrıldığı ve hacze kabil malın bulunmadığı belirtilmiş, aracı üzerinde başka hacizlerin olduğu, dava konusu taşınmaz dışında başka taşınmazın olmadığı görülmüştür. İcra dosyasına göre borcu karşılayacak değerde malı olmadığı açıktır. Bu durumda aciz halinin varlığı kabul edilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davanın esasına girilerek taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma akabinde mahkememizin 2015/333 Esas sayıl ıdosaysı üzerinedn kayıt gören davada mahkememizin 15/06/2016 tarih ve 2016/473 Karar sayılı kararı ile; “Tüm Dosya kapsamı dikkate alınarak,Her ne kadar Davalıların duruşmalara katılarak ve dilekçe ibraz ederek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği hususu kabul edilmiş ise de; Davacı tarafın davasının yasal dayanağının İ.İ.K.’ nun 277.vd. maddelerinde İfadesini bulan Tasarrufun İptali davası olduğu;Davacı tarafın dava dışı …Tic.Ltd.ile kredi Sözleşmesi imzaladığı davamızın davalısı …’ ın müteselsil kefil olduğu, borcun ödenmemesi nedeniyle … 1. İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyası ile takip başlatıldığı,yapılan haciz işlemlerinin borcu karşılamaması nedeniyle … 1. İcra Müd….esas sayılı dosyasından hacze gidildiğinde hacze kabil malının ve gayrimenkulünün bulunmadığının tespit edildiği, davalı …’ ın 08/05/2008 Tarihinde … … ilçesi,… Mahallesi 289 ada 31 parselde kayıtlı taşınmazın satışını yaptığı, Satışın 41.000.TL. Olarak gerçekleştirilmiş olmasına rağmen Bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere devit tarihinde ki değerinin 121.000.TL.cebri icra satışı sırasında ki değerinin 132.000.TL. olduğu,satışa ilikin tasarrufun davacının alacağına ulaşmasına engel olmak amacı taşıdığı, dolayısıyla davacıdan mal kaçırmak kastı ile gerçekleştirildiği yönünde mahkememizce kesin kanaat hasıl olmakla birlikte yargılama aşamasında dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla satıldığı hususu sabit bulunduğundan bu haliyle bedele dönüştüğü anlaşılmakla İ.İ.K.’ nun 284.md uyarınca süresi içinde açılan davacı tarafın davasının kabulü yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile davalı … hakkında ki davasının kabulü ile; … 1.İcra Dairesinin …sayılı dosyasında ki alacağından fazla olmamak ve 132.160.TL. yi geçmemek üzere belirlenecek bedelin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine; davacı tarafın davalı … hakkında ki alacağı kesinlik kazandığından Tasarrufun İptaline konu taşınmaz dava dışı kişiye devir edildiğinden davalı hakkında dosyanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalı …’ın vekili tarafından bu karar aleyhine temyiz kanun yoluna başvurması neticesinde Yargıtay 17. HD’nin 04/11/2019 tarih 2017/75 Esas ve 2019/10099 Karar sayılı kararı ile; “Dava İİK.’nun 277. ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasından maksat İİK.’nun 278, 279. ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu davanın ön koşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.’nun 277.md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde İİK.’nun 278, 279. ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
İİK.’nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
Somut olayda dava konusu taşınmaz, üzerinde yer alan banka ipotek şerhine konu borcun ödenmemesi nedeniyle eldeki dava açılmadan önce 15/12/2009 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibi neticesinde ihale yoluyla dava dışı … Bankası A.Ş.’ye satılmıştır. İpotek; borçlunun borcundan dolayı konulmuş olup 27/02/2006 tarihlidir.
Bu tür davalarda dava konusu mal borçlunun borcu nedeniyle davalı üçüncü kişinin elinden çıkmış ise üçüncü kişi cebri icra sonucu yapılan satıştan elinde artı bir para kalır ise o miktar ile sorumlu olur. Somut olayda borçlunun borcu nedeniyle yapılan satış sonucu üçüncü kişi konumundaki davalı … ’un mamelekinde kalan bir para olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Bu durumda; öncelikle Mahkemece; dava dışı … Bankası A.Ş. tarafından dava konusu taşınmaz için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibi dosyası ve ihale dosyasının getirtilerek dava dışı alacaklı … Bankası A.Ş.’nin dava konusu taşınmaz üzerindeki alacak miktarının tespiti ile ihale sonucu davalı … ’a kalan bir bedel olup olmadığı, kalan bedel varsa bunun İİK 283/2 madde gereğince davacının takip konusu alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak davalı … Yaltop’dan tahsili ile davacıya verilmesine, ihale bedelinden kalan para yok ise davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma akabinde mahkememizin 2020/311 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt gören davada 02/12/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar ile, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma ilamı doğrultusunda emekli icra ve iflas müdürü bilirkişi …’dan alınan 12/03/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; taşınmazın satıldığı … 10. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının dava dosyası içerisinde olmaması nedeniyle raporun tanzim edilememiş olduğu görüldü.
… 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının dava dosyasına celbi akabinde aynı bilirkişiden alınan 06/09/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile; tapuda “… İli, … İlçesi … Mah. 245DSIV-D Pafta, 289 Ada, 31 Parsel” kain ve tasarrufun iptali davasına konu edilen taşınmazın üzerinde 27/02/2006 tarihinde … Bankası AŞ lehine birinci dereceden 150.000,00 TL limitli ipotek tesis edildiği, ipotek alacaklısı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi talebinde bulunulmuş olması neticesinde taşınmazın icra yolu ile 117.500,00 TL’ye satıldığı, satış bedelinin ipoteğin paraya çevrilmesi takibine konu parayı karşılamaması nedeniyle satış tarihindeki kayıt maliki davalı …’a herhangi bir bedel ödenmediği tespit edilmiştir.
İkinci bozma sonrası alınmış olan 06/09/2021 bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan ve de dosya kapsamıyla tasarrufun iptali davasına konu edilen taşınmazın icra yoluyla satılması sonrası satılmasına sebep takibe konu alacağı tam olarak karşılamamış olması nedeniyle kayıt maliki davalıya herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu anlaşıldığından konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Dosya içerisinde örneği bulunan … 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde iş bu davaya konu edilen taşınmazın 17/09/2009 tarihinde 117.500,00 TL bedelle takip alacağına mahsuben ipotek alacaklısı … Bankası AŞ’ye ihale edilmiş olduğu ve 32.000,00 TL bakımından ise 30/01/2012 tarihli rehin açığı belgesinin tanzim edilerek … Bankası AŞ’ye verilmiş olduğu, buna mukabil iş bu davanın ise 01/07/2010 tarihinde açılmış olduğu ve iş bu davanın açılmış olduğu tarih itibariyle konusuz olduğu anlaşıldığından açılan davadaki haklı olma durumu nazara alınarak davalılar lehine vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Konusuz kalan davada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğinde alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının davacıdan tahsili ile bakiye harcın davacıya iadesine,
Davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.303,75 TL nispi vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan toplam 71,50 TL yargılama giderinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/10/2021

Katip …

Hakim …