Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/178 E. 2022/155 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/178
KARAR NO : 2022/155

DAVA : ALACAK (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2020
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı davalılara karşı açtığı davada, taraflar arasında yazılı sözleşme olmasa da sözleşmesel ilişki olduğunu, davacının davalılara taşıma hizmetini gerçekleştirmeleri için minibüs tipi araç sağladığını, davalıların ise bu hizmetten çok büyük gelir elde ettiğini, davacıya da bu hizmetin bedeli olarak komisyon ödemesi yapıldığını, davalının tek taraflı olarak hizmeti sona erdirdiğini, bu nedenle davacının araç satın alıp … hizmetine uygun hale getirmesi alınan krediler, kazanç kaybı, sürücülere ödenen tazminatlar gibi zarar ettiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere yapılan masraflar ve yoksun kalınan kar için şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsili için dava açmıştır.
Davacı 09/04/2021 tarihli dilekçesi ile …’e yönelik davasına devam ettiğini ancak diğer davalı …’ye yönelik davayı takip etmediğine dair dilekçe sunmuştur.
Davalı … Ltd. Şti. cevap dilekçesinde davacı ile yapmış oldukları bir sözleşme olmadığını, bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davalılar arasında da müteselsil sorumluluk olmadığını, … uygulamasına ilişkin tüm teknolojik hizmetler ve nakit akışının diğer davalı …V. üzerinden gerçekleştiğini, …’in ticari ilişkinin muhatabı olmadığını, davalılar arasında şube-merkez acentelik veya temsilcilik ilişkisinin olmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, açılan davanın kısmi dava niteliğinde olduğunu, davacı ile davalı … arasında vekalet veya taşıma sözleşmesi faaliyeti olmadığını, davalıların iradeleri dışında bu hizmetin Türkiye’de ortadan kalktığını, davacının zararını ispat edemediğini, müspet ve menfi zararın birlikte istenemeyeceğini, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme açılan davada öncelikle görevli olup olmadığını tespit etmekle yükümlüdür. Mahkememizin görevi TTK 4. madde ile belirlenmiştir. Buna göre tacirlerin ticari işletmeleriyle ilgili davalar ve tacir olup olmadığına bakmaksızın TTK 4. maddede yazılı işlerle (TTK ve diğer kanunların TTK 4-1 maddesinde bahsedilen işler) ilgili davalara Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Davacının …’ye yönelik açtığı davayı takip etmediğinden bu davanın tefriki yoluna gidilerek davalı …V.’ye yönelik açılan davanın HMK 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı … ‘e karşı açılan davada ise mahkememizin görevli olması için ya tarafların tacir olup işinde ticari işletmeleri ile ilgisinin olması veya taraflar arasındaki sözleşmenin TTK 4. maddesinde düzenlenen sözleşmelerden olması gerekir. Sözleşme serbestisi ilkesi gereği sözleşmeler sadece TTK veya TBK sayılı sözleşmelerden ibaret değildir. Teknolojinin gelişimi ile bu iki kanunda düzenlenmeyen yeni sui generis sözleşmeler de kurulabilmektedir. Zaten taraflar arasında yazılı herhangi bir sözleşme yoktur. Davalılarda bizzat taşımacılık hizmeti vermez. Asıl taşımacılık hizmetini üçüncü kişilere veren davacı taraftır. … platformu davacı gibi taşımacılık hizmeti vermek isteyenler ile bu hizmetten yararlanmak isteyen kişileri (yolcuları) aynı ortamda buluşturan diğer bir deyişle taşımacılık hizmetine aracılık eden teknolojik bir platformdur. Burada davacı taşıma hizmetini … adına değil kendi ad ve hesabına yapar. Faturalar da bizzat davacı tarafından düzenlenir. Yani taraflar arasında vekalet ilişkisi de yoktur. Davalının limited şirketi olması nedeniyle tacir olduğu konusunda şüphe yoktur. Davacı ise gerçek kişi olup tacir sıfatını kazanması için bazı şartlar gerekir. İster gezici olsun ister bir dükkanda bulunsun ekonomik faaliyeti sermayesinden çok bedeni çalışmasına dayanan ve geliri Cumhurbaşkanı Kararı ile her yıl belirlenen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişiye esnaf denmektedir. Esnaf, tacir sayılmamaktadır. Esnaflar daha çok Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıt olurlar. Tacirler ise Ticaret Odasına kayıt olup genellikle bilanço usulü defter tutarlar. Ayrıca 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177. maddesi gereği kazanç durumları da dikkate alınır. Dosyada yapılan yazışmalara verilen cevaplardan … Vergi Dairesi cevabi yazısına göre davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu bildirilmiştir. … Ticaret Sicili Müdürlüğü cevabına göre davacı …’a ait bir kayıt yoktur. … Esnaf ve Sanatkarlar Odası cevabi yazısına göre davacının… kayıtlı olduğu, bu kaydın 25/11/2019 tarihinde kapandığı anlaşılmıştır. Yani taraflar arasındaki ilişkinin olduğu tarihte davacı esnaf odasına kayıtlı bir esnaf olup tacir değildir. Ancak davacı her ne kadar tacir değil ise de taraflar arasındaki ilişki TTK yazılı taşımacılık sözleşmesi olduğu, dolayısıyla mutlak ticari davalardan olduğu anlaşılmakla mahkememiz görevlidir. Görev hususu belirlendikten sonra davacının alacağı olup olmadığının tartışılması gerekir. Davacı ile davalı … Şti. arasında yapılmış herhangi bir sözleşme yoktur. Davacı diğer davalı …V.’ye yönelik davasını 09/04/2021 tarihli dilekçesi ile takip etmeyeceklerini bildirmiştir. Davacının davalıya …Ltd. Şti. yönünden yapılan değerlendirmede; taraflar arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme olmadığı, yazışmaların … yerine takip edilmeyen diğer firma ile yapıldığı …’nin temsilcisi olduğuna dair bir sözleşme ve delil sunulmadığı dolayısıyla davacı ile davalı … arasında sözleşme yapıldığına dair bir delil sunulmadığı gibi …’in …’nin temsilcisi olduğuna dair bir delilde sunulmadığından davalı …’e yönelik davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı davalı …V.’ye yönelik davasını 09/04/2021 tarihli dilekçesi ile müracaata bıraktığından HMK’nın 150. maddesi gereği 3 ay geçmesine rağmen dava yenilenmediğinden bu davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacının davalı … ‘ye yönelik açtığı davanın HMK 150/5 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacının davalı … Şti’ye karşı açtığı davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 90,08 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı … Ltd. Şti. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Ltd. Şti.’ye verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider ve delil avanslarının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 170,78 TL
Karar Harcı : 80,70 TL
Bakiye Harç : 90,08 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 345,00 TL

Davalı … Şti. Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama gideri detayları
Posta Giderleri : 60,70 TL