Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/281 E. 2021/102 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/281 Esas
KARAR NO : 2021/102

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 19/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Banka ile davalı … Tic. A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri çerçevesinde borçlu şirkete kredi kullandırıldığını, diğer davalıların ise kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla ve asıl borçlunun müvekkil Banka’ya olan doğmuş ve doğacak her türlü borcunu temin etmek üzere imzaladığını, borcun ödenmesinden sorumlu olduklarını, kredi ödemelerinde temerrüde düşülmesi üzerine … tarihinde … 22. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek, kredi hesaplarının kat edilmiş olduğunu, bu tarih itibariyle alacağın baliğ olduğu tutarın 63.222.246,12-TL olduğunu, alacağın ödeme tarihine dek işleyecek temerrüt faizi ve BSMV ile birlikte en geç 1 gün içerisinde ödenmesi gerektiğini, aksi takdirde alacağın tahsili amacıyla yasal yollara başvurulacağı hususu borçlulara ihtaren bildirildiğini, kredi hesap kat tarihinden sonra müvekkili Banka ile borçlular arasında yürütülen müzakereler neticesinde müvekkili Banka ile …. AŞ. ve müteselsil kefiller …, …, …, … A.Ş., … Ticaret A.Ş. arasında 22.02.2019 tarihli Borç Tasfiye ve Vefa/İştira Hakkı Protokolü akdedildiğini, iş bu protokol hiçbir surette borcun yenilenmesi veya ertelenmesi anlamına gelmemek kaydıyla akdedildiğini, anılan protokol uyarınca taraflar, kredi borçlusu … Tic. AŞ.’ye ait …’ta kayıtlı fabrika binası ve arsasını devir bedeli kredi borçlusu firmanın alacaklı Bankaya olan borçlarına mahsup edilmek üzere alacaklı Banka’ya devredilmesi ve bu devirden sonra bakiye borç bedelinin sözleşmede belirlenen koşullarla müvekkil Banka’ya ödenmesi hususunda anlaşıldığını, protokol konusu gayrimenkul 25.02.2019 tarihinde 67.500.000,00-TL bedel karşılığında müvekkili Banka’ya devredilmişse de davalı borçlu ve müteselsil kefilleri bakiye borcun tasfiyesine ilişkin olarak mezkur protokolde yer alan edimlerini yerine getirmediğini, bakiye borcun protokol hükümlerine uygun olarak yapılandırılması ve ödeme yapılmasına ilişkin olarak müvekkil Banka’nın tüm talepleri yanıtsız kaldığından 01.08.2019 tarihinde … 48. Noterliği’nin … ve … yev. sayılı ihtarnameleri keşide edildiğini, müvekkili Banka alacağının temerrüt faizi ile birlikte tahsili için yasal yollara başvurulacağı hususu ihtaren bildirildiğini, ihtarnameye rağmen müvekkili Banka’nın alacağının tahsili mümkün olmadığından borçlu ve müteselsil kefilleri aleyhine yasal yollara başvurulmak zorunda kalındığını, davalı borçlular hakkında … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarihli … D.iş numaralı kararı ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve … 35. İcra Müdürlüğü … E. dosyası ile genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, müvekkili bankanın kredi alacağının tahsili amacıyla yapılan haklı ve hukuki icra takibi üzerine davalı borçluların takibe, ödeme emrine, borca, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, faizin vergisine ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini, alacağın usulü dairesinde kat edilerek icra takibine başlanılması ve kredi sözleşmesine, usul ve yasaya uygun olup muteriz borçlunun itirazlarının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla davalıların … 35. İcra Müdürlüğü …E. sayılı icra takibine vaki haksız itirazlarının iptaline, takip talebinde yazılı şartlarla 6.580.093,69-TL tutar üzerinden takibin devamına, davalıların itiraz edilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlık kapsamında icra takibine konu edilebilecek muaccel hale gelen bir borç mevcut olmadığını, … Bankası A.Ş. … Şube ile akdedilen 06.04.2018 tarihli, 70.000.000-00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesine konu borçların tasfiye edilmesi amacıyla yine … Bankası A.Ş. … Şube ile müvekkilleri arasında 22.02.2019 tarihinde “Borç Tasfiye ve Vefa/İştira Hakkı Protokolü” akdedildiğini, işbu Protokol uyarınca müvekkillerden … Tic. A.Ş. adına kayıtlı bulunan oldukça değerli … ili, … ilçesi, 696 parselde kayıtlı taşınmaz, alacaklı Bankaya devredildiğini, kalan borcun yapılandırılması ise “Borçlu ve müteselsil kefiller, taşınmazın devir bedelinin Bankaya olan borçlarına mahsup edilmesinin ardından kalan borcun alacaklı banka tarafından belirlenecek koşullara göre yapılandırılabileceğini, Bankanın bu borcun yapılandırılması hususunda serbestçe karar verebileceğini, gayrıkabili rücu kabul, beyan ve taahhüt ederler.” şeklinde düzenlendiğini, görüldüğü üzere, kalan borcun davacı Banka tarafından belirlenecek koşullara göre yapılandırılacağı kararlaştırıldığını, … Bankası A.Ş. tarafından ihtiyati haciz başvurusunda bulunulduğunu ve kararın hükmedilmesi üzerine … Bankası A.Ş. … Şubesi tarafından müvekkillerin menkul ve gayrımenkullerine ihtiyati haciz işlemi uygulandığını, ayrıca fabrika binasındaki menkullerin ihtiyaten haciz ve muhafaza altına alındığını, alacaklı banka tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak yasal yollara başvurulduğunu, halihazırda üzerinde uzlaşma sağlanmış bir yapılandırma planı mevcut değil iken muaccel hale gelen bir borcun varlığından ve müvekkillerin işbu borcu ödemediğinden ve/veya temerrüde düştüğünden söz etmenin mümkün olmadığını, alacaklı banka salt müvekkillerin itibarını zedelemek amacıyla kötü niyetli olarak yasal yollara başvurduğunu, müvekkilleri tarafından alacaklı banka lehine yapılan kazandırmalar, söz konusu borç tutarının oldukça üzerinde olduğunu, alacaklı Banka’nın alacağının koruma altında olduğunu, ödeme emri ile talep edilen “Temerrüt Faizi” kaleminin hangi tarih itibarıyla ve hangi oran üzerinden hesaplandığı ödeme emrinden anlaşılamadığını, bu durumun hukuka aykırılık teşkil ettiğini, ödeme emri ile talep edilen BSMV tutarının fahiş olduğunu, ödeme emri ile talep edilen işleyecek faiz oranının fahiş olduğunu, gayri nakdi krediden kaynaklandığı iddia edilen risk tutarı ile bu tutara işleyecek faiz oranı ve ödeme emrinde belirtilen diğer tüm taleplerin kabul edilmeyeceğini, bu nedenlerle davacının davasının reddi ile takibin iptaline, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalılar vekili 15/02/2021 tarihli dilekçesi ile davaya konu … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazlardan, dosya tarafı Banka ile müvekkilleri arasında 18/01/2021 tarihinde Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalanmış olması nedeniyle feragat ettiğini beyan etmiş, müvekkilleri aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine ve ayrıca davacıdan alınan peşin harçtan maktu harcın mahsup edilerek bakiyesinin davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 17/02/2021 tarihli dilekçesi ile davalı borçluların davaya konu … 35. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra dosyasına vaki itirazlarından feragat ettiklerini, davalı taraf ile karşılıklı olmak kaydı ile huzurdaki davada vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığını, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmaması nedeniyle bu yönde karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nun 315. Maddesinde; “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmü yer almaktadır.
Davacı ve davalılar vekillerinin beyan dilekçeleri kapsamında tarafların sulh olduğu anlaşılmakla HMK 315 maddesi gereğince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden taraflar lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Ön inceleme duruşmasından önce feragat edilmekle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 19,76-TL olduğundan peşin alınan 63.917,44-TL’den bu miktarın mahsubu ile bakiye 63.897,68-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların talebi dikkate alınarak yaptıkları masrafların tarafların kendi üstlerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile dosya üzerinden karar verildi.19/02/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …