Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/286 E. 2023/21 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/286
KARAR NO : 2023/21

DAVA : TAZMİNAT (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraf şirketler arasında 35.000.- USD tutarında 20.000 adet %15 aktif madde oranlı 5000 gram …markası adı altında bulaşık deterjanı üretimine ilişkin 08.10.2019 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre 20.000 adet bulaşık deterjanının 10.500.- USD sipariş avansının ödenmesine müteakip davalı tarafından üretilerek 10 gün içerisinde teslim edilmesinin kararlaştırıldığını ve müvekkili şirket tarafından 08.10.2019 tarihinde davalı şirkete ödeme yapıldığını, davalı tarafın malların tesliminde geciktiğini, müvekkili şirketin söz konusu malları ihraç etmek üzere anlaştığı müşterileri ile ilişkilerinin bozulmasına sebep olduğunu ve zarara uğradığını, sözleşmeye konu malın numunesinin 12.12.2019 tarihinde … Ltd. Şti.’ye gönderilerek test yaptırıldığını ve %12 aktif madde içerdiğinin öğrenildiğini, davalıdan teslim alınıp doğrudan Irak Cumhuriyeti’nde mukim üçüncü bir şirkete sattıktan sonra malların ayıplı çıkması sebebiyle satılan malların bedelinin tahsil edilemediğini, 24.12.2019 tarihinde davalıya ihtarname keşide edildiğini, müvekkili şirketin depoda bekletmekte olduğu ayıplı malları zararına satmak zorunda kaldığını, açıklanan nedenlerle; müvekkili şirketin malların satışında yaptığı zarar, depolama, muhafaza ve nakliye masrafları ve yoksun kalınan kârından mürekkep zararlarının maddi olarak tazminine, ilaveten yaşanan bu süreçte uğradığı itibar kaybının manevi olarak tazminine yönelik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL nın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan düzeltme beyan dilekçesinde; “Dava dilekçelerinin netice ve talep kısmında sehven bir imla ve anlam hatası yapıldığı, bu sebeple netice ve talep kısmının “…müvekkili şirketin malların satışında yaptığı zarar, depolama, muhafaza, nakliye masrafları ve yoksun kalınan kârından mürekkep zararlarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL tutarında maddi tazminat olarak müvekkili şirkete ödenmesine, ilaveten yaşanan bu süreçte müvekkili şirketin uğradığı itibar kaybının sayın mahkemenin belirleyeceği tutar dahilinde manevi olarak tazminine karar verilmesi” şeklinde düzeltilmesini talep etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından üretimi yapılan malların tam ve eksiksiz olarak davacı şirket tarafından teslim alındığını, aradan birkaç ay geçtikten sonra davacı tarafından deterjanın istenilen kalitede olmadığını, bu sebeple ihracat konusunda sıkıntı çıktığı ve malların elinde kaldığı bahane edilerek müvekkili firmadan zararlarını tazmin etmek istendiğini, davacı şirketin malları teslim alırken test edip aldıkları ve müvekkili şirketin kusuru ve sorumluluğu olmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan analiz raporu ve diğer belgeleri kabul etmediklerini, müvekkilinin 13.01.2020 tarihinde aldırdığı analiz raporunda etken maddenin %15,96 olduğunu, müvekkilinin tüm edimleri yerine getirdiğini, siparişlerin gereken nitelikte olmadığı ve geç teslim edildiği kabul edilse dahi davacının ne gibi bir zararı olduğunu açıklayamadığını, dosyaya sunulan evraklardan davacının maddi ve manevi zararı olup olmadığının tespit edilemediğini, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-Bilirkişi raporu,
2-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Davacının davası davalı ile yapılan satış sözleşmesi uyarınca teslim edilen malın ayıplı olduğu iddiasına dayanan maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin 3 kişilik bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 29.08.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacı şirket ile davalı şirket arasında yapılan satış sözleşmesi uyarınca teslim edilen deterjanlara ilişkin davalı şirket tarafından 14.11.2019 tarihinde davacı şirkete profarma fatura düzenlendiği, davacının ticari defterlerinin herhangi bir kayıt olmadığının bildirilmesi sebebiyle davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı,6102 sayılı TTK 23. maddesi uyarınca malı teslim alan alıcının 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malda ayıp olduğunun ortaya çıkması halinde haklarını korumak üzere bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, diğer durumlarda TBK 223. maddesine atıfla ayıbın satıcıya bildirmemesi halinde alıcının malı ayıpla birlikte kabul etmiş sayılacağı, davacının satışa konu malda yaptırdığı analiz testinin 11.12.2019 tarihli olduğu ve analiz sonucunda 16.12.2019 tarihli rapor düzenlendiği, ihbarın davalıya 24.12.2019 tarihinde gönderdiği bildirilmiştir.
Somut olayda taraflar tacir olup, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya 6098 sayılı Borçlar Kanunu (TBK) ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nu 23. maddesinde tacirler arasında yapılan ticari satışlarda esas itibariyle Türk Borçlar Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra bu tür satışlar hakkında özel bazı hükümlere yer verilmiştir. Buna göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde inceleyip veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olacağı, diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 223/2 maddesinde ise alıcının gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde, satılanı kabul etmiş sayılacağı. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hükmün uygulanmayacağı, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Ayıp durumunda alıcının seçimlik haklarını düzenleyen aynı Kanunun 227. maddesi gereğince alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere, satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Aynı madde gereğince, alıcının genel hükümlere göre, uğramış olduğu zararlar nedeniyle ayrıca tazminat talep etme hakkı da mevcuttur.(Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/367 Esas 2022/502 Karar )
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının gizli ayıbın varlığını 16.12.2019 tarihli analiz raporu sonucunda öğrendiği, ayıbın davacı tarafından davalıya 24.12.2019 tarihinde gönderilen ihtarname ile ihbar edildiği, aradan geçen süre nazara alındığında ayıbın makul süre içinde davalıya ihbar edilmediği, bu haliyle davacının malı ayıplı hali ile kabul ettiği değerlendirilmiştir. Ayrıca davacının iddia edilen diğer zarar kalemlerinin ispata muhtaç olduğu, davacının sunmuş olduğu belgelerin zarar miktarını belirlemeye yeterli olmadığı anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcından 170,78 TL peşin harç ile 59,30 TL tamamlama harcının toplamı 230,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 50,18 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/01/2023

KATİP …
¸e-imzalıdır

HAKİM …
¸e-imzalıdır

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 170,78 TL
Tamamlama
Harcı :59,30 TL
Karar Harcı : 179,90 TL
Bakiye Harç : 50,18 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 4.150,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 3.900,00 TL
Posta Giderleri : 180,50 TL