Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/216 E. 2020/527 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/216 Esas
KARAR NO : 2020/527

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2020
KARAR TARİHİ : 20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile teminat altına alınan … plakalı araç sürücüsü …’ın … Kavşağına doğru gittiği bir sırada kavşakta bulunan kırmızı ışığı ihlal ederek … Caddesini takiben hastane ikametine doğru gitmekte olan müvekkili şirkete ait aracın sağ yan tarafına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün ise hiçbir kusurunun bulunmadığı tespit edildiğini, maddi hasarın 17.816,52 TL tutarında olduğu, ekspertiz ücreti için KDV dahil 256,06 TL tutarında ücret ödendiğini, hasar bedelinin ödenmesi için 16.08.2019 tarihinde sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketince yasal 15 günlük süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi cevap da verilmediğini, bunun üzerine 03.09.2019 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulduğunu, 03.02.2020 tarihli kararında komisyon tarafından verilen süre içerisinde dosyanın sonuçlandırılmayacağı anlaşılmış olduğundan sigorta Tahkim Komisyonu tarafından dosyadan el çekildiğini, sigorta şirketlerinin ticari iş olarak kabul edilmesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortalarının da TTK’da düzenleniyor olması, ayrıca müvekkili şirketin aracının ticari amaçla kullanılması birlikte gözetildiğinde müvekkili şirket lehine temerrüt tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerden dolayı maddi hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının davasını 2 yıllık zamanaşımı sonunda açmış bulunduğundan, davanın zamanaşımına uğradığını, huzurdaki davadan önce davacı tarafın Kasko Sigorta Poliçesini düzenleyen … A.Ş. tarafından müvekkili şirkete yapılan başvuru neticesinde hasar dosyası oluşturulduğunu, … A.Ş. tarafından araçta meydana gelen hasarın karşılandığını, hasarı karşılayan … A.Ş. Ödemiş olduğu miktarı müvekkili şirketten rücuen talep ettiğini ve bu ödemenin yapıldığını, tüm bu nedenlerden dolayı öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde, müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını talep etmiştt.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yetki ile İlgili Mevzuatta:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) ilgili maddelerinde:
Genel kural
MADDE 5- (1) Mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, bu Kanundaki hükümlere tabidir.
Genel yetkili mahkeme
MADDE 6- (1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Haksız fiilden doğan davalarda yetki
MADDE 16- (1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
şeklinde düzenleme getirilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda;
Görevli ve Yetkili Mahkeme:
Madde 110 – (Değişik: 11/1/2011-6099/14 md.)
İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.
Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olaya bakıldığında; HMK’nin 16. maddesi uyarınca haksız fiil hükümlerine göre zarar gören davacının yerleşim yeri (ticaret sicil kaydında ticaret merkezi Zeytinburnu/İstanbul )mersis adresinin Bakırköy Ticaret Mahkemesi yargı çevresinde yer aldığı, yine aynı maddeye göre kazanın meydana geldiği, haksız fiilin ve zararın oluştuğu yer olan Kahramankazan/Ankara’nın Ankara Batı Ticaret Mahkemesi yargı çevresinde yer aldığı ; HMK’nin 6.maddesi gereğince davalının ikametgahı kuralına göre sigorta şirketinin yerleşim yerinin (Kadıköy/İstanbul) mersis adresinin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri yargı çevresinde olduğu, Karayolları Trafik Kanununun 110.maddesine göre (sigorta poliçesini düzenleyen acentenin (Acente kodu 2-3-0306082) bulunduğu yerleşim yerinin Keçiören/ANKARA olduğu ve Ankara Ticaret Mahkemesi yargı çevresinde yer aldığı, sigortacının merkezi İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olmak üzere kanunen belirlenen tüm yetki kurallarına uyulmadan tüm bu yetki kurallarının bertaraf edilerek, İstanbul (Çağlayan)Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılan davada mahkememizce yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği, aksi halin kabulü bu tür uyuşmazlıklarda herhangi bir yetki kuralına tabi olmadan Türkiye’nin her yerinde dava açılabileceği sonucunu doğuracağı açıktır.
Davalı tarafın süresi içerisinde ileri sürdüğü yetki itirazının kabulü ile, davacının kanunen belirlenen yetkili mahkemelerden hiçbirinde dava açmadığı, bu nedenle seçim hakkının davalıya geçtiğinin kabulüyle, davalının seçtiği yer olan davalı sigorta şirketinin merkezinin (Kadıköy/İstanbul) İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri yargı çevresinde yer aldığından İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğuna, mahkememizin yetkisiz olduğuna ilişkin karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davacının davasının yetki yönünden USULDEN REDDİNE,
2-)Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-)Karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın yetkili İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-)HMK 331. maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece karara bağlanmasına,
5-)HMK 20/1-son ve 331/2.m. gereğince, yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı takdirde harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda ek karar yazılmasına,
Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılacağı hususunun ihtarına,
dair Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararının HMK 345/1 maddesi gereğince taraf vekillerine tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansının tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/11/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır