Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/257 E. 2021/33 K. 22.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/257 Esas
KARAR NO : 2021/33

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2020
KARAR TARİHİ : 22/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmadan … tarih … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile araç satın aldığını, müvekkilinin aracı teslim aldığını, kısa süre sonra aracın arızalandığını, araçta meydana gelen değer kaybının tespit edilerek meydana gelen değer kaybı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL satış bedelinden indirim yapılarak söz konusu bedelin taraflarına ihtarname tarihi olan 21/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesine, ayrıca tamirat bedeli olarak 1.000,00 TL ile aracın tamirde kaldığı süre boyunca vekil eden tarafından kullanılan ikame araç bedeli olarak 1.000,00 TL’nin ihtarname tarihi olan 21/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin mevcut ticari faaliyet adresinin ”….” olduğu, adli olarak İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetki sınırında olduğunu, davacı tarafın dava açmadan önce yaptığı arabuluculuk başvurusu da İstanbul Anadolu Adli Komisyonu yargı çevresinde yapıldığını, ayıplı olduğu iddia edilen aracın satışı da … 21. Noterliği’nde gerçekleştiğini, bu nedenlerle mahkemenin yetkisiz olduğunu, talep halinde İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın yasal hak düşürücü süre içinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, bu nedenle zaman aşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı taraf aracın değer kaybı, tamir bedeli ve ikame araç bedeli adı altında talep ettiği alacaklarının belirsizliğini iddia etmesi mümkün olmadığını, bu yönü ile belirsiz alacak davası şeklinde açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde de belirtildiği gibi araç satış yapılmadan önce müvekkili şirket tarafından ekspertiz incelemesine sokulduğunu ve gayet sağlıklı denetlenebilir bir şekilde aracın incelemesinin yapıldığını, araçta davaya konu olaya ilişkin bir belirtiye rastlanılmadığı denilmek suretiyle aracın muayenesinin yapıldığı ve herhangi bir ayıba rastlanılmadığı açıkça kabul edildiğini, ekspertiz raporunda varlığı tespit belirtilen bir kısım açık ve tespit edilebilir kusurlar ise davacı tarafından bilinerek kabul edildiğini, davacı tarafın soyu olarak ”aracın periyodik bakımlarının yapılmadığı, aracın hiç servise götürülmediği” şeklindeki iddialarının temelsiz olduğunu, bu husus dilekçe ekinde sunulan servis faturaları ile sabit olduğunu, araçta meydana gelen hasar ve tamir bedeli yönünden müvekkilinin bir sorumluluğunun olmadığını, tespit raporunda aracın hararet yapmasına etken olabileceği ifade edilen sebeplerden biri de sürücü hatasından kaynaklanan hatalı vites ve yüksek devirli kullanım şekli olduğunu, aracın davacı satışı ve tesliminden sonra sürücünün hatalı ve kişisel kusuruna dayalı olarak bu sorunun meydana geldiğinin aşikar olduğunu, yukarıda arz edilen nedenler ile müvekkili şirket aleyhine açılan davanın usul ve esas yönünden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, davacı alıcının araç satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıp oranında satış bedelinde indirim yapılması ile ayıp nedeniyle yapılan tamirat bedeli ve aracın tamirde geçirdiği sürede ikame araç bedelinin davalı satıcıdan tahsili talebine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6.maddesi “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir ”, “Sözleşmeden doğan davalarda yetki “ başlıklı 10. maddesi “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir” hükmünü içermektedir. Buna göre davacı genel yetki kuralı gereği davayı davalının yerleşim yerinde veya sözleşmenin ifa edildiği (sözleşmedeki edimlerin (borçların) ifa yeri) yer mahkemesinde de açabilir. Kanun koyucu bu maddede özel yetki kuralı koymuş ve davacıya yetkili mahkeme konusunda seçimlik hak tanınmıştır. Somut olayda, davalının yerleşim yerinin Ataşehir/İSTANBUL olduğu ve satış sözleşmesinde ayrı bir ifa yeri kararlaştırılmadığı, Aracın satış sözleşmesinin … 21. Noterliği’nde gerçekleştirildiği, aracın tesliminin de yine …’de yapıldığı sabit olduğundan; Davalı tarafın süresi içerisinde ileri sürdüğü yetki itirazının kabulü ile, davacının kanunen belirlenen yetkili mahkemede dava açmadığı, davalı şirketinin (merkezinin) yerleşim yerinin (Ataşehir/İstanbul) İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri yargı çevresinde yer aldığı sabit olmakla, İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu anlaşılmakla, mahkememizin yetkisiz olduğuna karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davanın yetki yönünden usulden REDDİNE,
2-)Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-)Karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın yetkili İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİNE gönderilmesine,
4-)Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece karara bağlanmasına,
5-)Yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı takdirde harç, yargılama gideri, ve vekalet ücreti konusunda ek karar yazılmasına,
6-)Süresi içerisinde dosyanın gönderilmesi için mahkememize başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır