Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/200 E. 2020/526 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/200 Esas
KARAR NO : 2020/526

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/01/2019
KARAR TARİHİ : 20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 01/08/2016 günü saat 07:45 sıralarında davalı malik ve sürücü …’ ın sevk ve idaresindeki … Plakalı otomobili ile … istikametinden … istikametine seyir halinde iken … karayolu 31. Km de müvekkilerinin miras bırakanı …’ a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, kavşaklara girerken gerekli hız kurallarına uymama kuralını ihlal etmesi nedeniyle kazar yeri inceleme tutanağı ve kamera kayıtlarına göre kusurlu bulunduğunu, müvekkillerinin sahipsiz ve cahil olmaları sebebiyle mirasbırakanlarının ölümüyle maddi manevi üzüntü yokluk ve mağduriyet yaşadıklarını, kusur raporlarını kabul etmediklerini, tarafsız ve liyakatlı bilirkişi tarafından yeniden kusur incelemesi yapılması gerektiğini, davalı … ın ben kavşaktan geçerken kırmızı ışık yanıyordu beyanının tek yanlı olduğunu ve yanlış olma ihtimalinin yüksek olduğunu, şimdilik fazlaya dair ve manevi tazminat hakları saklı kalmak kayıt ve şarti ile geride kalan eş için 5.000,00 Tl, çocukları için toplam 6.000,00 TL yine maddi tazminatı müşterek ve müteselsilen davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tazminini, mahkeme harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … Taşıt Bürosu Vekili Cevap dilekçesinde özetle; müvekkili büronun yabancı plakalı araçların ülkemizde sebebiyet verdiği kazalarda ortaya çıkan hasarların tedvirinde bu araçların sahip veya sürücüleri adına hareket etmeyip kaza tarihini kapsayan geçirli yeşil kart sigortaları olması halinde bu sigorta şirketi adına hareket ettiğini, yabancı plakalı bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazısı sonrası ortaya çıkan hasarlar için kusur esasına göre ve yabancı sigorta şirketine izafeten mali sorumluluk sigortası limit v eşartları çerçevesinde limit üstü ve trafik sigortası şartları dışındaki talep için ise ancak yabancı şirketinin ihtiyaren teminat vermesi halinde müvekkili büronun sorumluluğunun doğduğunu, dava şartlarının yerine getirilmediğini, yabancı plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusurunun olmadığını, savcılık dosyasında da kusuru olmadığına dair karar verildiğini, davacı tarafın taleplerinin yerindeliğinin tespiti açısından herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan mağduriyetleri ile ilgili bir tazminat alıp almadıklarının da tespitini zaruret addetmekte olduğunu, bu sebeplerle dava şartı oluşmadığından davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, kazanın … de meydana geldiği bu sebeple … asliye hukuk mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin yaşanan kazada kusursuz olduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da kusursuz bulunduğunu, soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde asli, ağır ve tek kusurlu olmasının müvekkilinin sorumluluğu bakımından illiyet bağının kesildiğini, davacıların müteveffanın desteğine ve gelirine ilişkin hiçbir açıklayıcı beyanda bulunmadığını, davacıların müteveffanın desteğini ispatlaması gerektiğini bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulünü, davanın zamanaşımı bakımından reddini, esasa girilmesi halinde de davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık; davalı …’ın sevk ve idaresindeki  araç ile davacılarının murisinin sevk ve idaresindeki bisiklete çarpması sonucu, ölümlü trafik kazası meydana gelmesi nedeniyle destek tazminatının kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen yabancı plakalı aracın sürücüsü davalı …’dan ve yabancı plakalı aracın sorumlu sigorta şirketi davalı …’nden zorunlu sigorta sözleşmesi kapsamında tahsili isteminin yerinde olup olmadığı olması halinde davacı tarafça talep edilebilecek tazminat miktarının ne kadar olduğu hususlarının ihtilaf konusu olduğu tespit edilmiştir.
Uyuşmazlığın davalı … yönünden zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesine dayandığından dava ticari olmakla birlikte, bilindiği üzere; 19/12/2018 tarih 30630 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi uyarınca 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere; “3. Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile eklenen 5/A maddesi uyarınca; 6102 Sayılı TTK un 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
7155 Sayılı aynı Kanunun 23. maddesi hükmü ile 6325 Sayılı hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 4.bölümden sonra gelmek üzere;
“Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı eklenen 18/A maddesinin 2 inci fıkrasında da; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almıştır.
Aynı Kanunun 26 ıncı maddesinin (1) inci fıkrası (a) bendi uyarınca bu kanunun 10, 20 ve 21 inci maddelerinin 01/01/2019 tarihinde,(b) bendinde 1 ila 9 uncu maddeleri ile geçici 1 inci maddesi, 18 ve 19 uncu maddelerinin 1/6/2019 tarihinde, (c) bendinde diğer maddelerinin yayımı tarihinde, yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.
Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’nun çalışma esas ve usulleri hakkındaki 26.10.1991 gün ve 21033 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğin “Büronun amacı” başlığını taşıyan 5. maddesinin 3. bendi uyarınca, yurt dışında sigortalanmış bulunan ve geçerli olan sigorta sertifikası taşıyan motorlu kara taşıt araçları sahipleri veya sürücüleri tarafından Türkiye’de sebebiyet verilmiş hasarların, doğrudan doğruya idare ve ödenmesi hususundaki işlemleri yapmak, büronun amaçları arasında sayılmıştır. Bu nedenle yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda, şayet geçerli bir yeşil kart sigortaları varsa, bunların sigorta yaptırmalarına gerek olmaksızın araçlarının neden olacağı zararlar karşılanacaktır. Bir başka deyişle, yeşil kart poliçesi o ülkede düzenlenmiş zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi gibi kabul edilecektir. Buna göre yeşil kart sigortası, anlaşmaya dahil yabancı ülkelerin zorunlu mali sorumluluk sigortalarını bir araya getiren beynelminel bir sigorta poliçesi olarak tanımlanmaktadır. Memleketimizin de üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi mensuplarının 20 Nisan 1959 tarihinde imzaladıkları “… Mecburi Mesuliyet Sigortasına dair Avrupa Sözleşmesi” gereğince ülkemizde de tüzel kişiliği haiz Türkiye Sigorta ve Reasünans Şirketleri Birliği Motorlu Taşıt Bürosu kurulmuş olup, yeşil kart sistemi uygulanmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ile Ülkemizin de üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi mensuplarının 20 Nisan 1959 tarihinde imzaladıkları “… Mecburi Mesuliyet Sigortası İhdası” ile ilgili anlaşma hükümleri uyarınca, yabancı plakalı motorlu araçların, şayet milletlerarası geçerli olup Türkiye’de de kabul edilen sigortaları varsa, bunların sigorta yaptırmalarına gerek olmaksızın araçlarının neden olacağı zararlar, zorunlu trafik sigorta güvencesinde olacaktır. Şayet böyle bir sigortası yoksa, bu araçlar için Türkiye sınırlarına girişlerinde, zorunlu trafik sigorta sözleşmesi yapılacaktır. Yine bu hükümler uyarınca Ülkemizde de geçerli bulunan “Yeşil Kart Sistemi”ne göre faaliyette bulunmak üzere “Türkiye Sigorta ve Reasünans Şirketleri Birliği Motorlu Taşıt Bürosu ” kurulmuştur.
Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu tarafından üretilen Yeşil Kart Sigortası, Türkiye’de kaza yapan yabancı plakalı araçlar veya yurtdışında kaza yapan Türk plakalı araçların sebep oldukları hasarların karşılanmasını amaçlar. Yeşil kart sigortası bulunan araç, kaza yaptığı ülkenin prosedürüne göre  işlem görür, hasar tazmini buna göre gerçekleşir. Türkiye’de hasar ödemesini gerçekleştiren kurum Motorlu Taşıt Bürosu’dur.
Somut olayda, … ili sınırları içerisinde kazaya karışan (…) yabancı plakalı araç … sigorta nezdinde sigortalı olup, Türkiye işlemleri … Ltd. Şti tarafından yürütülmekte ve yeşil kart sigortası da bulunmaktadır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3. maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmekte olduğundan, açılan somut davada davalılar arasında Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu yer aldığı ve zorunlu sorumluluk sigorta sözleşmesi kapsamında da bulunmakta olup, Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle dava ticari dava olup Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı içinde olduğundan, … 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07/01/2020 tarih … Esas – … Karar sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilmesi yerindedir.
Davanın görevsiz … 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 28/01/2019 tarihinde açıldığı, 07/01/2020 tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrası davacı vekilinin dava şartı kapsamında arabulucuya başvurduğu, 09/01/2020 tarihinde Arabuluculuk Bürosu tarafından yapılan görevlendirme üzerine, tarafların anlaşamadığına dair son tutanağın 26/02/2020 tarihinde düzenlendiği, görevsizlik kararının 18/02/2020 tarihinde kesinleşmesi üzerine davacı vekilinin 09.01.2019 tarihinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticanret Mahkemesine gönderilmesi için başvuruda bulunduğu, davanın görevsiz mahkemeye açıldığı tarihte arabulucuk dava şartı yerine getirilmediği sabittir.
Davacılar vekili tarafından görevsiz mahkemede dava açılmadan önce dava şartı arabulucuk kapsamında arabulucuya başvurulduğuna ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmediği, başka bir anlatımla arabulucuya başvurulmadığı, GÖREVSİZ MAHKEMEYE DAVA AÇILMIŞ OLSA BİLE DAVANIN AÇILMA TARİHİNİN GÖREVSİZ MAHKEMEYE BAŞVURMA TARİHİ OLDUĞU GÖZ ÖNÜNE ALINDIĞINDA, TİCARİ DAVANIN ARABULUCUYA BAŞVURMADAN AÇILMASI KANUNA AYKIRIDIR. (Aynı yöndeki karar, İzmir BAM 4. H.D’nin 12/06/2020 tarih ve 2020/778 E. 2020/712 K. Sayılı ilamı)
Yine; Davacının görevsizlik kararından sonra arabuluculuğa başvurmasının dava şartının yerine getirdiğini göstermediğine dair, T.C. İSTANBUL BAM 26. HUKUK DAİRESİ’ nin 02/06/2020 tarih ve 2020/753 Esas- 2020/701Karar sayılı ilamı da “Somut olayda davacı davasının görevsiz olan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açmıştır. Davanın hatalı mahkemeye açılmış olması dava şartını ortadan kaldırmayacaktır. Davacı taraf arabulucuya başvurduklarını ve tutanağı mahkemeye ibraz ettiklerini ileri sürmüşse de her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilir ve davanını açılışından önce arabulucuya davacının başvurusu söz konusu olmamıştır. … sayılı yasanın …. cümlesinde de arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması halinde hiç bir işlem yapılmaksızın davanın reddedileceği belirtilmiştir. BU ÇERÇEVEDE BAKILDIĞINDA DAVACININ DAVANIN AÇILIŞINDAN VE HATTA GÖREVSİZLİK KARARINDAN SONRA ARABULUCULUĞA BAŞVURMASI DAVA ŞARTININ YERİNE GETİRDİĞİNİ GÖSTERMEMEKTEDİR. … sayılı yasa ve HUAK bu konuda görevsizlikle gelen dosyalar için bir istisna getirmemiştir. Tüm bu belirlemelere göre davacının davasının dava şartı olan arabuluculuğa başvurmadan açtığı ve davanın bu nedenle usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamında, 7155 Sayılı Kanun ile ticari davalarda zorunlu hale getirilen arabuluculuk, tamamlanabilir bir dava şartı olmadığından 6100 Sayılı HMK un 115/son maddesinin uygulanma olanağı yoktur. Bu nedenle, mahkememizce davanın esasına girilmeden kamu düzeninden olan dava şartı eksikliği yargılamanın her aşamasında Mahkememizce kendiliğinden gözönüne alınması gerektiğinden, görevsiz mahkemeye dava açılmadan önce arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden, davanın TTK un 5/A maddesi ile 6100 Sayılı HMK un 114 ve 115/2 inci maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın dava şartı-arabulucuya başvurma koşulunun bulunmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcından, peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2. madde gereğince 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2. madde gereğince 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraf vekillerine tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf yoluna başvurma harcı ile istinaf karar harcı ve istinaf gider avansı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 44,40 TL
Karar Harcı : 54,40 TL
Noksan Harç : 10,00 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 545,00 TL

Davacı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 517,10 TL

Davacı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 14,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : 607,90 TL