Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/158 E. 2021/114 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/158
KARAR NO : 2021/114

DAVA : Anonim Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi
DAVA TARİHİ : 28/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalı şirketin 50.000-TL tutarındaki sermayesi her biri 1-TL değere sahip 50.000 adet hisseden oluştuğunu, müvekkilinin hisse tutarı ise 7.500-TL olup 7,500 adet hisseden oluştuğunu, müvekkilinin davalı şirketin %15 oranında hissedarı olduğunu, hissedarlardan … ve …, şirketin yönetim kurulu üyeleri olup … şirketi temsil ve ilzam konusunda münferit yetkili ve aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olduğunu, şirketin uzun yıllardır tespit edilebildiği kadarıyla 1997 yılından beri … tarafından yönetildiğini, davalı şirketin 2016 yılına ait olağan genel kurul toplantısının 04.12.2019 tarihinde şirketin tüm defter ve kayıtlarının ve muhasebesinin de bulunduğu şirket merkezinde hissedar ve yönetim kurulu başkanı …’nun da asaleten katılımıyla yapıldığını, toplantı tutanağından da görüleceği üzere müvekkilinin, şirket yönetiminde herhangi bir şeffaflık olmaması, kanuna aykırı davranılması, 2016 faaliyet raporu ve finansal tablolarının/ bilançonun usulüne göre hazırlanmamış olması, raporda ve tablolarda düzensizlik olması, şirketin kötü yönetildiğine dair emareler olması, şirket kar elde etmesine ve borcu olmamasına rağmen pay sahiplerine herhangi bir somut açıklama yapılmaksızın uzun yıllar boyunca kar dağıtılmaması sebepleri ile anılan genel kurul toplantısında TTK madde 437’de düzenlenen bilgi alma hakkı kapsamında şirketi uzun yıllardır yönetmekte olan, şirketin işlerinin tümüne ilk elden vakıf olan ve kendisi de şirket hissedarı olan, şirketi ve yönetim kurulunu temsilen toplantıya katılan yönetim kurulu başkanı …’ndan şirketin işleri hakkında bilgi talep ettiğini, sorulan soruların tümü …’nun ilk elden bilgi sahibi olduğu hususlar olmasına ve ayrıca bilgi verebilmek İçin gerekmesi halinde başvurulacak belge ve kayıtlar muhasebeden ve toplantı sırasında şirkette olan personelden son derece kolay bir şekilde temin edilerek bilgi verilebilecek olmasına karşın müvekkilinin son derece haklı bilgi alma istemleri haksız bir şekilde cevapsız bırakılmış, reddedilmiş, ertelenmiş ve dolayısıyla müvekkil TTK madde 437 anlamında bilgi alamadığını belirterek davalı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait genel kurul toplantılarının neden halen yapılmadığı, bunun için engelleyici bir durum olup olmadığı hususunun, şirketin gerçekte madenin verimliliğini anırmak için kuyu yapılması ve konsantre tesisi hazırlık çalışması yapıp yapmadığı, bu çalışmalar kapsamında hangi işlerin yapıldığı ve halen yapılması gereken işlerin neler olduğu, çalışmaların hangi aşamada oldukları, bunların toplam bütçesinin ne olduğu, şimdiye dek ne kadar harcama yapıldığı ve daha ne kadar maliyet söz konusu olduğu, bu çalışmaların şirket tarafından ne şekilde yapıldığı imalata ara verilip verilmediği, imalata ara verildiyse ne kadarlık bir süreyle ara verildiği, şirketin mevcut finansal durumu ışığında imalata ara verilmesi için bir sebep olup olmadığı, imalata ara verilmesine sebep olabileceği belirtilen ekonomik sebeplerin neler olduğu, “ödenecek personel maaşlarının ve bunlara ilaveten bahsi geçen diğer giderlerin*’ ne olduğu hususlarının, finansal tablolara göre ortakların 31.12.2016 tarihi itibariyle şirkete 1.924.067-TL borcu olduğu görülmekte olduğundan bu borcun hangi ortaklara, hangi tarihlerde verildiği, hangi ortağa ne kadar borç verildiği, faiz işletilip işletilmediği, faiz için yasal zorunluluk gereği yerine getirilerek fatura düzenlenip düzenlenmediği, bu borcun geri alınıp alınmadığı, ortaklara sağlanan başkaca imtiyazlar olup olmadığı hususlarının, şirketin stok giriş çıkış ve envanter hareketlerinin, irsaliye ve faturalarının, devlete verilen diğer bildirim ve diğer belgelerin kontrolü ve incelenmesi ve aynca devlet kurumlarına verilen bilgi ve belgeler ile envanter hareketleri karşılaştırılmak suretiyle stok affına ne zaman, neden ve ne şekilde başvurulduğunun, bu kapsamda yapılan işlemlerin neler olduğunun, stok affının eksik beyan edilen imalat miktarından kaynaklanıp kaynaklanmadığının, eğer bundan kaynaklıyorsa şirketin devletin ilgili kurumlarına karşı olan özellikle bildirim yükümlülüğünü nasıl yerine getirdiğinin ve şirketin stok affından yararlanmış olması dolayısıyla maruz kaldığı bir risk olup olmadığının ve bunun ne olduğunun, yine stok affıyla ilgili olarak tarafımıza sunulan bilançoda “diğer sermaye yedekleri” altında gösterilen bu tutarın karşılığının olup olmadığının, şirket defter ve kayıtları incelenerek 254,828-TL’lik farkın neden kaynaklandığının ve bu farkın hangi hesaplara aktarıldığının, hem 2015 hem de 2016 bilançosunda şüpheli alacaklarda görülen 427.184,44-TL’lik borcun kaynağının ne olduğunun, borçlusunun kim olduğunun, bu borcun tahsili için herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığının, yapıldıysa bu işlemlerin neler olduğunun, eğer borcun tahsili imkanı yoksa borç ödemeden aciz vesikasının alınıp alınmadığının, bu hususta bir işlem yapılıp yapılmadığının, yapılmadıysa neden yapılmadığının ve ayrıca şüpheli alacak karşılığı ayrılıp ayrılmadığının, ayrılmadı ise neden ayrılmadığının, şirketin mevcut rezervleri ve madencilik faaliyetinde bulunabilmesi için gerekli izinlerin ne durumda olduğunun, ne kadar sürelerinin kaldığının, şirketin kapasitesini hangi oranda kullandığının ve 2016 yılında birim başına imalat maliyeti ve satış miktarının ne olduğunun, şirketin 2016 yılında ilişkili kişilerle ticaret, borç-alıp verme yapıp yapmadığının ve yaptıysa tutarının ve sebebinin ne olduğunun, bunların emsallere uygun olup olmadığının aydınlatılması için özel denetim talebinin kabulüyle Mahkeme tarafından bu amaçla özel denetçi atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, tam bir aile şirketi olup kurulduğundan bu yana hissedarlar arasında hiçbir ihtilaf bulunmayan, tam yetkili kılınan iki hissedar tarafından yönetilen, hissedarlar arasından tam bir güven bulunan ve krom madeni işletmesine sahip bir şirket olduğunu, 84 yaşında olup giderek bu ilerlemiş yaşına bağlı olarak akli melekeleri zayıflayan davacının oğlu …’a, şirket hissedarlarına mirasen intikal eden bir otelin kiralanması, ancak adı geçenin kiralarını ödemeyerek temerrüde düşmesi, hatta davacının kendisine hissedarlarca verilen yetkiyi suistimal ederek kira bedelini 20.000 USD’dan 20.000.-TL’ye indirmesine rağmen yine de kira ödememekte ısrar etmesi nedeniyle diğer hissedarlar tarafından kiraların ödenmesinin talep edilmesi üzerine adı geçen … buna kızarak, annesini öne çıkarmış ve arka arkaya davalar açmış, her vesile ile gerek şirketi gerekse diğer hissedarları sürekli olarak taciz ettiğini, müvekkili şirket aleyhine … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde… Esas sayıda dava açmış dava reddedilmiş olup istinaf aşamasında olduğunu, yine aynı hissedarların sahibi olduğu … A.Ş. aleyhine … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas no ile açılan dava kısmen kabul ile yine istinaf aşamasında bulunduğunu, bunların dışında hissedarlardan … aleyhine yapılan şikayet üzerine Ceza Mahkemesinde açılan davanın derdest bulunduğunu, taraflar arasında konu ve mercileri ayrı birkaç ihtilaf ve dava bulunduğunu, bu defa da huzurdaki dava ile, diğer yollar tükendiği için, özel denetçi tayini istenilerek diğer hissedarların taciz olunduğunu, davacı, şirket genel kurullarının iptali amacı İle … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas No ile bir dava daha açmış olup bu dava huzurdaki dava ile çeliştiğini, gerçekten genel kurul kararlarının iptaline karar verilir ise özel denetçi tayinine ilişkin dava sonuçsuz ve konusuz kalacağını, bu nedenle … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davasının ön mesele sayılarak sonucunun beklenmesini talep ettiklerini, Gerek TTK’nun 438 ve 439. maddelerinde belirlenen usul ve prosedüre aykırı bulunan ve gerekse 439/2. maddede açıklanan, “kanun ve sözleşmeye aykırı olmak ve davacı pay sahibinin haklarını zarara uğratmak” koşulunu taşımayan özel denetçi tayinine ilişkin davacı taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, anonim şirkete özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunu madde 438″ (1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.” hükmünü,
madde 439 ” (1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır. ” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Pay sahibinin, pay sahipliği haklarının kullanılması bakımından gerekli olduğu durumlarda genel kuruldan özel denetim isteminde bulunabilmesi için daha önce bilgi alma ve/veya inceleme hakkını kullanmış olması gerekir. Bu gereklilik özel denetimin ön şartlarından biridir. ”Daha önce” şartı, pay sahibinden soru sorup cevaplarını aldıktan hemen sonra aynı genel kurulda özel denetim istemesi halinde gerçekleşmiş olmaz. Çünkü verilen cevapları değerlendirmeden ve diğer pay sahiplerinin de değerlendirmesine olanak bırakmadan hemen genel kurula özel denetim talebini sunmak, özel denetim gibi önemli bir hukuki kurumun ciddiyeti ile bağdaşmaz. Soruların çok fazla, cevaplarının uzuN olduğu hallerde değerlendirme önem kazanır. Hükmün amacı değerlendirme yapılmasını sağlamaktır. Gerekçede de belirtildiği gibi mezkur şart özel denetimin kötüye kullanılmasına engel olmak, her vesile ile bu kuruma başvurulmamasını sağlamak amacıyla konulmuştur. ”Daha önce” şartını somut olayda dürüstlük kuralına göre değerlendirmek daha uygun olur. (POROY/TEKİNALP/ÇAMOĞLU Ortaklıklar Hukuku Cilt II. 14. bası)
Somut olayda, davacı pay sahibi tarafından davalı şirketin 2016 yılına ait 04/12/2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 6 başlık halinde ”kuyu ve konsantre tesisi çalışmaları, şirket ortaklarına verilen borçlar, diğer sermaye yedekleri, şüpheli alacaklar, şirketin rezervleri, ilişkili kişiler” konularında bilgi alma ve inceleme talep edildiği, yönetim kurulunca ilgili hususlarda cevap verileceğinin tutanağa geçirildiği ancak davacı tarafından aynı genel kurul toplantısında özel denetçi atanması hususunda izin verilmesinin talep edildiği, yukarıda açıklanan ilkeler kapsamında davacı pay sahibinin ”daha önce” bilgi alma hakkını kullandığından bahsedilemeyeceği ve özel dava şartının bulunmadığı anlaşılmakla koşulları oluşmayan özel denetçi atanmasına yönelik istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre harçtan tahsil edilmesi gereken 59,30 TL olduğundan peşin yatırılan 54,40 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’ün yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, TTK. 437/5 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/02/2021

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …