Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/290 E. 2022/824 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/290
KARAR NO : 2022/824

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 14/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 20.919.98 TL bedelli debriyaj setini mail order sistemi ile satın aldığını, bu satışa ve cari hesaba mahsuben 22.000.00 TL tahsilatın … numaralı kredi kartından 19.12.2019 tarihinde davalı tarafından yapılan işlem ile yapıldığı ve ürünün teslim edildiğini, … Bankası kredi kartı ile yapılan bu işleme kart sahibi banka nezdinde itirazda bulunulduğunu, fakat itirazın kart sahibi lehine sonuçlandığını, müvekkiline ait … Bankası A.Ş … Şubesi … iban nolu hesaptan 30.01.2020 tarihinde 23.491.76 TL nin kart sahibine iade edildiğini, davalı ile konunun ilk aşamadan itibaren paylaşıldığını, davalının işlemi yapan kişi olmasına rağmen olaydaki kusur, ihmal ve sorumluluğunu kabul etmediğini, müvekkilinin zararını karşılamadığı borcu ödemediğini, … 6. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe borçlunun itiraz ettiğini, olayda kredi kartı ile işlem yapan davalının kart hamilinin gerçekten satış yaptığı kişi olup olmadığını kontrol etmediğini, satış yaptığı kişi ile kart hamili farklı kişi ise; satış yaptığı kişinin kimlik bilgilerini tespit etmediğini, kart hesabının bulunduğu banka veya ihbar olunan bankanın da şifre, imza vb güvenlik onayı olmadan karttan çekilen paranın müvekkili hesabına aktarılmasını sağladığını, bu hususta ihbar olunan bankanın bir cevap vermediğini, bilindiği üzere kredi kartı ile sanal ortamda yapılan alışverişlerde kart hamilinin dijital onayı veya sms onayı ile işlemi onaylamasının istendiğini, bu şekilde onaylama yapılarak para müvekkilinin hesabına geçmemiş ise işlemin iptaline ve para iadesine dair ihbar olunan bankanın işleminin hatalı olduğunu, davalı borçlunun itirazının iptaline, takibe haksız ve kötüniyetle itiraz eden borçlunun asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatını müvekkiline ödemesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 19.12.2019 tarihinde müvekkiline gelen bir parça talebi üzerine, davacı firmanın ödemenin kredi kartı ile firmalarına ait internet sitesi üzerinden mail order ile yapılabileceğini davacı firmanın bizzat talep ettiğini, müvekkilinin de nihai tüketiciyi … adresinden ödemenin yapılacağını, bu şekilde alış verişin gerçekleştirileceğini bildirdiğini, nihai tüketici olan …’ın … numaralı karttan davacı firmanın kendi sitesinde mail order ile ödemeyi gerçekleştirdiğini, ödeme yönünde okey verilmesi üzerine davacı firmanın bizzat nihai tüketici olan müşteriye kendisinin deposundan istediği malları teslim ettiğini, davacı tarafın olayın … Hakem Heyetine intikal ettirilmesi için 600 Euro hakem heyeti ücreti ödenmesi gerektiğini bildirdiğini, müvekkilinin de olayın bu komiteye intikal edilmesi gerekiyorsa edilsin dediğini, ancak kusurunu bilen davacı tarafın 600 Euro ödememek için olayı bu komiteye de intikal ettirmediğini, müvekkilinden tahsili yoluna gittiğini, davacının olayda e-ticaret sistemindeki kusurundan kaynaklı 22.000 TL alacağını müvekkilinden talep etme konusunda haksız olduğunu, davanın … Bankasına da ihbarı gerektiğini, müvekkilinin davacının bankasından onay aldığını, işlemin gerçekleştiğini bildiğini, malın teslimini de davacıya bıraktığını, davaya husumet yönünden itiraz ettiklerini,iş bu itiraz ile … Bankasının davaya ihbarını, davada E- ticaret, sanal ticaret üzerinde ihtisas yapmış bir bilirkişi marifetiyle kusurlu tarafın belirlenmesini bu sebeple dosyanın kusur yönünden bilirkişiye gönderilmesini, müvekkilinin davacının bankasından onay aldığını ve işlemin gerçekleştiğini bilip malın teslimini de davacıya bıraktığını, sanal ticaretteki tüm sorumluluğun davacı tarafta olması basiretli bir tacir olarak bankacılık işlemlerindeki gerekli güvenlik ve önlemleri alması gerektiğini, sorumluluğundan kaynaklı iş bu ticaretteki bedelin iadesi durumunda problemi ya da davasını bankası ile çözmesi gerektiğini görüşünde olup davanın bu sebeple de reddi ile %20’den az olmamak kaydı ile haksız çıkma tazminatı ile yargılama giderleri ve ücretinin davacı taraftan tahsili yönünde karar verilmesini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-… 6. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
2-Gelir İdaresi Başkanlığından gelen …’a ait BA/BS formu,
3-… Bankası A.Ş.’den gelen … adına kayıtlı … TL numaralı hesaptan 30/01/2020 tarihinde yapılan 23.491,76 TL’lik işleme ait dekont ve hesap hareketleri,
4-Bilirkişi kök ve ek raporları,
5-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Davacının davası itirazın iptali davasıdır.
Davaya dayanak icra takip dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Celp edilen takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine … 6.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında faturaya dayanan ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından takibe yasal süresi içinde itiraz edildiği ve itiraz üzerine ilgili icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf, takibe dayanak olarak davalı adına tanzim edilen faturaya dayanmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından dava dışı …’a teslim edilmek üzere davalıya mal satışı yapıldığı, satılan malın bedelinin Yavuz Yılmaz’ın elinde bulunan kredi kartı ile yapıldığı, kullanılan kredi kartının sahte olduğunun anlaşılması üzerine ihbar olunan banka tarafından kredi kartından yapılan harcama bedelinin davacının hesabından çekilmesi sebebiyle davalının bu bedelden sorumlu olduğu iddiasıyla davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının kıymetlendirilmesi için bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Dosyaya ibraz edilen 27.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “somut hadisede davacının davalıya kesmiş olduğu 19.12.2019 tarihli Faturanın BA-BS formlarına girdiği ve davacının mal satışına dair gerekli bilgilerin Vergi Dairesinde de mevcut olduğu,
Davalının da dava dışı …’a kestiği 19.12.2019 tarihli fatura tutarının 22.004.64 TL olduğu, davacının davalıya kestiği fatura tutarı 20.919.98 TL olmakla davalının …’ malı (debriyaj takımlarını ) 1.084.66 TL karı ile birlikte sattığı,
Davalının ‘ … Müvekkilimin bu satışa aracılık yapmaktan başka bir pozisyonu olmadığı…’ şeklindeki beyanının, olayın özüne uygun düşmediği, davalının beyanlarının dava dışı …’ı davacı firmaya getiren veya yönlendiren kişinin bizzat davalının kendisi olduğu,
Mesafeli işlemlerde, siparişi verilen malın adresine sevkedilmesi gerektiği, oysa, somut hadisede malların, belirtilen adrese sevk edilmesi bir yana, teslimatın bizzat davacı tarafından davacının adresinde yapılmış olduğu, bu durumun Mail Order kavramına uygun düşmediği, zira, ortada malı teslim alacak bir kişi var ise; ödemenin de yapılacak yüz yüze ( face to face ) işlemle o kişiye ait kredi kartı fiziki olarak kullanılmak suretiyle yapılmış olması gerektiği,
Dava ihbar edilen … Bankasına atfı kabil bir kusur bulunmadığı,
Davalıya mal sattığı halde, bedelini (chargeback nedeniyle) tahsil edememiş olan davacının, davalıdan takip tarihi itibarıyla 23.491.76 TL alacaklı olduğu ve bu tutara borç ödeninceye kadar avans faizi istenebileceği,” bildirilmiştir.
Davalı vekilinin itirazı üzerine, nitelikli hesaplama uzmanı akademisyen bilirkişisinin de dahil edildiği bilirkişi heyetinden alınan 28.02.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ” Somut olayda davacının mail order yöntemi ile mal satmış ancak dava dışı şahsın vermiş olduğu kredi kartının bir başka kişiye ait olduğu anlaşıldığından, davacının çalıştığı banka çekmiş olduğu miktarı asıl kart sahibine iade etmek zorunda kaldığı, ihbar olunan … Bankası tarafından dava dosyasına gönderilmiş olan …’daki bilgilere göre işlemde kullanılan kartın … Bank ( … ) Limited’e ait olduğu, kart sahibinin isminin … olduğu, kart sahibinin 19.12.2019 tarihli dilekçesi ile işleme itiraz etmiş olduğu, davacının mal sattığını, malı teslim ettiğini ve bankanın çekilen miktarı iade etmesi nedeni ile zarara uğradığını ileri sürmekte ve davalıdan bu miktarı talep ettiği, davalının ise ” … bu satışa aracılık yapmaktan başka bir pozisyonu olmadığı…” şeklinde savunma yaparak zarardan sorumlu olmadığını belirttiği,
Dava dosyası kapsamına bakıldığında dava konusu işleme ilişkin faturanın aracılık yapıldığı iddia edilen dava dışı şahıs adına değil davalı adına kesildiği, fatura incelendiğinde düzenleme zamanı ve miktar bakımından somut olaya ilişkin beyanlarla tutarlı bir fatura olduğunun anlaşıldığı,
TBK m.520 gereği, simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşme olduğu, davalının beyanı geçerli kabul edilir ve davalının simsar olarak sadece sözleşme akdedecek kişileri bir araya getirdiği kabul edilecek olursa faturanın o zaman sözleşmenin tarafı olan dava dışı şahıs … adına kesilmesinin gerektiği, dolayısı ile davalının bu iddiasının tutarlı olmadığı görüşünde olduklarını,
Somut hadisede davacının davalıya kesmiş olduğu 19.12.2019 tarihli Faturanın BA-BS formlarına girdiği ve davacının mal satışına dair gerekli bilgilerin Vergi Dairesinde de mevcut olduğu, davalının da dava dışı …’a kestiği 19.12.2019 tarihli fatura tutarının 22.004.64 TL olduğu, davacının davalıya kestiği fatura tutarı 20.919.98 TL olmakla davalının …’ malı (debriyaj takımlarını ) 1.084.66 TL karı ile birlikte sattığının kök raporda da tespit edildiği” yönünde görüş bildirerek davacının davalıdan fatura bedelini talep edebileceğini bildirmişlerdir.
Davalı vekilinin ek rapora karşı itirazlarını karşılar mahiyette alınan 16.08.2022 tarihli 2. Ek raporda bilirkişi heyeti özetle ” Taraflar arasındaki ihtilaf somut olarak, davacının davalıya kestiği faturanın Gelir İdaresi Başkanlığından Sayın Mahkemece getirtilen BS-BA belgelerine göre; her türlü vergi kayıtlarına girmiş olduğu ve bu suretle davalının kendisine böyle bir fatura kesilmediği itirazında bulunmadığı ve bulunsa da bu kayıtlar karşısında geçersiz olduğu değerlendirildiğinde davacının davalıya 4 adet dava konusu Debriyaj parçasını sattığının tartışmasız hale gelmiş olduğu görülmektedir.
Diğer taraftan davacının kestiği bu fatura ile aynı tarihte davalının da kendisine kesilen bu faturadaki 4 parça debriyaj malzemesini yaklaşık 1.100,- TL. karı ile 22.000,- TL. ya dava dışı …’a sattığı ve davalı … tarafından düzenlenen bu satışa ilişkin 19.12.2019 tarihli ve A-39 seri nolu faturada yer alan bilgilere göre; fatura konusu mallar için “… ” ibarelerinin yer aldığı görülmüştür.
Bilindiği gibi davalının kendisi tarafından düzenlenen bu faturanın ihtiva ettiği “malın teslimine ait bilgilerin” davalının kendisi aleyhine delil teşkil etmesinin hiç bir şarta bağlı olmadığı düşünüldüğünde; davalının dava konusu malın kendilerine teslim edilmediği itirazının, kendi düzenlendiği faturadaki bilgiler ile örtüşmediği, bu nedenle de davalının malın kendilerine teslim edilmediği itirazının dinlenebilir olmadığı kanaatindeyiz” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve ek raporları ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda, davacı tarafından davalı adına fatura edilen malın satışında dava dışı … isimli kişinin elinde bulunan kredi kartının kullanıldığı, kredi kartının sahte ve kopyalanmış kart olduğunun ortaya çıkması üzerine dava dışı banka tarafından harcama bedelinin davacının banka hesabından çekildiği, davalının yapılan satışa aracılık yapmadığı, bilakis davacı tarafından davalı adına tanzim edilen faturaya konu malın üzerine kar eklenmek suretiyle, davalı tarafından dava dışı … adına fatura düzenlenerek satıldığı, bu durumda davacı tarafından davalıya satılan ürün bedelinden davalının sorumlu olduğu ve bedelin tahsili için açılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve alacağın likit olduğu vicdan ve kanaatine ulaşılarak davacının davasının kabulüne, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının KABULÜNE, … 6. İcra Dairesi’nin… Esas sayılı takip dosyasında davalının vaki itirazının İPTALİNE,
Takibin kaldığı yerden devamına,
İtiraz haksız ve alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20’si olan 4.698,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.604,72 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 283,73 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 1.320,99‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan toplam 4.894,95 TL yargılama gideri, 54,40 TL başvuru harcı, 283,73 TL peşin harç ve 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam ‬5.240,88‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, Tarafların yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/10/2022

KATİP …
¸e-imzalıdır

HAKİM …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 283,73 TL
Karar Harcı : 1.604,72 TL
Noksan Harç : 1.320,99‬ TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 5.190,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 4.500,00 TL
Posta Giderleri : 394,95 TL